• Sonuç bulunamadı

2.3 Pedagojik Alan Bilgisi AraĢtırmaları

2.3.2 Yurtiçinde Yapılan AraĢtırmalar

UĢak (2005), doktora çalıĢmasında gönüllü olarak seçilen 4 fen bilgisi öğretmen adayının çiçekli bitkiler konusundaki konu alanı ve pedagojik alan bilgilerini araĢtırmıĢtır. Adayların PAB‟ları belirlemek amacıyla nitel araĢtırma metotlarından durum çalıĢması ile araĢtırma gerçekleĢtirilmiĢtir. AraĢtırmada veriler gözlem, görüĢme, ders planı, kavram haritaları ve kelime iliĢkilendirme testi ile toplanmıĢtır. AraĢtırma sonucunda, öğretmen adaylarının konu alanıyla ilgili yanlıĢ kavramalara sahip olduklarını ve PAB alt boyutlarının her aday için farklı olduğunu bulmuĢtur. ÇalıĢmanın diğer çalıĢmalardan farklı olarak dikkat çekici olan bir sonucu da öğretmen adaylarının konu alan bilgileri ile pedagojik alan bilgileri arasında iliĢki olmadığının belirlenmesidir.

Canbazoğlu (2008), yüksek lisans çalıĢmasında 40 fen bilgisi öğretmen adayının maddenin tanecikli yapısı ünitesiyle ilgili alan bilgisi sınavı yapmıĢtır. Alan bilgisi sınavı sonuçlarına göre maksimum çeĢitlilik örneklenmesi yoluyla alan bilgileri iyi, orta ve kötü olan 5 fen bilgisi öğretmen adayının, maddenin tanecikli yapısı ünitesine iliĢkin pedagojik alan bilgileri ve PAB alt bileĢenleri değerlendirmiĢtir. ÇalıĢmanın verileri gözlem, görüĢme ve doküman analizi yöntemleri aracılığıyla toplanmıĢtır. AraĢtırmanın sonuçları, pedagojik alan bilgisi için konu alan bilgisinin gerekli olduğu ancak, konu alan bilgisiyle birlikte PAB alt bileĢenlerine de sahip olunması durumunda PAB‟a sahip olunacağı yönündedir. ÇalıĢmanın bir diğer sonucu ise, mesleki deneyim sahibi öğretmen adayının pedagojik alan bilgisinin yüksek olmasının tecrübenin PAB geliĢiminde etkili olduğu yönündedir.

Bozkurt ve Kaya (2008), ozon tabakasının incelmesi konusunda fen öğretmen adaylarının pedagojik alan bilgilerini araĢtırmıĢlardır. 3. ve 4. sınıfta okuyan 142 öğretmen adayının alan bilgilerini belirlemek amacıyla, seçtikleri seçeneğin nedenlerini açıklamaları beklenen çoktan seçmeli alan bilgisi sınavı uygulamıĢlardır. Rastgele seçilen 42 öğretmen adayıyla ise yarı yapılandırılmıĢ görüĢme yapılarak pedagojik bilgilerinin durumu belirlenmiĢtir. Verilerin analizi sonucunda, öğretmen adaylarının konu alanı bilgilerinin yetersiz olduğu ve konuya iliĢkin kavram yanılgılarına sahip oldukları; pedagojik bilgilerinin, müfredat bilgileri, öğrenenlerin öğrenmeleriyle ilgili bilgi ve öğretim strateji ve yöntemleri bilgileri açısından yetersiz olduğu görülmüĢtür. ÇalıĢmada, fen öğretmen adaylarının ozon tabakasının incelmesi konusunun ilköğretim öğrencilerine öğretmekteki PAB‟larının yetersiz olduğunu sonucuna ulaĢmıĢlardır.

Kaya (2009), nitel ve nicel araĢtırma yöntemlerini kullanarak 216 fen ve teknoloji öğretmen adayının PAB ve PAB bileĢenlerinin durumlarını incelemiĢtir. Öğretmen adayların ozon tabakasının incelmesi konusundaki alan bilgilerinin düzeyi iyi, orta ve kötü olmak üzere üç grupta sınıflandırılmıĢ ve her gruptan rastgele 25 kiĢi seçilmiĢtir. Seçilen öğretmen adaylarının pedagojik bilgileri mülakatlar aracılığıyla belirlenmiĢtir. AraĢtırma sonucuna göre öğretmen adalarının yarısına yakınının alan bilgilerinin durumu iyi iken %20‟sinin pedagojik bilgilerinin durumu iyi çıkmıĢtır. Ayrıca, PAB alt bileĢenleri arasında istatistiksel bir iliĢki olduğu ve alan bilgisi düzeyi

yüksek olan öğretmen adaylarının pedagojik bilgilerinin diğer iki gruba göre daha iyi olduğu bulunmuĢtur.

Boz ve Boz (2008), 22 kimya öğretmen adayının PAB bileĢenlerinden olan öğretim stratejileri bilgilerini ve bu bilgilerinin kaynaklarının neler olduğunu araĢtırmıĢlardır. AraĢtırmacılar maddenin tanecikli yapısı konusunun öğretimine iliĢkin öğretmen adaylarının vinyetler aracılığıyla nasıl öğretim yapacaklarını betimledikten sonra farklı bakıĢ açıları olduğunu belirledikleri dört öğretmen adayını seçmiĢlerdir. Öğretmen adayları detaylı ders planları hazırlamıĢ ve onlarla görüĢmeler yapılmıĢtır. AraĢtırmanın sonucunda ise öğretmen adaylarının geleneksel öğretim yöntemleri, animasyonlar ve hands-on etkinlikleri tercih ettikleri ve öğretim tekniği olarak da somut objeleri, bilgisayar animasyonlarını ve açıklayıcı öğretim tekniklerini kullandıkları görülmüĢtür. Seçilen öğretim stratejilerinin kaynağı olarak da genel pedagoji bilgisi, konu alanı bilgisi, öğrencilerin öğrenmeleriyle ilgili güçlüklerin bilgisi gibi birçok faktörün etkili olduğunu belirlenmiĢtir.

Özden (2008), 28 fen bilgisi öğretmen adayının maddenin fiziksel halleri konusunda sahip oldukları konu alan bilgisinin miktarının ve niteliğinin pedagojik alan bilgisi üzerindeki etkilerini araĢtırmıĢtır. AraĢtırmanın verileri konu alan bilgisi testi, ders planı ve yarı yapılandırılmıĢ görüĢmeler ile toplanmıĢtır. ÇalıĢmanın sonucunda ise öğretmen adaylarının bu konuda yeterli seviyede bilgiye sahip olmakla birlikte bazı kavram yanılgılarına sahip oldukları ve kavramsal düzeyde de bazı eksik bilgilere sahip oldukları görülmüĢtür. Öğretmen adaylarının maddenin fiziksel halleri konusunda sahip oldukları alan bilgilerinin, pedagojik alan bilgileri ve konunun öğretiminde olumlu bir etkisi olduğu belirlenmiĢtir.

UĢak (2009), 6 fen ve teknoloji öğretmen adayının hücre konusundaki pedagojik alan bilgilerini araĢtırmıĢtır. Veriler ders planları, mülakatlar, laboratuvar raporları ve kavram haritaları aracılığıyla toplanmıĢtır. ÇalıĢmada öğretmen adaylarında PAB bileĢenlerinden alan bilgisi inançları, müfredat bilgileri, öğretim bilgisi ve ölçme- değerlendirme bilgisinin durumlarına bakılmıĢtır. AraĢtırma sonucunda ise, öğretmen adaylarının hücre konusunda konuya özgü özel öğretim yöntemleri bilgilerinde eksikleri

olduğu, tercih ettikleri öğretim yaklaĢımları bakımından daha çok öğretmen merkezli oldukları ve konu alan bilgisiyle ilgili yüksek öz güvene sahip oldukları belirlenmiĢtir.

Mıhladız (2010), doktora çalıĢmasında 5 fen bilgisi öğretmen adayının bilimin doğası konusundaki pedagojik alan bilgilerinin durumunu araĢtırmıĢtır. Nitel araĢtırma yöntemini kullandığı çalıĢmasında, 89 öğretmen adayına bilimin doğası görüĢ anketi uygulanmıĢ, anket ve ön görüĢmelerin sonucunda da maksimum çeĢitlilik örneklemesine göre çalıĢma grubunu belirlemiĢtir. AraĢtırma verilerini toplamak amacıyla ayrıca görüĢme, gözlem, ders planları, öz değerlenmedirme ve online tartıĢma platformu dokümanlarını kullanmıĢtır. Analizler sonucunda, öğretmen adaylarının bilimin doğası konu alan bilgilerinin; gözlemlerin doğası bilgileri ve hipotez, teori ve kanunlara iliĢkin bilgileri naif düzeyde; bilimin tanımı bilgisi, bilim insanının karakteristik özellikleri bilgisi, sınıflandırma düzeninin doğası bilgisi gibi bilimin doğası boyutlarında ise gerçekçi düzeyde oldukları tespit edilmiĢtir. Fakat öğretmen adayların bilimin doğası konu alan bilgilerinin durumları ile bilimin doğası konusundaki pedagojik alan bilgilerinin bileĢenlerinin arasında herhangi bir iliĢkinin olmadığı belirlenmiĢtir. Ayrıca adayların pedagojik bilgiye yönelik görüĢleri ile sınıf içi uygulamaları arasında farklılıklar bulunmuĢtur. Genel olarak, öğretmen adaylarının bilimin doğası öğretimi konusunda yetersiz olmaları özellikle öz yeterlilik inançlarının zayıf olmasından kaynaklandığı tespit edilmiĢtir.

Mıhladız ve Timur (2011), 10 fen ve teknoloji öğretmen adayının gözünden bir fen ve teknoloji dersi öğretmenin sahip olması beklenen pedagojik alan bilgisini belirlemeye çalıĢmıĢlardır. Öğretmen adaylarıyla yapılan odak grup görüĢmesinde okul deneyimi dersinde gözlemledikleri fen ve teknoloji öğretmenlerini değerlendirmeleri istenmiĢtir. Odak grup görüĢmesi analiz sonuçlarına göre ortaya çıkan beĢ tema konu alan bilgisi, öğretim yöntem ve stratejileri bilgisi, fen müfredatı bilgisi, öğrencileri değerlendirme bilgisi ve pedagojik bilgisi Ģeklindedir. Sonuç olarak, öğretmen adayları, bir fen ve teknoloji öğretmenin PAB bileĢenleri arasında en önemli bilgi türleri olarak konu alan bilgisi ve fen müfredat bilgisinine sahip olmaları gerektiğini ifade etmiĢlerdir.

Saka (2011), doktora çalıĢmasında farklı fen öğretimi öz-yeterlik inançlarına sahip olmanın fen bilgisi öğretmen adaylarının PAB‟larını etkileyip etkilemediğini araĢtırmıĢtır. Bunun için çalıĢmada 125 fen bilgisi öğretmen adayına öğretmenlik uygulamaları öncesi fen öğretimi öz-yeterlik ölçeği uygulanmıĢtır. Analizler sonucunda fen öğretimine yönelik öz-yeterlik inançları farklı düzeydeki olan 4 gönüllü öğretmen adayı seçilmiĢtir. Öğretmen adaylarının PAB‟larını belirlemek amacıyla veri toplama aracı olarak gözlem, görüĢme ve doküman analizi kullanılmıĢtır. ÇalıĢma soncunda, 4 öğretmen adayının konu alan bilgileri ve pedagoji bilgilerinin birbirinden çok fazla farklılık göstermediği gözlenmiĢtir. Öğretmenlik uygulamalarından elde edilen veriler doğrultusunda da fen öğretimi öz yeterliği düĢük ve yüksek düzeyde olan öğretmen adaylarının beklenenin aksine pedagojik alan bilgisi performansları sergiledikleri gözlenmiĢtir.

UĢak ve diğerleri (2011), kimyasal reaksiyonlar konusuna iliĢkin 30 fen bilgisi öğretmen adayının PAB‟larını araĢtırmıĢlardır. Öğretmen adaylarına konuyla ilgili çoktan seçmeli konu alan bilgisi testi uygulanmıĢtır. Analiz sonuçları öğretmen adaylarının bu konudaki konu alan bilgilerinin yetersiz olduğu Ģeklindedir. AraĢtırmacılar seçtikleri 8 öğretmen adayının PAB bileĢenlerinden olan öğretim stratejileri, öğrenenlerle ilgili bilgi ve değerlendirme bilgilerini incelemiĢlerdir. Öğretmen adaylardan genel olarak PAB‟larının yetersiz olduğu sonucuna ulaĢmıĢlardır.

Özel (2012), doktora çalıĢmasında, kimyasal tepkimeler konusunu birinci, üçüncü ve beĢinci kez anlatan ve çalıĢmaya gönüllü olarak katılan 6 fen ve teknoloji öğretmeninin PAB‟larını incelemiĢtir. Durum çalıĢmasının kullanıldığı araĢtırmada veriler gözlem, yarı yapılandırılmıĢ mülakatlar ve içerik temsili aracılığıyla toplanmıĢtır. Analiz sonuçlarına göre, öğretmenlerin öğretim deneyiminin artmasıyla sahip oldukları PAB‟ların da daha geliĢmiĢ olduğu görülmüĢtür. Öğretmenlerin fen öğretimine yönelik yönelimleriyle ilgili olarak yapılandırmacı yönelime sahip oldukları ve bu durumun da diğer PAB bileĢenleri olan program bilgisi, öğretim stratejileri bilgisi, öğrencilerin anlamalarını bilme bilgisi ve değerlendirme bilgilerini etkilediği belirlenmiĢtir. Ayrıca deneyimli öğretmenlerin konunun öğretiminde öğretim stratejilerini deneyimi daha az olan öğretmenlere göre daha iyi uyguladıklarını ve

öğrenci zorluklarını tahmin etme bilgisi bakımından da daha iyi oldukları tespit edilmiĢtir. Ayrıca deneyimli öğretmenler müfredatta yer alan hedef ve kazanımlarla ilgili derinlemesine bilgiye sahiplerken, yeni baĢlayan öğretmenlerin müfredat ile ilgili sınırlı bilgiye sahip oldukları bulunmuĢtur.

Aydın ve Boz (2012), Türkiye‟de fen eğitimi alanında yapılan 28 pedagojik alan bilgisi çalıĢmasının içerik analizini yapmıĢlardır. AraĢtırmanın temel amacı pedagojik alan bilgisinin hangi noktalarının çalıĢıldığı, hangi eksikliklerin bulunduğunu, ülkemizde yapılan çalıĢmalar ile uluslararası çalıĢmaların benzeyen ve farklılık gösteren yönlerinini ortaya koymaktır. AraĢtırma sonucunda, pedagojik alan bilgisi çalıĢmalarının büyük bir kısmında öğretmen adayları ile kısa süreli ve ağırlıklı olarak nitel durum çalıĢmaları yapıldığı belirlenmiĢtir. PAB‟ın bütünsel olarak aynı konuda çalıĢıldığı araĢtırma bulunmazken, PAB alt bileĢeleri arasıda en çok öğretim yöntemleri bilgisinin, en az ise fen bilimlerinin amaç ve hedefleri bilgisi bileĢenin çalıĢlmıĢ olduğu görülmüĢtür. Ayrıca, hem öğretmen adaylarının hem de öğretmenlerin pedagojik bilgi, alan bilgisi ve pedagojik alan bilgisi bakımından eksikliklerinin olduğu ortaya konulmuĢtur.

Aydın (2012), doktora çalıĢmasında, deneyimli iki kimya öğretmeninin elektrokimya ve radyoaktivite konularında sahip oldukları pedagojik alan bilgilerinin durumunu ve PAB oluĢumuna katkı sağlayan kaynakları belirlemeye çalıĢmıĢtır. Tüm PAB bileĢenlerinin çalıĢıldığı araĢtırmada öğretmenler amaçlı örnekleme yoluyla seçilmiĢ ve araĢtırmada nitel araĢtırma yöntemi kullanılmıĢtır. AraĢtırmanın verileri kart gruplama aktivitesi, içerik gösterimi, yarı yapılandırılmıĢ mülakatlar, gözlem ve gözlem notları aracılığıyla toplanmıĢtır. Ġki deneyimli kimya öğretmeninin dersleri 2,5 ay boyunca gözlemlenmiĢ, kullandıkları aktivite, analoji ve diğer gösterimler not edilmiĢtir. Her haftanın sonunda yapılan yarı-yapılandırılmıĢ görüĢmelerde de kullanılan bu materyal ve aktivitelerin kaynakları sorulmuĢtur. AraĢtırmanın sonucunda öğretmenlerin konuya göre PAB‟larının değiĢtiği belirlenmiĢtir. Ayrıca, öğretmenlerin öğrencilerin zorlandıkları noktalar ve sahip oldukları yanlıĢ kavramalar ile ilgili radyoaktivite konusunda elektrokimyaya göre daha zayıf oldukları belirlenmiĢtir. AraĢtırmanın sonuçlarına göre öğretmen eğitimi programlarında ve hizmet içi

eğitimlerde konuya özgü PAB geliĢimi sunulmasının gerekliliği ile ilgili önerilerde bulunulmuĢtur.

Aydın, Boz ve Boz (2010), 6 kimya öğretmen adayının karıĢımların ayrılması konusundaki öğretim stratejilerini seçmelerinde onları etkileyen faktörlerin neler olduğunu araĢtırmıĢlardır. AraĢtırmanın verileri gözlem, görüĢme ve ders planları aracılığıyla toplanmıĢtır. AraĢtırmanın sonucunda öğretmen adaylarının öğretmenlik uygulaması için gittikleri okullardaki danıĢman öğretmenlerin, öğretim yapacakları konunun ve sahip oldukları pedagojik bilginin öğretim stratejilerini seçmede onları etkilediği Ģeklindedir. AraĢtırmacılar öğretmen adaylarının öğrenci merkezli öğretim stratejilerini kullanmakta zorlandıklarını ve iki öğretmen adayının konunun öğretimine iliĢkin öğrencilerin sahip olabilecekleri öğrenme güçlükleri ve yanlıĢ kavramaların farkında olmadıklarını ifade etmiĢlerdir.

Karal Eyüboğlu (2011), doktora çalıĢmasında, elektrik ve manyetizma konularındaki alan bilgisi eğitimini tamamlamıĢ ve alan eğitimi derslerine devam eden 6 fizik öğretmen adayı ve 6 fizik öğretmeni ile bu konulardaki PAB‟larının geliĢimini araĢtırmıĢtır. Veriler PAB testi, gözlem, yarı yapılandırılmıĢ mülakatlar ve ders planları aracılığıyla toplanmıĢtır. PAB testi araĢtırmacı tarafından hazırlanmıĢ olup PAB alt bileĢenlerinden alan bilgisi, sunum bilgisi ve oryantasyon ve öğrenci bilgisini içerecek biçimde hazırlanmıĢ ve dört farklı zamanda uygulanmıĢtır. Veri toplama aĢaması üç dönem sürmüĢ olup son dönemde adayların öğretim uygulamaları gözlemlenmiĢ ve görüĢmeler yapılmıĢtır. AraĢtırma sonuçları, PAB‟ın dört bileĢeninin birbiri ile etkileĢim halinde olduğu, PAB geliĢimini etkileyen baĢlıca faktörlerin geçmiĢ deneyim, öğretim deneyimi, öğretmen eğitimi, yazılı kaynaklar, danıĢman öğretmenler, okul bağlamları ve program bilgisinin olduğu yönündedir. PAB alt bileĢenlerinin durumunun ise öğretmen adaylarının alan bilgisi, alan eğitimi ve öğretmenlik uygulaması derslerinin ağırlıkta olduğu dönemlere göre değiĢiklik gösterdiği tespit edilmiĢtir. PAB bileĢenlerinin öğretmenlik uygulamalarıyla birlikte bütünleĢmeye baĢladığı ancak hala kararsız oryantasyonlar gösterdiği sergiledikleri tespit edilmiĢtir.

Unat (2011), yüksek lisans çalıĢmasında, fizik öğretmen adaylarının yıldızlardan yıldızımsılara ünitesine iliĢkin PAB‟larını değerlendirmiĢtir. AraĢtırmada, 18 fizik öğretmen adayına astronomi konu alan bilgilerini belirlemek amacıyla alan bilgisi sınavı yapılmıĢ ve analiz sonuçlarına göre alan bilgisi seviyeleri farklılık gösteren 4 öğretmen adayını çalıĢma grubu olarak seçmiĢtir. AraĢtırmanın verileri, görüĢme, yarı yapılandırılmıĢ görüĢmeler, ders planları, kavram haritaları aracılığıyla toplanmıĢtır. AraĢtırmanın sonucunda, öğretmen adaylarının üniteye iliĢkin alan bilgilerinin yetersiz olduğunu ve bazı kavram yanılgılarına sahip oldukları belirlenmĢtir. Bu çalıĢmada da öğretmen adaylarının PAB ve PAB alt bileĢenlerinde eksiklikler olduğu tespit edilmiĢtir.

Gökbulut (2010), doktora çalıĢmasında, 4 sınıf öğretmeni adayının geometrik cisimler konusundaki PAB‟larını belirlemeye çalıĢmıĢtır. Öğretmen adaylarının konu alan bilgileri ve PAB‟larının belirlenmesi amacıyla konu alan bilgisi ve pedagojik bilgileri içeren öğretim senaryoları hazırlanmıĢ ve adayların mülakatlar aracılığıyla bu senaryolara verdikleri cevaplar analiz edilmiĢtir. Ayrıca öğretmenlik uygulamasındaki konu anlatımının gözlemlenmesi yoluyla da veriler toplanmıĢtır. PAB bileĢenleri olarak konu alan bilgisi, öğrencileri anlama bilgisi, program bilgisi ve öğretimsel stratejiler bilgisi seçilmiĢ olup tüm bileĢenler açısından öğretmen adaylarının öğretmenlik uygulaması öncesinde yetersiz oldukları ancak öğretmenlik uygulaması sonrası kendilerini geliĢtirdikleri gözlenmiĢtir. ÇalıĢmanın sonucunda PAB alt bileĢenlerinin birbirleriyle iliĢkili olduğunu ve öğretmen adaylarının akademik baĢarıları ve lise mezuniyet alanlarının sahip oldukları PAB‟ları üzerinde önemli bir etkisi olmadığı tespit edilmiĢtir.

Çakır (2008), “ilköğretim bilgisayar öğretmeni ve öğretmen adaylarının öğretmenlik algıları ile pedagojik ve konu alanı bilgisi yeterlilikleri bakımından mesleki geliĢmeleri” adlı çalıĢmasında bilgisayar öğretmeni ve öğretmen adaylarının mesleki yeterliliklerini incelemiĢtir. AraĢtırma sonucunda, öğretmenlerin ve öğretmen adaylarının mesleğe karĢı algılarının pozitif yönde olduğu tespit edilmiĢtir. Ayrıca yeterliliğin yıllar geçtikçe arttığı; fakat öğretmenlerin ve öğretmen adaylarının mesleğe karĢı algılarında ve yeterliliklerinde bazı olumsuz noktaların da olduğu görülmüĢtür.

Karahasan (2010), doktora çalıĢmasında, ortaöğretim matematik öğretmenliği ikinci sınıf öğrencisi olan 3 öğretmen adayının bileĢke ve ters fonksiyonlar hakkındaki PAB‟larını incelemiĢtir. Veri toplama aracı olarak fonksiyon bilgi testi, görüĢme, irdeleme yazıları, gözlem, vinyetler ve ders planları aracılığıyla toplanmıĢtır. ÇalıĢmanın sonuçları ise, öğretmen adaylarının bilgi düzeylerinin PAB alt bileĢenleri bakımından yeterli seviyede olmadığı ve bu bilgileri gerekli Ģekilde entegre edemedikleri yönündedir.

Atay, Kaslıoğlu ve Kurt (2010), ingilizce öğretmenliği üçüncü sınıfta okuyan 45 öğretmen adayından gönüllülük esasına dayalı olarak belirledikleri 18 öğretmen adayının mesleki deneyim sürecinde pedagojik alan bilgilerinin nasıl geliĢtiğini araĢtırmıĢlardır. Öğretmen adayları kitapta onlara verilen bölümlerle ilgili ders planları hazırlamıĢ ve mikroöğretim yapmıĢlardır. Veriler altı kiĢiden oluĢan gruplar halinde odak grup görüĢmesi toplamıĢtır. ÇalıĢmada öğretmen adaylarının konuyu öğrencilerin öğrenmesini kolaylaĢtırabilecek hale getirebilmek için çok zaman harcadıkları ve uygulamada zorlandıkları görülmüĢtür. Öğretmen adaylarının onlara model olacak öğretim modellerinin sunulması konusunda öğretmen eğitimcilerinin rehber olmasının, metot dersindeki uygulamalarıyla ilgili adaylara detaylı geribildirimler verilmesinin ve PAB‟ın yapısının anlaĢılmasının sağlanmasının onların geliĢimine önemli katkı sağlayacağı belirtilmiĢtir.

Pedagojik alan bilgisini konu alan diğer çalıĢmalarda da yine öğretmen adaylarının pedagojik alan bilgilerinin durumu araĢtırılmıĢtır. Bu çalıĢmalar; fen bilgisi öğretmen adayları Tuzcu (2011); sınıf öğretmeni adayları Çalık ve Aytar (2013); matematik öğretmen adayları IĢıksal (2006), Sezer (2012) Ģeklindedir. Sadece Bahçivan (2012) fizik öğretmenlerinin pedagojik alan bilgilerinini durumunu incelemiĢtir.