• Sonuç bulunamadı

Tekirdağ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi 1. 2. 3. ve 4. sınıflarda piyano öğretiminde karşılaşılan zorluklar ve çözüm önerileri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tekirdağ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi 1. 2. 3. ve 4. sınıflarda piyano öğretiminde karşılaşılan zorluklar ve çözüm önerileri"

Copied!
197
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

TRAKYA ÜNĠVERSĠTESĠ

SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

MÜZĠK ANASANAT DALI

PĠYANO SANAT DALI

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

TEKĠRDAĞ GÜZEL SANATLAR VE SPOR

LĠSESĠ 1. 2. 3. VE 4. SINIFLARDA PĠYANO

ÖĞRETĠMĠNDE KARġILAġILAN

ZORLUKLAR VE ÇÖZÜM ÖNERĠLERĠ

PELĠN EREL

TEZ DANIġMANI

YRD. DOÇ. AKIN ARABOĞLU

(2)
(3)
(4)

Tezin Adı: Tekirdağ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi 1. 2. 3. ve 4. Sınıflarda Piyano Öğretiminde KarĢılaĢılan Zorluklar ve Çözüm Önerileri

Hazırlayan: Pelin EREL

ÖZET

Mesleki sanat eğitiminde hedef bilgili, bilinçli, düzenli-planlı-yöntemli, kurallı ve profesyonel anlamda yeterli sayıda yorumlayan, kuramlayan, araĢtıran, uygulayan ve öğreten sanatçı, bilimci, eğitimci yetiĢtirmektir.

Konservatuvarlardan sonra, lise seviyesinde tek kurum olan Güzel Sanatlar ve Spor Liseleri bu amacın yanında, lisans düzeyinde mesleki eğitim görecek öğrencileri yetiĢtirmektedir. Bu okullarda piyano ana çalgı olarak kabul edilmiĢ ve tüm öğrenciler piyano eğitimi ve öğretimine tabi tutulmuĢlardır. Müzik eğitimcisi için piyano, öğrencinin geliĢimini sağlayan en önemli araçlardan biridir.

Bu çalıĢmada araĢtırma evreni Tekirdağ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi alınmıĢ ve bu kurumda eğitim gören öğrencilerden yola çıkılarak, Güzel Sanatlar ve Spor Liselerinde piyano öğretiminde karĢılaĢılan zorluklar tespit edilip, çözüm önerileri sunulmuĢtur.

Anahtar Kelimeler:

Güzel Sanatlar ve Spor Liseleri Piyano Eğitimi

(5)

Name of the thesis : Challenges Confronted In Teaching Piano Classes To 1.2.3. And 4. Graders In Tekirdag Fine Arts And Sports High School And Solution Suggestions

Prepared By : Pelin EREL

ABSTRACT

The target of vocational art training is to train artists, academicians and educationalists who are well educated, conscious, organised, planned and systematic; and who create, interpret, theorise, research, perform and teach art professionally.

As well as these targets, Fine Arts and Sports High Schools ,which are the only institutions at high school level except from conservatories, train students who will recieve professional training at bachelor degree. In these schools piano is accepted as the main instrument and all students are trained to play the piano .For music trainers, piano is one of the most important instruments in the improvement of students.

In this study the research field is Tekirdag Fine Arts and Sports High School and based on the students studying in this school, problems and difficulties in piano training are identified and solutions are suggested.

Key Words:

Fine Arts and Sports High Schools Piano Education

(6)

TEġEKKÜR

Bu çalıĢma, T.C. Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müzik Anasanat Dalı Piyano Sanat Dalı yüksek lisans programı tezi olarak hazırlanmıĢtır.

Tezin oluĢumunda yardımlarını esirgemeyen, Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müdürü, Müzik Bölüm BaĢkanı ve Piyano Ana Sanat Dalı BaĢkanı Prof. Süleyman Sırrı GÜNER‟e, danıĢmanım Yrd. Doç. Akın ARABOĞLU‟na, Tekirdağ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi Müdür Yardımcısı PaĢa HARPCI‟ ya, anketleri samimi olarak cevaplandıran Tekirdağ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi öğretmen ve öğrencilerine, her aĢamada yanımda olan aileme ve öğrenim hayatım boyunca bana emeği geçen tüm hocalarıma teĢekkür ederim.

Pelin EREL Eylül 2012

(7)

ĠÇĠNDEKĠLER

ÖZET ... i ABSTRACT ... ii TEġEKKÜR ... iii ĠÇĠNDEKĠLER ... iv ġEKĠL LĠSTESĠ ... vi

TABLO LĠSTESĠ ... vii

BÖLÜM I GĠRĠġ ... 1 1.1 PROBLEM ... 5 1.1.1 Alt Problemler ... 5 1.2 AMAÇ ... 6 1.3 ÖNEM ... 7 1.4 SAYILTILAR ... 7 1.5 SINIRLILIKLAR ... 7 1.6 TANIMLAR ... 7 BÖLÜM II 2.1 ARAġTIRMA MODELĠ ... 9 2.2 EVREN ... 9 2.3 VERĠLERĠN TOPLANMASI ... 9 2.4 ÖRNEKLEM ... 9 BÖLÜM III BULGULAR VE YORUMLAR ... 10

(8)

3.1 BĠRĠNCĠ ALT PROBLEME ĠLĠġKĠN BULGULAR VE YORUMLAR Türkiye’de Müzik Eğitimi Veren Devlet Kurumlarının Tarihsel GeliĢimi ... 10

3.2 ĠKĠNCĠ ALT PROBLEME ĠLĠġKĠN BULGULAR VE YORUMLAR Güzel Sanatlar Ve Spor Liseleri ... 22 3.2.1 Günümüzde Güzel Sanatlar Ve Spor Liseleri ... 26 3.2.2 Tekirdağ Güzel Sanatlar Ve Spor Liseleri ... 29

3.3 ÜÇÜNCÜ ALT PROBLEME ĠLĠġKĠN BULGULAR VE YORUMLAR Piyanonun Tarihsel GeliĢimi ... 33

3.4 DÖRDÜNCÜ ALT PROBLEME ĠLĠġKĠN BULGULAR VE YORUMLAR Güzel Sanatlar Ve Spor Liselerinde Piyano Eğitimi ... 40

3.5 BEġĠNCĠ ALT PROBLEME ĠLĠġKĠN BULGULAR VE YORUMLAR Tekirdağ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesindeki Piyano Öğrenci ve

Öğretmenlerinin KiĢisel ve Mesleki Bilgileri ... 42

3.6 ALTINCI ALT PROBLEME ĠLĠġKĠN BULGULAR VE YORUMLAR Tekirdağ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesinde Piyano Eğitimi Alan Öğrenciler Ġçin Sağlanan ÇalıĢma ġartları ... 48

3.7 YEDĠNCĠ ALT PROBLEME ĠLĠġKĠN BULGULAR VE YORUMLAR Tekirdağ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesinde Piyano Eğitimi Müfredatında

Bulunan Uygulamaların Öğrenciye Etkileri ... 51

3.8 SEKĠZĠNCĠ ALT PROBLEME ĠLĠġKĠN BULGULAR VE YORUMLAR Tekirdağ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesinde Piyano Eğitimi Müfredatı DıĢında Piyano Dersindeki Uygulamaların Öğrenciye Etkileri ... 60

(9)

3.9 DOKUZUNCU ALT PROBLEME ĠLĠġKĠN BULGULAR VE

YORUMLAR Tekirdağ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesinde Piyano Eğitimi

Müfredatta Yer Alan Diğer Derslerin Piyano Eğitimine Destek Durumları… . 63

3.10 ONUNCU ALT PROBLEME ĠLĠġKĠN BULGULAR VE YORUMLAR Tekirdağ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesinde Piyano Eğitimi Alan Öğrencilerin Performansını Etkileyen Faktörlerin Etki Düzeyleri ... 66

3.11 ONBĠRĠNCĠ ALT PROBLEME ĠLĠġKĠN BULGULAR VE YORUMLAR Tekirdağ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesinde Piyano Eğitimi Alan Öğrencilerin GeliĢimini Etkileyen Diğer Faktörlerin Etki Düzeyleri ... 73

BÖLÜM IV

SONUÇ VE ÖNERĠLER ... 76 KAYNAKÇA ... 82 EKLER ... 86

(10)

ġEKĠL LĠSTESĠ

Sayfa No

ġekil 1. Psalterion ... 33

ġekil 2. Timpanon ... 33

ġekil 3. Psalterion‟un icrasını gösteren bir heykel ... 34

ġekil 4. Timpanon‟un icrasını gösteren bir gravür... 34

ġekil 5. Epinet ... 34

ġekil 6. Klavsen ... 35

ġekil 7. Klavikord ... 35

ġekil 8. Klavinet ... 35

ġekil 9. Kuyruklu-Konser Piyanosu (Grand Piyano) ... 38

ġekil 10. Duvar Piyanosu (Konsol Piyano)... 39

(11)

TABLO LĠSTESĠ

Sayfa No

Tablo 1. Tekirdağ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi Müzik Bölümü 2011-2012

Eğitim-Öğretim Yılı Öğrenci Dağılımı ... 31 Tablo 2. Tekirdağ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi Müzik Bölümü Haftalık

Ders Çizelgesi ... 32 Tablo 3. Piyano Öğrencilerinin Eğitim Gördükleri Sınıfa Göre Dağılımı ... 43 Tablo 4. Piyano Öğrencilerinin Eğitim-Öğrenim Yılında YaĢadıkları Ortam ... 43 Tablo 5. Piyano Öğrencilerinin YaĢam Ortamlarında Kendilerine Ait

Piyano Sahibi Olup Olmadıkları ... 43 Tablo 6. YaĢama Ortamında Piyano Sahibi Olanların ÇalıĢma Ġmkânları ... 44 Tablo 7. Piyano Öğrencilerinin Daha Önce Müzik Öğrenimi Alıp Almadıkları ... 44 Tablo 8. Piyano Öğrencilerinin Daha Önce Piyano Öğrenimi Görüp

Görmedikleri ... 44 Tablo 9. Piyano Öğrencilerinin Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi‟nde Eğitim

Öğretim Görmeyi Seçmelerinde Etkili Olan Unsurlar ... 45 Tablo 10. Örneklem Öğrenci Grubunun Piyano Haricinde Çaldıkları

Enstrümanlar ... 45 Tablo 11. Örneklem Piyano Öğretmeni Grubunun Son Mezun Olduğu Okul ... 46 Tablo 12. Örneklem Piyano Öğretmeni Grubunun Son Mezun Olduğu

Program ... 46 Tablo 13. Örneklem Piyano Öğretmenlerinin Mezun Oldukları Ana

BranĢlarının Piyano Olup Olmadığı ... 46 Tablo 14. Örneklem Piyano Öğretmeni Grubunun Çaldığı Ġkinci Enstrüman

Var mıdır? ... 47 Tablo 15. Örneklem Piyano Öğretmenlerinin Müzik Öğretmeni Olarak

ÇalıĢtığı Yıl Sayısı ... 47 Tablo 16. Örneklem Piyano Öğretmenlerinin Tekirdağ Güzel Sanatlar ve

(12)

Tablo 17. Örneklem Piyano Öğretmenlerinin Tekirdağ Güzel Sanatlar ve

Spor Lisesi‟ndeki Görev Biçimleri ... 48 Tablo 18. Örneklem Öğrenci Grubunun Piyano Eğitimi Ġçin AyrılmıĢ

Hafta Ġçi Etüt Saati Hakkında GörüĢleri ... 48 Tablo 19. Örneklem Öğrenci Grubunun Piyano Eğitimi Ġçin AyrılmıĢ

Hafta Sonu Okulda AyrılmıĢ ÇalıĢma Ġmkânı ve Etüt Saati

Hakkında GörüĢleri ... 49 Tablo 20. Örneklem Piyano Öğretmenlerinin BoĢ Geçen Derslerde

Öğrencilerin Piyano ÇalıĢma Ġmkânlarını Değerlendirmeleri ... 49 Tablo 21. Örneklem Öğrenci Grubunun Piyano ÇalıĢmak Ġçin Okuldaki

Oda Sayısı Hakkında GörüĢleri ... 50

Tablo 22. Örneklem Piyano Öğretmenlerinin Piyano ÇalıĢmak Ġçin Okuldaki

Oda Sayısı Hakkında GörüĢleri ... 50 Tablo 23. Örneklem Öğrenci Grubunun Piyano ÇalıĢmak Ġçin Okuldaki

Piyano Sayısı Hakkında GörüĢleri ... 51 Tablo 24. Örneklem Piyano Öğretmenlerinin Piyano ÇalıĢmak Ġçin Okuldaki

Piyano Sayısı Hakkında GörüĢleri ... 51 Tablo 25. Örneklem Piyano Öğretmenlerinin Piyano Öğretim Programını

Ġnceleme Oranları ... 52 Tablo 26. Öğrencilerin Piyanodaki GeliĢmeleri Ġzlendiğinde “Piyano

Öğretim Programı”nın Uygunluk Düzeyi ... 52 Tablo 27. Örneklem Piyano Öğretmenlerinin Piyano Öğretim Programını

Hangi Sınıflarda Ne Düzeyde Ġzleyebildikleri ... 53 Tablo 28. Piyano Öğretim Programındaki Konuların Zamanında ĠĢlenmesi ... 53 Tablo 29. Öğrencilerin Piyano Öğretim Programı‟nı Algılama Düzeyleri ... 54 Tablo 30. Örneklem Piyano Öğretmenlerinin Ders Saatlerinin Yeterliliği

Hakkında GörüĢleri ... 54 Tablo 31. Örneklem Piyano Öğretmenlerinin Piyano Öğretmeni Sayısının

Yeterliliği Hakkında GörüĢleri ... 55 Tablo 32. Örneklem Öğrenci Grubunun Piyano Öğretim Programı

(13)

Tablo 33. Örneklem Öğrenci Grubunun Piyano Öğretim Kitabı‟ndaki Etüt ve Eser Seçiminin ÇalıĢmaya Motive Edici Olması Hakkında

GörüĢleri ... 56 Tablo 34. Örneklem Piyano Öğretmenlerinin Piyano Öğretim Kitabı‟ndaki

Etüt ve Eser Seçiminin Öğrencilerin Piyano Çalmasını GeliĢtirmede Yeterli Olması Hakkında GörüĢleri ... 56 Tablo 35. Örneklem Öğrenci Grubunun Zorunlu Parça Uygulamasının

ÇalıĢmaya Motive Edici Olması Hakkında GörüĢleri ... 57 Tablo 36. Örneklem Öğrenci Grubunun Piyano Eğitiminde Uygulanan

ÇalıĢmalar Hakkında GörüĢleri ... 57 Tablo 37. Örneklem Öğretmen Grubunun Piyano Eğitiminde Uygulanan ÇalıĢmalar Hakkında GörüĢleri ... 58 Tablo 38. Piyano Öğrencilerinin Piyano Eğitiminde, Kendilerinde Eksik

Buldukları ĠĢlevleri Değerlendirmeleri ... 58 Tablo 39. Piyano Öğretmenlerinin Piyano Eğitiminde, Öğrencilerde Eksik

Buldukları ĠĢlevleri Değerlendirmeleri ... 59 Tablo 40. Öğretim Programının Uygulanması Yönünde Zümre Öğretmenleri

Ġle Gerekli Değerlendirme Yapılması ... 60 Tablo 41. Örneklem Öğrenci Grubunun Piyano Öğretim Programı DıĢında

BaĢka Kaynaklardan da Faydalanıp Faydalanmadıkları ... 60 Tablo 42. Örneklem Piyano Öğretmeni Grubunun Piyano Öğretim Programı

DıĢında BaĢka Kaynaklardan da Faydalanıp Faydalanmadıkları... 61 Tablo 43. Örneklem Öğrenci Grubunun Diğer Kaynaklardaki Etüt ve Eser

Seçiminin ÇalıĢmaya Motive Edici Olması Hakkında GörüĢleri ... 61 Tablo 44. Örneklem Öğrenci Grubunun Yabancı Terimleri Derste Öğrenmeleri

Hakkında GörüĢleri ... 62

Tablo 45. Örneklem Piyano Öğretmeni Grubunun Yabancı Terimleri

Derste Öğretmeleri ... 62 Tablo 46. Örneklem Öğrenci Grubunun Öğretmenden veya Kayıttan

ÇalıĢacakları Eserleri Derste Dinlemeleri Hakkında GörüĢleri ... 62 Tablo 47. Örneklem Piyano Öğretmeni Grubunun ÇalıĢacakları Eserleri

(14)

Tablo 48. Piyano Öğrencilerinin Yapılan ÇalıĢmaların Piyano Performanslarını Etkileme Düzeylerini Değerlendirmeleri ... 63 Tablo 49. Piyano Öğrencilerinin Müfredatta Yer Alan Diğer Derslerin Piyano Eğitimine Katkısını Değerlendirmeleri ... 64 Tablo 50. Piyano Öğretmenlerinin Müfredatta Yer Alan Diğer Derslerin Piyano Eğitimine Katkısını Değerlendirmeleri ... 64 Tablo 51. Piyano Öğrencilerinin Müfredatta Yer Alan, Piyano Eğitimine

Katkısı Olan Diğer Derslerdeki Eğitimin Yeterliliğini

Değerlendirmeleri ... 65 Tablo 52. Müfredatta Yer Alan, Piyano Eğitimine Katkısı Olan Diğer

Derslere Piyano Öğretmenlerinin Verdiği Destek ... 66 Tablo 53. Örneklem Öğrenci Grubunun Piyano ÇalıĢırken Metronom

Kullanmaları ... 66 Tablo 54. Örneklem Piyano Öğretmeni Grubunun Öğrenci Piyano ÇalıĢırken Metronom Kullandırmaları ... 67 Tablo 55. Örneklem Öğrenci Grubunun Piyano Çalarken Tempoya

Dikkat Etmeleri ... 67 Tablo 56. Örneklem Piyano Öğretmeni Grubunun Öğrenci Piyano Çalarken

Tempoya Dikkat Etmeleri ... 68 Tablo 57. Örneklem Öğrenci Grubunun Haftalık ÇalıĢma Saatlerinin Yeterli

Olup Olmadığı Hakkında GörüĢleri ... 68 Tablo 58. Örneklem Öğrenci Grubunun Tatillerde ÇalıĢma Saatlerinin Yeterli

Olup Olmadığı Konusunda GörüĢleri ... 68 Tablo 59. Örneklem Piyano Öğretmeni Grubunun Öğrencilerin Tatillerden

ÇalıĢmıĢ Olarak Dönüp Dönmedikleri Konusunda GörüĢleri ... 69 Tablo 60. Örneklem Piyano Öğretmen Grubuna Göre Öğrencinin Piyano

ÇalıĢmayı Sevmesi ... 69 Tablo 61. Ödevlerde Öğrencinin Beğenisinin Gözetilmesi ... 70 Tablo 62. Piyano Öğrencilerinin Piyano Performanslarını Etkileyen Faktörleri

Değerlendirmeleri ... 70 Tablo 63. Piyano Öğrencilerinin Piyano Performanslarını Etkileyen Öğretmen

(15)

Tablo 64. Piyano Öğrencilerinin Piyano Performanslarını Etkileyen Psikolojik Faktörleri Değerlendirmeleri ... 72 Tablo 65. Piyano Öğrencilerinin Piyano Eğitimi Sonunda Hedefleri Konusunda

Değerlendirmeleri ... 72

Tablo 66. Piyano Öğrencilerinin Piyano Eğitiminde KarĢılaĢtıkları Bedensel

Rahatsızlıklar... 73 Tablo 67. Örneklem Öğrenci Grubunun Sanatsal Etkinlikleri Ġzlemeleri... 74 Tablo 68. Örneklem Piyano Öğretmenlerinin Öğrencileri Sanatsal Etkinliklerini Ġzlemeleri Konusunda Desteklemeleri ... 74 Tablo 69. Örneklem Öğrenci Grubunun Piyano Konserlerini Ġzlemeleri ... 74 Tablo 70. Örneklem Öğrenci Grubunun Piyano Konseri Vermeye TeĢvik

Edilmeleri ... 75 Tablo 71. Örneklem Öğrenci Grubunun Piyano Konseri Vermeye TeĢvik

(16)

BÖLÜM I

GĠRĠġ

Müziği diğer sanatlardan ayıran en önemli özellik, duygu ve düĢünceyi seslerle esere dönüĢtürmesidir. Sesin fiziksel bir yapı olmasına rağmen görülmemesi, sadece kulakla duyulmasından dolayı müziğin maddeden çok manaya yakınlığı anlatım gücünü kuvvetlendirmekte, müziği diğer sanatlardan ayıran sembolik dile kavuĢturmaktadır.

Müziğin bu yapısı, yetenek ve yaratıcılığın yanında doğru bir eğitimi de gerektirmektedir. Çünkü müzik, baĢlı baĢına bir dildir. Bu bakıĢ açısıyla bakıldığında müzik eğitimi sadece eğitim alınan bir alan olmaktan çıkar, öğretilme alanına girer.

Eğitim ve öğretim, geniĢ anlamıyla bireyin, topluma güvenli, bilgili, baĢarılı, verimli kiĢi olarak yetiĢmesini amaçlayan, doğumla baĢlayan, ölüme kadar süren süreçtir. Makro açıdan bakıldığında eğitimin amacı bireylere bilgi ve beceri kazandırmanın yanında, uygulandığı toplumun varolan yapısını muhafaza etmek, ileriye dönük olarak kalkınmasını ve devamını sağlayacak değer üretmek, yeni ve eski değerleri birbiriyle buluĢturmaktır. Eğitim, bilimsel temellere dayandırılması gereken bir süreçtir. Eğitimin yaĢama yön veren, yaĢam biçimine özellik kazandırdığı düĢünüldüğünde eğitim sadece yaĢama hazırlık değil, aslında yaĢamın ta kendisidir diyebiliriz.

Bu durum çağdaĢ eğitim bilim, sanat ve teknik denilen üç alanını da kapsayan ya da bunların her üçüne de açılan ve uzanan çerçevede gerçekleĢtirilmesini gerektirir. Çünkü bu alanlar, insanın biyopsiĢik bütünlüğü içinde yer alan biliĢsel, duyuĢsal ve deviniĢsel yapıları yoluyla, çevresiyle etkileĢimin ürünleridir. ÇağdaĢ insan, çevresiyle etkileĢirken ya da onunla daha etkili ve verimli bir etkileĢime hazırlanırken bu ürünleri kullanmadan edemez.1

1 Mine Devrim Mumcu, Anadolu Güzel Sanatlar Liselerinde Uygulanan Piyano Eğitiminin Program,

Öğretmen, Öğrenci Ve Çalışma Ortamı Değişkenlerine Göre Değerlendirilmesi, (Abant Ġzzet BaysalÜniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Müzik Eğitimi Anabilim Dalı, BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Bolu 2002, s.2.

(17)

KiĢilerin okul ya da okul benzeri niteliği taĢıyan yerlerde, yetiĢmelerini sağlamak amacıyla, ders ve/veya uygulamalara devam etme zorunluluğunda oldukları bazı sanat dalları ders olarak verilmektedir. Bu sanat derslerinden biri olan müzik eğitiminin çeĢitli amaçları vardır. Ana amaç, toplumdaki düĢünce ve beğeni düzeyini, müzik sanatından yararlanarak yükseltmek ya da bu sanatı, özel yetenekli kiĢilere, belirli bir zaman dilimi içinde hobi veya meslek olarak kazandırmaktır.

Müzik eğitimi, ağırlıklı olarak kapsanan temel davranıĢ ve içerik, kullanılan araç ve gereç, izlenen yöntem ve teknik, gerçekleĢtirilen ortam ve düzey, öngörülen aĢama ve süre bakımından kendi içinde çeĢitlilik gösterir ve her bir çeĢide bağlı olarak değiĢik biçimlerde adlandırılır.2

Müzik eğitimi; Bireye, kendi yaĢantısı yoluyla amaçlı olarak belirli müziksel

davranıĢlar kazandırma, bireyin müziksel davranıĢında kendi yaĢantısı yoluyla amaçlı olarak belli değiĢiklikler oluĢturma, ya da bireyin müziksel davranıĢını kendi yaĢantısı yoluyla amaçlı olarak değiĢtirme sürecidir.

Müzik eğitimi bireye kendi yaĢantısı yoluyla belirli müzikal davranıĢlar kazandırırken, belirlenen amaçlar bireye göre eğitimsel farklılıklar gösterebilir. Bu farklılıklar Ali Uçan‟a göre Ģöyle sıralanmaktadır:3

Genel müzik eğitimi, iĢ-meslek, okul, bölüm, kol-dal ve program ayrılığı gözetmeksizin, her düzeyde, her aĢamada, herkese yönelik olup, sağlıklı ve dengeli bir „insanca yaĢam‟ için gerekli asgari-ortak genel müzik kültürünü kazandırmayı amaçlar.

Özengen müzik eğitimi, müziğe ya da müziğin belli bir dalında özengence (amatörce) ilgili, istekli ve yatkın olanlara yönelik olup, etkin bir müziksel katılım, zevk ve doyum sağlamak ve bunu olabildiğince sürdürüp geliĢtirmek için gerekli müziksel davranıĢlar kazandırmayı amaçlar.

2 Ali Uçan, Müzik Eğitimi, Müzik Ansiklopedisi Yayınları, Ankara, 1997, s.25. 3 Ali UÇAN, a.g.e, s.30

(18)

Meslekî müzik eğitimi , müzik alanının bütününü, bir kolunu yada dalını, o bütün,

kol yada dal ile ilgili bir iĢi meslek olarak seçen, seçmek isteyen, seçme eğilimi gösteren, seçme olasılığı olan yada öyle görünen, müziğe belli düzeyde yetenekli kiĢilere yönelik olup, kolun, dalın, iĢin yada mesleğin gerektirdiği müziksel davranıĢları ve birikimi kazandırmayı amaçlar.

Uçan mesleki müzik eğitimi görecek kiĢide bulunması gereken özellikleri Ģu Ģekilde anlatmıĢtır:

“Kişide, öncelikle, seçilen kol, dal, iş ya da mesleğin gerektirdiği boyutlarda ve asgari yeterlikte olmak üzere, belirli yetenek düzeyi ve kapasitesi aranır. Kişinin (adayın) söz konusu yetenek düzeyi ve kapasitesi belli bir tercih ve ön kayıt sonrası yapılan yetenek sınavında gerçekleştirilen sınama-eleme-sıralama-seçme ve bunları izleyen yerleştirme işlemleriyle belirlenir.”4

Mesleki müzik eğitimi kurumlarını, mesleki müzik eğitimini oluĢturan dallara (kollara) göre sınıflandırabiliriz.

1. Konservatuvarlar (bestecilik ve seslendiricilik / yorumculuk eğitimi verirler). 2. Eğitim Fakülteleri Müzik Öğretmenliği A.B.D (müzik öğretmenliği eğitimi verirler).

3. Güzel Sanatlar Fakülteleri Müzik ve Müzikoloji Bölümleri (müzikbilimciliği ve müzik teknologluğu eğitimi verirler).

4. Güzel Sanatlar ve Spor Liseleri (müzik yüksek öğretim kurumlarına yetiĢmiĢ öğrenci hazırlar).

Tez konusu ile bağlantılı olarak çalgı eğitimini konu alan araĢtırmalar incelendiğinde, bunların program (Kalyoncu N., Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri Müzik Bölümlerinde Piyano Öğretim Programlarının Hedeflerine UlaĢma Durumu, ,YayınlanmıĢ Yüksek Lisans Tezi); öğretmen, öğrenci, program ve çalıĢma ortamı gibi değiĢkenler (Mumcu, M,D; Anadolu Güzel Sanatlar Liselerinde Uygulanan Piyano Eğitiminin Program, Öğretmen, Öğrenci ve ÇalıĢma Ortamı DeğiĢkenlerine

(19)

Göre Değerlendirilmesi YayınlanmıĢ Yüksek Lisans Tezi); müzik alan bilgisinin derse transfer durumu (Kahramansoy, C. Müzik Öğretmenliği Programlarında Görevli Piyano Öğretim Elemanlarının Müzik Alan Bilgisini Derse Transferi: Bir Üniversite Örneği YayınlanmıĢ Yüksek Lisans Tezi); derse hazırlık (ÇalıĢkan, E. Türkiye‟deki Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri Müzik Bölümlerinde Keman Eğitimi Alan Öğrencilerin Derse Hazırlık Süreçlerinin Ġncelenmesi YayınlanmıĢ Yüksek Lisans Tezi); çalgıların teknik boyutları (Özer, U. Anadolu Güzel Sanatlar Liselerinde Verilen Keman Eğitiminde Çift Ses Çalma Durumlarının Ġncelenmesi YayınlanmıĢ Yüksek Lisans Tezi); kullanılan metotlar (Erim, A. Türkiye'de Klasik Gitar Eğitiminde Kullanılan BaĢlangıç Metotlarından Bazılarının Öğretme - Öğrenme Süreçleri Açısından KarĢılaĢtırılması YayınlanmıĢ Yüksek Lisans Tezi; CoĢkuner, S. Türkiye‟de Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri (Yaylı Çalgılar) Bireysel Çalgı Eğitimi Dersinde Piyano EĢlikli ÇalıĢmalara ĠliĢkin Öğretmen GörüĢleri YayınlanmıĢ Yüksek Lisans Tezi; Gönen, M.R. Eğitim Fakülteleri Müzik Öğretmenliği Ana Bilim Dallarında Modern Gitar Metodlarının Uygulanması Kapsamında Elektrik Gitara BakıĢ, YayınlanmıĢ Yüksek Lisans Tezi; ġahin, G. Güzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı Müzik Eğitimi Bilim Dalı Bireysel Çalgı-Gitar Eğitim Programı ile Rodriguez ARENAS‟ın “La Escuela De La Guitarra Libro 1” Metodunun ÖrtüĢme Durumu YayınlanmıĢ Yüksek Lisans Tezi) gibi konulara odaklandığı görülmektedir.( Çiğdem Uluç‟un “Güzel Sanatlar Liselerinde Keman Eğitiminde KarĢılaĢılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri” ve G.Yılmaz‟ın “Güzel Sanatlar Lisesine Yeni BaĢlayan Piyano Öğrencilerinin Biyolojik, Psikolojik ve Müzikal Yönden Ġncelenmesi) isimli araĢtırmalarda ise; iletiĢim sürecinde ergenlik döneminin özelliklerini dikkate alıp farklı yaklaĢımların ortaya konulması ve ortaya çıkabilecek sorunları çözerek öğrenci performansının ileriye götürülmesi önerilmektedir.5

5 Ersin TURHAL, Çalgı Eğitiminde Öğretmen-Öğrenci İletişiminin „„Transaksiyonel Analiz Ego

Durumları‟‟ Açısından İncelenmesi : Bir Anadolu Güzel Sanatlar Örneği,(Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Müzik Eğitimi Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi), Bolu 2010, s.4.

(20)

Piyano; Entonasyon güçlüğünün yaĢanmadığı ender çalgılardan birisidir. Ayrıca hem kadın, hem erkek ve hem de diğer çalgıların seslerini verebilen geniĢ bir ses yelpazesine sahiptir. Piyanoda, her türlü çabukluk mümkündür ve çok sesli iĢitme eğitiminde de en etkin Ģekilde kullanılabilen bir çalgıdır. Aynı zamanda önemli bir eĢlik çalgısıdır. Koral ve orkestral eserler seslendirilebilir, büyük eserlerin analizine elveriĢlidir ve edebiyatı da zengindir. Bütün bu bahsedilen özellikleriyle piyano, Yök programlarında da yer aldığı gibi; müzik eğitiminin “temel çalgısı”dır.6

Piyano eğitimi ve öğretimi, müzik eğitimi programının temelini oluĢturur. Bu eğitimin içeriği aĢamalı olarak, teknik alıĢtırma ve etütleri, Türk ve Dünya bestecilerinin eserlerinden örnekleri, eğitim müzik örneklerini, piyano literatürü ile okul müzik eğitiminde öğrenme ve öğretme tekniklerini kapsar. Aynı zamanda piyano dersi alan öğrencilerin iĢitme eğitimi, çok sesli duyuĢları ve tonal duyguları geliĢir. Bu sebeplerle Anadolu Güzel Sanatlar Liselerinde her öğrenci dört yıl boyunca piyano dersini almak zorundadır.7

Bu çalıĢmada, mesleki müzik eğitimi veren kurumlardan biri olan Tekirdağ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesindeki eğitim ve öğretim genel olarak ele alınmıĢ, piyano öğretimindeki öğrencilerin zorlandıkları konular gözlenmiĢ ve piyano öğretiminde karĢılaĢılan zorluklar tespit edilerek çözüm önerileri sunulmaya çalıĢılmıĢtır.

1.1 Problem

Tekirdağ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi piyano öğretiminde karĢılaĢılan zorluklar ve çözüm önerileri nelerdir ?

1.1.1 Alt Problemler

Bu araĢtırmanın amacı Ģu sorulara (alt problemlere) yanıt bulmaktır:

6

Halil Bedii YÖNETKEN, Okulda Çalgı Sorunu ve Çalgısal Müzik Etkinlikleri, (Haz: Ahmet Say).

Müzik Öğretimi, Müzik Ansiklopedisi Yayınları,Ankara, 1996. S.69

7 Milli Eğitim Bakanlığı, Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Piyano Dersi Öğretim Programı, Milli

(21)

1. Türkiye‟de Müzik Eğitimi Veren Devlet Kurumlarının Tarihsel GeliĢimi nasıl olmuĢtur?

2. Güzel Sanatlar ve Spor Liselerinin tarihi ve amacı nedir? kuruluĢ yerleri nerelerdir?

3. Piyanonun Tarihsel GeliĢimi nasıl olmuĢtur?

4. Güzel Sanatlar ve Spor Liselerinde Piyano Eğitimi nasıl yapılmaktadır?

5. Tekirdağ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesindeki Piyano Öğrenci ve Öğretmenlerinin KiĢisel ve Mesleki Bilgileri nelerdir? 6. Tekirdağ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesinde piyano eğitimi

alan öğrencileri için sağlanan çalıĢma Ģartları ne düzeydedir? 7. Tekirdağ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesinde piyano eğitiminde

piyano müfredatında bulunan uygulamalar öğrenciyi nasıl etkilemektedir?

8. Tekirdağ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesinde piyano eğitiminde piyano müfredatı dıĢında piyano dersindeki uygulamalar öğrenciyi nasıl etkilemektedir?

9. Tekirdağ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesinde müfredatta yer alan diğer derslerin piyano eğitimine desteği ne durumdadır? 10. Tekirdağ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesinde piyano eğitimi

alan öğrencilerin performansını etkileyen faktörlerin etki düzeyi nedir?

11. Tekirdağ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesinde piyano eğitimi alan öğrencilerin geliĢimlerini etkileyen diğer faktörlerin etki düzeyi nedir?

1.2 Amaç

Bu araĢtırmanın amacı, Tekirdağ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesinde uygulanan eğitimin ve öğretimin piyano öğrenimine etkisi ve piyano öğretimine etki ettiği düĢünülen fiziki Ģartlar, piyano müfredatının uygulanması, müfredattaki diğer derslerin piyano eğitimine desteği, öğrenciyi etkileyen diğer dıĢ faktörler ve sanatsal etkinliklerle motive etme değiĢkenlerine göre değerlendirilmesidir.

(22)

1.3 Önem

Bu araĢtırma, alanında yapılan az sayıda araĢtırma olması ve sonuçları Güzel Sanatlar ve Spor Liselerinde verilen piyano eğitiminin nasıl uygulandığına yönelik olup, Güzel Sanatlar ve Spor Liselerinde uygulanan piyano eğitiminin program geliĢtirme çalıĢmalarına katkı sağlayacak olması, araĢtırmanın önemini arttırmaktadır.

1.4 Sayıltılar

Bu araĢtırmada kullanılan anket, Tekirdağ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi piyano öğretmenleri ve öğrencileri tarafından Ekim 2011-Aralık 2011 tarihleri arasında uygulanmıĢ olup, sorular içtenlikle ve doğru olarak cevaplandırılmıĢtır.

Ankette kullanılan soruların geçerliliği ve güvenirliliği yüksek olup sağlıklı sonuçlar elde etmemize yardımcı olmuĢtur.

Kendilerine anket uygulanan piyano öğretmenleri ve öğrencileri evrenlerini doğru olarak temsil edebilmiĢlerdir. KullanılmıĢ olan veri toplama yöntemlerinden anket, gözlem ve kaynak tarama bu araĢtırmanın sonuçlandırılması için yeterince uygundur.

1.5 Sınırlılıklar

Bu araĢtırma, Tekirdağ ilinde bulunan Tekirdağ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi‟nde görev yapan yedi piyano öğretmeni ve doksan Piyano öğrencisinin görüĢleri ile sınırlıdır.

1.6 Tanımlar

Arpej: Akor seslerini çabukca ardıllama.8

(23)

Çokseslilik: Akorlarla ve akorların birbirlerine bağlanmasıyla, ya da aynı süre içinde duyulan birden çok ezgi oluĢturduğu karĢıt (kontrpunt) biçimde olsun, bir müzik yapıtında seslerin aynı zamanda iĢitilebilecek biçimde düzenlenmesine denir. 9

DeĢifre: Henüz çalıĢılmamıĢ bir eseri ilk görüĢte çalma ya da okumaya denir.10

Entonasyon: Doğru tonlama. Enstrüman, frekansı doğru olan bir temel ses üzerine çalındığında, sabit olan frekansa uyum sağlayabiliyorsa entonasyon doğrudur.

Etüt: ÇalıĢarak ve araĢtırarak bir çalgı (ya da ses) üzerinde güçlülüğü arttırmak ve tekniği geliĢtirmek amacıyla belli bir konu ele alınarak yazılmıĢ parçalardır.11

Gam: Sekiz bitiĢik ve komĢu notanın oluĢturduğu dizidir.12

Kulak Eğitimi: Yaygın olarak müzikal iĢitme eğitimine verilen genel ad.

Metronom: (Metron: Ölçü, nomos: yasa) Müzik tempolarının hız derecelerinin göstermeye yarayan alet.

Müfredat: Öğretim programı.13

Performans: BaĢarım.14

Solfej: Notaları, adları-sesleri ve süreleri ile müzikal olarak okumaya denir.15

9 Muammer Sun-Hilmi Seyrek, Okul Öncesi Eğitiminde Müzik, Mey Yayınları, Ġzmir,s.176 10

Ahmet Say, Müzik Ansiklopedisi Cilt II, Müzik Ansiklopedisi Yayınları,Ankara 1999, s.438 11

Nurhan Cangal, Müzik Formları, ArkadaĢ Yayınevi, 1.Basım, Ankara, 2004

12 Feridun ÇalıĢır, Müzik Teorisi, K.K.Basımevi, 1988 13

tdkterim.gov.tr/bts/

14 tdkterim.gov.tr/bts/

(24)

BÖLÜM II

YÖNTEM

2.1 AraĢtırma Modeli

AraĢtırmanın modeli örnekolay tarama modelidir. Örneklem grubundaki öğretmenlerin ve öğrencilerin mevcut durum ile ilgili görüĢleri geliĢtirilen anket yoluyla toplanıp, değerlendirilmiĢtir.

2.2 Evren

AraĢtırmanın evreni olarak Tekirdağ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi seçilmiĢtir.

2.3. Verilerin Toplanması

AraĢtırmacı tarafından, Güzel Sanatlar ve Spor Liselerinde verilen piyano eğitiminin uygulanıĢına yönelik araĢtırma, amacına uygun olarak hazırlanan anketin uygulanması ile gerçekleĢtirilmiĢtir. Anket sonuçlarından elde edilen verilerle tablolar oluĢturulmuĢ, frekans ve yüzde hesapları yapılmıĢtır.

2.4. Örneklem

Anket, örnekolay tarama modeline uygun olarak, Tekirdağ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi‟ndeki tüm piyano öğrencilerine ve piyano öğretmenlerine uygulanmıĢtır.

(25)

BÖLÜM III

BULGULAR VE YORUMLAR

3.1 BĠRĠNCĠ ALT PROBLEME ĠLĠġKĠN BULGULAR VE YORUMLAR

Türkiye’de Müzik Eğitimi Veren Devlet Kurumlarının Tarihsel GeliĢimi Ülkemizde eğitim ve öğretimin, batılı anlamda baĢlaması geç tarihlerde gerçekleĢmiĢtir. “16 Mart 1848‟de açılan ilk Öğretmen Okulundan bu güne kadar geçen zaman içinde, öğretmen eğitimi ile ilgili çeşitli programlar ve yeniden yapılanma çalışmaları süregelmiştir.”16

Eğitimde çağdaĢlaĢma anlayıĢı içinde, her alanda planlı ve programlı çalıĢmaların baĢlaması ve uygulanması, Cumhuriyet döneminde gerçekleĢmiĢ, Atatürk‟ün gösterdiği hedefler doğrultusunda, Türkiye‟nin yüksek devletler seviyesinde yerini alması için gerekli düzenlemeler yapılmıĢtır.

Genel kanının aksine Batılı anlamda müzik eğitimi ülkemizde 1848‟den önce baĢlamıĢtır. Kendisi de besteci olan II. Mahmud‟un (1786 - 1839) tonal müziğe ilgisi, modern bandoyu (Muzıka-i Hümayun) kurması Batılı Müzisyenlerin sarayda görevlendirilmesi ve sarayın ileri gelenlerine ders vermeye baĢlamaları Batılı anlamda müzik eğitiminin miladı olmuĢtur.

“Muzıka-i Hümayun‟un kuruluş aşamasında, bu işle ilgili olarak o sıralarda İstanbul‟da bulunan Fransız orkestra şefi Manguel görevlendirilmiştir. Daha önce Boru Trampet Takımı niteliğindeki bu topluluk, Manguel tarafından eğitilmeye başlamış, fakat II. Mahmud‟un istediği gibi Avrupa bandolarının özelliklerine çok kısa bir zamanda kavuşturulamamıştır. Manguel‟ in yeni bir takımı yoktan var edemeyeceği kısa zamanda anlaşıldığından, daha usta bir öğretmenin elçilikler

16 Ġlknur Okatan. “Müzik Eğitimi Yönetimi Ve Değerlendirme İlişkileri” 1924-2004 Musiki Muallim

Mektebinden Günümüze Müzik Öğretmeni YetiĢtirme Sempozyumu Bildirisi. Süleyman Demirel Üniversitesi, Isparta 7-10 Nisan 2004. http://www.muzikegitimcileri.net/bilimsel/bildiri/I-Okatan.pdf, (18.010.2011), s. 1.

(26)

vasıtasıyla araştırılmasına başlanmıştır. O zamanlar İtalya, bando müziği alanında en ileri durumda idi. Giuseppe Donizetti (1788-1856) ye başvurularak kendisi İstanbul‟a davet edilmiş ve Donizetti 17 Eylül 1828 de İstanbul‟ a gelerek bu tarihten itibaren kendisine tanınan geniş yetkilerle bandonun çalışmalarını başlatmıştır.”17

Donizetti, “Osmanlı Devleti Muzıkaları Umum Mürebbisi” olarak görevlendirilmiĢ ve kaynakların belirttiğine göre ilk iĢ olarak öğrencilerine batı notasını ve müzik kurallarını öğretmeye baĢlamıĢtır. Bunun yanında Ġtalya‟dan bando enstrümanları ve bunları çalmayı öğretmek için öğretmenler getirtmiĢtir.

1808 -1839 yılları arasında saltanat sürmüĢ olan II. Mahmud‟un baĢlattığı bu değiĢim, oğlu Abdülmecid (1823 - 1861) - (saltanatı 1839 - 1861) zamanında da sürmüĢtür. Abdülmecid döneminde yaĢananları Gülay Karamahmutoğlu Ģöyle anlatır:

“Muzıka-yı Hümâyun ilk olarak bir bando vasfı ile kurulmuşsa da daha sonra kadrosunu geliştirmiş, bünyesinde bandonun dışında 1840‟lı yıllarda küçük yaylı çalgı toplulukları oluşturulmaya başlanmıştır. Askerî müziğin dışındaki türlere de yönelmesi neticesinde teşkilât bir konservatuvar niteliğini kazanmaya başlamıştır. Sarayın teşkilâtında daha önceleri var olan; dinî, resmî ve özel vazifelerde ananevi bir biçimde ilgisi bulunan Müezzi-nân, Fasıl Takımı, Orkestra gibi bölümlerle birleştirilmiş olan Muzıka-yı Hümâyun, daha sonra Tiyatro, Orta Oyunu, cambazlık, hokkabazlık, koro, Karagöz, kukla ve hattâ Opera ile Operet gibi bölümleri bünyesine katarak, genişlemiş ve özel bir eğitim teşkilâtı olmuştur.

Donizetti‟den gençlerin sarayda müzikli oyunlar oynamak üzere yetiştirilmesi istenince, bulduğu İtalyan öğretmenler aylıklı olarak saraya alınmış ve 1848 yılında sarayda şan, saz, orkestra, koro ve dans çalışmaları başlamıştır. Bu çalışmaların sonucunda saray operetleri oynanmıştır. İstanbul‟a gelen yabancı

17

Mehru Ensari, 19.Yüzyılda Çok Seslendirilmiş Türk Müziği Eserleri, (Ġstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Müzik Anasanat Dalı, BasılmamıĢ Sanatta Yeterlilik Tezi) Ġstanbul 1999, s.6.

(27)

opera kumpanyalarının sergiledikleri operalara eşlik eden orkestra da Muzıka-yı Hûmâyun‟daki gençlerden kurulu bir saray orkestrasıydı.”18

Vedat Kosal Abdülmecid Han zamanında Muzıka-yı Hûmâyun‟un sarayda yaĢayan kiĢileri eğiten bir müzik okuluna dönüĢümünü Ģu sözlerle anlatır:

“19. yüzyılda artık Türkler de batı müziğiyle uğraşmaya başladılar. Sultan Abdülmecid devrinde piyano çalan ilk hanımlar arasında meselâ meşhur bestekâr Leylâ (Saz) Hanımefendi vardır. Bu mevzuda epey bilgi edinmemizi sağlayan hatıratında yüksek burjuvaziye mensup kızların da Çırağan ve Dolmabahçe Saraylarının meşkhânesinde Muzıkây-ı Hümâyûn âzasından (yani erkeklerden) ders aldığını yazar. Hanımların tesettür ederek girdiği bu derslere dansözler ve halayıklar başı açık olarak katılır. O devirde sarayda hanımlardan müteşekkil bir orkestra ve koro da mevcuttur. Üyeleri rolüne göre hanım veya bey kılığına girerek opera, operet ve bale temsilleri verirler.”19

Muzıkây-ı Hümâyûn, bandoyu kapsayan, saraydakilere müzik eğitimi vermenin yanında yetiĢtirdiği müzisyenlerle de ülkenin müzik hayatını etkilemiĢtir. 1855 yılında Muzıka-i Hümayun‟a giren Notacı Hacı Emin Efendi, Guatelli PaĢa‟nın öğrencisi olarak Türk ve Batı Müziği‟ni öğrendikten sonra geleneksel müzikleri batı müziği notasyonuyla kaleme alır, bu eserler çok seslendirilmiĢ Ģekildeki piyano notalarıdır.

“Saraya ve diğer ilgililere nota ve müzik malzemesi sağlayan yabancı ve azınlık yayıncıların yanı sıra Hacı Emin Efendi kendi hesabına pek çok nota yazıp yayınlamış, bir kısım eserleri de notaya alıp „Malumat Dergisi‟nin ekleri arasında yayınlanmasını sağlamıştır.

Hepgür‟ün belirttiğine göre, “Hacı Emin Efendi‟nin yayınlamış olduğu eserlerin çoğu Guatelli Paşa tarafından, bir kısmı da Zâti Bey, Melik Efendi, Osman

18 Gülay Karamahmutoğlu, Tanzimat Dönemi‟nde Müzik-Dönem Padişahları Ve Müzik Anlayışları,

Osmanlı Cilt IX. Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 1999, s.630.

19 Vedat Kosal, Osmanlı İmparatorluğu‟nda Klasik Batı Müziği, Osmanlı Cilt IX. Yeni Türkiye

(28)

Efendi, Faik Daim Bey, Toni D. Görög, Faik Ethem Bey tarafından çok seslendirilmiştir. Bu eserlerin bir kısmı da Aleksan Efendi ve Kanuni Ethem Efendi tarafından notaya alınmıştır.”20

Yukarıda ki alıntılardan da anlaĢılabileceği gibi, ülkemizde eğitimde BatılılaĢma hareketinin ilk olarak görüldüğü alanlardan biri müziktir. Ġlk Batılı anlamda müzik eğitiminin baĢlangıç noktası ise Muzıkây-ı Hümâyûn olmuĢtur.

“Tanzimat Dönemi‟nde, müzik alanındaki uygulamaların dikkate değer yönü, o zamana dek askerî alanda, mehter tarzında uygulanmış olan eğitim müziğine, devletin el atmasıdır. Osmanlı ordusunda yapılan değişiklikler, eğitim düzeninde olduğu kadar eğitim biçimini de etkiler. O zamana kadar sarayın tek müzik eğitim kurumu Enderun ve ona bağlı teşkilâtı Saray Fasih kadrosuyken, Tanzimat Dönemi ile birlikte Batılı anlamdaki ilk müzik eğitimine de Muzıka-yı Hümâyun ile başlanmıştır.”21

Sarayın içinde kurulmuĢ ve saraya bağlı bir kurum olan Muzıkây-ı Hümâyûn‟dan sonra, halka açık Batılı anlayıĢla müzik öğretimini uygulayan ilk kurum yine Osmanlı zamanında, ikinci meĢrutiyet‟in ilk günlerinde 1908 yılında kurulan Dârü‟l-Mûsîkî-î Osmânî (Osmanlı musiki evi) olmuĢtur.

Muzıkây-ı Hümâyûn‟dan gördüğü Batılı okul anlayıĢıyla eğitim veren bu kurum, Türk Musikisi dalında öğrenciler yetiĢtirmiĢtir. 1916‟da Dârü‟t-Tâ‟lîm-i Mûsikî adını alan bu kurum hakkında Tarihçi Yılmaz Öztuna Ģu bilgileri vermektedir:

“Kurucu ve başkanı, Şehzade Dr. Zıyâeddin Efendi‟dir. 1914‟e kadar Koskâ‟da Râgıbpaşa Kütüphanesi‟nin karşısındaki binasında faaliyet gösterdi. Bu târihte Çemberlitaş‟a nakledildi. Öğretmenleri şunlardı: Edhem Efendi (santur), Arif Bey (kanun), Sami Bey (ud), Aleksan (keman), Kirkor (keman), Levon Hancıyan,

20 Mehru Ensari, 19.Yüzyılda..., s.18.

(29)

Hacı Kirâmî Efendi, Arap Cemal Bey, Hüsâmeddin Bey, Hafız Âşir Ef. (hepsi repertuar), Nevzen Tevfîk (ney).”22

Ġstanbul‟da kurulan Dârü‟l-Mûsîkî-î Osmânî bir çok müzisyene örnek olmuĢ, Cumhuriyetin kuruluĢundan sonra, baĢka Ģehirlerde benzeri dernekler kurulmuĢ, kurulan bu derneklerin bir kısmı özel konservatuar gibi çalıĢmıĢlardır.

Türk ve Batı müziği eğitiminin birlikte verildiği ilk kurum 1917 yılında kurulan Darü‟l Elhan (ezgiler evi) olmuĢtur. “Müessesenin reîsi vezîr Zıya Paşa, müdürleri sırasıyla A. R. Çağatay, Rahmî Bey, Refik Tal‟at Bey idi.”23

Ali Rıfat Çağatay, Tanburi Cemil Bey, Hüseyin Saadettin Arel, Suphi Ezgi gibi öğretmenlerin eğitmen kadrosunda yer aldığı kurumda ney, tanbûr, keman, sînekemânı, kemençe, ud, kanun, lavta, santur, kudüm, def, arp, violonsel, viola, piyano ve gına (hanendelik) dersleri veriliyordu.

“1917 yılında yeni bir talimatname ile dönemin en önemli kuruluşlarından biri olan Dar‟ül-Elhan açılmışsa da dört sınıflı olan bu okul 1.Dünya Savaşı zorlukları içinde pek varlık gösterememiş ve kapatılmıştır. 1923 yılında programına Batı Musikisi de ilave edilerek yeniden açılmış ve hem batı müziği, hem de Türk müziği alanında verimli faaliyetlerde bulunmuştur.”24

Buraya kadar anlatılan kısa tarihçeye bakıldığında Osmanlı döneminde Batı Müziği ve Türk Musikisi eğitimi konusunda çalıĢmalar yapıldığı görülmekte, ancak Türk Halk Müziği dalında herhangi bir formal eğitimin varlığına rastlanmamaktadır. DüĢünüldüğünde, bunun nedeni olarak, Türk Halk Müziği‟nin usta çırak iliĢkisiyle devam eden eğitim sisteminin gelenekler içinde korunmuĢ olması ve aydınların halk kültürüne XIX. yüzyılın sonuna doğru ilgi göstermeye baĢlaması akla gelmektedir. Halk müziği‟nden çok halk kültürüne yönelik olan bu ilginin sebebi, bakir bırakılmıĢ

22 Yılmaz Öztuna. Türk Mûsıkîsi Kavram ve Terimleri Ansiklopedisi, Atatürk Kültür Merkezi

BaĢkanlığı Yayınları, Ankara 2000, s.77.

23

Yılmaz Öztuna, a.g.e., s. 77

24 Kaygusuz, Nermin. “Enderun‟dan Konservatuvara Türk Musikisi Eğitiminde Dönüm Noktaları”.

(30)

bir alana duyulan aydınca bir meraktı. Halk kültürü, diğer bir deyiĢle “Folklor” bilimi Osmanlı aydınlarının yabancılardan öğrendiği bir kavram olmuĢ ve ilgi görmüĢtür.

“Trakya ve Anadolu‟da araştırmalar yapan Ignacz Kunus, derlediği halk edebiyatı malzemelerini 1899 yılında yayımlamış; yine George Jacob, gölge tiyatrosu ile Karagöz üstüne yazılar yazmıştır. Daha sonraları gelen folklor araştırmacılarına kaynak olan bu yayınlar, Osmanlı aydınlarına da katkıda bulunmuştur.”25

Bu yeni ve keĢfedilmemiĢ alana aydınların ilgi göstermesi gecikmemiĢtir: “Memalik-i Osmaniye‟de Raks ve Muhtelif Tarzları‟ adı altında 1909 yılında, Rıza Tevfık (1869-1949); „Etnografya Hakkındaki Ders Notları‟ ise „İlm-i Akvam‟ adıyla, 1912 yılında Mustafa Satı Bey tarafından yayınlanmıştır. Ziya Gökalp tarafından „Halkiyat‟ diye anılan folkloru, ilk olarak Tevfık Rıza uluslararası bir deyim olarak benimsemiş, 1914‟te, Peyam Gazetesi‟nin Edebi ekine „Folklor-Folklore‟ adlı bir yazı yazmış; Köprülüzade Mehmed Fuad da aynı yıl İkdam‟da „Yeni Bir İlim: Halkiyat; Folklore‟ adıyla bir makale yazarak, bu yeni sözcüğü aydınların gündemine iyice sokmuşlardır.”26

Ziya Gökalp‟in, 1912 yılından 1922‟ye kadar yaptığı araĢtırmaları hem dikkat çekici, hem de Cumhuriyet dönemi müzik politikalarını etkilemesi bakımından önemlidir. Halk müziğinin araĢtırılması, çağdaĢ kültürle iĢlenmesi ve yeni bir Ģekle sokularak milli müziğin geliĢtirilmesi fikrini ortaya atan ilk kiĢilerden biri Ziya Gökalp olmuĢtur.

“O halde milli musıkimiz memleketimizdeki halk musıkisiyle Garp musıkisinin imtizacından doğacaktır. Halk musıkisi bize birçok melodiler vermiştir. Bunları toplar ve Garp musıkisi usulünce armonize edersek hem milli hem de Avrupai bir musıkiye malik oluruz.”27

25 Mesude Eğilmez, Gelenekten Geleceğe Halk Oyunları, Ütopya Yayınları, Ankara, 2006, s.16. 26

Mesude Eğilmez, a.g.e., s. 16

27 Cem Behar, “Ziya Gökalp ve Türk Musıkisi”. Tanzimattan Cumhuriyete Türkiye Ansiklopedisi,

(31)

Cumhuriyet‟in kurulması ile Osmanlı‟daki BatılılaĢma anlayıĢının yerini çağdaĢlaĢma almıĢ ve bu doğrultuda kültür politikaları uygulanmıĢtır.

“Başta müzik olmak üzere sahne sanatlarının modernleştirilmesi cumhuriyet hükümetlerinin başlıca amacı olmuştur. Burada amaç sanatların kurumsallaştırılmasıdır.” 28

Genç Cumhuriyet‟in yeni politikaları doğrultusunda, çağdaĢlaĢma ve millileĢme anlayıĢıyla yeni çalıĢmalar yapılmıĢtır. Yukarıda da belirtildiği gibi, Ziya Gökalp‟in fikirlerinin de etkisiyle Dar‟ül Elhan çatısı altında düzenlenen Türk Halk Müziği derleme çalıĢmaları Türk müzik kültürü ve tarihi açısından oldukça önemlidir.

“1923 yılında cumhuriyet ilânıyla birlikte devletin resmi müzik politikası batı müziği olarak belirlendi. Dar‟ül - Elhan programına Batı Müziği de ilave edilerek yeniden açıldı. Fakat 1926 yılında, hükümet politikasına uygun olarak Türk Müziği bölümü kaldırıldı, sadece klâsik eserleri tasnif ve tesbit eden bir kurul oluşturuldu ve Türk müziği eğitimi-öğretimi kaldırıldı.”29

“Atatürk döneminde bugünkü Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde Hars (Kültür) Müdürlüğü kurularak (1920) 1925 yılında Seyfettin ve Sezai (Asal) kardeşler Batı Anadolu‟ya halk müziği derlemelerine gönderilmiş, derlenen türküler aynı yıl Yurdumuzun Nağmeleri adıyla yayımlanmıştır. İstanbul Konservatuarı 1926-1929 yılları arasında Anadolu‟ya 4 derleme gezisi düzenlemiş, derlenen türkü ve oyun havaları 14 defter halinde yayımlanmıştır. Konservatuar 1932 yılında 5. derleme gezisini de gerçekleştirmiştir.”30

28

Halil AvĢar, “Cumhuriyet Felsefesi, Çağdaşlaşma”, Atatürk AraĢtırma Merkezi Dergisi, Sayı 44, Cilt: XV, Temmuz 1999 http://www.atam.gov.tr/index.php?Page=DergiIcerik&IcerikNo=448 (16.10.2011)

29 Nermin Kaygusuz, “Türk Müziğinin Son İkiyüz Yıllık Gelişimi”,

http://www.ahmetercan.net/index.php?mod=HaberDetay&ID=550&haber=1 (16.10.2011)

30 Atınç Emnalar, Tüm Yönleriyle Türk Halk Müziği Nazariyatı, Ege Üniversitesi Basımevi, Ġzmir

(32)

1920‟li yıllar, Cumhuriyet‟in eğitim alanında yaptığı altyapı kurulumu ile geçmiĢtir. 1 Kasım 1924‟te öğretim hayatına baĢlayan Musiki Muallim Mektebi kaliteli müzik eğitimi verilebilmesi için açılmıĢtır.

“Bu okul 1924-1925 öğretim yılında deneme niteliğinde eğitim verdikten sonra 1925-1926 öğretim yılından itibaren gerçek bir öğretmen yetiştiren kurum niteliğini kazanmıştır. Cumhuriyetimizin ilk yıllarındaki kurtuluş sevinci ve heyecanı ile Yüce Milletimizin eğitim alma - öğrenim görme özlemlerinin yükselttiği başarma isteği ve başarım gücü, Musiki Muallim Mektebi‟nin de başarılı bir eğitim kurumu olmasını sağlamıştır.”31

Tüm bu geliĢmeler, çağdaĢlaĢmanın amaçlarından biri ve Atatürk‟ün deyimiyle en zor devrim olan “Müzik devrimi”nin birer parçası niteliğindedir. Sadi Irmak kitabında bir gün sohbet esnasında Atatürk‟ün en zor devrimin hangisi olduğunu sorduğunu ve onu tatmin eden bir yanıt alamadığında kendi sorusunu Ģu sözlerle yanıtladığını aktarır:

“En güç devrim müzik devrimidir. Çünkü müzik devrimi, şahsa önce kendi iç dünyasını unutturmayı, sonra da yeni bir âleme yönelmeyi gerektirir... Çok zor ama, yapılacaktır.”32

Sadi Yaver Ataman ise, Atatürk‟le bir sohbeti sırasında dönemin ünlü tarihçilerinden Emil L. Ludwig‟in Batının tekseslilikten çoksesliliğe geçebilmek için 400 yıl beklediğini söylediğinde Atatürk‟ün: “Bizim o kadar beklemeye vaktimiz yoktur.” diye tepki gösterdiğini anlatır.33

1 Kasım 1934‟teki Meclis açılıĢ konuĢmasında Atatürk, müzik devrimini açıklar, böyle bir devrimin neden gerekli olduğu ve nasıl yapılacağını halka anlatır:

31 Ġlknur Okatan. a.g.m., s. 3. 32

Sadi Irmak, Atatürk'ten Anılar, O Günlerden Bu Günlere Bir Bakış, GüneĢ Matbaası, Ankara 1978, s.17.

(33)

“Bir ulusun yeni değişikliğinde ölçü, musıkide değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir. Bugün acuna dinletmeye yeltenilen musıki bizim değildir. Onun için yüz ağartıcı değerde olmaktan çok uzaktır. Bunu açıkça bilmeliyiz. Ulusal, ince duyguları, düşünceleri anlatan yüksek deyişleri, söyleyişleri toplamak, onları bir gün önce genel son musıki kurallarına göre işlemek gerektir. Ancak bu yolda Türk ulusal musıkisi yükselebilir, evrensel musıkide yerini alabilir.”34

Müzik devrimi düĢüncesiyle bir konservatvuar kurulmasına karar kılınır ve bu konservatuarı oluĢturması için Alman Profesör Paul Hindemith Türkiye‟ye çağırılır. Konu üzerine 1935 - 1938 yılları arasında çalıĢan Hindemith, Atatürk‟e “Türk Musiki Hayatını kurmak için teklifler” baĢlıklı geniĢ kapsamlı bir rapor sunmuĢtur. Raporda Hindemith‟in değerlendirmelerinin yanı sıra, kurulacak olan konservatuvarın amacı, yönetimi, öğretim ilkeleri, ders programları sınav yönetmeliği yer almaktadır.

“1924 yılında Ankara-Cebeci Semti‟nde Musiki Muallim Mektebi kurulmuştur. Bunu izleyen yıllarda Mustafa Kemal, reformların müzik eğitimi alanında da gerçekleştirilmesini ve bir konservatvuar kurulmasını istediğini belirtir. 1935‟ten itibaren Alman kompozitör Prof. Paul Hindemith (1895-1963) tarafından yapılan araştırmalardan ve kuruluşu için gerekli düzenlemelerden sonra 20 Mayıs 1940‟ta Yücel tarafından, Devlet Konservatvuarı‟nın kuruluş yasası çıkarılır. Müzik ve Temsil olarak iki ana bölümden oluşan Devlet Konservatvuarı‟nın amacı, Türkiye‟de müzik, tiyatro, opera ve bale kültürünü ve sanatını işlemek ve yetenekli öğrenciler yetiştirmektir. Yasa üzerine yapılan tartışmalar sırasında bazı tutucu milletvekilleri, Türk müziğinin ve folklorunun batılı eserler yüzünden geri planda kalacağını dile getirerek konservatuarın Türk musikisi ve garp musikisi olmak üzere iki bölüme ayrılmasını önerirler. Yücel, planlanan Devlet konservatuarının, millî olmayan bir kuruluş anlamına gelmediğini ileri sürerek görüşünde ısrar eder ve böyle bir ayırım denemesine karşı çıkar. Cebeci‟deki eski Musiki Muallim Mektebi‟nin sahası üzerine inşa edilen Ankara Devlet Konservatuvarı‟nın

34 Filiz Ali, “Türkiye Cumhuriyeti‟nde Konservatuvarlar.”, Cumhuriyet Dönemi Türkiye

(34)

kuruluşunda, Paul Hindemith ve Dr. Ernst Praetorius‟tan (1880-1946) başka özellikle, Yücel‟in davetiyle uzun yıllar Türkiye‟de kalmayı kabul eden Prof. Carl Ebert (1887-1980) büyük rol oynamıştır.”35

1937 yılında Gazi Orta Öğretmen Okulu ve Terbiye Enstitüsü‟nde Müzik ġubesi‟nin açılması ve 1937-1938 öğretim yılında müzik öğretmeni yetiĢtirme görevini üstlenmesiyle, 1924‟te faaliyete geçen, ortaokul, lise ve öğretmen okullarına müzik öğretmeni yetiĢtiren Musik-i Muallim Mektebi sanatçı yetiĢtirmeye baĢladı.36

Müzik devrimi‟nin sonuçlarından biri, Türk Musikisi‟nin konservatuar çatısı altında eğitiminin verilmemesidir. Türk Musikisi, uzun yıllar dernekler ve topluluklar çatısı altında yaĢatılmıĢ ve bu yapılar içinde eğitimi verilmiĢtir. Türk Halk Müziği eğitimi ise sadece okul niteliğini taĢıyan radyonun bünyesinde yaĢatılmıĢtır.

“Halk müziğiyle ilgili radyo yayınları Sarısözen‟in 1938‟de Ankara‟ya gelmesiyle, önceleri birer ikişer solo program olarak sürmüş, Milli Musiki Sanatkarları Kolu adıyla Türk Halk Müziği ve Klasik Türk Müziği birlikte yürütülmüştür. Halk müziği yayınlarının dikkatle dinlenmeye başlandığı 1938-1941 yılları arasında, müzik yayınları şefi Mesut Cemil, halk müziğinden sorumlu şef yardımcısı ise Sarısözen‟di.”37

1943 yılında Ġstanbul Belediye Konservatuvarı‟nın baĢına getirilen Hüseyin Saadettin Arel, eğitim programına tekrardan Türk Müziği eğitimini dahil ettiyse de bu kısa süreli olmuĢtur.

35 “Ankara Devlet Konservatuvarı” Milli Eğitim Bakanlığı,

http://www.meb.gov.tr/meb/hasanali/egitimekatkilari/devlet_konservatuvar.htm (18.10.2011).

36 Küçüköncü, Yılmaz. “Türkiye‟de Genel Müzik Kültürüne Etkileri Bakımından Cumhuriyet

Döneminde Müzik Eğitimi Ve Müzik Öğretmenleri” 1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öğretmeni YetiĢtirme Sempozyumu Bildirisi. Süleyman Demirel Üniversitesi, Isparta 7-10 Nisan 2004. http://www.muzikegitimcileri.net/bilimsel/bildiri/Y-Kucukoncu_2.pdf (18.10.2011) s.1.

37

Yudum Koral, Türk Musıkisi Devlet Konservatuvarı Mezunu Solistlerin Profesyonel İcra Alanlarında Karşılaştıkları Problemler Ve Çözüm Önerileri, (Haliç Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Musikisi Anasanat Dalı, BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi) Ġstanbul 2010, s.22.

(35)

“İstanbul Üniversitesine bağlanan bu Konservatuvarın Türk Müziği eğitimi tamamen kaldırılmış, konser faaliyetleri hemen hemen durdurulmuş kadro imkânları dondurulmuş yani bitkisel hayata sokulmuştur.”38

Eğitimini ve yaĢamını, uzun yıllar radyo ve dernekler çatısı altında sürdüren Türk Musikisi ve Türk Halk Müziği, Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı‟nın 1975‟te kurulup, 3 Mart 1976‟da resmi olarak öğretim hayatına baĢlamasıyla resmi bir eğitim kurumu altında formal bir eğitime kavuĢmuĢtur.

“Konservatuarın fiilen kurulması için, kolaylık olmak bakımından, öğretmen okulları genel müdürlüğüne bağlandı. Genel müdür Ayvaz Gökdemir, kurulabilmesi için, hiç bir gayreti esirgemedi. Böyle bir müesseseye tam mânâsıyle inanmışidi ve Türk kültürü için elzem olduğunu biliyordu.

Konservatuar yönetmeliği 13.10.1975 gün ve 15.382 sayılı Resmî Gazete‟de yayınlandı. Türk Mûsikîsi Devlet Konservatuarı, 3.3.1976‟da eğitime açıldı.”39

Özetlemek gerekirse:

Cumhuriyet döneminde belirtilen çağdaĢlaĢma anlayıĢının gerçekleĢmesi için, öncelikle eğitim ile ilgili yeni düzenlemeler yapılmıĢ, kanun ve yönetmelikler çıkarılmıĢ, okullar açılmıĢtır. Örgün eğitimin düzenlenmesine yönelik ise, müzik eğitiminin düzenlenmesini ilgilendiren Tevhid-i Tedrisat Kanunu (1924), Sanayi-i Nefise Encümeni Kararları (1926), Milli Musiki ve Temsil Akademisi Kanunu (1934), Devlet Konservatuvarları Kanunu (1940), Milli Eğitim Temel Kanunu (1973), Yüksek Öğretim Kanunu (1981) uygulamaya konmuĢtur (Küçüköncü, 2004).

Alp Özeren, Cumhuriyet döneminde müzik eğitimi açısından gerçekleĢtirilen köklü atılım ve yapılanımları maddeler halinde Ģu Ģekilde sıralamıĢtır40

:

38 Kaygusuz, Nermin. “Enderun‟dan ...”, s.69. 39 Yılmaz Öztuna. a.g.e., s.497.

40

Alp Özeren, “Cumhuriyet Ve Müzik Eğitimi”, Uluslararası Tarihsel Süreç Ġçinde Türkiye‟de Müzik Kültürü ve Müzik Müzesi Kongresi Bildirisi, Bilkent Üniversitesi 29-31 Mayıs 2006, Ġstanbul. http://www.muzikegitimcileri.net/bilimsel/bildiri/A-Ozeren_6.html (18.10.2011).

(36)

· Muzika-i Hümayun (Makam-ı Hilâfet Muzikası‟nın)„un CumhurbaĢkanlığı Senfoni Orkestrası, Askeri Bandosu ve Fasıl Topluluğu‟na dönüĢümü

· Musiki Muallim Mektebi‟nin kuruluĢu

· Ġlkokul ve ortaokul müzik öğretim programlarının yeniden düzenlenimi · Kız enstitüsü müzik programının yeniden düzenlenimi

· Ġlkokul Müzik Öğretmenliği yeterlik belgesi ihdası ( 1925 ) · YurtdıĢına müzik öğrenimine gönderim

· Dar-ül Elhan‟ın Ġstanbul Kent Konservatuarı‟na dönüĢtürümü · Ana Muallim Mektebi‟nin yeniden açılıĢı ( 1927 )

· Askeri Muzika Muallim mektebini açma kararının alınıĢı ( 1927 ) · Halkevleri Müzik Kolu ( 1932 )

· Paul Hindemith‟in raporu ( 1935 – 1936 ) · Ankara Devlet Konservatuarı ( 1936 )

· Gazi Terbiye Enstitüsü Müzik ġubesi ( 1937 ) · Askeri Muzika Ortaokulu ( 1939 )

· Köy Enstitüsü Müzik Eğitimi Programı ( 1940 )

· Yüksek Köy Enstitüsü Güzel Sanatlar Kolu Müzik Dalı ( 1942 )

· Köy ilköğretim programlarına müzik dersi konuluĢu ve kent programlarıyla eĢitleniĢi (1948 )

· Harika çocuklar yasası ( 1948 )

· Askeri Muzika Meslek Yüksekokulu ( 1949 )

Ülkemizde Cumhuriyet sonrası sanat alanındaki yeniden yapılanma ve yenileĢme hareketleri çerçevesinde müziğin geliĢimi yeni bir canlılık ve ivme kazanarak uygar çağdaĢlık seviyesindeki yerini alma yönünde çok önemli geliĢmeler kaydetmiĢtir. 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu‟na, 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı‟nın TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‟a dayanılarak kurulan Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri, konservatuvarlardan sonra, ortaöğretim düzeyinde mesleki müzik eğitimi veren okulların kurulmasının ilk adımı olmuĢtur. Bir sonraki bölümde Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri‟nin kuruluĢları, yapılanmaları, görevleri, daha sonra nasıl Güzel Sanatlar ve Spor Liselerine dönüĢtükleri konusu ele alınacaktır.

(37)

3.2 ĠKĠNCĠ ALT PROBLEME ĠLĠġKĠN BULGULAR VE YORUMLAR

Güzel Sanatlar ve Spor Liseleri

Günümüzdeki Güzel Sanatlar ve Spor Liselerinin temelini oluĢturmuĢ olan Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu‟nun 33. Maddesi‟ne dayanarak açılan, Türkiye‟de konservatuvarlardan sonra, orta eğitimde mesleki müzik eğitimi veren ilk kurumlar olmuĢlardır. 1973‟de yayınlanan kanunun 33. maddesi Ģöyledir:

“Güzel sanatlar alanlarında özel istidat ve kabiliyetleri beliren çocukları küçük yaşlardan itibaren yetiştirmek üzere temel eğitim ve orta öğretim seviyesinde ayrı okullar açılabilir veya ayrı yetiştirme tedbirleri alınabilir. Özellikleri dolayısıyla bunların kuruluş, işleyiş ve yetiştirme ile ilgili esasları ayrı bir yönetmelikle düzenlenir.”41

Millî Eğitim Bakanlığı Orta Öğretim Genel Müdürlüğü‟ne bağlı olan Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri‟nin ilki Ġstanbul‟da Avni Akyol adı ile açılmıĢtır. 1989-1990 eğitim-öğretim yılında öğrenci yetiĢtirmeye baĢlamıĢ ve ülkemizin sanat eğitimi dünyasına yeni yetenekleri kazandırmaya baĢlamıĢtır.

“Kendine özgü bir eğitim kurumu olan Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri Müzik Bölümleri, esas olarak, akademik doğrultulu mesleksel müzik eğitiminde birinci aşamayı oluşturan „yönlendirme hazırlama‟ işlevine ya da iş görüsüne sahiptir. Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri modeli daha çok ilgili yüksek öğretim programlarına „nitelikli-birikimli aday öğrenci‟ hazırlayan bir model olarak işlemekte iş görmektedir. İlk uygulamaya konulduğu 1989‟dan ve ilk mezun vermeye

41 Resmi Gazete, 24 Haziran 1975 Sayı: 14574, http://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/14574.pdf

(38)

başladığı 1993‟ten bu yana gözlenenler bu görüşü, bu saptamayı doğrulamaktadır.”42

Genel amacı; güzel sanatlar alanında yetenekli öğrencilerin yaratıcı yapısı ve yorumcu yeteneklerini geliĢtirmek, öğrencileri araĢtırıcı ve geliĢtirici çalıĢmalara yönelterek, uygulamalar yapabilecek kiĢiler olarak yetiĢtirmek, öğrencilerin ulusal ve evrensel, tarihî ve çağdaĢ sanat eserlerini tanımaları ve anlamalarına yardımcı olmak, toplumu reforme etmek olan Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri ile ilgili yayınlanan yönetmelikler kronolojik sıraya göre Ģöyledir:

21.09.1990 tarihli ve 20642 sayılı Resmi Gazete‟de yayınlanan, Millî Eğitim Bakanlığı Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri Yönetmeliği

20.06.1993 tarihli ve 21613 sayılı Resmi Gazete‟de yayınlanan, Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri Yönetmeliği (Bu Yönetmelik 20.08.1999 gün ve 23792 sayılı Aynı Yönetmelikle yürürlükten kaldırılmıĢtır)

20.08.1999 tarihli ve 23792 sayılı Resmi Gazete‟de yayınlanan, Millî Eğitim Bakanlığı Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri Yönetmeliği.

16.12.2006 tarihli ve 26378 sayılı Resmi Gazete‟de yayınlanan, Millî Eğitim Bakanlığı Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri Yönetmeliğinde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 19.06.2007 tarihli ve 26557 sayılı Resmi Gazete‟de yayınlanan,

Milli Eğitim Bakanlığı Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri Yönetmeliğinde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

42

Ali Uçan, “Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri Müzik Bölümlerinin Eğitim Programları Sorunları”, Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri Semineri, Yayına Hazırlayan: Gülay GöğüĢ, Uludağ Üniversitesi Matbaası, Bursa 1995, s.112.

(39)

06.11.2008 tarihli ve 27046 sayılı Resmi Gazete‟de yayınlanan, Güzel Sanatlar Eğitimi Yönetmeliği

Yukarıda listesini vermiĢ olduğumuz, 16/06/2009 tarihinden önce yayınlanmıĢ yönetmeliklerde Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri Ģu Ģekilde tanımlanmıĢtır:

Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri öncelikle güzel sanatlarla ilgili yüksek öğretim kurumlarının bulunduğu yerlerde açılır.

Bu okullar, ilköğretim üzerine bir yıl hazırlık sınıfı ve en az üç yıl öğretim süresi olan yatılı, gündüzlü ve karma eğitim yapan yapıda kurulmuĢlardır. Bu okullarda resim ve müzik alanlarının her birine bir öğretim yılında alınacak öğrenci sayısı 24‟ü geçemez.

Okulun amacı öğrencilerin; güzel sanatlar alanında ilgi ve yetenekleri doğrultusunda eğitim ve öğretim görmelerini, özel yetenek gerektiren yüksek öğretim programlarına hazırlanmalarını, yabancı dil öğrenmelerini, alanlarında araĢtırmacılığa yönelmelerini, yetenekleri doğrultusunda yorum ve uygulamalar yapabilen, yaratıcı ve üretken kiĢiler olarak yetiĢmelerini, millî ve milletlerarası sanat eserlerini tanımalarını ve yorumlamalarını sağlamaktır.

16/06/2009 tarih ve 27260 sayılı Resmi Gazete‟de yayımlanarak yürürlüğe giren “Milli Eğitim Bakanlığı Güzel Sanatlar ve Spor Liseleri Yönetmeliği” ile birlikte Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri, Spor Liseleri ile birleĢtirilmiĢ, spor liseleri de Anadolu Lisesi kapsamına alınmıĢ, spor ve güzel sanatlar liselerinin statüleri Anadolu Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi olarak değiĢtirilmiĢtir. Eskiden bir yılı hazırlık sınıfı olmak üzere toplam 4 yıl olan eğitim ve öğrenim faaliyeti, hazırlık sınıfı kaldırılarak dört yıl süreli eğitim vermeye baĢlamıĢtır.

(40)

16/06/2009 tarih ve 27260 sayılı Resmi Gazete‟de yayımlanan yürürlüğe göre, güzel sanatlar ile spor eğitimi alanlarında yatılı, gündüzlü, karma eğitim yapılacak, eğitim süresi 4 yıl olacaktır. Bir öğretim yılında güzel sanatlarla ilgili alanların her birine alınacak öğrenci sayısı 30‟u, spor alanına alınacak öğrenci sayısı ise 90‟ı geçemeyecek, Lise 1. sınıflara yeni alınacak öğrenci kontenjanı, her ders yılı mayıs ayının son haftası içinde bakanlığın ilgili öğretim birimine bildirilecek ve ilgili birimce ilan edilecek, sınıf mevcutları 30‟u geçemeyecek, ancak sınıf tekrarı yapan öğrenci bulunması halinde bu sayının üzerine çıkılabilecekti.

16.06.2009 tarihli ve 27260 sayılı Resmi Gazete‟de yayınlanan, Millî Eğitim Bakanlığı Güzel Sanatlar ve Spor Liseleri Yönetmeliği

08.12.2009 tarihli ve 27426 sayılı Resmi Gazete‟de yayınlanan, Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Fen Liseleri, Sosyal Bilimler Liseleri, Güzel Sanatlar ve Spor Liseleri ile Her Türdeki Anadolu Liseleri Öğretmenlerinin Seçimi ve Atamalarına Dair Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

02.09.2010 tarihli ve 27690 sayılı Resmi Gazete‟de yayınlanan, Millî Eğitim Bakanlığı Güzel Sanatlar ve Spor Liseleri Yönetmeliğinde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 19.12.2010 tarihli ve 27790 sayılı Resmi Gazete‟de yayınlanan,

Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Fen Liseleri ve Sosyal Bilimler Liselerinin Öğretmenleri ile Güzel Sanatlar ve Spor Liselerinin Beden Eğitimi, Müzik ve Görsel Sanatlar/Resim Öğretmenlerinin Seçimi ve Atamalarına Dair Yönetmelik 05.01.2011 tarihli ve 27806 sayılı Resmi Gazete‟de yayınlanan, Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Fen liseleri ve Sosyal Bilimler Liselerinin Öğretmenleri ile Güzel Sanatlar ve Spor Liselerinin Beden Eğitimi, Müzik ve Görsel Sanatlar/Resim Öğretmenlerinin Seçimi ve Atamalarına Dair Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

Referanslar

Benzer Belgeler

“Bu konuda öğretmenlere de dersin içeriği ve öğrenme öğretme konularında çeşitli seminer programları düzenlemeli, konular daha sadeleştirilmeli, ezberden kaçınıp

34- I 'Cowboy' is a term that was given to cattle herders working in the ranches in, the western United States by people living in the eastern States.. II When it was first heard out

Typical chromatograms from the determination of abamectin (ABM) residues in skin tissue of laying hens using HPLC with a fluorescence detector: (A) standards (5 ng/ml); (B) control

erythphtalmus (L. IX National Water Products and Fisheries Symposium, 17–19 September 1997, Egirdir-Isparta, Turkey, vol. 1758) in Yedigo¨ller (Upper Porsuk Basin-Ku¨tahya). IX

According National Accounting Standards specifically SKK 9 (Standartet Kombetare te Kontabilitetit, Kombinimet e Bizneseve), Goodwill is the positive difference between the

Çağdaş Türk resminin öncülerinden ressam ve yazar Abidin Dino, 23 Mart 1913 yılında İstanbul'da doğdu, ilk desen ve yazıları, Fikret Adil'in yönettiği Artist Dergisi'nde

Akrep damarlar› bu- lunan hastalar›n baz›lar›nda d›flar›dan görünme- yen yüzeyel toplar damarlarda varis hastal›¤› var- d›r ve sadece deri lazeri uygulanmas›

Ellerdeki ve yüzdeki afl›r› terleme için kapal› yöntemle yani endoskopik olarak terleyen bölgenin sempatik sinirleri- nin kesilmesi, ellerde ve yüzdeki terlemeyi %99