• Sonuç bulunamadı

Kavramlar bilgilerin ifade edilmesi için oldukça önemlidir. Bir konun temelini o konudaki kavramlar oluĢturmaktadır. Bir konunun öğretimi ise aslında o konudaki kavramların öğretilmesi anlamında gelmektedir. Kavram; varlıklar, olaylar, insanlar ve düĢüncelerin sahip oldukları niteliklere göre gruplandırıldığında bu gruplara verilen ortak isimlerdir (Kaptan, 1999). Kavramlar somut eĢyalar, olaylar veya varlıklar olmayıp, onların belirli gruplar altında toplanmasıyla ulaĢılan soyut düĢünce birimleridir (Kaptan, 1999). Yani kavramlar aslında gerçek dünyada değil düĢüncede vardır.

Fen ve teknoloji dersinde de birçok soyut kavram bulunmaktadır ve bu durum da öğrencilerin kavram öğrenmesini güçleĢtirebilmektedir. Öğrenciler fen derslerine gelirken çoğunlukla bilimsel olarak tutarsız ve eksik düĢünceler olarak kabul edilen sezgi, fikir, önyargı ve hayat tecrübelerini de birlikte getirmektedirler. Birçok durumda da fikirler kabul edilen bilimsel görüĢten farklı olmaktadır. Birçok soyut ve öğrenilmekte güçlük çekilen bilimsel kavramlar öğrencilerin zihninde farklı biçimde yapılanabilmektedir (Uzoğlu, Yıldız, Demir ve Büyükkasap, 2013, s. 368). Bilimsel gerçeklerden farklılık gösteren bu bilgiler kavram yanılgılarıdır. Bahar‟a (2003) göre kavram yanılgısı, öğrencilerin sahip olduğu fikirlerdeki bilimsel olarak doğru olmayan kendilerine özgü yorumlar ve anlamlardır. Eryılmaz ve Sürmeli‟ye (2002) göre kavram yanılgısı bir hata ve bilgi eksikliğinden dolayı verilen yanlıĢ cevaplar olmayıp zihinde bir kavramın yerine oturan ancak o kavramın (bilimsel) tanımından farklı olmasıdır.

Bahar (2006) literatürde kavram yanılgısı yerine yanlıĢ kavrama, alternatif kavramlar, yanlıĢ anlamalar terimlerinin de kullanıldığını ifade etmiĢtir.

Kavramlar, bir sonraki öğrenmeler için bir basamak olduğundan basit olarak görülen bir kavram yanılgısı bir sonraki adımda birçok kavramın yanlıĢ algılanması sonucunu doğurabilmektedir. Ġlköğretim fen ve teknoloji öğretim programının sarmal yapıda olması nedeniyle öğrencilerde oluĢan kavram yanılgıları sonraki sınıf düzeylerinde de görülecek ve artarak devam edecektir. Ayrıca sahip oldukları kavram yanılgıları onların doğru kavramları öğrenmelerine de engel olabilmektedir. Öğrencilerde kavram yanılgısı olmasının nedenleri öğrencilerin kendi kiĢisel geçmiĢleri, kültürleri, dile özgü durumlar, kaynak kitapların yanı sıra öğretmenlerin öğrencilere kavramları öğretirken kavramlar arası bağlantı kurdurmaması, öğretmenlerin kendilerinde var olan kavram yanılgılarını öğrencilerine aktarması ve öğretmenlerin kavramları farklı öğretim strateji, yöntem ve tekniklerini kullanmadan aktarmaları olabilmektedir (Anıl ve Küçüközer, 2010, s. 105; Canbazoğlu, 2008, s. 24; Kaya, 2010, s. 16). Dolayısıyla öğretmenler de öğrencilerde var olan kavram yanılgılarını, ön bilgilerini, öğrenme güçlüklerini de dikkate alarak uygun öğretim yöntemlerini seçmeli ve öğrencilerde bu noktalarda nasıl değerlendirmesi gerektiğini bilmelidir. PAB alt bileĢenlerinden olan öğrenenlerle ilgili bilgi de öğretmenlerin öğrencilerine iliĢkin bu tür bilgileri bilmesini içermektedir.

Öğretmen öğrencileri öğrenme sürecine aktif bir Ģekilde katma ve öğrencinin kendi bilgisini kendisinin yapılandırabilmesine yardımcı olabilmek için öncelikle öğrencide var olan önceki bilgileri ortaya çıkarmalıdır. Uygun öğretim tekniğinin ve faaliyetlerinin seçerek öğrencilerin önceden edindikleri bilimsel olmayan kavramları belirlemek öğretmen için bir zorunluluktur (Anıl ve Küçüközer, 2010, s. 105). Çünkü öğrencilere ilk olarak fen kavramlarını öğretirken ilk adım öğrencilerin sahip olduğu yanlıĢ fikirleri belirlemek onların sonraki yıllarda doğru öğrenmelerine yardımcı olacaktır.

Öğrenciler ve öğretmen adaylarıyla yapılan çalıĢmalarda ıĢık konusuyla ilgili bazı kavramları anlamakta ve ifade etmekte güçlük yaĢadıkları görülmektedir. Bu

kavramlar ıĢığın varlığını ifade etme, ıĢığın tanımlanması, ıĢığın yayılması, ıĢığın yansıması ve ıĢığın kırılması, çukur ve tümsek aynada görüntü oluĢumunu tam olarak yorumlayamamaktadır (Kaya, 2003; Kaya, 2010, s. 17). IĢık konusuna iliĢkin literatürde belirlenmiĢ olan kavram yanılgılarından bazıları aĢağıda verilmiĢtir (Ahçı, 2012; Anıl ve Küçüközer, 2010, s. 105; Aydeniz, Yıldız ve Yiğit, 2001; Aydın, 2007; Kaçan, 2008; Kaya, 2010, s. 22-23; ġen, 2003, s. 184).

 IĢık, atmosferi dolduran nesnedir. Ancak dıĢarıdan bir etki geldiğinde sonlu bir hızla hareket eder.

 Görme olayında sadece ıĢığın kendisine ihtiyaç vardır. Cisim eğer aydınlıkta ise görülebilir. IĢığın göze gelmesi Ģart değil.

 IĢık madde ile enerji arasında geçiĢ formudur.  IĢık fotondur/dalgadır/taneciktir.

 IĢık gündüz yayılmaz.  IĢık hava olmadan yayılmaz.  IĢık suda yayılmaz.

 IĢık cisimden yayılan parlaklıktır.

 IĢık belli bir kaynaktan çıkıp sonsuza kadar giden doğrular topluluğudur.  IĢık hızı gece ve gündüz olma durumuna bağlı olarak farklı değerler alır.  Cisimlerin gölgesi hep arkalarında oluĢur.

 Parlak görünmeyen cisimler ıĢığı yüzeylerine dağıtır ve yansıtmaz.  Gözden çıkan ıĢınlar cisme ulaĢınca görme oluĢur.

 Cismin düzlem bir aynada görülebilmesi için ıĢığın aynayı aydınlatması gerekir.

 Karanlık bir odada bir cismi düzlem aynada görebilmek için hem aynanın hem de cismin aydınlatılması gerekir.

 Görüntü oluĢumunda kullanılan ıĢık kaynağının hareket etmesi ortamdaki cismin düzlem aynadaki görüntüsünün büyüklüğünü etkiler.

 Düzlem aynada oluĢan cismin görüntüsü gözlemcinin hareket etmesiyle hareket eder ve boyu değiĢir.

 Cisim, düzlem aynada olduğu gibi göründüğü için görüntü gerçektir.  GörüĢ alanı yalnızca düzlem aynaya olan uzaklığımıza bağlıdır.

 Düzlem aynanın önünde duran bir cismin görüntüsünün düzlem aynanın önünde veya yüzeyinde oluĢur.

 Düzlem aynalarda gözlemcinin yerinin değiĢmesiyle görüntünün de yerinin değiĢir.

 Cisimlerin görüntüsü aynaya baktığımızda belirir, bakmadığımızda aynada görüntü yoktur.

 Düzlem ayna cisimleri büyük / küçük / ters gösterir.

 GörüĢ alanı aynaya yaklaĢtıkça küçülür, uzaklaĢtıkça büyür.  Cisimden çıkan ıĢınların yalnızca bir doğrultuda yayılır.  Düzlem aynadan yansıyan ıĢınların aynanın önünde kesiĢir.

 Tümsek ve çukur aynaya gönderilen ıĢınlar ayna yüzeyinden kırılarak aynanın arkasına geçer.

 Siyah cismin görüntüsünün aynada görülemez.  Görüntü aynanın üzerinde bulunmaktadır.  Görüntü aynanın içinde oluĢur.

 Düzlem bir ayna sağ-sol değiĢimi yapmaktadır.

 Aynaların boyutunda gerçekleĢen değiĢim, görüntünün boyutunda değiĢime neden olur.