• Sonuç bulunamadı

BULGULAR VE YORUMLAR

GÜZEL SANATLAR VE SPOR LĠSESĠ DERS

3.3 ÜÇÜNCÜ ALT PROBLEME ĠLĠġKĠN BULGULAR VE YORUMLAR

Piyanonun Tarihsel GeliĢimi

Klavyesinden mekanizmasına, tellerinden pedallarına kadar binlerce parçadan oluĢmuĢ bir bütünün sağladığı zengin ses olanakları olan piyanonun ortaya çıkıĢı birden bire gerçekleĢmemiĢ, zaman içinde geliĢtirilmiĢtir. Piyanonun ortaya çıkıĢında Gotik Dönem çok önemlidir.43

Gotik, mimariden edebiyata, mobilyadan yazı karakterine kadar birçok farklı dalda biçimi tanımlamak için kullanılmıĢ bir kelimedir. Bu tanım, Got‟ların yaĢattıklarının kötü olarak değerlendirilmesi ve Gotik yazı karakterinin Almanya‟da doğmasına istinaden Gotik kelimesi Got tarzında, barbarsı ve çirkin anlamları yüklenerek kullanılmıĢtır. Gotik aynı zamanda müzikologların bir müzik dönemine verdikleri ad olmuĢtur.

1150-1400 yılları arasında müzikte yaĢanan Gotik Dönem‟de Avrupa doğudan gelen farklı çalgılarla tanıĢmıĢ, bu çalgılar gezgin müzisyenler aracılığıyla tüm Avrupa‟ya yayılmıĢtır. Ġspanya ve Sicilya yoluyla Ġslam dünyasından alınan çalgılar (zurna, kanun santur, ud...), ileriki yıllarda geliĢtirilerek (obua, çembalo, piyano, gitar…) Avrupa müziğinin geliĢiminde önemli rol oynayacaktır.

ġekil 1. Psalterion ġekil 2. Timpanon

43

Bu dönemde doğudan batıya gelen çalgılardan “psalterion”*

(bakınız Ģekil 1.) ve “timpanon”**

(bakınız Ģekil 2.) piyanonun kökeninde bulunan iki çalgıdır. Klavye eklenmezden önce psalterion göğüste tutulup, telleri tırnakla çekilerek (bakınız Ģekil 3.), timpanon da tahta çubuklarla vurularak (bakınız Ģekil 4.) çalınıyordu.

ġekil 3. Psalterion‟un icrasını gösteren bir heykel

ġekil 4. Timpanon‟un icrasını gösteren bir gravür

Bunlardan psalteriona 15.yy.da Venedikli usta Spinetti tarafından klavye ve mekanizma eklendi ve bu geliĢmeden sonra bu çalgı epinet (bakınız Ģekil 5.) adı ile anılır oldu. Epinet, mekanizması aynı kalmakla beraber değiĢik teller ve bir klavye daha eklenerek geliĢtirildi. Yeni gibi görünen bu çalgıya da klavsen (Fr.Clevecin, Ġng.Harpsikord, Alm. Flügel, Ġta. Clavicembalo, Cembalo) (bakınız Ģekil 6.) adı verildi. Klavye ve mekanizma eklendikten sonra ise bu çalgılar elin genellikle 1. ve 5. parmağı kullanılmaksızın çalınıyor, diğer üç parmak da gerektiğinde birbirlerinin altından ve üstünden geçiriliyordu.

ġekil 5. Epinet

* Tellerin mızrapla çekilmesi yoluyla çalınan bir çalgıdır. Kanun bu çalgının geliĢmiĢidir. ** Günümüzde Türk Müziği çalgısı olarak kullanılan santura benzer bir çalgıdır.

Böylece daha gür sesin yanında ayrı ayrı klavye ile olsa da piano ve forte çalıĢ imkânı elde edilmiĢ oldu. Uzun süre eĢlik çalgısı (sürekli bas) olarak kullanılan klavsen için 16.yy.dan sonra solistik parçalar bestelenmeye baĢlandı. Klavikord (bakınız Ģekil 7.) ve klavinetin (bakınız Ģekil 8.) tınısı hassastı ve baĢparmağın hantallığı geçiĢ sırasında tını rengini bozmaktaydı. Ayrıca üst üste çift klavyeli çalgılarda (klavsen ve org) baĢparmak kullanımı ile ikinci üst klavyede kolun haddinden fazla kaldırılması gerekiyordu. Bu da çok zorlanılan bir kol tutuĢu idi. Yine bu eski çalgılarda tuĢlar çok kısa olduğu için, aĢağı klavyede baĢparmağa yer kalmamaktadır.44

Ev ortamı gibi küçük mekânlarda çalınan epinet ve klavikordun sesleri çok azdı ve insanın konuĢma sesini bile bastıramıyorlardı. Daha fazla ses elde ederek çalma ihtiyacından dolayı klavsene yeni teller eklendi.

ġekil 6. Klavsen ġekil 7. Klavikord ġekil 8. Klavinet

“Artık çalgı gelişiyor, eserler büyüyor ve dolayısıyla da çalma zorlukları ortaya çıkıyordu. Bach‟ın yazdığı „Klavierbüchlein‟ (Klavye Kitapçığı) isimli kitap bu ihtiyaçtan doğmuştur. Gerçi daha önce Girolama Diruta (1593), Francois Kuperin (1717) ve daha sonraları Carl Phillip Emanuel Bach (1753) F.W. Marpurg (1755) tarafından yazılan kitaplar da bu konuya ilişkindir.”45

44 Leyla Pamir, Çağdaş Piyano Eğitimi, TTOK Yayınları, Ġstanbul 1984, s.161. 45

Ali Küçük, “Piyano Tekniğinin Tarihi Gelişim Sürecine Kısa Bir Bakış”, Cumhuriyetimizin 80. Yılında Müzik Sempozyumu, Malatya, 2003, http://www.muzikegitimcileri.net/bilimsel/bildiri/A- Kucuk.html (02.02.2012)

Mevcut çalgıların sesinin büyük salonlar için yetersiz kalması, çalma tekniğinin yetersiz kalması ile timpanona tuĢ ve mekanizma eklenerek klavikord meydana geldi. Bu çalgının geliĢtirilmesiyle de (1709) Piyano icat edilmiĢ oldu.

“1709'da Floransa'da Cristofori tarafından yapılan dört oktavlık ilk piyano, „Yumuşak ve sert sesleri duyurabilen klavsen‟ olarak adlandırılır.”46

Floransalı Bartolomeo Cristofori‟nin 1709‟da yaptığı çalgı, benzeri çalgılardan üstün bir özelliğe sahipti; aynı anda piyano ve forte çalınabiliyordu. Bu özelliği dolayısıyla yapımcısı tarafından Piano e Forte olarak adlandırıldı. Piano e Fortenin yaygınlaĢması çok hızlı olmuĢtur.

“1726'da Alman org ustası Silbermann'ın yaptığı ilk piyano J. S. Bach'a sunulur. Bach, 1746'da Kral Friedrich'in Potsdam'daki sarayında bu çalgıyla konser verir. İlk piyanolar uzun süre klavsen görünümünü koruyan kare biçimli çalgılardır.”47

Bu yeni çalgının piyano ve forte çalmasının getirdiği özellik ve olanakları sayesinde yaygınlaĢması, Almanya, Fransa, Ġngiltere ve Avusturya‟da yapım atölyeleri açılması ve değiĢik tiplerde üretilmeye baĢlanmasına yol açmıĢtır.

Fransız Marius‟un bu çalgıya katkısı, tuĢlarının ucu tokmak veya çekiç biçiminde biten tokmaklı klavseni bulmak oldu. Saksonyalı yapımcı G. Silbermann ise, Schröter‟in ister yumuĢak ister sert çalmaya elveriĢli çekiç sistemini geliĢtirdi ve J.S. Bach‟ın da değerli öğütlerinden yararlanarak, klavyenin tüm ses geniĢliğinde eĢit bir ses elde etmeyi baĢardı. Silbermann piyano yapımevi kurucusunun yeğeni Johann Heinrich ile (1727-1799) büyük isim yaptı; Heinrich‟in yetiĢtirdikleri isimlerden Augsburg‟da org yapımcısı Johann Andreas Stein (1728-1792) Alman veya Viyana usulü denen mekanizmalı piyanolar meydana getirdi; aslında Silbermann‟a ait olan bu sisteme itme dilleri ve kısmaç eklendi, ayrıca mekanizmaya, süsleme notalarının

46 Evin Ġlyasoğlu, Zaman İçinde Müzik, Yapı Kredi Yayınları, Ġstanbul 1999, s.55. 47 Gös. yer.

icrasını kolaylaĢtıracak bir hafiflik sağlandı. 1789‟da Stein, ayrıntıları belirtmek için kullanılmakta olan dizliklerin yerine pedal koydu. 48

Yapımevini Viyana‟ya nakleden yeğeni Andreas Streicher ve torunu Johann Baptist Streicher (1796-1871), piyanonun yapısını (Beethoven‟in arzusu üzerine) daha sağlamlaĢtırdı ve ikinci bir ötüm kapağı ekleyerek çalgılarına daha dolgun bir sese ulaĢmasını sağlamıĢtır.

“Piyanonun bu hızlı gelişimine karşın, çalgının bestecilerin ilgisini aynı hızda çektiği söylenemez. Piyano için ilk eseri M. Clementi piyanonun icadından 64 yıl sonra 1773‟te bestelemiştir. Beethoven bile piyano için derin duygular ifade eden eserler yazmış olmasına rağmen, Haydn‟a ithaf ettiği ilk piyano sonatlarına „Piyano için‟ değil de „klavsen ve piyano için‟ başlığını uygun görmüştür.”49

Piyano, yapım tekniğini alt üst eden, piyano edebiyatının değiĢmesine sebep olan, virtüözlere yeni bir hız veren icat, ikili itme dilleridir. Pleyel gibi bütün piyano yapımcılarının da bu yeni sistemi benimsemesi ile piyano müzikte yerini almıĢtır.

“J. Christian Bach, C. P. Emanuel. Bach, W. A. Mozart, M. Clementi ve Gramer ile yeni çalma teknikleri gelişir. Beethoven kendi fırtınalı duygularındaki dinamik değişkenliği yansıtabilmek için özel mekanizma öngörür ve ilk kez uzatmaya yarayan pedaldan yararlanır. 1780'den sonra piyanonun gündeme gelmesiyle birden klavsen gözden düşer. Kapaklarının üstü ve içi yağlıboya tablolarla süslenmiş klavsenlerin, Fransız Devrimi'nde burjuva çalgısı olarak nitelenip giyotin tahtasına dönüştürüldüğü söylenir. Romantik bestecilerin karmaşık imgelerini duyurabildiği için Romantizm'in en gözde çalgısı piyano olur. F.Chopin, F. Schubert,R. Schumann, F. Mendelssohn, J. Brahms, F. Liszt ve S. Rachmaninoff gibi nice besteci, piyanonun

48 Gabrıela Munteanu, The Pıano As An Instrument For Instrumental Musıc Educatıon, January 1,

2009, Asos Index, akademia sosyal bilimler indeksi (08.03.2012)

tüm olanaklarını kullanırken kendi ustalıklı yorumlarına göre mekanizmanın da gelişmesine yol açmışlardır.”50

Günümüzde piyano yapısı artık standart hale gelmiĢtir. Piyanoları yapı açısından üç grupta toplayabiliriz.

Grand Piyano da denen, Kuyruklu-Konser Piyanoları (Bakınız Ģekil 9.), tellerin yatay durduğu, kanat Ģekilli, sıklıkla konser salonlarında gördüğünüz piyanolardır. Kaliteleri yüksektir. Ses kapasiteleri çok geniĢ, müzikal yeterlilikleri fazla, mekanizmaları hassastır. Bu nedenlerden dolayı konser salonlarında tercih edilmektedirler.

ġekil 9. Kuyruklu-Konser Piyanosu (Grand Piyano)

Konsol Piyano adı ile de anılan Duvar Piyanoları (Bakınız Ģekil 10.), tellerin dik durduğu, grand piyanoların kanat biçimi yerine, bir duvara yaslanabilecek Ģekle sahip piyanolardır.

50 Evin Ġlyasoğlu, a.g.e., s.55.

ġekil 10. Duvar Piyanosu (Konsol Piyano)

20. yüzyılda ortaya çıkan Dijital Piyanolar (Bakınız Ģekil 11.), tuĢa basıldığında, önceden kaydedilmiĢ dijital (örneklenmiĢ ve sayısallaĢtırılmıĢ) sesleri veren elektronik çalgılardır. Kalite olarak çok kötüden baĢlayarak çok ilerlemiĢ modelleri vardır. Telleri ve mekanik mekanizması olmadığından bakım ve akort istememeleri, kayıt yapabilmeleri baĢlıca avantajlarıdır.

ġekil 11. Dijital Piyano

“Piyanolarda 85 ila 88 tuş vardır. 85 tuşlu piyanolar 7 oktav ses sahasına sahiptir, bu tuşların 50 adedi beyaz fildişi veya plastik malzemeden yapılmış, 35 adedi ise siyahtır, abanoz veya bakalit türü malzemelerden yapılır.

88 tuşlu piyanolar 7 bir çeyrek oktav ses sahasına sahiptir, bu tuşların 52 adedi beyaz 36 adedi siyahtır.

85 tuşlu piyanolarda birinci tuş sol baştan itibaren la sesinden başlar, en son ses ise la sesinde biter.

88 Tuşlu piyanolarda birinci ses yine la sesinden başlar, do sesiyle biter. Bazı özel olarak yapılmış 90 tuşlu piyanolar da bulunmaktadır.”51

3.4 DÖRDÜNCÜ ALT PROBLEME ĠLĠġKĠN BULGULAR VE