• Sonuç bulunamadı

Anadolu Üniversitesi ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi

2.5. Üniversite Müzeciliği

2.5.7. Anadolu Üniversitesi ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi

Anadolu Üniversitesi ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi, Prof. Dr. Yılmaz BüyükerĢen‟in ileride müze olur diye yıktırmadığı askeri kıĢla ve talimgah binasının onarılması ve iç düzenlemelerinin bitmesinden sonra uzun yıllar değiĢik amaçlar için kullanılmıĢtır. 2001 yılında açılmıĢ olan müze, koleksiyonundaki yapıtları sergilemenin yanı sıra, T.C. Merkez Bankası, Türkiye ĠĢ Bankası, Quensen koleksiyonları ile Sadi Çalık Heykel, Abidin Dino ve Adnan Varınca Resim Sergileri‟ne de ev sahipliği yapmıĢtır. Bu sergilemeler içerisinde Quensen koleksiyonunun ayrı bir yeri ve önemi olduğu belirtilmektedir.

72

Almanya‟nın Hannover kenti yakınlarındaki Lampsringe kasabasında 1970‟lerin sonlarından bu yana sanatsal baskı alanında yeni ve deneysel yöntemlerle çalıĢmalar yapan Quensen, Uluslararası Baskı Atölyesi‟nin koleksiyonundan bir kesit Amerika‟nın 11 ayrı yerinde, Ġspanya ve Almanya‟dan sonra 2005 yılında bu müzede sergilenmek üzere Türkiye‟ye getirilmiĢtir. Koleksiyon sahibi Ernst August Quensen, serginin tümünü müzeye bağıĢladığını açıklamıĢtır.

Prof. Dr. Engin Ataç, Rektörlüğü döneminde ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi‟ni kurma düĢüncesini, bu tarihi yapıyı restore ettirerek gerçekleĢtirmiĢtir. Yunusemre YerleĢkesi merkezinde yer alan yapının, her biri 110 m2‟lik üç sergi salonu, belgelikleri ve

yönetim bölümü vardır.

1950 sonrası sanat akımlarını benimseyen, aralarında Magdalena Abakanowicz, Jörg Immendorff, George Baselist, Allen Jones, Valerio Adami gibi dünyaca ünlü 29 sanatçının büyük boyutta 34 adet baskı resmi artık Anadolu Üniversitesi ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi‟nin envanterine geçmiĢ bulunmaktadır.

Anadolu Üniversitesi Yunusemre Kampüsü‟nün merkezinde yer almakta olan müze, Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi örneklerindendir. O dönemde Askeri KıĢla ve Talimgah Binası olarak kullanılmıĢ olan bina, Anadolu Üniversitesi‟nden gelen istek üzerine T. C. Kültür Bakanlığı Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu‟nun 09.12.1988 tarih ve 358 sayılı yazısı ile tescillenmiĢtir. Onarımına 1998 yılında baĢlanmıĢ ve otuz ayda onarılmıĢtır. Tek katlı ve dikdörtgen planlı yapı, dıĢtan dıĢa 13,25 x 43,15 m. boyutunda olup ahĢap tavanlı iç yüksekliği 3,80 m‟dir. DıĢ cephesi orijinaline bağlı kalmak için sarı-beyaza boyanmıĢtır.

Otoparka yakın yeĢil alan içerisinde yer alan müze binasında her biri 110 m² olan 3 adet sergi salonunun yanı sıra belgelikler ve yönetim bölümleri yer almaktadır. Müze koleksiyonu yıllar içinde oluĢan sanatsal birikimin sonucunda gerçekleĢmiĢtir. Önce Uygulamalı Güzel Sanatlar Yüksek Okulu, daha sonra Güzel Sanatlar Fakültesi‟nin denetimiyle Palet Sanat Galerisi‟nde sergilenen yerli ve yabancı sanatçıların yapıtları üniversite koleksiyonuna kazandırılmıĢtır. Üniversite koleksiyonundan seçilen yapıtlarla da ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi‟nin koleksiyonu bugünkü oluĢumuna ulaĢmıĢtır.

73

Zaman içerisinde zenginleĢen müze koleksiyonunda 186‟sı Türk, 51‟i yabancı olmak üzere, 237 sanatçının yapıtı bulunmaktadır (ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi Anadolu Üniversitesi 2014 ).

Üniversitenin ve Güzel Sanatlar Fakültesi’nin Tarihçesi

Anadolu Üniversitesi‟nin ilk kuruluĢ yılı 1958‟dir. O zamanki adı, EskiĢehir Ġktisadi ve Ticari Ġlimler Akademisi‟dir. 1982 yılına gelindiğinde üniversitenin adı ve yapısı, Anadolu Üniversitesi olarak değiĢtirilmiĢtir.

Ġlk dönemlerde, Yunusemre ve Ġkieylül olmak üzere iki kampüste eğitim, öğretim veren üniversitenin, MeĢelik ve Bademlik kampüslerinde bulunan eğitim birimleri daha sonra Osmangazi Üniversitesi olarak yeniden yapılandırılmıĢtır.

Güzel Sanatlar Fakültesi‟nin kuruluĢu ise, 1983 yılında Uygulamalı Güzel Sanatlar Yüksekokulu adıyla olmuĢ, 1985-1986 öğretim yılında Grafik ve Seramik bölümleriyle eğitime baĢladıktan sonra, 1992 yılında Güzel Sanatlar Fakültesi'ne dönüĢtürülmüĢtür. Fakülte bugün, Grafik, Seramik-Cam, Çizgi Film (Animasyon), Heykel, Resim-Baskı Sanatları ve Temel Eğitim bölümleriyle, Sanat ve Tasarım alanında eğitim vermektedir.

Güzel Sanatlar Fakültesi‟nin, üniversite, kent ve ülke gereksinimleriyle uyumlu, ulusal ve uluslararası düzeyde tanımlanabilen bir sanat eğitimi hedefleyerek, öğrencilerin özgür, özgün ve yaratıcı anlatım olanaklarıyla kendilerini tanımlayıp anlatabilecekleri bir anlayıĢla eğitim verirken çok disiplinli bir çalıĢma ortamını desteklediği söylenmektedir.

Üç büyük kent dıĢında Anadolu‟daki ilk Güzel Sanatlar Fakültesi olma özelliğini taĢıyan fakülte, 1985 yılında iki bölüm ve 70 öğrenci ile eğitim-öğretime baĢlamıĢtır. Yeni kurulmanın zorluklarını yaĢayan fakülte, bir sanat galerisini de kent merkezinde açarak yeni bir oluĢuma imza atmıĢtır.

2.5.7.1. Oluşum Süreci

Müze koleksiyonunun 18 yıllık oluĢum sürecinde, bağıĢlar, satın almalar dıĢında, farklı yollardan bu birikime katılan eserler de olmuĢtur. Leopold Levy‟nin “Model Emine‟nin Portresi” adlı küçük gravürü ile Nejat Devrim boya resminin üniversite depolarındaki eser taraması sırasında Prof. Atilla Atar tarafından bulunması bunlardan biridir.

74

Vakıfbank EskiĢehir Merkez ġubesi hizmet binasının yeniden inĢaatı için yıkımı sırasında ise Atilla Atar ve Öğün Bakır tarafından bulunan Adnan Turani‟ye ait 187x437 boyutundaki Yunusemre konulu yağlıboya tablo, o dönemde yüksekokul müdürü Doç. Dr. Engin Ataç‟ın giriĢimi ile üniversiteye alınması bir baĢka örnektir. Koleksiyona bir baĢka katılım öyküsü de 1998 yılında gerçekleĢmiĢ ve taĢ kalıba, Kütahyalı naif sanatçı Hüseyin Yüce‟nin çizdiği desenin litografi atölyesinde çoğaltması sonucu müzeye kazandırılmıĢ olmasıdır.

Feyhaman Duran‟ın 1998 yılında Ġstanbul Eyüboğlu Sanat Galerisi‟nde sergilenen yağlıboya Atatürk portresinin satın alınması, baĢka bir katılım öyküsüdür. Müze koleksiyonuna katılımlarda Güzel Sanatlar Fakültesi litografi atölyesinin de önemli katkısı olmuĢtur. DeğiĢik zamanlarda yurtiçi ve yurtdıĢından gelen, Cihat Burak, Adnan Turani, MürĢide Ġçmeli, Mustafa Pilevneli, Mustafa Ayaz, Ali Ġsmail Türemen, Berna Türemen, Süleyman Saim Tekcan, Gül Derman, Oya Kınıklı, Fevzi Karakoç, Micha Kloth, Martin Baeyens gibi sanatçıların yapıtları da eklenmiĢtir koleksiyona. ÇağdaĢ Türk Sanatı‟nın ustalarından 184 Türk, 51 yabancı sanatçının toplam 551 yapıtından oluĢan koleksiyon, yedi katalog, sekiz duvar takvimi, broĢürler, kartpostallar ve afiĢlerle belgelendirilmiĢtir. Ayrıca, internet ortamında sanal müzenin tanıtımı da sağlanmıĢtır.

Müzenin Kurulma Amacı

Güzel Sanatlar Fakültesinin, 1987 yılında üniversite bünyesinde bir sanat galerisini kurma amacı, Türk sanatına önemli katkılarda bulunmuĢ sanatçılarımızın yapıtlarını kent merkezinde sergileyerek, halkın beğenisine sunmuĢ ve söyleĢilerle onların sanat görüĢlerini paylaĢarak, ayda bir kez de olsa bir sanat olayını gerçekleĢtirmekti.

Sanatçılara sunulan bu destekten tek beklenilen, sergilenen bir yapıtın üniversiteye bağıĢlanması idi. Palet Sanat Galerisi seksene yakın sanatçıyı kent halkıyla buluĢturarak bu görevi sürdürdü. Galeri, 1998 yılında kapandıktan sonra sergiler, Yunusemre yerleĢkesindeki sergi salonlarında sürdü.

18 yılda oluĢan üniversite koleksiyonu, sanatçıların bağıĢları, satın almalar, Bilge Karasu‟nun hayattayken üniversiteye bağıĢladığı özel koleksiyonu ile zenginleĢti. Bu sanatsal birikim, EskiĢehir ile birkaç baĢka kentde de sergilendi ve fakülte belgeliğinde saklandı.

75

Anadolu Üniversitesi‟nin yapısında ve geleneğinde var olduğu belirtilen sanata ve sanatçıya verilen değerle oluĢan bu birikimin, dört duvar arasından çıkarılarak paylaĢılma isteği ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi‟nin açılması ile gerçekleĢmiĢ ve yaĢam bulmuĢ bulunmaktadır.

2.5.7.2. Eğitim Etkinlikleri

Anadolu Üniversitesi ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi müdürü Kemal Uludağ‟la yapılan görüĢme sonucunda müzenin bir eğitim birimi olmadığı ancak Güzel Sanatlar Fakültesinde eğitim gören öğrenci gruplarının eğitim dönemlerinde müze eğitimi dersini, öğretmenleri rehberliğinde üniversitenin ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi‟nde yaptıkları öğrenilmiĢtir. Ayrıca Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinin yanı sıra Milli Eğitim Bakanlığı‟na bağlı çeĢitli okullardan öğrenci gruplarının öğretmenleri rehberliğinde eğitim amaçlı müze ziyaretleri yapmakta oldukları bildirilmiĢtir.

2.6. Ġlgili AraĢtırmalar

Müze ve müzecilik konularında pek çok araĢtırma ve makaleye rastlanmıĢtır. Özellikle eğitim alanında müze ve ülkemizdeki müzelerin genel durumu, özel müzeler ve müzelerin eğitimsel amaçları konulu bilimsel araĢtırmalar çeĢitli üniversiteler ve araĢtırmacılar tarafından yapılmıĢtır. Üniversite sanat müzeleri, müzelerde eğitim konularına yakın bulunan ve ulaĢılabilen bazı araĢtırmalara, yapıldığı yıla göre yer verilmiĢtir.

2002 yılında Bahri Ata tarafından yapılan bir doktora tez çalıĢması, “Müzelerle ve Tarihî Mekanlarla Tarih Öğretimi”baĢlığını taĢımakta ve müzeleri tarih öğretmenleri açısından inceleyerek “müze eğitimine” iliĢkin görüĢleri üzerinde durmaktadır. Türkiye‟de ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında yapılmıĢ araĢtırmaların, tarih öğretmenlerinin müzeleri ve tarihi mekanları oldukça sınırlı kullandığını ve diğer yandan öğrencilerin, gezi-gözlem yöntemi ile desteklenen tarih öğretimini ilgi çekici bulduğunu söylemektedir.

2003 yılında Selma Güleç ve Seçil AlkıĢ tarafından yapılmıĢ olan (Uludağ Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt: XVII, Sayı: 1, 2003‟de yayımlanmıĢtır), “Sosyal Bilgiler Öğretiminde Müze Gezilerinin İletişimsel Boyutu” baĢlıklı bu

76

araĢtırma, iletiĢim sürecinin sınıf içine uyarlandığı zaman öğretmenin “kaynak”, öğrencinin ise “alıcı” durumunda olduğunu açıklamakta ve öğretmenin “mesajı” baĢta sesi olmak üzere çeĢitli “kanallar” kullanarak değiĢik yöntem ve tekniklerle öğrencilere ulaĢtırdığının belirtildiği bir araĢtırmadır.

2003 yılında Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü‟nde Vedat Özsoy ve Levent Mercin tarafından yapılan bir araĢtırmada, “Sanat (resim) Eğitiminde Müzelerin Kullanılmasında İlgili Kurum ve Kuruluşların Karşılıklı Görev ve Yükümlülükleri” araĢtırılmıĢtır. Sanat (resim) eğitiminde müzelerin kullanılabilmesi için ilgili kurum ve kuruluĢların karĢılıklı görev ve yükümlülüklerinin olduğu belirtilmektedir. Eğitimin amacına ulaĢmasına, okulların yapı ve iĢleyiĢine iliĢkin ortaya çıkan yeni olgular, sanat eğitiminde yeni yöntemler, programlar ve alternatif mekânların kullanımının gerektiği de anlatılmaktadır.

2007 yılında“Alî Şîr Nevâyî Hamse ve Divanlarının Resimleri, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’ndeki Örnekler” baĢlıklı araĢtırma, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Anabilim Dalı, Ankara, 2007 yılında Gülsen Tezcan tarafından yapılmıĢ Doktora Tezi‟dir. Bu tezin konusunu, 15. yüzyıl sonlarında Timurlu baĢkenti Herat‟ta siyasi ve kültürel kimliği ile büyük ün yapmıĢ devlet adamı, Ģair, dilci Alî ġîr Nevâyî‟nin (ö. 1501) eserlerinin Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi‟nde bulunan resimli kopyaları oluĢturmaktadır. ġairin hamse ve divanlarının yapımına, henüz hayatta olduğu yıllardan itibaren baĢlanmıĢ ve özellikle 16. yüzyıl boyunca Ġslam dünyasının çeĢitli merkezlerinde hazırlanmıĢ birçok resimli kopyaları bugün dünya müzelerinde ve koleksiyonlarında bulunmaktadır. Bu yazmalardaki resimler üslup ve ikonografi özellikleri açısından irdelenmiĢ, yine aynı açılardan hazırlandıkları tarihi kesitte Ġslam resim geleneği içinde karĢılaĢtırmalı olarak değerlendirilmiĢtir.

2007 yılında ErzurumAtatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Resim Anasanat Dalı‟nda Ayfer Karabıyık tarafından yapılmıĢ“Çağdaş Sanat Müzeciliği Kapsamında Türkiye’deki Müzecilik Hareketlerine Bir Bakış” baĢlıklı Yüksek Lisans Tezi. Tezin konusu, kültürel varlıkları koruma ve gelecek kuĢaklara miras bırakma gibi iĢlevleri nedeniyle müzeleri olmazsa olmaz bir gereksinim olarak kavrayan müzecilik anlayıĢının önemini vurgulamak; günümüz koĢullarında, ülkemizde bir sorun olarak algılanması gereken nitelik ve nicelik açısından yetersiz müzecilik anlayıĢını bilinç

77

seviyesine yükseltmek; dünyada ve Türkiye‟deki müzecilik uygulamalarındaki örneklerden hareketle ideal bir çağdaĢ sanatlarmüzesi profili oluĢturmaktır.

2008 yılında“İlköğretim Öğrencilerinin Müze Gezilerine ve Müzelerin Sosyal Bilgiler Öğretiminde Kullanılmasına İlişkin Görüşlerinin İncelenmesi” baĢlıklı bu araĢtırma Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi, Sosyal Bilgiler Eğitimi‟nde Kaya Yılmaz ve HaĢim ĠĢcan Ġlköğretim Okulu, Ümraniye, Ġstanbul‟da öğretmen olan Mustafa ġeker tarafından yapılmıĢtır. Bu araĢtırmanın yapılandırmacı yaklaĢım üzerine kurulu olan sosyal bilgiler eğitiminde, tarih konularının öğretiminde öğrencilerin geçmiĢ zamanları ve tarihi olayları ezberlemeleri değil, tarihsel anlama ve tarihsel düĢünme becerilerini geliĢtirmenin hedeflendiği söylenmektedir. Bu amaçların gerçekleĢmesine katkıda bulunabilecek ve sosyal bilgiler konularının öğretiminde kullanılabilecek alternatif öğrenmeortamlarından birisinin müzeler olduğu belirtilmekte ve ilköğretim öğrencilerinin müze gezilerine ve müzelerin sosyal bilgiler öğretiminde kullanılmasına iliĢkin görüĢ ve değerlendirmelerini ortaya koymak amacıyla yapıldığı açıklanmaktadır.

2009 yılında AyĢe Güler tarafından Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Güzel Sanatlar Eğitimi Resim-ĠĢ Eğitimi Anabilim Dalı‟nda, doktora tezi (yayımlanmamıĢ) olarak, “Programlı ve Etkili Bir Müze Gezisi İçin Geliştirilen Müze Eğitim Paketinin Etkililiğinin Ölçülmesi” baĢlıklı bir araĢtırma yapılmıĢtır. Bu araĢtırmada, Sanat Etkinlikleri dersini programlı bir müze ziyareti için geliĢtirilen müze eğitim paketinin içerisindeki etkinliklerine göre uygulamanın, eriĢiye, kalıcılığa ve tutuma etkisi ile öğretmenlerin programlı bir müze ziyareti planlanmasının önemine iliĢkin görüĢlerini belirlemek amaçlanmıĢtır. AraĢtırmada hem nicel hem de nitel veri toplama yöntemlerinden yararlanılmıĢ ve deneysel desen yöntemlerinden ön test- son test kontrol gruplu desen kullanılmıĢtır.

2010 yılında Emel Demirboğa tarafından Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Güzel Sanatlar Eğitimi Resim-ĠĢ Eğitimi Anabilim Dalı‟nda, yüksek lisans tezi (yayımlanmamıĢ) olarak, “Sanal Müze Ziyaretlerinin Öğrencilerin Bilişsel ve Duyuşsal Kazanımları Üzerindeki Etkileri” baĢlıklı bir araĢtırma yapılmıĢtır. Bu araĢtırmada, betimsel analiz yönteminden yararlanılmıĢ ve iliĢkisel yaklaĢım benimsenmiĢtir. Ġlköğretim Okulu 8. Sınıf öğrencilerinden 60 kiĢilik bir gruba, öğrencilerin sanal müze ziyaretleriyle Görsel Sanatlar dersi kapsamında yapılan

78

etkinliklere yönelik tutumlarını ölçmek amacıyla, deney ve kontrol gruplarına açık uçlu 12 sorudan oluĢan ön anket, son anket uygulanarak yapılmıĢtır.

2012 yılında, “Müzelerde Uygulanabilecek Müze Eğitim Etkinlikleri (Educational Activities Applicable in Museums)”Alanya Belediyesi Kültür ve Sosyal ĠĢler Müdürlüğü, Alanya‟da Uzman Sanat Tarihçi, Derya Pekgözlü KarakuĢ tarafından yapılmıĢtır ve günümüzde üzerinde önemle durulan müze kavramı, müzecilik ve müze eğitimi ile ilgili konuları içermektedir. Müze kavramının tanımı, müzeciliğin geliĢimi, dünyada ve ülkemizde müze eğitiminin geliĢimsel süreci incelenmekte ve asıl üzerinde durulması gereken önemli bir konu olan müze eğitiminde uygulanabilecek çeĢitli etkinliklerden örnekler verilmektedir.

Müze kültürünün geliĢmesinde, müzelerin eğitim ortamı olarak kullanılmasının önemli bir yeri olduğu ve müze eğitiminin müzenin amacını ve niteliklerini, sergileri, sergilenen sanat eserlerini, müze ortamını, müze çevresini, müze ile insanlar arasındaki iliĢkiyi ve müzenin disiplinlerarası yönlerini ele alırken, müzenin aktif bir öğrenme ve geliĢme alanı olarak kullanımını da içerdiğini söylenmektedir.

Eğitim sürecinde müzelerden daha aktif ve verimli bir Ģekilde yararlanılabilmesi için; Kültür ve Turizm Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Milli Eğitim Bakanlığı, Yerel Yönetimler, Sivil Toplum Örgütleri ve çeĢitli kuruluĢların iĢbirliği içinde çalıĢmaları gerektiği belirtilmektedir.

2012 yılında Süreyya Turanlı tarafından Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Güzel Sanatlar Eğitimi Resim-ĠĢ Eğitimi Anabilim Dalı‟nda, doktora tezi (yayımlanmamıĢ) olarak, “Oyuna Dayalı Müze Etkinliklerinin Öğrenci Erişi ve Görsel Sanatlar Dersine Tutumları Üzerine Etkisi” baĢlıklı bir araĢtırma yapılmıĢtır. Bu araĢtırmada müzeyi daha etkili bir öğrenme mekanı haline dönüĢtürmek için eğitsel oyunların etkisini saptamak ve okullarda verilen Görsel Sanatlar dersinde müze eğitimini daha etkili verebilmek amacıyla eğitsel oyun tekniklerinin incelenmesi amaçlanmıĢtır. AraĢtırmada ön test- son test kontrol gruplu desen kullanılmıĢtır.

“Müze Eğitimi ve Yaratıcı Drama” konulu çalıĢma Hacettepe Üniversitesi, Ġlköğretim Bölümü, Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı‟nda ArĢ. Gör. Sıddıka Oruç ve Niğde Üniversitesi, Ġlköğretim Bölümü, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Anabilim Dalı‟nda görevli Yrd. Doç. Dr. Bekir Necati Altın tarafından yapılmıĢtır. Bu araĢtırmada müze eğitiminin öğrenciler açısından, yalnızca müze gezileriyle sınırlı olmadığını, müzede

79

eğitim programları ve müze dıĢı eğitsel etkinlikleriyle de bir bütün olduğundan ve müze eğitimi programlarında etkin olarak kullanılabilecek yöntemlerden birinin de eğitimde yaratıcı drama olduğundan bahsetmektedir.

Eğitimde yaratıcı dramanın, biliĢsel, duyuĢsal, deviniĢsel öğrenmeleri destekleyebilen ve gerçekleĢtirebilen bir öğretim yöntemi olduğu ve bu nedenle müze eğitimi programları içerisinde eğitimde yaratıcı dramaya yer verilmesinin, müzeden elde edilecek kazanımların en üst düzeye çıkmasına olanak sağlayabileceği belirtilmektedir.

81

BÖLÜM III

YÖNTEM

Bu bölümde araĢtırmanın modeline, evren ve örneklemine, veri toplama araçlarına ve verilerin analizine iliĢkin bilgiler yer almaktadır.

3.1. AraĢtırmanın Modeli

Bu araĢtırmada tarama modelinde karma yöntem kullanılmıĢtır. Olay ve olgular yakından izlenmiĢ ve katılımcı bir tavırla geliĢtirilerek sonuçlandırılmıĢtır.

“Nicel araĢtırma metodunun temel çalıĢma ilkesi, elde edilen bulguların bir Ģekilde sayısal değerlerle anlatılması ve ölçülebilmesidir. AraĢtırmacı olay ve olgulara dıĢarıdan bakar, nesnel bir tavır geliĢtirir, nitel araĢtırma metodunun temel çalıĢma ilkesinde ise, araĢtırmacı olay ve olguları yakından izler, katılımcı bir tavır geliĢtirir” (Yıldırım ve ġimĢek, 2008, s. 55).

Bu araĢtırmada etkili ve verimli nitel verilere ulaĢmak için, nitel veri elde etmede önerilen ilkeler izlenerek görüĢme soruları hazırlanmıĢtır. “GörüĢme, nitel araĢtırmalarda en sık kullanılan veri toplama aracı olarak karĢımıza çıkmaktadır. GörüĢmenin etkili ve verimli bir veri toplama yöntemi olarak kullanılabilmesi için bu yöntemin temel özelliklerini, güçlü ve zayıf yönlerini iyi anlamak, nitel veriye ulaĢmayı kolaylaĢtıracak bir görüĢme formu hazırlamada ve görüĢmeyi gerçekleĢtirme sürecinde dikkate alınması önerilen ilkeleri özümseyerek iĢe koĢmak gerekmektedir” (Yıldırım ve ġimĢek 2008, s. 119).

82

Aynı yazarların görüĢüne göre genellikle iki tür görüĢmeden söz edilir. “yapılandırılmıĢ görüĢme” ve “yapılandırılmamıĢ görüĢme”. Bunun yanı sıra Patton (1987), üç tür görüĢme yaklaĢımından söz eder: “sohbet tarzı görüĢme”, “görüĢme formu yaklaĢımı” ve “standartlaĢtırılmıĢ açık uçlu görüĢme tarzı” (Yıldırım ve ġimĢek 2008, s. 121).