• Sonuç bulunamadı

Zararın Giderilmesi Konusunda Tarafların AnlaĢmaya Varması

DeğiĢiklik öncesi TCK‟nın 73/8. maddesi ile CMK‟nın 253/2. maddesinde failin ödemesi gereken miktara iliĢkin olarak, fail, suçu ve fiilinden doğmuĢ olan maddî ve manevî zararın tümünü veya bunun büyük bir kısmını ödemesi veya zararları gidermesi Ģeklinde ifade mevcuttu. CMK‟nın 253/3. maddesinde ise “verilmiĢ olan zararın tümüyle veya büyük bir kısmı itibariyle giderildiğinde” ifadesi kullanılmıĢtı. Fakat 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun ile uzlaĢma kurumu değiĢikliğe uğrayarak TCK‟nın 73. maddesinin 8. fıkrası yürürlükten kaldırılmıĢtır. Bununla birlikte CMK‟nın 253, 254, 255. maddeleri yeniden ayrıntılı olarak düzenlenmiĢtir373.

TCK‟nın 73/8. ve CMK‟nın 253/2. maddelerinde failin fiilinden doğmuĢ olan maddî ve manevî zararın tümünü veya bunun büyük bir kısmını ödemesi veya gidermesi Ģeklinde ifade yer almaktaydı. Burada yer alan „ödeme‟ ve „giderme‟ kavramları öğretide

372 Ünver, Hakeri, Ceza Muhakemesi Hukuku Cilt 2, s.304.

373 Ġpek, Parlak, Ġçtihatlarla Türk Ceza Hukukunda UzlaĢma, s.70-73.

125 farklı görüĢlerin ortaya çıkmasına sebebiyet vermiĢtir. Bir görüĢ, ödeme kavramının daha çok maddi edimi yani suçtan doğan mağduriyetin nakden tazmini, giderme kavramını ise suçtan önceki hale getirme, aynen iade Ģeklinde tanımlamıĢtır374. Diğer görüĢe göre, ödeme ve giderme kavramlarının birlikte bulunması özellikle manevi zararların para dıĢında edimlerle giderileceği anlamına gelmektedir375.

DeğiĢiklik sonrası CMK‟nın 253/17. maddesi “Cumhuriyet savcısı, uzlaĢmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruĢturma dosyasında muhafaza eder.”

Ģeklinde düzenlenirken, 19. fıkrasında “UzlaĢma sonucunda Ģüphelinin edimini def'aten yerine getirmesi halinde, hakkında kovuĢturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde, 171 inci maddedeki Ģartlar aranmaksızın, Ģüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir.” denmektedir.

“Edimin defaten yerine getirilmesi” arandığına göre bu edimin maddi bir edim olduğu izlenimi yaratmaktadır. Maddi edim376, malvarlığı ile yerine getirilebilen edimdir.

Önemli olan uzlaĢmak olduğuna göre bunu sağlayacak örneğin, özür dileme, hediye almak gibi manevi edimlerde yeterli olmalıdır. Bu durum kurumun pazarlık aracı olarak kullanılabilme ihtimalini de arttırmaktadır377.

CMK‟nın 254/2. maddesi “UzlaĢma gerçekleĢtiği takdirde, mahkeme, uzlaĢma sonucunda sanığın edimini def'aten yerine getirmesi halinde, davanın düĢmesine karar verir.” Ģeklinde hükme bağlanmıĢtır.

Görüleceği üzere suçtan zarar görenin zararının tamamen ödenmesi Ģart koĢulmuĢtur. Zararın kısmen ödenmesi kabul edilmemiĢtir. Bununla birlikte CMK‟nın 253/19‟da edimden bahsedilmiĢ ve edimin yerine getirilmesi bakımından seçimlik yöntemler belirtilmiĢtir. Ceza Muhakemesinde UzlaĢtırma Yönetmeliği‟nin edimin konusu baĢlıklı 33. maddesinde:

374 Özbek, CMK Ġzmir ġerhi, s.1018; Ersoy, a.g.m., s.65; Erdener Yurtcan, Ceza Yargılaması Hukuku, 15.

bs., Adalet Yayınevi, Ankara, ġubat 2018, s.724.

375 Özgeç, Mukayeseli Hukukta UzlaĢma, s.329.

376 Abdulkerim Yıldırım, Türk Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Adalet Yayınevi, Ankara, Temmuz 2014, s.39.

377 Özbek v.d., a.g.e., s. 836.

126

“(1) Taraflar uzlaĢtırma sonunda belli bir edimin yerine getirilmesi hususunda anlaĢmaya vardıkları takdirde aĢağıdaki edimlerden bir ya da birkaçını veya bunların dıĢında belirlenen hukuka ve ahlaka uygun baĢka bir edimi kararlaĢtırabilirler:

a) Fiilden kaynaklanan maddî veya manevî zararın tamamen ya da kısmen tazmin edilmesi veya eski hâle getirilmesi,

b) Mağdurun veya suçtan zarar görenin haklarına halef olan üçüncü kiĢi ya da kiĢilerin maddî veya manevî zararlarının tamamen ya da kısmen tazmin edilmesi veya eski hâle getirilmesi,

c) Bir kamu kurumu veya kamu yararına hizmet veren özel bir kuruluĢ ile yardıma muhtaç kiĢi ya da kiĢilere bağıĢ yapmak gibi edimlerde bulunulması,

ç) Mağdur, suçtan zarar gören, bunların gösterecekleri üçüncü Ģahıs veya bir kamu kurumu ya da kamu yararına hizmet veren özel bir kuruluĢun belirli hizmetlerinin geçici süreyle yerine getirilmesi,

d) Topluma faydalı birey olmayı sağlayacak bir programa katılımın sağlanması, e) Mağdurdan veya suçtan zarar görenden özür dilenmesi” Ģeklinde örnek edim türleri sayılmıĢtır.

Gerek kanun hükmünde gerek yönetmelikte tarafların iradesine üstünlük tanınarak zarar tazmin edilmektedir. Amaç mağdurun hakkaniyet çerçevesinde tatmin edilmesidir.

Zararın giderilmesi sayma suretiyle sınırlayıcı olarak belirlenmemiĢtir. Hukuka uygun olması Ģartıyla tarafların barıĢmasını ya da mağdurun tatmin edilmesini sağlayacak herhangi bir usul tercih edilebilecektir. Diğer yandan zarar kavramının dar yorumlanması ekonomik durumu iyi olmayan kiĢilerin uzlaĢmadan yararlanamaması sonucunu doğuracaktır. Bu durumun kanun koyucu tarafından benimsendiği söylenemez378.

Edim, alacaklının bir borç iliĢkisine dayanarak talebe yetkili olduğu, borçlunun da yerine getirmek zorunda olduğu davranıĢtır. Edim konusuna göre verme, yapma veya yapmama Ģeklinde bir hareketle gerçekleĢtirilebilir379.

Uygulamada, sivil toplum kuruluĢlarından olan Tema, Lösev, Mehmetçik vakıflarına bağıĢ, hastane masraflarının karĢılanması, yırtılan elbisenin yenisinin alınması,

378 Ġpek, Parlak, Ġçtihatlarla Türk Ceza Hukukunda UzlaĢma, s.75-76.

379 Yıldırım, a.g.e., s.36-38.

127 kütüphaneye kitap alınması, daha dikkatli olacağına dair söz verme, gazetede özür ilanı, Ģüphelinin huzur evinde çalıĢması, icra dosyası alacağından vazgeçmesi gibi manevi edimlerle uzlaĢtırma yapılabilmektedir380.

UzlaĢma sonucunda failin edimi yerine getirmesi gerekir. Edim, suçtan doğmuĢ olan maddi veya manevi zararın ödenmesi veya giderilmesidir. Suçtan doğan zararın ödenmesi, öncelikle maddi zararın nakden tazmin edilmesi veya malın aynen iadesi biçiminde gerçekleĢmesidir. Suçtan doğan zararın giderilmesi ise maddi veya manevi, özellikle manevi zararın para dıĢında edimlerle karĢılanmasıdır. Manevi tazminatın amacı, kiĢilik haklarına yapılan ihlal sonucunda uğranılan psikolojik incinmenin en etkili Ģekilde giderilmesidir381.

Zararın giderilmesi hususu, küçükler tarafından iĢlenen suçlarda uzlaĢtırmaya baĢvurulması halinde önem kazanır. Çocuğun mağdurun zararını mutlaka para ödeyerek gidermesi amaca uygun olmadığı gibi, çoğu zaman mümkün de değildir. UzlaĢtırma, çocuğu topluma kazandıracak bir yol olarak görülmektedir. Bu nedenle çocukların, mağdurun zararının giderilmek amacıyla diğer giderim yollarının kullanılması önemlidir382.

Maddi zarar, mağdurun filden önceki ekonomik durumu ile fiilden sonraki durumu arasındaki farktır. Bu zarar gerekli durumlarda bilirkiĢi aracılığıyla hesaplanır. Manevi zarar ise, bir Ģahsın kiĢilik haklarında iradesi dıĢında meydana gelen eksilmedir. KiĢilik hakları, bir Ģahsın kiĢi olarak taĢıdığı hayatı, vücut bütünlüğü, Ģeref, isim, resim, sağlık, hürriyet, ticari itibar gibi değerleridir. Bu değerlere olan saldırı sebebiyle duyulan üzüntü, keder manevi zararı oluĢturmaktadır383.

Maddi ya da manevi zararın belirlenmesinin mümkün olmadığı suçlarda da uzlaĢma yoluna gidilmelidir. Çünkü maddede “edimin yerine getirilmesi” deyiĢine yer verilmiĢtir384.

G. UzlaĢtırmanın Usulüne Uygun Olup Olmadığının Cumhuriyet Savcısı veya