• Sonuç bulunamadı

Bu bölümde, çocukların problem davranışları ve anne baba tutumları ile ilgili yurt dışında yapılmış araştırmalar yer almaktadır. Araştırmalar geçmişten günümüze yapıldıkları yıllara göre sıralanmıştır.

Zupanèıè, Gril ve Kavèıè (2000), Slovenya için okul öncesinde sosyal beceri ve davranış değerlendirme ölçeği (OLSP) uyarlamasını yaptığı çalışmasında, 2- 6 yaşları arasındaki 95 çocuğu incelemişlerdir. Verileri toplamak için “Okul öncesinde Sosyal Beceri ve Davranış Değerlendirme Ölçeği (OLSP)” kullanılmıştır. Sonuç olarak davranış problemleri ile yaş ve cinsiyet arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır.

Querido ve ark., (2002), Afrika kökenli Amerikalı çocukların davranış problemleri ve ebeveyn stillerini inceledikleri çalışmalarında, 3- 6 yaş arasındaki 108 çocuk örneklemi

24

oluşturmuştur. Verileri toplamak için, “Eyberg Çocuk Davranış Envanteri (ECBI)”, “Ebeveynlik Stilleri ve Boyutları (PSD)” ve “Afrika kökenli Amerikalı Kültürel Uyum Ölçeği (AAAS)” kullanılmıştır. Sonuç olarak; ebeveyn tutumları ile problem davranışlar arasında anlamlı bir ilişki olduğu görülmüştür. Otoriter ve izin verici ebeveyn tutumuna sahip ailelerin çocuklarının demokratik ailelerin çocuklarına göre daha fazla saldırgan davranışlara sahip olduğu saptanmıştır.

Chang ve arkadaşları (2003), ebeveynlerin katı disiplin yöntemlerinin çocukların saldırgan davranışları ve duygusal düzenlemelerine olan etkilerini inceledikleri çalışmalarında, 325 Çinli çocuk ve ailelerini ele almışlardır. Veri toplamak için “Ebeveyn Kabul- Red Anketi”, “ Duygu Düzenleme- Kontrol Listesi” ve “Saldırganlık Dereceleme Listesi” uygulanmıştır. Sonuç olarak, annelerin katı disiplin yöntemlerinin çocuklarının duygusal düzenlemelerini babalardan daha fazla etkilediği, babaların katı disiplin yöntemlerinin ise çocukların saldırganlık davranışları üzerinde daha etkili olduğunu bulmuşlardır. Sert ebeveynlik ve saldırgan davranışlar arasında pozitif yönde bir ilişki olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Annelerin katı disiplin yöntemlerinin cinsiyete bağlı bir etkiye sahip olmadığını görmüşlerdir.

Huaqing Qi ve Kasier (2004), Düşük gelirli ailelerin çocuklarının dil gecikmeleri ve problem davranışlarını inceledikleri çalışmalarında, 3-4 yaşlarında 60 çocuk örneklemi oluşturmuştur. “Çocuk Davranış Kontrol Listesi/ Öğretmen Formu (CTRF)”, “Sosyal Beceri Derecelendirme Sistemi (SSRS)” ve yapılandırılmış ve yapılandırılmamış faaliyet gözlemleri kullanılarak veriler elde edilmiştir. Sonuç olarak, dil gelişimlerinde gecikme olan çocukların normal gelişim gösteren çocuklara göre daha fazla problem davranış ve daha az sosyal beceri sergilediği, fakat hepsinde aynı belirtilerin görülmediği sonucuna ulaşılmıştır.

Kerr, Lopez, Olson ve Sameroff (2004), anne babanın disiplin yöntemleri ile çocuğun davranış problemleri arasındaki ilişkiyi ahlaki ve cinsiyet değişkenleri açısından inceledikleri çalışmalarında, 3-5 yaşları arasında 238 çocuk ve ailesini ele almışlardır. Veri toplamak için anne ve babalar tarafından bağımsız olarak doldurulan “Çocuk Davranış Anketi” ve öğretmenlerin doldurduğu “Öğretmen Okul Raporu” kullanılmıştır. Sonuç olarak; anne babanın çocuğa karşı aşırı ilgisinin ve fiziksel şiddetin çok az olduğu ailelerde daha az davranışsal problemlerin görüldüğü belirlenmiştir. Ayrıca erkek ve kız çocuklarındaki

25

davranış problemlerinin daha çok gelişimsel süreçle alakalı olarak farklılaştığı sonucuna ulaşmışlardır.

Laible, Carlo,Torquati, Ontai (2004), çocukların algıladıkları aile içi ilişkiler ve çocukların sosyal davranışları arasındaki ilişkiyi inceledikleri çalışmalarında yaş ortalamaları 6 olan 74 çocuk ve ailelerini ele almışlardır. Verileri toplama için “Bretherton’s Çocuk Hikaye Tamamlama” “Sosyal Yetkinlik ve davranış değerlendirme Ölçeği (SCBE)”, “Ebeveyn Algısı Envanteri (PPI)” kullanılmıştır. Sonuç olarak, sıcak ve ilgili ebeveyn davranışlarını sergileyen anne babaların çocuklarının katı disiplin uygulayan anne babaların çocuklarına göre daha fazla olumlu davranış sergiledikleri bulgusuna ulaşılmıştır.

Aunola ve Nurmi (2005), anne baba tutumlarının, okul öncesi dönemdeki çocukların davranış problemleri üzerindeki etkilerini araştırdığı çalışmasında, anaokuluna giden 5-6 yaşlarında 196 çocuğu ele almıştır. Veri toplamak için anne ve babaların ebeveynlik stillerini ölçmek amacı ile bir anket uygulanmıştır. Sonuç olarak, annelerin çocukların üzerinde yüksek düzeyde baskı ve kontrole sahip olmalarının, çocuklarda içedönük ve saldırgan davranışları arttırdığı ve yine annelerde düşük düzeyde baskı ve kontrole sahip olmalarının çocukların saldırgan davranışlarını azalttığı görülmüştür

Winsler, Madigan ve Aquilino (2005), anne ve babaların çocuk yetiştirme tutumları arasındaki benzerliği inceledikleri çalışmalarında, 28 anaokulu çocuğu, anne ve babalarını incelemişlerdir. Verileri toplamak için “Ebeveynlik stilleri ve boyutları anketi (PSDQ), “Çocuk Yetiştirme Davranışları Ölçeği (CRPR)” ve “Aile Teknikleri Ölçümleri El Kitabı” kullanılmıştır. Ebeveynler kendilerini ve eşlerini değerlendirmişlerdir. Sonuç olarak, hoşgörülü ebeveyn tutumları arasında pozitif yönde ilişki bulunmuştur. Babaların daha çok anneleri izin verici ve demokratik olarak gördükleri ve daha az otoriter buldukları, annelerin ise kendilerini babalardan daha demokratik buldukları sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca anne babanın tutumlarının benzer olduğu durumlarda eşlerin birbirlerinin tutumlarını daha doğru algıladıkları saptanmıştır.

Chao, Bryan, Burstein ve Ergul (2006), dil ve davranış problemleri olan çocuklarda riskleri ve aile merkezli önleme çalışmalarını inceledikleri araştırmalarında, 3-5 yaş arası 41 çocuk ve ailesi ile çalışmışlardır. 22 çocuk deney grubunu, 19 çocuk ise kontrol grubunu oluşturmaktadır. Verileri toplamak için, “Erken Dil Gelişimi Test (TELD)” ve “Eyberg Çocuk

26

Davranışı Envanteri (ECBI)” kullanılmıştır. Ailelerle çocukların dil becerileri ve davranışlarını geliştirmek amacıyla günlük etkinlikler ve haftalık değerlendirme içeren deneysel bir çalışma yapılmıştır. Düzenli toplantılar ve aile eğitimleri sonrasında ailelerden çocuklarının haftalık değerlendirmelerini, olumlu ve olumsuz davranışlarını not ettikleri raporları aylık olarak proje sorumlusuna göndermelerini isteyerek çalışma tamamlanmış. Sonuç olarak, ön test ve son test karşılaştırmalarında profesyonel yardım yapılarak çocukların problemlerine odaklanıldığında aile merkezli müdahale yardımının etkili olduğu görülmüştür.

Perren ve Alsaker (2006), anaokulu çağındaki saldırgan- mağdur davranışlar sergileyen çocukların sosyal davranışları ve akranları ilişkilerini ele aldıkları çalışmalarında, 5 ile 7 yaş arasında 344 çocuğu incelemişlerdir. Veri toplamak için öğretmenlere “Sosyal Davranış Anketi” uygulamışlardır. Sonuç olarak, saldırgan ve mağdur çocukların yaşıtlarına göre daha agrasif oldukları, mağdur çocukların ise daha çekingen, daha çok boyun eğici, daha az lider özellikler gösteren, daha fazla tek başına vakit geçiren çocuklar oldukları görülmüştür.

Reid, Littlefield ve Hammond (2008), davranış problemleri olan okul öncesi çocuklarının ön bulguları, okul öncesi programı ve erken müdahale programlarını inceledikleri çalışmalarında, 37 okul öncesi çocuğu, ailelerini ve öğretmenlerini incelemişlerdir. 10 haftalık; davranış yönetimi, ebeveyn çocuk etkileşimi terapisi ve çocukların sosyal problem çözme eğitimini içeren çok yönlü bir program (Exploring Together Preschool Program) uygulamışlar. Verileri toplamak için, “Eyberg Çocuk Davranış Envanteri (ECBI), “Sutter-Eyberg Öğrenci Davranışları Envanteri-Gözden geçirilmiş (SESBİ-R)”, “Depresyon Anksiyete Stres Ölçekleri (DASS)”, Ebeveynlik Stilleri Ölçeği”, “Kansas Ebeveyn Memnuniyeti Ölçeği (KPS)” “Sosyal Beceri Derecelendirme Sistemi (SSRS)” ve “McMaster Aile Değerlendirme Cihazı (FAD)” kullanılmıştır. Sonuç olarak, sosyal becerinin önemli ölçüde geliştiği ve problem davranışlarda azalma olduğu sonucuna görülmüştür. Ayrıca ebeveynlik tutumlarının ve memnuniyet düzeyinin de arttığı sonucu elde edilmiştir.

Karreaman, vd. (2010), küçük çocuklarda mizaç, ebeveynlik ve problem davranışlar arasındaki ilişkiyi inceledikleri çalışmalarında; 89 okul öncesi çocuk, aileleri ve öğretmenleri çalışmada yer almıştır. Verileri toplamak için, “Güçlükler ve Zorluklar Anketi (SDQ)” “Çocuk Davranış Anketi CBQ” ve “Ebeveynlik ve Aile Değerlendirme Sistemi (CFRS)”

27

kullanılmıştır. Sonuç olarak, farklı mizaç özelliklerinin ve anne baba tutumlarının davranış problemlerini yordadığı bulgusuna ulaşılmıştır.

Rizzo (2013), okul öncesi davranış sorunlarını, aile yapısı ve ebeveyn davranışlarına göre incelediği çalışmasında, 100 aile örneklemi oluşturmuştur. Verileri toplamak için “Aile Yapısı, Yaşam Deneyimleri anketi” Çocuk Davranış Kontrol Listesi (CBCL)” ve “Ebeveyn Ölçeği” kullanılmıştır. Sonuç olarak, aile değişkenleri, ebeveyn tutumları ve problem davranışlar arasında anlamlı bir ilişki olduğu görülmüştür.

McGilloway ve ark. (2012), dezavantajlı gruplarda davranış problemli çocuklar için temel aile eğitim programının etkinliği test ettikleri çalışmalarında, 103 aile deney grubunu, 46 aile ise kontrol grubunu oluşturmuştur. Deney grubu aileleri “Temel Aile Eğitim Programı (IYBP)” uygulamalarına katılmışlardır. Verileri toplamak için “Eyberg Çocuk Davranış Envanteri (ECBI)”, “Güçlükler ve Zorluklar Anketi” , “Conners Ebeveyn Değerlendirme Ölçeği”, “Sosyal Yetkinlik Ölçeği”, “Ebeveyn Stres Ölçeği”, “Beck Depresyon Ölçeği”, ve “Ebeveyn Çocuk Etkileşimi Kodlama Sistemi” kullanılmıştır. Sonuç olarak, erken müdahale programlarının çocukların problem davranışları üzerinde etkili olduğu görülmüştür.

29

BÖLÜM 2

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Benzer Belgeler