• Sonuç bulunamadı

Kılıçarslan (1997) tarafından yapılan “Farklı sosyo-ekonomik düzeylerdeki anaokulu çocuklarının okumaya hazır olma durumu” adlı araştırmanın amacı, farklı çevrelerde yetişen çocuklar arasında oluşan farklılıkları ortaya çıkarmak, sosyo-ekonomik düzeyin 6 yaş çocuklarının okumaya hazırlanmasında ne derece önem taşıdığını saptamak ve sosyo- ekonomik açıdan elverişsiz ortamlarda yetişen çocuklar için alınabilecek önlemleri belirlemektir. Araştırmada, farklı sosyo-ekonomik düzeylerdeki anaokulu çocuklarının okumaya hazır olmasındaki farklılıklar öncelikle gözlem ve görüşme yoluyla elde edilen veriler ışığında değerlendirilmiş, daha sonra çocuklara uygulanan testler ve ailelere uygulanan anket bulguları ile farklı sosyo-ekonomik düzeyin 6 yaş çocuklarının okumaya hazır olmasındaki etkisi araştırılmıştır. Araştırmada betimleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırma sonucuna göre üst ve düşük sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarının okumaya hazır olma durumlarının farklı olduğu bulunmuştur. Üst sosyo-kültürel düzeydeki ailelerin çocukları uygulanan testlerde daha başarılı sonuçlar elde etmiştir. Üst ve düşük sosyo-ekonomik düzeylerdeki ailelerin çocuklarında, okumaya hazır olma açısından görülen farklılık ailelerin gelir düzeyine ve eğitim düzeyine bağlanmaktadır.

Erkan (2011) tarafından yapılan “Farklı sosyo-ekonomik düzeydeki ilköğretim birinci sınıf öğrencilerinin okula hazır bulunuşluluklarının incelenmesi” adlı araştırmada, farklı sosyo- ekonomik düzeydeki ilköğretim birinci sınıf çocuklarının okula hazır bulunuşlulukları cinsiyet, okulöncesi eğitim alıp almama ve anne-baba öğrenim düzeyine göre incelenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, ilköğretim okullarının birinci sınıflarına 2006 - 2007 eğitim-öğretim yılında başlayan 179 çocuk oluşturmuştur. Çalışmanın sonuçları, sosyo-ekonomik düzey, okulöncesi eğitim alma ve anne öğrenim düzeyinin çocukların okula hazır bulunuşlukları üzerinde anlamlı bir fark yarattığını ancak cinsiyet ve baba

52

öğrenim düzeyinin okula hazır bulunuşluk üzerinde anlamlı bir fark yaratmadığını ortaya koymuştur.

Şimşek Çetin ve Alisinanoğlu (2013) tarafından yapılan “Okuma yazmaya hazırlık programının okulöncesi dönemdeki çocukların yazı farkındalığına etkisinin incelenmesi” adlı araştırma, anasınıfına devam eden çocuklar için hazırlanmış “Okuma Yazmaya Hazırlık Programı”nın çocukların yazı farkındalığı üzerindeki etkisini incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmada deneysel desende ön test-son test kontrol gruplu model kullanılmıştır. Çalışma grubu 2009 - 2010 eğitim öğretim yılı bahar yarıyılında Ankara il merkezine bağlı ilköğretim okulları anasınıfları arasından tesadüfi örneklem yoluyla seçilmiştir. Keçiören ilçesinde bulunan Mecidiye İlköğretim Okuluna devam eden 15 çocuk deney, 15 çocuk kontrol grubunu oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak “Okulöncesi Dönemdeki Çocukların Yazı Farkındalığını Değerlendirme Kontrol listesi” ve “Kişisel Bilgi Formu” kullanılmıştır. Araştırma sonucunda “Okuma Yazmaya Hazırlık Programı”nın yazı farkındalığı üzerinde etkili olduğu saptanmıştır.

Ergül vd. (2013) tarafından yapılan “ 5-6 yaş çocukların erken okuryazarlık becerilerinin geliştirilmesine yönelik etkileşimli kitap okuma programı’nın etkililiğinin incelenmesi” adlı projede, okulöncesi dönemde düşük sosyo-ekonomik yetersizlikleri nedeniyle risk altında bulunan çocukların erken okuryazarlık becerilerinin geliştirilmesine yönelik bir müdahale programı olarak “Etkileşimli Kitap Okuma(EKO)” uygulamalarının etkililiği araştırılmıştır. Proje 3 aşamada ve 24 ayda tamamlanmıştır. Birinci aşamada Etkileşimli Kitap Okumanın düşük, orta ve üst sosyo-ekonomik düzeyde yer alan toplam 3 anasınıfında proje ekibi tarafından 4 hafta boyunca pilot uygulaması yapılmış ve Etkileşimli Kitap Okuma uygulamalarının içeriği ve kullanımı şekillendirilmiş ve ana çalışma için hazır hale getirilmiştir. İkinci aşama olan ana çalışmada Etkileşimli Kitap Okumanın alt sosyo-ekonomik düzeydeki 5-6 yaş çocukların erken okuryazarlık becerilerinin geliştirilmesine yönelik etkililiği incelenmiştir. Etkileşimli Kitap Okuma, sınıf ve aile temelli uygulamaların yer aldığı 6 koşul temelinde incelenmiştir. Öğretmen ve aile eğitimlerinin ardından başlayan Etkileşimli Kitap Okuma uygulamaları 7 hafta sürmüştür. Her bir koşulda uygulamalar sayıları 14-27 arasında değişen çocukla gerçekleştirilmiştir. Çocukların dil ve erken okuryazarlık becerileri ile öğretmen ve ailelerin Etkileşimli Kitap Okuma etkinlikleri çok sayıda araç kullanılarak ön test-son test aşamalarında değerlendirilmiştir. Analiz sonuçları, Etkileşimli Kitap Okuma

53

uygulamalarının genel olarak çocukların ifade edici dil becerileri, yazı farkındalığı, sözcük ve anlam bilgisi ile sesbilgisel farkındalık becerileri üzerinde etkili olduğunu göstermiştir. Son aşamada ise izleme çalışması gerçekleştirilmiştir. Bu aşamada projeye katılan çocukların 1. sınıfta okuma hızı ve okuduğunu anlama düzeyleri çalışmaya katılmamış akranlarından oluşturulan kontrol grubunun performans düzeyi ile karşılaştırılarak programın uzun süreli etkisi incelenmiştir. Analizler sonucunda Etkileşimli Kitap Okuma uygulamalarına katılmış çocukların uygulamalara katılmamış akranlarına göre okuma ve okuduğunu anlama becerilerinde daha yüksek performans gösterdikleri bulunmuştur. Çalışmadan elde edilen bulgular, alt sosyo-ekonomik düzey nedeniyle risk grubunda değerlendirilen çocuklara okulöncesi dönemde uygulanan Etkileşimli Kitap Okuma programının kısa dönemde dil ve erken okuryazarlık becerileri, uzun dönemde ise okuma ve okuduğunu anlama becerileri üzerinde etkili olduğunu göstermiştir.

Şimşek Çetin (2014) tarafından yapılan “Okulöncesi dönemdeki çocukların yazı farkındalığı ve yazmaya hazırlık becerilerinin incelenmesi” adlı araştırma, okulöncesi eğitim kurumuna devam eden (61-72 aylık) çocukların yazı farkındalığı ve yazmaya hazırlık becerilerini incelemiştir. Araştırmada betimsel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini 2009 - 2010 yılında, Ankara ilindeki beş merkez ilçede (Altındağ, Çankaya, Keçiören, Mamak, Yenimahalle) ilköğretim okullarına bağlı anasınıfına devam eden çocuklar oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemi tabakalama yöntemi ile belirlenmiş 376 çocuktan oluşmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak Okulöncesi Dönemdeki Çocukların Yazmaya Hazırlık Becerilerini Değerlendirme Kontrol Listesi ve Okulöncesi Dönemdeki Çocukların Yazı Farkındalığını Değerlendirme Kontrol Listesi kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda, çocukların yazmaya hazırlık becerilerinde toplam puan ortalamasının 7.74 olduğu ve bu ortalamanın %70.4’e karşılık geldiği tespit edilmiştir. Çocukların yazı farkındalığı puan ortalamasının ise 6.38 olduğu ve bu ortalamanın %37.5’e karşılık geldiği belirlenmiştir. Çocukların yazı farkındalığı ile yazmaya hazırlık becerileri arasındaki ilişkiyi belirlemek için elde edilen korelasyon katsayısı 0.262’dir. Yazmaya hazırlık becerileri ile yazı farkındalığı arasında düşük düzeyde ancak olumlu yönde bir ilişki olduğu tespit edilmiştir.

Parlakyıldız (2014) tarafından yapılan “Okulöncesi eğitimi alan ve almayan ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin okuma yazma başarılarının karşılaştırılması” adlı araştırma, okulöncesi eğitimi alan ve almayan ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin okuma-yazma başarılarını

54

karşılaştırmak amacıyla hazırlanmıştır. Araştırma nicel araştırma yöntemlerinden nedensel- karşılaştırma modelinde hazırlanmıştır. Bu kapsamda hazırlanan anket Bolu il merkezinden seçilen dört ilkokuldan birinci sınıf öğretmenliği yapmış sınıf öğretmenlerine uygulanmıştır. Araştırma sonucunda okulöncesi eğitimi alan ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin almayanlara oranla okuma-yazma başarısı bakımından daha ileri düzeyde olduğu ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda araştırma, okulöncesi eğitimin ilkokula hazırlayıcı yönünü vurgulayarak okulöncesi eğitimin önemini ortaya koymuştur.

Akoğlu vd. (2014) tarafından yapılan “Etkileşimli kitap okuma: Korunmaya muhtaç çocukların alıcı ve ifade edici dil becerilerine etkileri” adlı araştırma, gelişimleri çevresel nedenlerle risk altında olan 4 - 5 yaş grubu korunmaya muhtaç çocukların alıcı ve ifade edici dil becerileri üzerinde küçük grup uygulamalarına dayalı “etkileşimli kitap okuma programının” etkililiğinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Ön test – uygulama ve son test aşamalarından oluşan araştırmanın çalışma grubunda Denver Gelişimsel Tarama Testi II sonuçlarına göre gelişimlerinin normal gelişimden farklılaştığı belirlenen ve bir çocuk yuvası ve kız yetiştirme yurdunda kalan 4 – 5 yaş arası 4’ü kız 5’i erkek toplam 9 çocuk yer almıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlar, uygulanan etkileşimli kitap okuma programının çocukların mevcut gelişimsel performanslarını desteklediğini, etkileşimli kitap okuma uygulamalarının okulöncesi dönemde erken okuryazarlık becerilerini artırdığı, çalışma grubunda yer alan çocukların farklı sözcük sayıları üzerinde etkili olduğunu göstermiştir.

Bayraktar ve Temel (2014) tarafından yapılan “Okuma yazmaya hazırlık eğitim programı’nın çocukların okuma-yazma becerilerine etkisi” adlı araştırma, Okuma Yazmaya Hazırlık Eğitim Programı (OYHEP)’nın, çocukların yazı farkındalığı, ses farkındalığı ve okuma-yazma becerileri üzerindeki etkisini incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmada ön – son test, kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Deney grubundaki çocuklara verilen eğitimin etkisini ölçmek amacı ile deney ve kontrol grubundaki çocuklara ön – son test ve izleme çalışması yapılmıştır. Araştırmada, veri toplama araçları olarak; “Okulöncesi Yazı ve Sözcük Farkındalığı Değerlendirme Aracı”, “Marmara İlköğretime Hazır Oluş Ölçeği”, “Fonolojik Farkındalık Ölçeği”, “Yazma Becerisi Ölçeği”, “Mekanik Okuma Becerisi Gözlem Formu” ve “Okuduğunu Anlama Ölçeği” uygulanmıştır. Elde edilen verilerin analizinde “Karışık Desenler İçin Varyans Analizi” ve “İlişkisiz (Bağımsız) Örneklemler t-testi” yapılmıştır. Araştırma bulgularına

55

göre, OYHEP’nın çocukların yazı farkındalığı, ses farkındalığı ve ilkokuldaki okuma- yazma becerileri puanlarını artırdığı saptanmıştır.

Yıldız vd., (2015) tarafından yapılan “Çocuklar ne yazıyor? Okulöncesi dönemde yazı algısının gelişimi” adlı araştırma, okulöncesi dönemdeki çocukların yazı algısını yaş, cinsiyet ve sosyo-ekonomik düzeye göre incelemektedir. Araştırmada, “Çocukların yazıları, yazı anlayışının gelişimi bakımından hangi dönemin özelliklerini taşıdığı, çocukların yazılarında yaş, cinsiyet ve sosyo-ekonomik düzey bakımından nasıl farklılıklar görüldüğü, çocukların yazılarını konumlandırmada satırları mı yoksa satır dışı alanları mı tercih ettiği, çocukların yazı karakterlerinin dik temel yazıya mı bitişik eğik yazıya mı daha yakın olduğu” sorularına cevap aranmaktadır. Araştırma nitel araştırma desenlerinden durum çalışması olarak tasarlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 3-5 yaş (36-66 ay) aralığındaki 96 çocuk (46 kız, 50 erkek) oluşturmaktadır. Çalışma grubunda 3 yaş grubunda 7 çocuk, 4 yaş grubunda 18 çocuk ve 5 yaş grubunda 71 çocuk bulunmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Kişisel Bilgiler Formu ve Okulöncesinde Yazı Algısı Formu kullanılmıştır. Veri toplama süreci çocuklarla diyalog kurma şeklinde gerçekleştirilmiştir. Çocukların yazı örnekleri birbirinden etkilenmemeleri için bireysel olarak alınmıştır. Çocuklar ortama ısındırıldıktan sonra, onlara “Benim için yazı yazar mısın? Benim için yazı yazmanı istiyorum. Bu sayfada yazı yazarak bana bir şeyler anlatabilir misin?” gibi sorular sorularak yazı yazmaya yönlendirilmiştir. Yazma işlemi tamamlandıktan sonra “Ne yazdın? Yazdıklarını bana anlatır mısın?” şeklindeki sorularla yazdıkları üzerinde konuşmaları istenmiştir. Çocuklardan elde edilen yazı örnekleri, Brever’ın (1998) çocuklarda yazı anlayışının gelişimiyle ilgili aşamaları dikkate alınarak analiz edilmiştir. Yazılar birbirlerine benzerliklerine göre gruplandırılarak yazıların ortak yanları belirlenmiştir. Araştırmanın sonuçlarına bakıldığında; çocuklarda yazı gelişiminin belli aşamalar halinde ilerlediği, sosyo-ekonomik düzeyin çocukların yazı algısını, yazıyı konumlandırmasını etkilediği görülmüştür. Çocukların yaptıkları karamalara göre yazı algısının gelişimi açısından cinsiyetin belirleyici bir faktör olmadığı görülmüştür.

Ergül vd. (2015) tarafından yapılan “Anasınıflarında gerçekleştirilen birlikte kitap okuma etkinliklerinin “Etkileşimli Kitap Okuma” bağlamında incelenmesi” adlı araştırmada, anasınıflarında uygulanan kitap okuma etkinliklerinin “etkileşimli kitap okuma” bağlamında incelenmesi amaçlanmıştır. Düşük, orta ve üst sosyo-ekonomik düzeyde yer alan ilköğretim okullarına bağlı anasınıflarında uygulanan kitap okuma etkinlikleri

56

“Etkileşimli Kitap Okuma Davranışları Kontrol Listesi” kullanılarak betimsel olarak incelenmiştir. Toplam altı ilköğretim okulunun ana sınıflarında (2 üst sosyo-ekonomik düzeyde; 2 orta sosyo-ekonomik düzeyde; 2 düşük sosyo-ekonomik düzeyde) gerçekleştirilen çalışmadan elde edilen sonuçlar, anasınıflarında gerçekleşen kitap okuma çalışmalarının, niteliksel ve niceliksel özellikleri bakımından etkileşimli kitap okuma uygulamalarından önemli farklılıkları ortaya koymuştur. Etkileşimli Kitap Okuma uygulamalarının geleneksel kitap okuma uygulamalarına göre gelişimsel olarak çok daha fazla kazanım sağladığı görülmüştür.

Işıkoğlu Erdoğan vd. (2016) tarafından yapılan “Ebeveyn ve öğretmenlerin birlikte hikaye okuma etkinliklerinin incelenmesi” adlı araştırma, anaokuluna devam eden 4-5 yaş çocuklarına evde ve okulda uygulanan birlikte kitap okuma etkinliklerinin niteliğini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Betimsel araştırmaya Denizli ilinde ulaşılabilir örnekleme yöntemi ile seçilen 46 öğretmen ve 45 veli çalışmaya gönüllü olarak katılmışlardır. Araştırma verileri yapılandırılmış gözlem tekniği ile toplanmış, video ile kaydedilmiş ve verilerin kodlanması amacıyla “yapılandırılmış gözlem formu” kullanılmıştır. Bu formda, hikaye öncesi, hikaye sırasında ve hikaye sonrasında yetişkin ve çocuk davranışlarını kodlamaya yönelik gözlem maddeleri yer almaktadır. Sonuç olarak ebeveyn ve öğretmenlerin birlikte okuma etkinliklerinin niteliği incelenmiş ve birlikte okuma tekniklerinde önemli farklılıklar bulunmuştur. Ayrıca çocukların ebeveynleri ile birlikte okuduklarında katılımının öğretmenler ile birlikte okuduklarına göre daha az olduğu saptanmıştır.