• Sonuç bulunamadı

5 yaş çocuklarında görülen davranış problemleri ile annelerin çocuklarına uyguladıkları disiplin yöntemleri arasındaki ilişkinin incelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "5 yaş çocuklarında görülen davranış problemleri ile annelerin çocuklarına uyguladıkları disiplin yöntemleri arasındaki ilişkinin incelenmesi"

Copied!
199
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

5 YAŞ ÇOCUKLARINDA GÖRÜLEN DAVRANIŞ PROBLEMLERİ İLE

ANNELERİN ÇOCUKLARINA UYGULADIKLARI DİSİPLİN

YÖNTEMLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

Sinem ÇETİNTAŞ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ANABİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(3)

i

TELİF HAKKI ve TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren ...(….) ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı : Sinem

Soyadı : ÇETİNTAŞ

Bölümü : Çocuk Gelişimi ve Eğitimi

İmza :

Teslim tarihi:

TEZİN

Türkçe Adı : 5 yaş çocuklarında görülen davranış problemleri ile annelerin çocuklarına uyguladıkları disiplin yöntemleri arasındaki ilişkinin incelenmesi

İngilizce Adı : The research of relationship between the discipline methods which mothers implement to their children and the behavioral problems that are observed at five-aged children

(4)

ii

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazar Adı Soyadı: Sinem ÇETİNTAŞ İmza : ………..

(5)

iii Jüri onay sayfası

………tarafından hazırlanan“………...……….

………” adlı tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından oy birliği / oy çokluğu ile Gazi Üniversitesi ………... ………..Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

Danışman: (Unvanı Adı Soyadı)

(Anabilim Dalı, Üniversite Adı) ………..…..….

Başkan: (Unvanı Adı Soyadı)

(Anabilim Dalı, Üniversite Adı) ………...

Üye: (Unvanı Adı Soyadı)

(Anabilim Dalı, Üniversite Adı) ………..

Üye: (Unvanı Adı Soyadı)

(Anabilim Dalı, Üniversite Adı) ………..

Üye: (Unvanı Adı Soyadı)

(Anabilim Dalı, Üniversite Adı) ………..

Tez Savunma Tarihi: …../…../……….

Bu tezin ………Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans olması için şartları yerine getirdiğini onaylıyorum.

Unvan Ad Soyad

Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü

(6)

iv

TEŞEKKÜR

Tez çalışmam süresince sabrını, desteğini, rehberliğini ve bilgi birikimini esirgemeyen, çalışmamın her aşamasında yol gösteren tez danışmanım değerli hocam Sayın Yrd.Doç.Dr. Özlem ALKAN ERSOY’a saygılarımla teşekkür ediyorum..

Araştırmamda Ebeveyn Tutum Ölçeğini kullanmama izin verdikleri için Evren KARABULUT ve tez danışmanı Doç. Dr. Gül ŞENDİL’e, Davranış Problemleri Kontrol Listesini kullanmama izin verdiği için Prof. Dr. Sema KANER’ e ve Prof. Dr. Şener BÜYÜKÖZTÜRK’e teşekkür ederim.

Çalışmamın verilerini topladığım anaokullarında yardımlarını benden esirgemeyen anaokulu yöneticilerine, öğretmenlerine ve çalışmaya gönüllü katılımlarıyla destek veren değerli annelere çok teşekkür ediyorum.

Bugünlere gelmemi sağlayan, hayatımın her aşamasında yanımda olan, desteklerini esirgemeyen, tez çalışmam sırasında aktif olarak rol alan verilerimi toplamama yardım eden, çalışmamı bitireceğime olan inancı ile bana güç veren ve manevi desteğini esirgemeyen aileme sonsuz teşekkür ederim.

(7)

v

5 YAŞ ÇOCUKLARINDA GÖRÜLEN DAVRANIŞ PROBLEMLERİ İLE

ANNELERİN ÇOCUKLARINA UYGULADIKLARI DİSİPLİN

YÖNTEMLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

(Yüksek Lisans Tezi)

Sinem ÇETİNTAŞ

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

OCAK, 2015

ÖZ

Bu araştırma, 5 yaşında çocuğu olan annelerin çocuklarına uyguladıkları disiplin yöntemleri ile çocukların davranış problemleri arasındaki ilişkinin incelenmesi amacı ile yapılmıştır. Araştırmada ilişkisel tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemi 2012-2013 eğitim öğretim yılında Ankara ilinin merkez ilçelerinde bulunan bağımsız anaokullarına devam eden çocuklardan orantılı tabakalama örnekleme yöntemi ile seçilen 359 çocuk ve annelerinden oluşmaktadır. Verilerin toplanması amacıyla; araştırmacı tarafından geliştirilen anne-babalara ve çocuğa yönelik bilgileri içeren “Genel Bilgi Formu”, annelerin tutumunu belirlemek amacıyla Demir ve Şendil tarafından geliştirilen (2007) “Ebeveyn Tutum Ölçeği” ve çocukların problem davranışlarını taramak için Kaner ve Büyüköztürk tarafından geliştirilen (2008) “Yenilenmiş Davranış Problemleri Kontrol Listesi” kullanılmıştır. Araştırmada toplanan veriler SPSS 20.0 paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Elde edilen verilerin analizi için yapılan normallik testi sonucunda, gruplar arasında farklılık incelenirken ikili gruplarda normal dağılmayan değişkenlerde Mann Whitney U Testi kullanılmıştır. İkiden fazla gruplarda ise normal dağılmayan değişkenlerde Bonferroni düzeltmeli Kruskal Wallis H Testi kullanılmıştır. Ayrıca değişkenler arasındaki ilişkiye korelasyon analizi ile bakılmıştır. Anlamlılık seviyesi olarak 0,05 kullanılmış olup, p<0,05 olması durumunda anlamlı farklılığın olduğu, p>0,05 olması durumunda ise anlamlı farklılığın olmadığı belirtilmiştir. Yapılan analizler sonucunda; anne tutumları ile 5 yaş çocuklarının davranış problemleri arasında anlamlı bir ilişkinin olduğu (p<0,05), demokratik tutum artıkça davranış problemlerinin azaldığı, otoriter tutum ve aşırı koruyucu tutum arttıkça davranış problemlerinin arttığı sonucuna ulaşılmıştır. Demokratik puan ile Davranış Problemleri toplam puanı, Davranım Bozukluğu puanı ve Dikkat problemleri- Toyluk puanlarının arasında negatif yönlü bir

(8)

vi

ilişkinin olduğu (p<0,05), Demokratik puan arttıkça Davranış Problemleri toplam puanı, Davranım Bozukluğu puanı ve Dikkat problemleri- Toyluk puanlarının azaldığı görülmüştür. Ayrıca, Otoriter puan ve Aşırı Koruyucu puan ile Davranış Problemleri toplam puanı, Kaygı- İçe kapanma, Psikotik Davranış ve Motor Gerilim- Aşırılık puanı arasında pozitif yönlü bir ilişkinin olduğu (p<0,05), Otoriter puan ve Aşırı Koruyucu puan arttıkça Davranış Problemleri toplam puanı, Kaygı- İçe kapanma, Psikotik Davranış ve Motor Gerilim- Aşırılık puanlarının da arttığı saptanmıştır. Çocukların problem davranışlarının; cinsiyete göre farklılık gösterdiği erkek çocuklarının kız çocuklarına göre daha fazla davranış problemlerine sahip olduğu

(P<0,05) ve problem davranışların kardeş sayısı, doğum sırası ve anne baba yaşına göre farklılık göstermediği bulgusuna ulaşılmıştır (P>0,05).Ayrıca; problem davranışların annenin eğitim durumu, çalışma durumu, mesleği, babanın eğitim durumu ve mesleği, ailenin birlikte olma durumu, annenin çocuğu büyütürken yardım alma durumu, çocuğu ile geçirdiği zaman, ailesinin çocukken uyguladığı disiplin yöntemi, yaşadıkları merkez ilçe değişkenine göre farklılık gösterdiği saptanmıştır (P<0,05). Eğitim düzeyi yüksek, çalışan, çocuğu ile yeterince vakit geçiren, çocuğun bakımı konusunda eşinden ve diğer kişilerden yardım alan, aile birlikteliğine sahip olan annelerin çocuklarının daha az davranış problemlerine sahip olduğu görülmüştür. Annelerin çocuk yetiştirme tutumunun; annenin yaşı, eğitim durumu, çalışma durumu ve mesleğine göre farklılık gösterdiği; eğitim düzeyi yüksek, çalışan ve eğitim faaliyetleri alanında mesleğe sahip annelerin daha demokratik tutumlar sergiledikleri ve annelerin yaşının arttıkça aşırı koruyucu tutumunun azaldığı sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca babaların eğitim düzeylerinin yüksek olmasının ve eğitim faaliyetleri alanında mesleğe sahip olmasının anneleri etkileyerek annelerin demokratik tutumunu arttırdığı saptanmıştır. Annelerin tutumunun; çocuk sayısı, çocuğun doğum sırası, ailenin birliktelik durumu, annenin çocuğu büyütürken yardım alma durumu, annenin çocuğu ile geçirdiği zaman, ailesinin çocukken uyguladığı disiplin yöntemi ve yaşadıkları merkez ilçe değişkenine göre de farklılaştığı sonucuna ulaşılmıştır. (P<0,05).

Bilim Kodu :

Anahtar Kelimeler : Okul Öncesi Dönem, Davranış Problemleri, Anne Baba Tutumlar

Sayfa Adedi :181

(9)

vii

THE RESEARCH OF RELATIONSHIP BETWEEN THE DISCIPLINE

METHODS WHICH MOTHERS IMPLEMENT TO THEIR CHILDREN

AND THE BEHAVIORAL PROBLEMS THAT ARE OBSERVED AT

FIVE-AGED CHILDREN.

(M.S Thesis)

Sinem ÇETİNTAŞ

GAZI UNİVERSITY

GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES

JANUARY, 2015

ABSTRACT

This research has been conducted for the purpose of observing the relationship between the methods of discipline mothers having 5-year old children enforce on their kids and the behavioral problems of children. In order to achieve this purpose, the relational screening model has been used. The sample of the research consists of 359 children and their mothers selected by the proportional layered sampling technique from among children continuing to go to independent playschools located in the central districts of the city of Ankara during the 2012-2013 academic year. A “General Information Form” entailing information on the mothers, fathers and children for the purpose of gathering data, a “Parents Attitude Scale” with the intent of determining the attitude of the mothers, and a “Check List of Behavioral Problems” in order to scan the problematic behaviors of children have been used. The data gathered in the research have been analyzed by using an SPSS 20.0 package program. Distributions of frequency and percentage have been used in the analysis of the data obtained. While variation has been observed between groups as a result of the normality test, the Mann-Whitney U Test has been used for the variables not distributed normally in groups of two. As for groups more than two, the Bonferroni corrected Kruskal-Wallis H Test has been used for the variables not distributed normally. Moreover, the relationship between variables has been approached through a correlation analysis. Using 0.05 for the significance level, it has been indicated that if p<0.05 there is a significant difference, while if p>0.05 there is no significant difference. As a result of the analyses made, the conclusion has been reached that a significant

(10)

viii

relationship exists between the attitudes of mothers and the behavioral problems of 5-year old children, that behavioral problems decrease as democratic attitude increases, and that behavioral problems increase as authoritarian and overprotective attitudes increase. It has been observed that there is a negative relationship between the Democratic score and the total score of Behavioral Problems along with the Conduct Disorder score and scores of Problems of Concentration-Naïveté; that as the Democratic score increases, the total score of Behavioral Problems, the Conduct Disorder score and the scores of Problems of Concentration-Naïveté decrease. Furthermore, it has been seen that there is a positive relationship between the Authoritarian score and score of Over Protectiveness and total score of Behavioral Problems along with the scores of Anxiety-Withdrawnness, Psychotic Behavior and Motor Tension-Extremism; that as the Authoritarian score and score of Over Protectiveness increase, the total score of Behavioral Problems and the scores of Anxiety-Withdrawnness, Psychotic Behavior and Motor Tension-Extremism also increase. The finding has been obtained that the problematic behaviors of the children show difference according to their gender, that male children have more behavioral problems than female children (P<0.05) and that problematic behaviors do not show variation according to the number of siblings, order of birth and the age of the mother and father (P>0.05). Also, it has been determined that problematic behaviors show variation based on the educational status, working condition and job of the mother, the educational status and job of the father, the situation of togetherness of the family, the situation of the mother receiving help while raising the child, the time the mother spends with the child, the method of discipline the family used on the mother when she was a child and her experiences according to the central district variable. (P<0.05). It has been observed that the children of mothers whose educational levels are high, who work, who spend enough time with their child, who received help in nursing their child, and who possess a family togetherness have less behavioral problems. The conclusion has been reached that the child rearing attitude of mothers show difference according to their age, educational status, working condition and their job, where mothers having a higher educational level who work and pursue a career in the area of education activities display a more democratic attitude and that their attitude of over protectiveness decrease as their age rises. Moreover, it has been determined that the education levels of the fathers being high and pursuing a career in the area of educational activities have increased the democratic attitudes of the mothers. The result has also been reached that the attitude of mothers show variation based on the number of children, the birth order of the children, the togetherness situation of the family, the situation of the mother receiving help while raising the child, the time the mother spends with the child, the method of discipline the family used on the mother when she was a child and her experiences according to the central district variable. (P<0.05).

Science Code :

Key Words : Pre-school Period, Behavioral Problems, Mother and Father Attitudes

Page Number : 181

(11)

ix

İÇİNDEKİLER

TEŞEKKÜR ... iv

ÖZ v

ABSTRACT ... vii

İÇİNDEKİLER ... ix

TABLOLAR LİSTESİ ... xii

BÖLÜM 1 ... 1

GİRİŞ... 1

1.1. Problem Durumu ... 4 1.2. Araştırmanın Amacı ... 8 1.3. Araştırmanın Önemi ... 10 1.4. Varsayımlar ... 11 1.5. Sınırlılıklar... 11 1.6. Tanımlar ... 12 1.7. İlgili Araştırmalar ... 12

1.7.1. Türkiye’ de Yapılan Araştırmalar ... 12

1.7.2 Yurt Dışında Yapılan Araştırmalar ... 23

BÖLÜM 2 ... 29

KAVRAMSAL ÇERÇEVE ... 29

2.1. Çocuklarda Görülen Problem Davranışlar ... 29

2.1.1. Davranış Bozuklukları ... 30

2.1.1.1. Saldırganlık ... 30

2.1.1.2. Kıskançlık ... 32

(12)

x

2.1.1.4. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ... 35

2.1.1.5 İnatçılık ... 38 2.1.1.6. Çalma ... 40 2.1.1.7. Öfke ... 41 2.1.2. Duygusal Bozukluklar ... 42 2.1.2.1. Kaygı ... 42 2.1.2.2. Korku ... 44 2.1.2.3. Uyku Bozuklukları ... 45 2.1.2.4. Kekemelik ... 47 2.1.2.5. Seçici Mutizm ... 48

2.1.3. Psiko – Fizyolojik Bozukluklar Ve Alışkanlık Bozuklukları ... 48

2.1.3.1. Tik ... 49

2.1.3.2. Yeme Bozuklukları ... 50

2.1.3.3. Enürezis (Altını Islatma) ... 52

2.1.3.4. Enkoprezis (Dışkı Kaçırma) ... 53

2.1.4. Ağır Ruhsal Bozukluklar ... 54

2.1.4.1. Şizofreni ... 54

2.1.4.2. Depresyon ... 56

2.2. Anne Baba Tutumları ... 57

2.2.1. Ebeveynlik Stilleri ... 61

BÖLÜM 3 ... 67

YÖNTEM ... 67

3.1. Araştırma Modeli ... 67

3.2. Evren ve Örneklem ... 67

3.3. Veri Toplama Araçları ... 69

3.3.1. Genel Bilgi Formu ... 69

3.3.2. Yenilenmiş Davranış Problemleri Kontrol Listesi (YDPKL) ... 69

3.3.3. Ebeveyn Tutum Ölçeği (ETÖ) ... 70

3.4. Verilerin Toplanması ... 72

3.5. Verilerin Analizi ... 72

BÖLÜM 4 ... 75

(13)

xi

4.1. Tanımlayıcı Bilgiler ... 75

4.2. Yenilenmiş Problem Davranış Ölçeği İle Ebeveyn Tutum Ölçeği Arasındaki İlişkiye Yönelik Sonuçlar ... 83

4.3. Yenilenmiş Davranış Problemleri Kontrol Listesine İlişkin Sonuçlar ... 86

4.4. Ebeveyn Tutum Ölçeğine İlişkin Sonuçlar ...114

BÖLÜM 5 ... 139

SONUÇLAR ... 139

ÖNERİLER ... 149

KAYNAKÇA ... 153

(14)

xii

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. MEB 2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı İçin Ankara’da Örneklem Grubuna Giren İlçelerde Bulunan Milli Eğitim Bakanlığı’na Bağımsız Anaokulları İlçelere Göre Öğrenci

Sayıları... 68

Tablo 2. Örnekleme Alınan Çocukların İlçelere Göre Dağılımı ... 68

Tablo 3: İlişki Derecesi Belirlemeye Yönelik Dağılım ... 73

Tablo 4. Çocukların Cinsiyetlere Göre Dağılımı ... 75

Tablo 5. Çocukların Sahip Oldukları Kardeş Sayısına Göre Dağılımı ... 76

Tablo 6. Çocukların Doğum Sıralarına Göre Dağılımı ... 76

Tablo 7 . Annelerin Yaş Gruplarına Göre Dağılımı ... 77

Tablo 8. Babaların Yaş Gruplarına Göre Dağılımı... 77

Tablo 9. Annelerin Öğrenim Durumlarına Göre Dağılımı ... 77

Tablo 10. Babaların Öğrenim Durumlarına Göre Dağılımı ... 78

Tablo 11. Annelerin Çalışma Durumlarına Göre Dağılımı ... 78

Tablo 12. Annelerin Meslek Gruplarına Göre Dağılımı ... 79

Tablo 13. Babaların Meslek Gruplarına Göre Dağılımı ... 79

Tablo 14. Çocuğun Anne Babası İle Birlikte Olma Durumuna Göre Dağılımı ... 80

Tablo 15. Aile İle Beraber Yaşayan Yakının Olma Durumuna göre Dağılımı ... 80

Tablo 16. Annelerin Çocuklarını Büyütürken Yardım Alma Durumlarına Göre Dağılımı ... 80

(15)

xiii

Tablo 18. Annelerin Çocukken Kendilerine Uygulandığını Düşündükleri Disiplin Yöntemlerine Göre Dağılımı ... 81

Tablo 19. Araştırmaya Katılanların Yaşadıkları Merkez İlçelere Göre Dağılımı ... 82

Tablo 20. Yenilenmiş Problem Davranış Listesi İle Ebeveyn Tutum Ölçeği Arasındaki İlişkiye Yönelik Sonuçlar ... 83

Tablo 21. Yenilenmiş Davranış Problemleri Kontrol Listesi (YDPKL) Alt Ölçeklerinin Puan Ortalamaları Standart Sapmaları ile En Düşük ve En Yüksek Puan Ortalamaları ... 86

Tablo 22. YDPKL Alt Boyutu Puan Ortalamalrının Çocukların Cinsiyet Değişkenine Göre Farklılaşıp Farklılaşmadığını Belirlemek Üzere Yapılan Mann Whitney U Testi Sonuçları .... 87

Tablo 23. YDPKL Alt Boyutu Puan Ortalamalarının Çocukların Kardeş Sayısı Değişkenine Göre Farklılaşıp Farklılaşmadığını Belirlemek Üzere Yapılan Kruskall Wallis H Testi Sonuçları ... 89

Tablo 24. YDPKL Alt Boyutu Puan Ortalamalarının Çocukların Kaçıncı Çocuk Olduğu Değişkenine Göre Farklılaşıp Farklılaşmadığını Belirlemek Üzere Yapılan Kruskall Wallis H Testi Sonuçları ... 91

Tablo 25. YDPKL Alt Boyutu Puan Ortalamaları İle Anne- Babanın Yaşı Arasındaki İlişkinin İncelenmesine Yönelik Sonuçlar ... 92

Tablo 26. YDPKL Alt Boyutu Puan Ortalamalarının Annelerin Öğrenim Düzeyi Değişkenine Göre Farklılaşıp Farklılaşmadığını Belirlemek Üzere Yapılan Kruskall Wallis H Testi Sonuçları ... 94

Tablo 27. YDPKL Alt Boyutu Puan Ortalamalarının Babaların Öğrenim Düzeyi Değişkenine Göre Farklılaşıp Farklılaşmadığını Belirlemek Üzere Yapılan Kruskall Wallis H Testi Sonuçları ... 96

Tablo 28. YDPKL Alt Boyutu Puan Ortalamalarının Annelerin Çalışma Durumu Değişkenine Göre Farklılaşıp Farklılaşmadığını Belirlemek Üzere Yapılan Mann Whitney U Testi Sonuçları ... 98

Tablo 29. YDPKL Alt Boyutu Puan Ortalamalarının Annenin Meslek Grubu Değişkenine Göre Farklılaşıp Farklılaşmadığını Belirlemek Üzere Yapılan Kruskall Wallis H Testi Sonuçları ...100

Tablo 30. YDPKL Alt Boyutu Puan Ortalamalarının Babanın Meslek Grubu Değişkenine Göre Farklılaşıp Farklılaşmadığını Belirlemek Üzere Yapılan Kruskall Wallis H Testi Sonuçları ...102

(16)

xiv

Tablo 31. YDPKL Alt Boyutu Puan Ortalamalarının Çocuğun Anne Baba İle Birlikte Olma Değişkenine Göre Farklılaşıp Farklılaşmadığını Belirlemek Üzere Yapılan Kruskal Wallis H Testi Sonuçları ...105

Tablo 32. YDPKL Alt Boyutu Puan Ortalamalarının Aile İle Birlikte Yaşayan Yakın Olup Olmama Değişkenine Göre Farklılaşıp Farklılaşmadığını Belirlemek Üzere Yapılan Kruskal Wallis H Testi Sonuçları ...107

Tablo 33.YDPKL Alt Boyutu Puanlarının Annenin Çocuğu Büyütürken Yardım Alıp Almadığı Değişkenine Göre Farklılaşıp Farklılaşmadığını Belirlemek Üzere Yapılan Mann Whitney U Testi Sonuçları ...108

Tablo 34. YDPKL Alt Boyutu Puan Ortalamalarının Annenin Çocuğu İle Geçirdiği Vakit Değişkenine Göre Farklılaşıp Farklılaşmadığını Belirlemek Üzere Yapılan Mann Whitney U Testi Sonuçları ...109

Tablo 35. YDPKL Alt Boyutu Puan Ortalamalarının Yaşanılan Merkez İlçe Değişkenine Göre Farklılaşıp Farklılaşmadığını Belirlemek Üzere Yapılan Kruskall Wallis H Testi Sonuçları 111

Tablo 36. Ebeveyn Tutum Ölçeği ve Alt Ölçeklerinin Puan Ortalamaları Standart Sapmaları ile En Düşük ve En Yüksek Puan Ortalamaları ...114

Tablo 37. Ebeveyn Tutum Ölçeği Alt Ölçek Puan Ortalamalarının Çocukların Cinsiyet Değişkenine Göre Farklılaşıp Farklılaşmadığını Belirlemek Üzere Yapılan Mann Whitney U Testi Sonuçları ...115

Tablo 38. Ebeveyn Tutum Ölçeği Alt Ölçek Puan Ortalamalarının Çocukların Kardeş Sayısı Değişkenine Göre Farklılaşıp Farklılaşmadığını Belirlemek Üzere Yapılan Kruskall Wallis H Testi Sonuçları ...116

Tablo 39. Ebeveyn Tutum Ölçeği Alt Ölçek Puan Ortalamalarının Çocukların Kaçıncı Çocuk Olduğu Değişkenine Göre Farklılaşıp Farklılaşmadığını Belirlemek Üzere Yapılan Kruskall Wallis H Testi Sonuçları ...118

Tablo 40. Ebeveyn Tutum Ölçeği Alt Boyut Puanlarının Anne Babanın Yaşı Değişkenine Göre Farklılaşıp Farklılaşmadığına İlişkin Sonuçlar...119

Tablo 41. Ebeveyn Tutum Ölçeği Alt Boyut Puan Ortalamalarının Annelerin Öğrenim Düzeyi Değişkenine Göre Farklılaşıp Farklılaşmadığını Belirlemek Üzere Yapılan Kruskall Wallis H Testi Sonuçları ...120

Tablo 43. Ebeveyn Tutum Ölçeği Alt Boyut Puan Ortalamalarının Annenin Çalışma Durumu Değişkenine Göre Farklılaşıp Farklılaşmadığını Belirlemek Üzere Yapılan Mann Whitney U Testi Sonuçları ...123

(17)

xv

Tablo 44. Ebeveyn Tutum Ölçeği Alt Boyut Puan Ortalamalarının Annenin Meslek Grubu Durumu Değişkenine Göre Farklılaşıp Farklılaşmadığını Belirlemek Üzere Yapılan Kruskall Wallis U Testi Sonuçları ...125

Tablo 45. Ebeveyn Tutum Ölçeği Alt Boyut Puan Ortalamalarının Babanın Meslek Grubu Durumu Değişkenine Göre Farklılaşıp Farklılaşmadığını Belirlemek Üzere Yapılan Kruskall Wallis U Testi Sonuçları ...127

Tablo 46. Ebeveyn Tutum Ölçeği Alt Boyut Puan Ortalamalarının Anne ve Babanın Birlikte Olma Durumu Değişkenine Göre Farklılaşıp Farklılaşmadığını Belirlemek Üzere Yapılan Kruskal Wallis H Testi Sonuçları ...129

Tablo 47. Ebeveyn Tutum Ölçeği Alt Boyut Puan Ortalamalarının Aile İle Birlikte Yaşayan Bir Yakının Olup Olmama Durumu Değişkenine Göre Farklılaşıp Farklılaşmadığını Belirlemek Üzere Yapılan Mann Whitney U Testi Sonuçları ...130

Tablo 48. Ebeveyn Tutum Ölçeği Alt Boyut Puan Ortalamalarının Annenin Çocuğu Büyütürken Yardım Alıp Almama Durumu Değişkenine Göre Farklılaşıp Farklılaşmadığını Belirlemek Üzere Yapılan Mann Whitney U Testi Sonuçları ...131

Tablo 49. Ebeveyn Tutum Ölçeği Alt Boyut Puan Ortalamalarının Annenin Çocuğu İle Geçirdiği Vakit Durumu Değişkenine Göre Farklılaşıp Farklılaşmadığını Belirlemek Üzere Yapılan Mann Whitney U Testi Sonuçları ...132

Tablo 50 Ebeveyn Tutum Ölçeği Alt Boyut Puan Ortalamalarının Annenin Çocukken Kendisine Uygulandığını Düşündüğü Ebeveyn Tutumu Durumu Değişkenine Göre Farklılaşıp Farklılaşmadığını Belirlemek Üzere Yapılan Kruskall Wallis U Testi Sonuçları...134

Tablo 51. Ebeveyn Tutum Ölçeği Alt Boyut Puan Ortalamalarının Yaşanılan Merkez İlçelere Göre Farklılaşıp Farklılaşmadığını Belirlemek Üzere Yapılan Kruskall Wallis U Testi Sonuçları ...136

(18)

1

BÖLÜM 1

GİRİŞ

Her çocuk, doğduğu andan itibaren, hiç tanımadığı ve alışık olmadığı yeni yaşamına uyum sağlamak için çaba gösterir. Çocuk; geldiği bu yeni dünyada yaşamaya, çevresine uyum göstermeye, farklılıkları tanımaya, anne babasına alışmaya ve onlara uyum sağlamaya çalışır. Bu uyum sürecinde, gelişim seviyesine uygun olarak çeşitli davranışlar sergiler. Bu davranışlar her zaman onaylanan davranışlar değildir (Öz, 1997, s. 23). Çocuk, büyüdükçe bulunduğu ailenin, çevrenin ve toplumun kurallarını anlamaya ve benimsemeye başlar. Bu toplumsallaşma süreci içerisinde çocuğun davranışları anne babasından, aile içerisindeki kişilerden ve çevreden etkilenerek şekillenir (Gander ve Gardiner, 2010, s. 297). Çocuk çeşitli gelişim dönemlerinden geçer ve her yeni tanıştığı gelişim döneminin kendine özgü özellikleri vardır. Gelişimin her aşamasında, her dönem kendinden önceki dönemden etkilenir ve bu durum sonraki dönemi olumlu ya da olumsuz olarak etkiler. Olumsuzlukların uzun sürmesi ve şiddetlenerek artması ileriki dönemlerde problem davranış olarak adlandırılır (Ekşi, 1999, s. 98; Greenspan ve Salmon, 2003, s. 33). Çocuğun yeni durumlara alışamamasına geçici uyum bozukluğu denir. Geçici uyum bozukluğu çocuğun içinde bulunduğu döneme ve çevreye uyum sağlaması, gerekli becerileri kazanması ve yerine getirmesi gereken görevleri gerçekleştirmesi ile yerini dengeye bırakır. Çocuğun davranışlarında uyum bozukluğu olup olmadığını anlamak için anne babaların çocukların gelişim dönemlerini, bu dönemlerin sürelerini ve çocuklarının yapılarını bilmeleri son derece önemlidir (Öz, 1997, s. 24).

Birey bütün yaşamı boyunca meydana gelen problemler karşısında uyumunu ve dengesini korumaya çalışır. Uyum ile ilgili çeşitli tanımlar yapılmaktadır. Bu tanımlarda öncelikle bireyin kendisi ve çevresi ile olan uyumundan söz edilir. Birey tek başına ve çevresinden ayrı olarak düşünülemez. Birey hem kendisinde meydana gelen değişikliklere hem de çevresine

(19)

2

uyum sağlama çabası içerisindedir. Bireyden beklenen uyumlu davranış ise, sadece çevrenin isteklerini yerine getirmek ya da kendi beklentileri doğrultusunda hareket etmesi değil, çevreden gelen uyaranlara uygun tepkilerde bulunabilmesi, yeni durumları fark edebilmesi ve aradaki dengeyi sağlayabilmesidir (Bilgin Aydın, 2004, s. 88-89).

Gelişmekte olan çocuk her yeni gelişim dönemine uyum sağlamakta güçlük çeker, yeni bilgiler, beceriler, alışkanlıklar ve davranışlar kazanarak içinde bulunduğu fiziksel ve sosyal çevreye uyum sağlamaya çalışır. Büyümenin ve gelişmenin gereği olarak yeni sorunlarla karşılaşır. Bu dönemde çocuğun en yakın çevresi olan aile çocuğu desteklemeli ve içinde bulunduğu gelişim dönemine uyum sağlamasına yardım etmelidir (Çağdaş ve Şahin Seçer, 2011, s. 181).

Aile, çocuğun kişiliğinin oluşmasında ona yardımcı olan, bakımını, beslenmesini, korunmasını sağlayan, çocuğa güven duygusu vererek, özgürce oynayabileceği, yeteneklerini geliştirebileceği ortamlar hazırlayan, yol gösterip, kuralları öğreterek çocuğu geleceğe hazırlayan ve çocuğun ise ilk sosyal deneyimlerini yaşadığı kurumdur (Coulfield, 2001, s. 7; Yörükoğlu, 2006, s. 170). Ailede bebeğin hayatında doğduğu andan itibaren ona bakan anne önemli bir yere sahiptir. Annenin çocuğuna karşı olan davranışları, duyguları, sevgisini gösterme şekli, çocuğun kendisini algılayış şeklini ve kendisine verdiği değeri etkiler. Annenin çocuğuna karşı olumlu düşünceleri, çocuğu cesaretlendirmesi ve ona rehberlik etmesi çocuğu olumlu yönde etkiler ve olumlu bir benlik yapısı geliştirmesine yarımcı olur. Diğer yönden annenin olumsuz davranış ve düşünceleri, öfke ve eleştiri içeren davranışları çocuğun kendisine karşı olan düşüncelerini olumsuz yönde etkileyebilmekte ve uygun olmayan davranışlar sergileyerek kendisini göstermesine neden olabilmektedir (Karabekiroğlu, 2009, s. 70; Bornstein ve Bornstein, 2007).

Kişiliğin temellerinin yaşamın ilk yıllarında atıldığı yıllardır ortaya konulan bilimsel bir gerçektir. Çocuğun kişiliği, öncelikle aile içinde anne babası ile etkileşimi sonucu gelişir. Her çocuk kendine özgü bir kişilik geliştirir. Bu kişiliğin dengeli ve uyumlu olabilmesi, anne babaların çocuklarını desteklemelerine ve gerekli yardımı vermelerine bağlıdır (Yalçın, 2013, s. 180). Birbirlerini doğru anlayarak sağlıklı bir iletişim kuran ve çocuklarını destekleyen anne babalar, karşılaşılan sorunlar karşısında daha güçlü, kendi kendisini denetleyebilen, duygu ve

(20)

3

düşüncelerini özgürce ifade edebilen, uyum sorunlarını tetikleyen diğer etmenler karşısında etkili çözüm yolları bulabilen bireyler yetiştirirler (Kocayörük, 2012, s. 11-12).

Çocuk, anne ve babasını taklit ederek, gördüğü iletişim tekniklerini kullanmaya başlar. Bu nedenle çocuğun olumlu davranışlar kazanabilmesi için sağlıklı modellere ihtiyacı vardır (Yalçın, 2013, s. 181). Çocuğun bu sağlıklı modelleri bulabileceği ilk yer aile ortamıdır.

Aile yüz yüze ilişkilerin en yoğun yaşandığı yerdir. Bu nedenle ailedeki disiplin anlayışının çocukların sosyal ve duygusal gelişimlerinde önemli bir rol oynadığı söylenebilir. Yetişkinler disiplini olumsuz bir yaklaşım olarak kullanarak, çocukların istenmeyen davranışları karşısında ceza yöntemine başvurabilirler. Genellikle ceza fiziksel olarak gerçekleştirildiği gibi, duygusal olarak yoksun hissettirme gibi psikolojik baskı şeklinde de kullanılmaktadır. Oysa ceza, anlık olarak etki gösterse de uzun süreli etkileri çok farklı olabilir. Ceza, özellikle uygulayan kişi ortamda olduğunda etkili olabilir, fakat istenmeyen davranışı tamamen ortadan kaldırmaz. Ayrıca, cezanın olumsuz davranış üzerine odaklanması ve alternatif davranışın ne olduğunu göstermemesi ve bazı durumlarda pekiştirici etkiye sahip olması uzun süreli etkiye sahip olmamasına neden olmaktadır. Diğer yönden, çocuğun cezadan kaçınmak için olumsuz alışkanlıklar edinmesine ve olumsuz bir benlik algısına sahip olmasına neden olabilir. Oysaki disiplinde tutarlı olmak, çocukların olumlu yönlerine odaklanarak uygun davranışlarını pekiştirmek, çocuklara kuralları açık ve net bir şekilde açıklamak çocukların kendilerini denetleyebilmelerine yardımcı olacak ve olumlu bir benlik yapısı geliştirmelerini sağlayacaktır (Gander ve Gardiner, 2010, s. 301-30).

Ailelerin çocuklarının büyütürken benimsedikleri, aşırı otoriter, baskıcı, demokratik, duyarsız, mükemmeliyetçi, koruyucu, reddedici vb. tutumlarının çocuklar üzerinde çok farklı etkileri vardır. Demokratik aile tutumunun sahip olduğu bir aile ortamında, çocuğun fikirlerinin önemsenmesi, kuralların önceden çocuğa açıklanarak konulması, çocukların söz sahibi olması nedeni ile çocuklar genellikle, hoşgörülü, yardımsever, özgüvenli ve sosyal bireyler olarak yetiştirmelerini sağlar. Otoriter tutuma sahip ailelerde, bütün kararları anne ve babanın alması, çocuğun fikirlerinin alınmaması, çocuktan itiraz etmeden uygulamasının istenmesi; çocuğun çekingen, pasif, isteksiz bir birey olmasına yol açabilir. Aşırı otoriter ve baskıcı ailelerde çocuğun sürekli eleştirilmesi ve cezalandırılması çocuğun aşağılık duygusuna sahip olmasına neden olabilir. Aşırı hoş görülü ailelerde ise çocuğa sınırsız haklar tanınması, benmerkezci ve

(21)

4

yaşamlarındaki sınırları bilmeyen bireyler olmalarına neden olur. Dengesiz, tutarsız ve reddedici bir disiplin yöntemi kullanan ailelerin çocukları ise tutarsız bir kişilik geliştirebilmekte sürekli terk edileceklerini düşünebilmekte ve bağlanma sorunları yaşayabilmektedirler. Anne babaların tutum ve davranışları çocukların vicdan ve ahlak gelişimini, uyumlu ya da uyumsuz, etkin ya da edilgen, bağımlı ya da özerk, içe dönük ya da dışa dönük vb. bir kişilik oluşturmalarını etkileyebilmektedir (Bee ve Boyn, 2004, s. 362-363; Taner Dermal ve Başal, 2013, s. 115-144; Bornstein ve Bornstein, 2007). Yanlış anne baba tutumlarının çocuklarda davranış problemlerinin ortaya çıkmasına neden olduğu bilinmekle birlikte, diğer etkenlerinde davranış problemlerini tetiklediği görülmektedir.

Çocukların uyum sorunlarını etkileyen etmenlere bakıldığında; ebeveyn tutumlarının yanı sıra çocuğa bakım veren kişiler ile ilgili sorunlar, kardeş doğumu, anne baba ölümü ya da anne baba boşanması, fiziksel duygusal istismar, çevresel zorluklar, kültür çatışmaları, ayrımcılık, yetersiz destek, eğitim ve bakımın karşılanması ile ilgili zorluklar, çocuğun sürekli ev dışında bakılması, bakım sağlayan kişilerin sürekli değişmesi, anne babanın eğitim seviyesinin düşük olması, barınma ile ilgili zorluklar, evsizlik, kalabalık ortam, ısınma, su, elektrik gibi ihtiyaçların karşılanamaması, ekonomik sorunlar, beslenememe, ebeveynin işinin olmaması, çocuğun sağlığı ile ilgili yaşanan sorunlar, hastaneye yatması, kaza geçirmesi, hastalık gibi durumlar çocuklarda uyum sorunlarına neden olabilmektedir. (Karabekiroğlu, 2009, s. 47-48).

1.1.Problem Durumu

Çocuk, sürekli değişen bir ortamda büyür ve gelişir. Bu değişiklikler kimi zaman çocukta uyum güçlüklerinin ortaya çıkmasına neden olur. Çocuğun doğuştan getirdiği doğal güdü ve eğilimleri, daima çevre tarafından yönlendirilmeye çalışılır. Bu güdü ve eğilimler karşısında ise çevreden gelen baskı, çocuk tarafından kolaylıkla kabul edilmeyerek çatışmaların ortaya çıkmasına neden olur. Çocukların uyum sorunları farklılık göstererek; korkular, kaygılar, kıskançlıklar, rüya ve kâbuslar, uykuda konuşma, saldırganlık, inatçılık, çekingenlik, güvensizlik vb. şekillerde ortaya çıkarlar (Bilgin Aydın, 2004, s. 88). Bu sorunlar pek çok çocukta görülebilir ve yaşlara özgü davranışlar olarak algılanabilir. Bunların çoğu anne babanın desteği ile çözümlenebilecek sorunlar olmakla birlikte anne babanın çocuğu desteklememesi ve olumsuz tutum sergilemesi sonucunda ise bunlar karmaşık bir boyut kazanır (Çağdaş ve Şahin Seçer, 2011, s. 181). Çocuğun sağlıklı bir kişilik yapısı geliştirmesi

(22)

5

için karşılaşılan güçlüklerin çözümlenmesi ve normal gelişimi engelleyen etmenlerin ortadan kaldırılması gerekir (Bilgin Aydın, 2004, s. 88). Ancak karşılaşılan sorunlar, çocuğun gelişim döneminin özelliklerinden kaynaklanan geçici sorunlar da olabilirler. Çocuğun bir önceki gelişim dönemine ait sorunları, diğer döneme taşıması durumunda bunlar davranış ve uyum problemleri olarak ortaya çıkar. Davranış ve uyum problemlerini şu başlıklar altında toplayabiliriz.

Davranış bozukluğu yaşa, gelişim dönemine, toplumsal norm ve kurallara uygun olmayan, sürekli tekrarlanan davranışlardır (Novak ve Pelaez, 2004, s. 502). Davranış bozuklukları psikolojik ve fizyolojik bozukluklar sonucu ortaya çıkan sorunlardır. Bu tür bozukluklar; çocukların çevreyle ilişkilerinde problemlerin meydana gelmesine ve ilişkilerini sürekli olarak gergin yaşamalarına neden olmaktadır (Cook ve Cook, 2005, s. 558). Saldırganlık, kıskançlık, yalan söyleme, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, inatçılık, çalma, öfke, kurallara uymama vb. davranışlar davranış bozuklukları içerisinde yer alır. Bu davranışlar çevre tarafından onaylanmaz (Novak ve Pelaez, 2004, s. 502; Cook ve Cook, 2005, s. 558). Davranış bozukluğu genetik kökenli olabilir. Ayrıca tek ebeveynin olmaması, çocuğun evlat edinilmesi, eşler arasındaki tutarsız disiplin, çocuğa uygulanan fiziksel ceza, ailenin sosyo ekonomik durumunun düşük olması, aile içerisindeki stres, kötü alışkanlıklar da etkenler arasında yer alabilmektedir (Rathus, 2006, s.462).

Duygusal bozukluklar; herhangi bir sağlık sorunu ile açıklanamayan, yaşa ve gelişim dönemine uygun olmayan, çocuğun çevresinden çok kendinin tedirgin olmasına neden olan bozukluklardır. Duygusal bozukluklar; korkular, kaygılar, kuruntular, saplantılı düşünceler, uyku bozuklukları, kekemelik vb. belirtiler gösterir. Çocuğun içinde bulunduğu çevrenin koşullarına, uyaranın şiddetine, geçmişteki yaşantılarına ve psikolojik durumuna bağlı olarak ortamdaki nesnelerden, kişilerden korkması, sürekli kötü bir şey olacağını düşünerek kaygılanması, kaygı ve korkunun sonucunda kekemelik oluşması, uykuya dalma, uykuyu devam ettirme, uykuyu alma sorunları vb. durumlar duygusal bozukluklar arasında yer alır (Çağdaş ve Şahin Seçer, 2011, s. 196-205; Yörükoğlu, 2002, s. 288).

(23)

6

Alışkanlık bozuklukları; sosyal işleyişi, eğitsel ve diğer önemli alanları etkileyen tekrarlayıcı uyumsuz davranışlardır (APA Dictionary, 2007). Çocukların gelişimlerinde önemli etkileri olan fakat karşılanmayan şefkat, ilgi ve duygusal doyumu, normal olmayan tepkiler vererek almaya çalışmasıdır. Parmak emme, mastürbasyon, tikler, gece işemeleri, dışkı kaçırma vb. belirtiler gösterir. Gece uyumalarında ya da gündüz uyanıkken istemsiz olarak altına kaçırma, ellerini, ayak parmaklarını, nesneleri emme, el veya ayak parmaklarını kemirme, istemsiz olarak tekrarlanan hiçbir amacı olmayan kas seyirmeleri vb. davranışlar alışkanlık bozuklukları arasında yer alır. Bu çocuklar kendilerini güvende hissetmek, yalnızlıktan kurtulmak ve duygusal doyum sağlamak amacı ile bu davranışlarını tekrar ederler (Yörükoğlu, 2002, s. 288).

Ağır ruhsal bozukluklar; psikolojik bozukluk, anormal davranışlar, önemli işleyiş alanlarından bir yada birkaçında meydana gelen klinik açıdan önemli sıkıntılara neden olan rahatsızlıktı (APA Dictionary, 2007). İçe kapanıklık, psikoz, şizofreni, depresyon gibi belirtiler gösterir (Yörükoğlu, 2002, s. 288).

Davranış bozukluğu gösteren çocuk ve yetişkinlerin öz geçmişleri üzerinde yapılan araştırmalar incelendiğinde anne- baba- çocuk ilişkilerinin bu bozuklukların oluşmasında önemli rol oynadığı görülür (Çağdaş ve Şahin Seçer, 2011, s. 182). Çocuğun kişiliğinin oluşmasına etki eden en önemli çevresel etken ailedir. Aile içindeki anne baba ile çocuk arasındaki ilişki ve anne babanın benimsediği çocuk yetiştirme yöntemi çocuğun kişiliğini olumlu veya olumsuz yönde etkiler. Anne baba benimsediği ebeveyn tutumu çerçevesinde çocuğun davranışlarını biçimlendirirken, aynı zamanda gelecekteki davranışları üzerinde de etkili olur (Günalp, 2007, s. 35). Çocuğun davranışlarına karşı anne babanın sürekli eleştirel bir tavır sergilemesi, çocuğun kendisini değersiz hissetmesine, olumlu ve olumsuz davranışların ayırımını yapmakta zorluk çekmesine neden olur. Davranışları desteklenen çocuk ise olumlu ve olumsuz davranışların neler olduğunu kolaylıkla öğrenir. Ortamın gerektirdiği uygun davranışları sergileyerek dış etkenlerden bağımsız olarak kendini kontrol eder. Çocukların sağlıklı bir kişilik geliştirmeleri için ebeveynleri çocuk yetiştirme tutumlarının neler olduğunu ve çocuklar üzerindeki etkilerini bilmeleri gerekir. Çocuk yetiştirmede karşılaşılan ebeveyn tutumları şu şekilde gruplanabilir (Günalp, 2007, s. 41).

(24)

7

Olumsuz anne baba tutumları; çocuğun gelişimini engelleyen, çocuğun kendine güvenini ortadan kaldıran, bağımsız bir kişilik geliştirmesini engelleyen, çocuklarda problem davranışa yol açan her türlü tutumdur. Anne babalar çizmeleri gereken sınırı tam olarak kavrayamadıklarında bazen çocuğa her istediğini vererek, bazen de gerekli olan desteği sağlamayarak çocukta uyumsuz tepkilerin oluşmasına neden olurlar (Çağdaş ve Şahin Seçer, 2011, s. 141).

Çocuğun kurallara sıkı sıkıya uyması beklenen aşırı baskılı ve otoriter tutum, çocuğu yalnız bırakan, görmezden gelen, çocuğa ait olma ve güven duygusu vermeyen ilgisiz ve kayıtsız tutum, anne babanın arasında görüş ayrılığının olduğu, değişken davranış biçimlerinin görülebildiği dengesiz ve kararsız tutum olumsuz anne baba tutumları arasında yer almaktadır. Ayrıca anne babanın çocuğu gereğinden fazla kontrol ettiği ve özen gösterdiği çocuğun hareket etmesine izin vermeyen aşırı koruyucu tutum ve çocuğun ailede inisiyatif sahibi tek kişi olduğu ve onun isteklerine kayıtsız şartsız tüm aile bireylerinin uyduğu aşırı hoşgörülü tutum olumsuz anne baba tutumlarındandır (Bilgin Aydın, 2004, s. 47-48).

Olumlu anne baba tutumları; çocukların duygusal, fiziksel ve bilişsel gelişimlerini olumlu yönde etkileyen, ayrıca çocukların kendilerine olan güvenlerini arttıran, özgürce duygularını ifade etmelerine fırsat veren anne baba tutumudur. Olumlu tutuma sahip anne babalar, çocukları ile sağlıklı iletişim kuran, çocukların ilgi ve ihtiyaçlarının farkında olan, çocuklarını dinleyen, sorumluluk duygusunu geliştiren, çocuklarını korkutmadan disipline eden ve kuralları nedenleri ile açıklayarak ifade eden anne babalardır (Çağdaş ve Şahin Seçer, 2011, s. 155).

Anne babaların çocuklarına karşı hoşgörülü olan, bazı kısıtlamalar dışında çocuklarının isteklerini diledikleri gibi gerçekleştirmelerine izin veren, kendilerine güvenen özgür bireyler yetiştirmeye imkân sağlayan güven verici ve hoş görülü tutum olumlu anne baba tutumudur. Anne babaların çocuklarına karşı ilgili, destekleyici ve ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik tutumları çocukların kendilerine ilişkin algılarının olumlu olmasını sağlamaktadır.

Yapılan çalışmalar incelendiğinde; anne baba tutumlarının ve çocuklarda görülen problem davranışların çeşitli değişkenler açısından incelendiği görülmüştür. Özellikle ailenin demografik özelliklerinin anne baba tutumları ve çocuklarda görülen davranış problemlerine etkileri üzerinde çalışılmıştır (Huaging Q ve Kaiser, 2004; Özyürek ve Tezel Şahin, 2005;

(25)

8

Şanlı, 2007; Olcay, 2008; Özbey ve Alisinanoğlu, 2009; Alisinanoğlu ve Kesicioğlu, 2010; Eratay, 2011; Tatlı, Selimoğlu ve Bademci, 2012) . Bunun yanı sıra anne baba tutumları ve çocuklarda görülen problem davranışların çocuğun sosyal duygusal gelişimine etkileri incelenmiştir (Zupanèıè, Gril ve Kavèıè, 2000; Laible, Carlo, Tuorquati ve Onati, 2004; Altay, 2007; Borstein ve Borstein, 2007; Eminoğlu, 2007; Sarı, 2007; Seven, 2007; Gülay ve Önder, 2011; Durmuşoğlu Saltalı ve Arslan, 2012; Ogelman, Önder, Seçer ve Erten, 2013) . İki değişken arasındaki ilişkiyi doğrudan ele alan çalışmaların sayısı son dönemlerde artış göstermeye başlamış olmasına rağmen hala sınırlıdır (Aunola Nurmi, 2005; Dursun, 2010; Taşın Yeter, 2010; Taner Dermal ve Başal; Yaşar Ekici, 2014) . Oysaki çocuğun karşılaştığı, ilk iletişim kurduğu kişi annesidir. Çocuk annesi ile doğum öncesinden başlayan bir ilişki içerisindedir. Doğum ile birlikte bu ilişki çocuğun bütün dünyasını oluşturmaktadır. Çocuk; toplum içindeki rollerini, olumlu, olumsuz davranışları, alışkanlıklarını bu ilişki sırasında benimser. Bu durum göz önünde bulundurulduğunda çocuk ve anne arasındaki ilişkinin çocuğun yaşamında ne kadar önemli olduğu görülmektedir. Bu araştırmada annelerin çocuk yetiştirme tutumları tespit edilerek, aileye ait özelliklerin, annelerin çocuk yetiştirme tutumlarını ne ölçüde etkilediği ve 5 yaş çocuklarının problem davranışlarının neler olduğu, hangi değişkenlerden etkilendiği ve anne baba tutumları ile arasındaki ilişki saptamaya çalışılmıştır.

1.2.Araştırmanın Amacı

Bu araştırma, 5 yaş çocuklarında görülen davranış problemleri ile annelerin çocuklara uyguladıkları disiplin yöntemleri arasındaki ilişkiyi incelemeyi amaçlamaktadır.

1. Alt Amaçlar

Araştırmanın genel amacına ulaşabilmek için aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır. 1.1. Çocukların problem davranışları ile anne tutumları arasında ilişki var mıdır? 1.2. Çocukların problem davranışlarında;

1.2.1. Cinsiyetine 1.2.2. Kardeş sayısına 1.2.3. Doğum sırasına

(26)

9 1.2.5. Annesinin öğrenim durumuna 1.2.6. Babasının öğrenim durumuna 1.2.7. Annesinin çalışma durumuna 1.2.8. Annesinin mesleğine

1.2.9. Babasının mesleğine

1.2.10. Anne babası ile birlikte olma durumuna

1.2.11. Aile ile birlikte yaşayan akrabanın olmasına göre fark var mıdır?

1.3. Çocukların problem davranışlarında annesinin babadan ya da diğer kişilerden destek alma durumuna göre fark var mıdır?

1.4. Çocukların problem davranışlarında annesinin çocuğu ile birlikte geçirdiği zamana göre fark var mıdır?

1.5. Çocukların problem davranışlarında yaşadıkları merkez ilçeye göre farklılık var mıdır?

1.6. Annelerin uyguladıkları disiplin yöntemleri çocuğun; 1.6.1. Cinsiyetine

1.6.2. Kardeş sayısına 1.6.3. Doğum sırasına

1.6.4. Annesinin ve babasının yaşına 1.6.5. Annesinin öğrenim durumuna 1.6.6. Babasının öğrenim durumuna 1.6.7. Annesinin çalışma durumuna 1.6.8. Annesinin mesleğine

1.6.9. Babasının mesleğine

1.6.10. Anne babasının birlikte olma durumuna

1.6.11. Aile ile birlikte yaşayan akrabanın olma durumuna göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir?

1.7. Annelerin uyguladıkları disiplin yöntemlerinde; babadan ya da diğer kişilerden destek alma durumuna göre fark var mıdır?

1.8. Annenin çocuğu ile birlikte geçirdiği zamana göre uyguladıkları disiplin yöntemlerinde fark var mıdır?

(27)

10

1.9. Annenin kendi ailesinin ona uyguladıklarını düşündüğü disiplin yöntemi ile kendi çocuğuna uyguladığı disiplin yöntemi arasında benzerlik var mıdır?

1.10. Annelerin uyguladıkları disiplin yöntemlerinde yaşadıkları merkez ilçeye göre fark var mıdır?

1.3.Araştırmanın Önemi

Çocuklar yaşamlarının ilk yıllarında anne ve babalarını örnek alarak ileriki dönemlerdeki davranışlarının temellerini belirlerler. Bu dönemlerde anne babaların çocuklarına doğru modeller olmaları çok önemlidir. Çocuklar anne babalarının davranışlarını benimseyerek onlara yansıtırlar (Bak, 2011, s. 163). Çocuk ilk duygusal ilişkisini annesi ile kurar. Çocuğun annesi ile kurduğu bu ilişki hayatı boyunca kuracağı ilişkilerin temelini oluşturur (Dodson, 2000, s. 36). Çocuğun annesi tarafından karşılanması gereken temel gereksinimleri vardır. Bunlardan ilki güven duygusudur. Çocuk doğduğu andan itibaren kendini yalnız hisseder ve güvende olmadığını düşünür. Kendini güvensiz ortamda hisseden çocuk korkar ve panik olur. Bunun yanı sıra annesi tarafından ihtiyaçları karşılanmayan ve olumsuz davranışlara maruz kalan çocuk kendini değersiz hisseder ve sevilmediğini düşünür. Annenin tutarlı ve sevgi dolu davranışları, çocuğun ihtiyaçlarını zamanında karşılaması ise çocukta güven duygusunu oluşturur. Ayrıca sevildiğini ve istendiğini hisseden çocuk ait olma duygusunu yaşar ve değerli olduğunu düşünür. Hissettiği bu sevgiyi başkaları ile paylaşır (Cloud ve Townsed, 2002, s. 22-24). Çocuğun temel ihtiyaçlarının karşılanmış olması ise potansiyel yeteneklerini en üst düzeyde geliştirmesini ve çevresi ile iyi ilişkiler kurabilen mutlu bir çocuk olmasını sağlar (Dodson, 2000, s. 27).

Çocuk anne babasının kendisine karşı olan davranışlarını benimseyerek gerekli durumlarda kullanır. Olumsuz tutumlar ile büyütülen çocuklar bu davranışları benimseyerek çevrelerine yansıtırlar. Ailenin çocuğa ilgi göstermesi, değerli olduğunu hissettirmesi benlik saygısının yüksek olmasını sağlar. Benlik saygısı yüksek olan çocuklar ileride çevreleri ile iyi ilişkiler kurabilen, kendilerine güvenen, mutlu, çevresine saygı gösteren bireyler olacaktır. Çocuğun hayatındaki en önemli kişilerden birinin anne olduğu düşünülürse anne ve çocuk arasındaki ilişkinin çocuğun bütün hayatını etkilediği ve biçimlendirdiği görülecektir. Oysaki ilgili alan yazını gözden geçirildiğinde anne baba tutumlarının ve çocuklarda görülen problem

(28)

11

davranışların ayrı konular olarak çeşitli değişkenler açısından ele alındığı görülmüştür. Araştırmalarda bu iki değişken arasındaki ilişkiye ise yeterince değinilmediği ve incelenmediği fark edilmiştir.

Bu araştırmada annelerin çocuk yetiştirme tutumlarının ve 5 yaş çocuklarının davranış problemlerinin neler olduğu, hangi değişkenlerden etkilendiği ve anne tutumu ile davranış problemleri arasındaki ilişki durumu saptanmaya çalışılmıştır. Elde edilen bulgulardan annelerin uyguladıkları disiplin yöntemlerinin çocuklar üzerindeki etkileri hakkında bir kaynak oluşturulabilecektir. Anne babalara çocuklarına uyguladıkları disiplin yöntemleri sonucunda oluşabilecek davranış problemleri konusunda bilgi vermesi, eğitimcilere anne babaların ebeveyn tutumlarının hangi değişkenlerden etkilendiği ve çocuklar üzerindeki etkinin derecesi hakkında bir fikir vermesi ve eğitim programları hazırlama sırasında yol gösterici kaynak olması açısından çalışma önem taşımaktadır. Ayrıca, yaşam koşullarının, çevrenin, önceliklerin ve eğitim sistemlerinin sürekli değiştiği göz önünde bulundurulduğunda bu çalışmaların belirli aralıklarla tekrarlanılıp yenilenmesi faydalı olacaktır. Sonuçlar, var olan anne baba çalışmalarının geliştirilmesine olanak sağlaması açısından da önem taşımaktadır.

1.4.Varsayımlar

5 yaş çocuklarında görülen davranış problemleri ile annelerin çocuklara uyguladıkları disiplin yöntemleri arasındaki ilişkinin incelendiği bu çalışma şu temel varsayımlara dayanır.

1. Yazılı ve sözlü kaynaklardan edinilen bilgilerin gerçeği yansıttığı varsayılmıştır. 2. Kullanılan ölçeklerin araştırmanın amacına uygun olduğu varsayılmıştır. 3. Annelerin ölçeklere vermiş olduğu cevapların objektif olduğu varsayılmıştır. 4. Araştırmada seçilen örneklemin evreni temsil ettiği varsayılmıştır.

5. Araştırmada kullanılan istatistiksel yöntemlerin araştırmanın amacına uygun olduğu varsayılmıştır.

1.5.Sınırlılıklar

5 yaş çocuklarında görülen davranış problemleri ile annelerin çocuklara uyguladıkları disiplin yöntemleri arasındaki ilişkinin incelendiği bu çalışma şu sınırlılıkları içermektedir

(29)

12

1. Araştırma, 2012-2013 eğitim- öğretim döneminde Ankara’da bulunan bağımsız anaokullarına devam eden 5 yaş çocuklarının anneleri ile sınırlıdır.

2. Araştırma, “Ebeveyn Tutum Ölçeği” ve “Yenilenmiş Problem Davranış Kontrol Listesi”nin ölçtüğü bulgular ile sınırlıdır.

1.6.Tanımlar

Davranım bozuklukları (conduct disorder): Başkalarının temel haklarına ve toplumun kurallarına uygun davranışları görmezden gelme, yaşa uygun olmayan davranışlardır (APA Dictionary, 2007).

Duygusal bozukluklar (affective disorder) : Başka herhangi bir fiziksel ve zihinsel rahatsızlık olmaksızın yaygın duygu durum bozukluğudur (APA Dictionary, 2007).

Alışkanlık bozuklukları (habit disorder): Sosyal işleyişi, eğitsel ve diğer önemli alanları etkileyen tekrarlayıcı uyumsuz davranışlardır (APA Dictionary, 2007).

Ruhsal bozukluklar (mental disorder): Psikolojik bozukluk, anormal davranışlar, önemli işleyiş alanlarından bir ya da birkaçında meydana gelen klinik açıdan önemli sıkıntılara neden olan rahatsızlıktır (APA Dictionary, 2007).

Anne baba tutumları (parenting style) : Çocuk yetiştirme ile ilgili tüm tepkiler ve davranışlar (APA Dictionary, 2007).

1.7.İlgili Araştırmalar

1.7.1. Türkiye’ de Yapılan Araştırmalar

Bu bölümde, çocukların problem davranışları ve anne baba tutumları ile ilgili ülkemizde yapılmış araştırmalar yer almaktadır. Araştırmalar geçmişten günümüze yapıldıkları yıllara göre sıralanmıştır.

Özyürek ve Tezel Şahin (2005), 5-6 yaş grubunda çocuğu olan ebeveynlerin tutumlarını inceledikleri çalışmalarında, Karabük’te yaşayan 381 çocuk ve ailelerini incelemişlerdir. Veri toplamak için “Aile Bilgi Formu” ve “Aile Hayatı ve Çocuk Yetiştirme Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Sonuç olarak, annelerin babalara göre daha demokratik olduğu, anne-babanın

(30)

13

öğrenim düzeyi ve mesleği, çocuğun doğum sırası ve kardeş sayısı ile ailede ki diğer bireylerin varlığının ebeveyn tutumlarını etkilediği saptanmıştır.

Ucur (2005), farklı aile tutumlarının okulöncesi dönem 5 yaş çocuklarının bilişsel performans düzeylerine etkisini incelediği çalışmasında, İstanbul ili Kadıköy yakası sınırları içerisinde bulunan okul öncesi eğitim veren kurumlarda öğrenim görmekte olan 5 yaşlarında 50 öğrenci ve ailelerini incelemiştir. Veri toplamak için, “ Kişisel Bilgi Formu”, “Aile Hayatı ve Çocuk Yetiştirme Tutumu Ölçeği (PARI)”, “Aile Değerlendirme Ölçeği (ADÖ)”, “Denver II Gelişimsel Tarama Testi”, “Bilişsel Değerlendirme Sistemi (CAS) 5-7 yaş bataryası” kullanmıştır. Sonuç olarak, ailelerin çocuk yetiştirme tutumlarının ve aile içi etkileşimin çocukların bilişsel işlevlerdeki performansları üzerinde anlamlı farklılıklar yaratabildiğini belirlemiştir.

Durmuş (2006), 3-6 yaş arası çocuğu olan ebeveynlerin kişilik özellikleri ile anne-baba tutumlarını bazı değişkenlere göre incelediği çalışmasında, İstanbul’un Bakırköy ilçesinde ki anaokullarında 3-6 yaş arası çocukları olan 300 anne ve baba ile araştırmasını yürütmüştür. Araştırmada demografik bilgi toplamak için “Anket Formu”, anne baba tutumlarını saptamak için “Aile Hayatı ve Çocuk Yetiştirme Tutum Ölçeği (PARI)” ve kişilik özelliklerini belirlemek amacıyla “Sıfat Tarama Listesi (ACL)” kullanmıştır. Sonuç olarak, PARI Aşırı Koruyucu Tutum ile ACL Gösteriş, Değişiklik, Oto-Kontrol, İdeal Benlik, Yaratıcılık özellikleri arasında; PARI Demokratik- Eşitlik Tanıyan Tutum ile ACL Başarma, Başatlık, Sebat, Düzen, Gösteriş, Bağımsızlık, Liderlik, İlgi, Uyarlık özellikleri arasında, PARI Ev Hanımlığını Reddetme Tutumu ile ACL Başarma, Başatlık, Sebat, Özgüven, İdeal Benlik, İlgi, Danışmaya Hazır Oluş özellikleri arasında; PARI Karı-Koca Geçimsizliği Tutumu ile Başarma, Sebat, Yakınlık, İlgi, Kendini Suçlama, Özgüven, Kişisel Uyum, İdeal Benlik arasında, PARI Baskı-Disiplin Tutumu ile Gösteriş, Değişiklik, Yakınlık özellikleri arasında anlamlı ilişkiler olduğunu saptamıştır.

Altay (2007), okulöncesi kuruma devam eden çocukların sosyal yeterlik ve olumlu sosyal davranışları ile annelerinin ebeveynlik stilleri arasındaki ilişkileri incelediği çalışmasında, Ankara’da okulöncesi eğitim kurumlarında eğitim gören 35 ile 75 aylar arasında değişen toplam 344 çocuğun anneleri ve öğretmenlerini incelemiştir. Veri toplamak için annelere “Ebeveyn Stilleri ve Boyutları Ölçeği” öğretmenlere “Sosyal Yeterlik için Eğitmen

(31)

14

Değerlendirme Ölçeği” hem annelere hem de öğretmenlere “Olumlu Sosyal Davranış Ölçeği” uygulanmıştır. Sonuç olarak kızların akranlarla ve eğitmenle olan pozitif ilişkilerinin, erkeklerden daha yüksek olduğu, erkeklerin ise negatif ilişkilerinin kızlardan daha yüksek olduğu görülmüştür. Annesi demokratik ebeveyn stiline sahip çocukların akranlarla olan negatif ilişkilerinin, izin verici ebeveyn stiline sahip çocuklardan daha yüksek olduğu ve özel kuruma devam eden çocukların akranlarla olan negatif ilişkiler ve katılımın olmaması alt boyutlarından aldıkları puanların devlet kurumuna devam eden çocuklara göre daha yüksek olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Ayrıca, demokratik ebeveyn stiline sahip çocukların anneleri tarafından rapor edilen olumlu sosyal davranışların, izin verici ebeveyn stiline sahip ailelerin çocuklarınkinden daha yüksek olduğu görülmüştür.

Eminoğlu (2007), dört-beş yaş çocuklarının sosyal davranışları ile ebeveyn davranışları arasındaki ilişkiyi incelediği çalışmasında, Ankara iline bağlı merkez ilçelerde bulunan özel okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden 101 dört-beş yaş grubu çocuk, ebeveynleri ve öğretmenlerini incelemiştir. Veri toplamak için, “Kişisel Bilgi Formu”, “Davranış Derecelendirme Ölçeği” ve “Ebeveyn Kendi Davranışını Değerlendirme Ölçeği” kullanılmıştır. Sonuç olarak, annelerin EKDDÖ’ye ait fiziksel cezalandırma ve duygusal cezalandırma boyutu ile DDÖ’ye ait sosyal ilişkiler boyutu puanları arasında, anlamlı doğrusal bir ilişki olduğu bulunmuştur. Ayrıca Babaların EKDDÖ’ye ait ilgi ve şefkat gösterme boyutu ile, çocukların DDÖ’ye ait işbirliği boyutu puanlar arasında ters yönlü bir ilişki, standartların belirginliği boyutu ile, çocukların DDÖ’ye ait sosyal ilişkiler boyutu puanları arasında aynı yönlü doğrusal bir ilişki olduğu bulunmuştur.

Günalp (2007), farklı anne baba tutumlarının okul öncesi eğitim çağındaki çocukların özgüven duygusunun gelişimine etkisini incelediği çalışmasında, Aksaray il merkezindeki 3 ilköğretim okuluna devam eden 5-6 yaşlarında 100 çocuk ve ailelerini incelemiştir. Veri toplamak için, “ Kişisel Bilgi Formu”, “ Anne Baba Tutumları Belirleme Anketi”, “Özgüven Gözlem Listesi” kullanmıştır. Sonuç olarak, ana baba tutumları anketinde ailelerin “Demokratik” ana baba tutumunu benimseme düzeyleri belirlenen diğer tutumları benimseme düzeylerinden daha yüksek bulunmuştur. Demokratik ana baba tutumunun, okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden 5-6 yas grubu çocukların özgüven duygularının gelişimine anlamlı ve pozitif yönde etkisi olduğu tespit edilmiştir. Diğer tutumların ise çocukların özgüven duygularının gelişimine anlamlı ve negatif yönde etkisi saptanmıştır.

(32)

15

Sarı (2007), anasınıfına devam eden 5-6 yaş grubu çocukların, annelerinin çocuk yetiştirme tutumlarının, çocuğun sosyal uyum ve becerilerine etkisini incelediği çalışmasında, Ankara iline bağlı merkez ilçelerinde bulunan resmi ve özel anaokullarına devam eden 5-6 yaşlarında 700 çocuğu ve annelerini incelemiştir. Verileri toplamak amacıyla “Kişisel Bilgi Formu”, okul öncesi dönemdeki çocukların sosyal uyumlarını belirlemek için “Sosyal Uyum Ölçeği” ve anne baba tutumlarını ölçmek için “Aile Hayatı ve Çocuk Yetiştirme Tutumları Ölçeği (PARI) ” kullanmıştır. Sonuç olarak, “Demokratik Tutum ve Eşitlik Tanıma” boyutu ile “Sosyal Uyum”, “Sosyal Uyumsuzluk” ve “Sınırlı Sosyal Uyum” boyutu arasında, “Ev Kadınlığını Reddetme” boyutu ile “Sosyal Uyumsuzluk” ve “Sınırlı Sosyal Uyum” boyutu arasında, “Karı - Koca Geçimsizliği” boyutu ile “Sosyal Uyumsuzluk” ve “Sınırlı Sosyal Uyum” boyutu arasında ve “Baskı ve Disiplin” boyutu ile “Sosyal Uyumsuzluk” ve “Sınırlı Sosyal Uyum” boyutu arasında anlamlı bir ilişki olduğu görülmüştür.

Seven (2007), ailesel faktörlerin altı yaş çocuklarının sosyal davranış problemlerine etkisi incelediği çalışmasında, Muş Merkez İlçedeki ilköğretim okullarının anaokullarına devam eden 131 çocuk ve öğretmenleri ile çalışmıştır. Veri toplamak için, “Sosyal Beceri Değerlendirme Sistemi Davranış Problemi Bölümü Öğretmen Formu” kullanılmıştır. Sonuç olarak, sosyal davranış problemlerinin cinsiyet, kardeş sayısı, annenin çalışma durumu ve ailenin sosyo-ekonomik durumuna göre anlamlı farklılıklar gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır.

Şanlı (2007), annelerin çocuk yetiştirme tutumlarını etkileyen etmenleri incelediği çalışmasında, 2005-2006 eğitim ve öğretim yılında Buca Avukat İlhan Ege Anaokulu, Karşıyaka Anaokulu ve Narlıdere Merkez Anaokuluna giden 360 öğrenci ve annesini incelemiştir. Veri toplamak için “Kişisel Bilgi Formu” ve “Aile Hayatı ve Çocuk Yetiştirme Tutum Ölçeği” kullanmıştır. Sonuç olarak annelerin yaşı, eğitim ve çalışma durumu, mesleği, eşin eğitim durumu, aylık gelir durumu, ailede birlikte yaşayan kişiler ve kendi annesinin tutumu değişkenlerine göre tutumlarında anlamlı fark olduğunu bulmuştur. Küçük yaşta, ev hanımı ve eğitim düzeyi düşük olan annelerin aşırı koruyucu ve sıkı disiplin tutumlarının arttığı görülmüştür. Eşin eğitim düzeyi yüksek olduğunda annenin olumsuz tutumlardan uzaklaştığı ve demokratik tutumu benimsediği saptanmış ve annenin çocuk yetiştirme konusunda bilgi alması durumunda demokratik tutumun arttığı, diğer tutumların azaldığı

(33)

16

belirlenmiştir. Annelerin çocuğun cinsiyeti ve kendi babasının tutumuna göre tutumlarında fark olmadığı bulunmuştur.

Şimşek (2007), erken çocukluk döneminde uygulanan anne destek programının annelerin çocuk yetiştirme tutumları üzerindeki etkilerini incelediği çalışmasında, 4-6 yaşları arasında çocukları olan altmışaltı anne ile çalışmıştır. Araştırmanın modelini ön test son test kontrol gruplu deneysel desen oluşturmuştur. Veri toplamak için “Ana- Baba Tutum Ölçeği” ve “Kişisel Bilgi Formu” uygulamıştır. Deney grubunda bulunan eğitici anne grubuna 12 hafta boyunca 4 modülden (Kendine Yetebilirlik Eğitimi, İletişim, Oyun ve Akademik Beceri Eğitimi ve Cinsel Gelişim) oluşan eğitim programı araştırmacı tarafından uygulanmıştır. Sonuç olarak, son test puanlarında gruplar arasında anlamlı fark bulunmuştur.

Şentürk (2007), 5–6 yaş çocuklarının çalışan ve çalışmayan annelerinin çocuk yetiştirme tutumları ile bu çocukların sosyal-duygusal uyum düzeylerini karşılaştırdığı çalışmasında, İstanbul ili Küçükçekmece ilçesindeki anasınıfına devam eden 480 çocuk ve anneleri ile çalışmıştır. Verileri toplamak için “Kişisel Bilgi Formu”, annelerin tutumlarını ölçmek için “ Aile Hayatı ve Çocuk Yetiştirme Tutum Ölçeği (PARI)'' çocukların sosyal-duygusal uyumlarını ölçmek amacı ile ise "Marmara Sosyal-Duygusal Uyum Ölçeğini" kullanmıştır. Sonuç olarak, çalışan ve çalışmayan annelerin 60–72 aylık çocuklarının sosyal-duygusal uyum düzeyinin, annenin koruyucu çocuk yetiştirme, baskıya dayalı çocuk yetiştirme, demokratik çocuk yetiştirme tutumlarına göre anlamlı bir farklılık gösterdiği saptanmıştır. Ev kadınlığını reddetme ve karı-koca geçimsizliği alt boyutuna göre ise gruplar arasında anlamlı bir farklılık saptanmamıştır.

Kibar (2008), büyükanneleriyle yetişen ve yetişmeyen 5-6 yaş çocuklarının sosyo-duygusal gelişim düzeyleri, davranış sorunları ve aile işlevlerini değerlendirdiği çalışmasında, İstanbul ili Avrupa yakasındaki resmi anaokullarına devam eden 5-6 yaşlarındaki 100 çocuk, anne baba ve büyükannelerini incelemiştir. Verileri toplamak için ailelerin örgütsel ve yapısal niteliğini ölçmek amacıyla “Aile Değerlendirme Ölçeği”, çocukların sosyal-duygusal uyumlarını ölçmek amacıyla “Marmara Sosyal-Duygusal Uyum Ölçeği”, çocukların davranış sorunlarını belirlemek için “Okul Öncesi Davranış Sorunları Tarama Ölçeği” kullanılmıştır. Sonuç olarak, ailelerin işlevleri sağlıksızlaştıkça, çocuklarının sosyal-duygusal uyum düzeyi de anlamlı bir şekilde azalmakta, davranış sorunları ise anlamlı bir şekilde artmakta olduğu görülmüştür.

(34)

17

Çocukların sosyal-duygusal uyum düzeyleri azaldıkça, davranış sorunları da anlamlı bir şekilde artmıştır. Çocukların davranış sorunları ile büyükannelerin diğer kişisel bilgileri arasında ise istatistiksel açıdan anlamlı bir faklılık bulunmamıştır. Büyükanneleri ile yetişen çocukların davranış sorunları ile yalnızca anne ve babaları ile yetişen çocukların davranış sorunları arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık saptanmıştır. Büyükanneleri ile yetişen çocukların davranış sorunlarının, yalnızca aileleri ile yetişen çocuklara göre anlamlı bir şekilde artmıştır.

Olcay (2008), bazı kişisel ve ailesel değişkenlere göre okulöncesi dönemdeki çocukların sosyal yetenekleri ve problem davranışlarını incelediği çalışmasında, Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı Anaokulu’na devam eden 216 çocuk ve annelerini incelemiştir. Veri toplamak için, “Aile Hayatı ve Tutum Ölçeği (PARI)” ve “Davranış Dereceleme Ölçeği (PKSB)” kullanılmıştır. Sonuç olarak, annenin tutumları ve sosyal davranışlar arasında ilişki bulunmamış, fakat problem davranışlar ve annenin ev kadınlığı rolünü reddetme alt boyutu arasında pozitif yönlü bir ilişki olduğu görülmüştür. Davranış problemleri ve sosyal yeteneklerin yaşlara, cinsiyete, okulöncesi eğitim kurumuna devam etme süresine, kardeş sayısına, annenin eğitim düzeyine göre farklılık gösterdiği, annenin çalışıp çalışmama durumuna göre ise bir farklılık yaratmadığı saptanmıştır.

Uyanık Balat, Şimşek ve Akman (2008), okul öncesi eğitim alan çocukların davranış problemlerini anne ve öğretmen değerlendirilmeleri açısından karşılaştırdıkları çalışmalarında,

Ankara il merkezinde özel ve resmi ilköğretim okullarının anasınıflarına giden 121 çocuk, aile ve öğretmenleri örneklemi oluşturmuştur. Veri toplamak için, “ 4-18 yaş Çocuk ve Gençlerde Davranış Değerlendirme Ölçeği” ve “Öğretmen Bilgi Formu” kullanılmıştır. Sonuç olarak, anne babanın sorun olarak aldığı problemleri öğretmenlerin sorun olarak algılamadığı ve farklı görüşlerin ortaya çıktığı saptanmıştır.

Aslan (2009), 5-6 yaş grubu çocuklarda bilişsel işlemler ile uyum ve davranış problemleri arasındaki ilişkiyi bazı değişkenlere göre incelemiş ve İstanbul ili içerisinde 2008-2009 eğitim öğretim yılında özel ve devlet anaokullarına devam eden toplam 240 çocukla çalışmıştır. Verileri toplamak için bilişsel performansı değerlendirmede “Bilişsel Değerlendirme Sistemi”, uyum ve davranış problemlerini ölçmek için, “Yenilenmiş Davranış Problemleri Kontrol Listesi (YDPKL)” kullanılmıştır. Sonuç olarak, bilişsel işlemlerle uyum ve davranış

Şekil

Tablo  1.  MEB  2012-2013  Eğitim  Öğretim  Yılı  İçin  Ankara’da  Örneklem  Grubuna  Giren  İlçelerde  Bulunan  Milli  Eğitim  Bakanlığı’na  Bağımsız  Anaokulları  İlçelere  Göre  Öğrenci  Sayıları
Tablo 5. Çocukların Sahip Oldukları Kardeş Sayısına Göre Dağılımı
Tablo 8. Babaların Yaş Gruplarına Göre Dağılımı
Tablo  9’da  görüldüğü  gibi,  araştırmaya  katılan  annelerden  %39’u  (140)  “Lise”,  %33.98’i  (122) “Lisans”, %10.58’i (38) “Lisansüstü”, %8.36’sı (30) “Ortaokul”, %8.08’i (29) “İlkokul”  mezunudur
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Yani Mesleki Rehberlik hizmetleri gencin kendisini iş ve meslek yaşamı çerçevesinde an­ lamasına, kabul etmesine ve bunun yanı sıra gencin toplumu, iş ve

Buna kar§m blUnen bütün boratların su içerisindeki eriyikleri zayıf ile kuvvetli arasında bazik oldukların- dan (zayıf bir asit olan ortoborik asitin dışında) bu veya dif er

Dolayısıyla kadı tarafından vakıflarla ilgili olarak merkeze gönderilen arzlara bağlı olarak ilgili makamın cevabi yazısında yani beratta, yazıldığı tarihten

Ancak Kuvâ-yi Milliye Dönemi’nin ilk aylarında Denizli Mutasarrıflığı ile Dâhiliye Nezareti arasında yapılan bu yazışmalar bir sonuç vermemiş ve mülkî idare

The results indicate that the exergy ef ficiencies through the recycled waste paper cooking process in the digester, the wiring portion of the dewatering process and, especially,

Şekil 3.30: Ataköy Mahallesi oturma elemanları (Yasir Gündüz, Aralık 2018) Ataköy Mahallesindeki oturma grubu elemanları Şekil 3.30’da sunulmuştur..

Vakti!« «Nâşat Kadınlar» diye tercü­ me edilmiş olan «Les Desenchantées» romanı Pierre Loti’nln eserleri arasında biz Tilrkler için bilhassa kıymetli Mr

Therefore, inhibition effect of Papaver rhoeas, Malva Grandfolia, and Carduus Marianus leaves extract as corrosion safe inhibitors on the mild steel corrosion in hydrochloric