• Sonuç bulunamadı

Morrow, O’Connor ve Smith (1990) tarafından yapılan “Risk grubundaki anaokulu çocuklarının okuryazarlık gelişimi üzerinde hikaye okuma programının etkileri” adlı araştırma, şehirdeki tam gün eğitim veren anaokullarında, risk grubundaki öğrencilerin okuryazarlık gelişimine hikaye kitabı okuma programının etkilerini incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma ön test - son testin uygulandığı, dört deney dört kontrol gruplu toplam sekiz gruptan oluşmaktadır. Deney grubundaki sınıflarda okuryazarlık deneyimlerini içeren günlük bir program takip edilmiştir. Bu program eğlendirici okuma, etkileşimli öykü okuma, öyküyü yeniden okuma, sevilen öyküleri tekrar okuma, öyküyü

57

yeniden anlatma, zevk için okuma programını içermektedir. Aynı dönem süresince kontrol grubundaki sınıflarda harf-ses yazışması ve harf tanımanın önemi üzerinde duran bölgelerde kullanılan -öngörülen okuma hazırlık programı- takip edilmiştir. Ön test - son testin sonuçlarına göre, deney grubundaki çocuklar öyküleri yeniden anlatma, sevdiği hikayeleri okuma girişimleri, testleri kavrama ve diğer ölçüler üzerinde kontrol grubundaki çocuklardan daha çok başarı göstermiştir.

Lonigan ve Whitehurst (1998) tarafından yapılan “Düşük gelire sahip ailelerden gelen okulöncesi çocukları için etkileşimli okumada aile ve öğretmen ilişkisinin etkisi” adlı araştırma, düşük sosyo-ekonomik düzeydeki 3-4 yaş çocuklarına uygulanan etkileşimli kitap okuma müdahale programının etkisini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Araştırmaya 91 çocuk katılmıştır. Çocuklara ön test yapıldıktan sonra rastgele dört grup belirlenmiştir. Bunlar, herhangi bir müdahale programına dahil olmayan grup, okulda öğretmenler tarafından küçük gruplara kitap okunan grup, evde ebeveynler tarafından çocuğa kitap okunan grup ve hem okul hem de evde çocuklara kitap okunan gruptur. Altı hafta devam eden kitap okuma programı videoya kaydedilmiştir. Veri toplama aracı olarak “Peabody Picture Vocabulary Tests – Revised (PPVT-R)”, “Expressive One – Word Picture Vocabulary Test (EOWPVT)” ve “The Verbal Expression subtest of the Illinois Test of Psycholinguistic Abilities (ITPA-VE)” kullanılmıştır. Ön test – son test puanları karşılaştırıldığında çocukların sözel dil becerilerinde istatistiksel olarak önemli bir artış olduğu görülmüştür.

Lonigan vd. (1999) tarafından yapılan “Risk altındaki okulöncesi dönem çocuklarının gelişen okuryazarlık becerileri üzerinde iki etkileşimli okuma müdahalesinin etkisi” adlı araştırma, iki farklı etkileşimli kitap okuma programının risk altındaki çocukların gelişen okuryazarlık becerileri üzerindeki etkisini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu düşük gelirli ailelere sahip 2-5 yaş arasındaki 95 çocuk oluşturmaktadır. Araştırmada çocuklara ön test yapıldıktan sonra, rastgele üç grup belirlenmiştir. Bunlar, geleneksel kitap okunan grup, etkileşimli kitap okunan grup ve herhangi bir müdahale programına dahil olmayan gruptur. Müdahale programı altı hafta sürmüştür. Araştırmada çocukların sözel dil becerileri ve anlama becerileri “Peabody Picture Vocabulary Tests – Revised (PPVT-R)”, “Expressive One – Word Picture Vocabulary Test (EOWPVT)” ve “The Verbal Expression subtest of the Illinois Test of Psycholinguistic Abilities (ITPA-VE)”, ifade edici dil ve dinleme alt boyutu “Woodcock-

58

Johnson Psychoeducational Battery (WJ-LC) kullanılarak değerlendirilmiştir. Müdahale programından sonra son test uygulanmıştır. Fonolojik farkındalık (ses farkındalığı) becerileri fonolojik farkındalık ölçeği ile değerlendirilmiştir. Yapılan araştırma sonucunda her iki müdahale programının da olumlu etkisi olduğu görülmüştür. Etkileşimli kitap okuma yönteminin çocukların ifade edici dil becerileri üzerindeki etkisinin istatistiksel olarak anlamlı olduğu tespit edilmiştir. Geleneksel kitap okuma yönteminin ise dinlediğini anlama ve ilk sesi aynı olan kelimeleri bulma becerileri üzerindeki etkisinin istatistiksel olarak anlamlı olduğu tespit edilmiştir.

Justice ve Ezell (2001) tarafından yapılan “4 yaşındaki çocuklarda yazı ve sözcük farkındalığı” adlı araştırma, okulöncesi dönem çocuklarının yazı ve kelime farkındalığını incelemek ve bunlarla ilgili tanımlayıcı veri sağlamak amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 4 yaşındaki 30 çocuk oluşturmaktadır. Araştırmaya katılan çocukların hepsine ilkel/basit okuma-yazma geliştirme programı uygulanmıştır. Değerlendirmeler araştırmaya katılan ailelerin tercihlerine göre evlerinde ya da üniversite de yapılmıştır. Değerlendirme için Marie Clay tarafından geliştirilen “The Preschool Word and Print Awareness (PWPA)” değerlendirme aracı kullanılmıştır. PWPA değerlendirmeleri her çocuk için 25 dakika süren tek bölümde tamamlanmıştır. Araştırma sonucuna göre çoğu çocuğun kelimelerdeki harfleri ayırt etmede zorlandıkları, bu çocukların kelime ve harf arasındaki farklılığı tam olarak anlayamadıkları gözlenmiştir. Ayrıca çocukların %50’sinin yazı kavramlarını doğru olarak cevapladıkları görülmüştür.

Aram ve Levin (2001) tarafından yapılan “Düşük sosyo-ekonomik sosyo-kültürel faktörler, anne-çocuk ortak yazımı, anne arabuluculuğu ve ortaya çıkan gelişen okuryazarlık” adlı araştırma, düşük sosyo-ekonomik düzeye sahip ailelerde yetişen çocukların yazma becerilerinde, sosyo-kültürel faktörlerin, gelişen okuryazarlık becerilerinin ve anne-çocuk etkileşiminin etkisini incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu düşük sosyo-ekonomik seviyeden gelen 5.5-6 yaşlarındaki 41 çocuk ve bu çocukların anneleri oluşturmaktadır. Çocukların gelişen okuryazarlık becerileri, kelime yazma ve anlama, ses farkındalığı ve yazı farkındalığı becerileri ölçülerek değerlendirilmiştir. Yazma esnasında anne-çocuk etkileşimini değerlendirmek için, çocukların isim ve kelime yazmaları esnasında annelerinin yardım etmeleri istenmiştir. Çocukların gelişen okuryazarlık ve yazma becerileri ile sosyo-kültürel (ailenin sosyo-ekonomik düzeyi, annenin okuma-yazma

59

durumu, evdeki okuryazarlık ile ilgili araçlar, anne-çocuk etkileşimi) arasında ilişki olduğu sonucu bulunmuştur.

Justice ve Ezell (2002) tarafından yapılan “Risk altındaki çocuklarda yazı farkındalığını artırmak için öykü kitabı okunması” adlı araştırma, düşük gelirli ailelere sahip okulöncesi dönem çocuklarına kitap okuma yoluyla yazı farkındalığına ve yazıya odaklanmaya etkisini incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma, ön test – son test deney kontrol gruplu 41-62 aylık 15 kız 15 erkek olmak üzere toplam 30 çocuktan oluşmaktadır. Deney ve kontrol gruplarının çocuk sayıları eşittir. Bütün çocuklara sekiz hafta boyunca küçük gruplu etkileşimli kitap okuma programı uygulanmıştır. Deney grubunda yazıya odaklanılırken, kontrol grubunda resme odaklanılmıştır. Yazı, yazıdaki kelimeleri tanıma ve alfabe bilgisi ile ilgili bütün ölçümlerde deney grubunun kontrol grubundan daha başarılı oldukları sonucuna ulaşılmıştır.

Aram ve Biron (2004) tarafından yapılan “Düşük sosyo-ekonomik düzeyde olan okulöncesi çocukları arasında birlikte hikaye okuma ve birlikte yazı yazma müdahaleleri: gelişen okuryazarlık için farklı katkılar” adlı araştırma, düşük sosyo-ekonomik ailelere sahip okulöncesi dönem çocuklarına hikaye okuma odaklı ve alfabetik beceri ile yazı odaklı iki farklı müdahale programının karşılaştırılmasını incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu İsrail şehir merkezindeki düşük sosyo-ekonomik ailelerden gelen 3-5 yaşlarındaki çocuklar oluşturmaktadır. Deney grubunu, hikaye okuma odaklı programa dahil 35 çocuk, yazma odaklı programa dahil 36 çocuk ile birlikte toplam 71 çocuk oluşturmaktadır. Kontrol grubunu ise 24 çocuk oluşturmaktadır. Araştırma sonucuna göre, deney grubundaki çocukların yazım kuralları ile ilgili farkındalık becerileri ve ses farkındalığı becerileri kontrol grubundaki çocuklara göre önemli derecede farklılık göstermiştir. Yazı yazma programındaki çocuklar, yazılı kelime, harf bilgisi, yazı farkındalığı ve ses farkındalığı becerilerinde hem okuma programındaki hem de kontrol grubundaki çocuklardan daha çok başarı göstermiştir.

Evans et al. (2008) tarafından yapılan “Okulöncesi çocuklarının etkileşimli kitap okuma boyunca yazıya ilgisi” adlı araştırma, 3-5 yaşlarındaki çocukların etkileşimli kitap okuma boyunca yazıya olan dikkatlerini, yaş, bireysel farklılıklar ve yetişkinlerin kelimeleri işaret etmelerinin etkisi değişkenlerine göre incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmaya, 3-5 yaşlarındaki 76 çocuk katılmıştır. Araştırmaya katılan çocuklar için özel olarak

60

hazırlanmış, metin içinde yazılı kelimeleri belirgin olan, sol ve sağdaki sayfalarda resim ve metin içeren formatta hazırlanan iki öykü kitabı okunmuştur. Kitabı okuyan kişi öyküyü okurken çocukların yarısına her kelimeyi işaret etmiştir. Her kitaptan sonra çocuklardan, resimlerin ögelerini, özel olarak düzenlenmiş metin ögelerini tanımlamaları istenmiş. Videoya çekilmiş ortamlarda çocukların yazılı ya da resimli sayfalara bakma süreleri ölçülmüş. Analiz sonuçlarına göre yetişkinlerin kelimeleri işaret etmelerinin, çocukların kitaba bakma sürelerini arttırdığı gözlenmiştir. Etkileşimli kitap okuma uygulamasının çocukların yazıya olan ilgisine, yaş, yetişkin rehberliği ve bireysel farklılıkların olumlu bir etkisi olduğu görülmüştür.

Cabell et al. (2011) tarafından yapılan “Akademik zorluk riskine sahip okulöncesi çocuklarda gelişen okuryazarlık profilleri” adlı araştırma, akademik zorluk yaşama riskine sahip olan okulöncesi çocuklarının gelişen okuryazarlık becerilerinin grup içindeki farklılıklarının örüntüsünü keşfetmek amacıyla yapılmıştır. Sözlü dille (konuşma diliyle) ve kodla ilgili becerileri göz önüne alarak, gelişen okuryazarlık becerilerinin profillerini tespit etmek için kişi odaklı küme analizi yaklaşımı kullanılmıştır. Çalışma grubunu, ihtiyaç temelli programa kayıtlı olan 42-60 aylık 492 okulöncesi dönemdeki çocuk oluşturmaktadır. Akademik yılın güz döneminde, çocuklara gelişen okuryazarlık ile ilgili sekiz test uygulanmıştır. Dört tane sözlü dil ölçümü (ifade edici ve alıcı dil bilgisi, ifade edici ve alıcı kelime bilgisi), dört tane kodla ilgili (basılı kavramlar, alfabe bilgisi, isim yazma ve kafiye) ölçüm yapılmıştır. Araştırmada küme analizi kullanılmıştır. Analizler sonucunda beş tane psikometrik ses profili ortaya çıkmıştır. Profiller daha sonra okulöncesi öğretmenlerinin dönem ortasındaki gelişen okuryazarlık puan dereceleri ile okulöncesi eğitim sonundaki okuryazarlık durumları ele alınarak karşılaştırılmıştır. Analiz sonuçları risk grubundakilerin gelişen okuryazarlık becerilerinin kayda değer ölçüde heterojen olduğunu ortaya koymuştur. Erken dönem performans örüntüleri ve sonraki dönemde beliren okuma başarıları arasındaki boylamsal ilişkinin yanı sıra; sözlü dil ve kodla ilgili beceriler arasındaki yakınsak ilişki incelendiğinde ortaya çıkan sonuçların teorik ve pratik uygunluğa sahip olduğu görülmüştür.

61

BÖLÜM 4

YÖNTEM

Araştırmanın bu bölümünde araştırmanın yürütülmesinde izlenecek olan araştırma modeli, çalışma grubu, veri toplama araçları, verilerin toplanması ve verilerin analizi hakkında bilgi verilecektir.