• Sonuç bulunamadı

3. TÜRK DİASPORA POLİTİKASI

3.2. ÇAĞDAŞ TÜRK DİASPORA POLİTİKASI AKTÖRLERİ

3.2.5. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı

AK Parti döneminde Türkiye’nin diasporaya yönelik politikalarında atılan en somut ve önemli adım şüphesiz Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın (YTB) kurulmasıdır. “Nerede bir vatandaşımız, soydaşımız, akrabamız varsa biz oradayız” sloganıyla 6 Nisan 2010 tarihinde Başbakanlığa bağlı olarak kurulan Başkanlık, hali hazırda T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyetlerini yürütmektedir. Başkanlığın Türkiye’nin diaspora politikasının merkez aktörü rolünü üstlendiği görülmektedir. O zamana değin yurtdışındaki vatandaşlara yönelik, birçok sayıda Bakanlık ve bağlı kurumun politika ve hizmet ürettiği ve ancak bu hizmetlerde koordinasyon eksikliğinden dolayı mükerrerlikler ve kaynak israfı söz konusu olduğu gerekçesiyle kurulan Başkanlığın birincil vazifesi, bu hizmet ve politikaların planlanması, koordinasyonu ve takibi şeklinde tanımlanmaktadır.19

YTB’nin kuruluşuyla, Ankara hükümeti hem yurtdışındaki Türk vatandaşları hem de akraba topluluklarıyla olan ilişkilerine kurumsal bir temel oluşturmayı hedeflemiştir. Kuruluşun üç bağlamda, üç hedef grubunun olduğu görülmektedir: Vatandaşlık bağı bağlamında yurtdışında yaşayan Türk vatandaşları; tarihi ve kültürel bağ bağlamında kardeş ve akraba topluluklar ve sempatik bağ bağlamında uluslararası öğrenciler. Temelde bu üç hedef grubuna yönelik faaliyet yürütmekle yükümlü olan kurum “yurtdışında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ve soydaş ve akraba topluluklarıyla ilişkileri güçlendirerek, ekonomik, sosyal ve kültürel olarak daha yakın ilişkiler tesis etmeyi” hedeflemekte ve Türkiye’de öğrenim gören uluslararası burslu öğrencileri Türkiye’nin “dünyanın dört bir yanındaki gönüllü elçileri” olarak tanımlamaktadır.20

Bu bağlamda YTB, yurtdışı vatandaşlar yanında, soydaş ve akraba topluluklar ve uluslararası öğrencilere yönelik olarak da önemli faaliyetler yürütmekte olup, çok yönlü ve etkin bir kamu diplomasisi aktörü olarak Türk diaspora politikasının merkezine konumlandırılmış bulunmaktadır. Dokuz daire başkanlığının hizmet verdiği kurumda, Kültürel ve Sosyal İlişkiler Daire Başkanlığı, tarihin belirli dönemlerinde aynı çatı altında yaşadığımız kardeş ve akraba topluluklarla ilişkilerin yeniden tesis edilmesine yönelik

19 T.C. Başbakanlık. Resmi web sitesi. Yurtdışı Türkler Başkanlığı teşkilat ve görevleri hakkında kanun tasarısı. 9 Temmuz 2018 tarihinde erişilmiştir: http://www.basbakanlik.gov.tr/docs/kkgm/kanuntasarilari/yurtdisiturkleri.doc

20 YTB- Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı. Resmi web sitesi. 12 Temmuz 2018 tarihinde erişilmiştir: www.ytb.org.tr

73

çalışmalar yürütmekten sorumludur. Söz konusu çalışmaların temel amacı, bu toplulukların refah seviyesini yükseltmek ve kimliklerini ve dillerini muhafaza etmelerine yardımcı olmak olarak tanımlanmaktadır. Kardeş ve akraba toplulukların Türkiye ile ortak tarihi ve kültürel mirasını temsil eden edebi, ilmi ve kültürel birikimin korunması ve geliştirilmesi, kardeş toplulukların sosyal ve kültürel çalışmalarının desteklenmesi, Türkçenin ve Türk kültürünün yaygınlaştırılması ve bu bölgelere ve topluluklara yönelik akademik araştırmaların desteklenmesi şeklinde özetlenebilecek olan bu çalışmalar eğitimden kültüre, akademiden sanata, medyadan sivil topluma kadar bir dizi program altında yürütülmektedir. Bunun yanında, anılan çalışmaların Türkiye’nin “orta ve uzun vadeli dış politika hedeflerine katkı

sunacak” şekilde planlandığı da dile getirilmekte olup, bu yönüyle Türk diaspora

politikasının çift taraflı fayda ilkesine gönderme yapıldığı dikkati çekmektedir. (Ibid) Uluslararası Öğrenciler Daire Başkanlığı altında yürütülen faaliyetlerin başında ise, “Türkiye Bursları” programı gelmektedir. Kamu kaynaklı bir burs programı olan Türkiye Bursları, başarılı uluslararası öğrencilerin Türkiye’de eğitim görmesini sağlayarak, farklı ülkelerle Türkiye arasındaki ilişkileri geliştirmeyi hedeflemekte olup, bu bağlamda Türkiye’nin modern “yumuşak güç” enstrümanlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye burslarına 2016’da 172 farklı ülkeden 122 bin aday başvuru yapmış ve bunlardan 4 binden fazlasına burs imkânı sağlanmış olup, söz konusu program kapsamında bu zamana kadar 160 farklı ülkeden 60 bin yabancı öğrenci mezun olmuştur.21

Soydaş ve akraba topluluklar ve uluslararası öğrenciler yanında, bu çalışmanın odak noktasını oluşturan yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına yönelik politikalar YTB tarafından yürütülen çalışmaların temel hedeflerinden birini ve de en önemlisini oluşturmaktadır. Zira YTB’nin teşkilat ve görevleri hakkındaki 5978 sayılı kanunun ilk maddesinde, kurumun ilk amacı “yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızla ilgili çalışmalar

yapmak ve sorunlarına çözüm üretmek” olarak belirtilmektedir. Her ne kadar formel bir

vatandaşlık tanımı gibi algılansa da, Başkanlığın “yurtdışı vatandaş” tanımını daha geniş bir perspektiften sunduğu görülmektedir:

Başkanlığımızın görev alanı itibariyle kendisi ya da üst soyları Türkiye’den yurt dışına göç etmiş, halen Türk vatandaşlığı devam eden, Mavi Kart sahibi olan [ya da vatandaş veya mavi kartlı olmamakla birlikte Türkiye ile

74

hukuki, sosyal, kültürel veya ekonomik bağları devam eden] kişiler “yurtdışı vatandaş” olarak tanımlanmaktadır. (YTB, 2017, s.40)

Vatandaş olsun olmasın, anavatan ile bağları devam eden tüm Türkiye kökenlileri işaret eden bu geniş tanım, devletlerin diasporalarını tanımlarken, maksimum toplamı hedeflediklerini söyleyen Brubaker (2005, s.11)’ın yaklaşımını destekler niteliktedir. YTB’nin sınırları oldukça esnek olan bu “yurtdışı vatandaş” tanımı çerçevesinde birçok faaliyet yürütmekte olduğu görülmektedir. Bu husustaki faaliyetlerden kurumun Yurtdışı Vatandaşlar Daire Başkanlığı sorumlu olup, söz konusu faaliyetlerde; diaspora mensuplarının kimlik ve kültürlerinin korunması, diasporanın anavatan aidiyetinin muhafaza edilmesi ve yaşadıkları ülkelerdeki sosyal ve ekonomik statülerinin yükseltilmesi gibi temel üç hedefin gözetildiği ifade edilmektedir. (YTB, 2017, s.40)

Bahse konu faaliyetler; Eğitim ve Türkçe, Kültürel Hareketlilik Programları, İnsan Hakları ve Hukuk, Aile ve Sosyal Çalışmalar, İletişim ve Savunuculuk ile Türkiye’deki Hizmetlerin Koordinasyonu başlıklı 6 tema etrafında şekillenmektedir. YTB’nin resmi web sitesi ve son yıllara ait faaliyet raporlarından (YTB, 2016; YTB, 2017) derlenen bu faaliyetlerin genel çerçevesi aşağıda sunulmaktadır.

Eğitim ve Türkçe teması kapsamında, yurt dışında yaşayan vatandaşların eğitim ve

gelişimlerinin desteklenmesi; Türkçe kullanım düzeylerinin artırılması ve Türk kültürünü muhafaza etmelerinin sağlanması amaçlanmakta olup, bu amaç için çeşitli destek ve yetiştirme programlarıyla,

 STK’lar bünyesinde Türkçe, tarih, kültür eğitimleri desteklenmekte (Anadolu Haftasonu Okulları Proje Destek Programı);

 Yurtdışında yaşayan Türk çocuklarının 0-3, 3-6 yaş aralığında Türkçe öğrenebilmelerini teşvik edilmekte (Okul Öncesi Çift Dilli Eğitim Proje Destek Programı),

 Yurtdışında Türkçe ve Türk kültürünü öğretecek öğretmenlerin yetiştirilmesi sağlanmakta (Türkçe Öğretici Yetiştirme Programları)

 Yurtdışındaki vatandaşların Türkçe ve Türk kültürü ile bağlarını korumaları için Türkçe kaynaklara erişimleri kolaylaştırılmakta (Anadolu Okuma Evi Programı)

75

 Yurtdışındaki Türk toplumunun ihtiyaç duyduğu alanlarda uzman ve

akademisyenlerin yetişmesi için destek sunulmaktadır (Yurtdışı Vatandaşlar Bursları).

Kültürel Hareketlilik Programları ile yurt dışında yaşayan Türkiyeli gençlerin Türkiye ile

olan aidiyetlerini güçlendirmek, Türkçelerini geliştirmek, kamusal ve sosyal hayata katılımlarını artırmak amaçlanmaktadır. Bu kapsamda yurtdışında yaşayan Türk gençlerinin;

 Türkiye’nin tarihî ve kültürel mekânlarını ziyaret etmeleri ve öz değerlerini benimsemelerine olanak sağlayacak dil, kültür, tarih ve medeniyet temalı eğitimlere katılımları teşvik edilmekte (Evliya Çelebi Anadolu Kültür Gezileri)

 Yükseköğrenim seviyesindekilere Türkiye’de mesleki tecrübe edinme ve Türk devlet yapısı ve işleyişini doğrudan gözlemleyebilme fırsatını sağlayacak staj imkânı sunulmakta (Türkiye Stajları Programı)

 Türkiye’deki akranları ile birlikte zaman geçirmeleri ve ülkemizin geleceği konusunda ortak duygu ve düşünceyi paylaşabilmeleri amacıyla Gençlik ve Spor Bakanlığı’nca düzenlenen gençlik kamplarına katılımları finanse edilmekte (Gençlik Kampları Programı)

 Bulundukları ortamlarda Türk kimlik ve kültürünü yaşatarak önemli konumlara gelmelerine katkı sağlamayı ve yeni nesil Türk toplumu arasından rol modeller yetiştirmeyi amaçlayarak Türkiye’de 2 haftalık yoğun bir eğitim almaları sağlanmaktadır (Genç Liderler Programı).

İnsan Hakları ve Hukuk alanında sürdürülen destek çalışmaları kapsamında ise;

 Avrupa’nın farklı ülkelerinde lisans ve yüksek lisans düzeyinde üniversite öğrenimlerine devam eden Türk gençlerine yönelik İslam Karşıtlığı, ırkçılık, nefret söylemi, nefret suçları, eğitim, istihdam ve toplumsal hayatta ayrımcılık gibi konularda “İnsan Hakları ve Hukuk Eğitimleri” düzenlenmekte,

 Yurtdışı vatandaşların hukuki talep ve sorunlarını Türk hukuku, uluslararası hukuk ve bulundukları ülke hukuku uyarınca inceleyen analizler, bilgi notları ve raporlar hazırlanmakta,

 Yurtdışındaki vatandaşlarca mavi kart, tanıma-tenfiz, askerlik, ikamet, eğitim hakkı, aile hukuku, yabancılar hukuku, İslam karşıtlığı, ayrımcılık ve hak ihlalleri gibi

76

konularda CİMER, BİMER ve kurumsal e-posta adresleri üzerinden iletilen veya telefonla yapılan bireysel başvurulara cevap sağlanarak bilgi ve farkındalık artırılmaya çalışılmaktadır.

Aile ve Sosyal Çalışmalar alanında, yurt dışında yaşayan vatandaşların aile bütünlüğünün

korunması amacıyla;

 Sosyal ve ailevi sorunlara ilişkin önleyici ve rehabilite edici çalışmalara ve bu çalışmaların kurumsallaşmasına destek verilmekte (STK Destekleri),

 Yurtdışında aile ve sosyal hizmetlere uygun bölümlerde (pedagoji, sosyal pedagoji, pedagojik psikoloji, psikoloji, klinik psikoloji, tıp ve doğal tıp uzmanlığı (Heilpraktiker), gerontoloji vb.) üniversite eğitimi almış uzmanların terapi ya da danışmanlık gibi özel alanlarda uzmanlaşmalarını sağlayacak mesleki sertifika programları desteklenmekte (Aile Ve Sosyal Hizmet Uzmanlık Bursları),

 Bilgilendirme ve seminer çalışmaları yürütülmektedir (Aile ve Sosyal Hizmetler Uzmanları İstişare ve Eğitim Programı).

İletişim ve Savunuculuk teması kapsamında;

 Irkçılık, ayrımcılık ve İslam karşıtlığı gibi konularda eğitimler verilmekte ve bu konularda kamuoyunu bilinçlendirecek insan kaynağı oluşturulması hedeflenmekte (STK Sözcü Eğitimi Programı),

 Yurtdışında Türkçe yayın yapan medyanın sorun ve ihtiyaçları tespit edilmeye çalışılmakta ve diaspora medyasının gelişmesi ve kurumsal kapasite artırımına yönelik çalışmalar yürütülmektedir (Yerel Medya Çalıştayları)

Türkiye’deki Hizmetlerin Koordinasyonu başlığı altında ise;

 Yurtdışındaki vatandaşlara yönelik hizmetlerin iyileştirilmesine yönelik mevzuat çalışmaları yapılmakta (Örn. yurtdışındaki boşanma kararlarının Türkiye’de tanınması, dövizle askerlik bedelinin ödeme usulünde kolaylaştırma, mavi kart konusunda iyileştirmeler),

 Yurtdışından gelen vatandaşların Türkiye’de ihtiyaç duyabileceği ve seçim, pasaport, gümrük, trafik, sağlık, emeklilik, eğitim, askerlik, vergi, tapu, nüfus, adalet

77

ve mavi kart gibi konularda bilgileri içeren “Cep Rehberi” yıllık olarak güncellenmekte,

 Yurtdışındaki vatandaşların anavatana olana aidiyetlerini ve ilgilerini göstermesi açısından önemli görülen Türkiye’deki seçimlere katılım ile çeşitli bilgilendirme çalışmaları (film, özel video, afiş, broşür ve info-grafikler) gerçekleştirilmektedir.

Yukarıda bahsi geçen faaliyetler yanında, yurtdışında yaşayan vatandaşların güncel meseleleri hakkında STK’lar, dış temsilcilikler ve ilgili ülke makamları ile görüşmeler ve istişareler yapmak amacıyla çeşitli toplantılar ve çalışma ziyaretleri organize edilmektedir. Örneğin 2017 yılında bu kapsamda, Almanya; İngiltere, Kanada ve İsviçre’de bölgede faaliyet gösteren toplum temsilcileri, akademisyenler ve STK’ların katılımıyla istişare toplantıları düzenlenmiş ve Almanya, İngiltere, Belçika, Fransa, ve Hollanda’yı içeren çalışma ziyaretleri gerçekleştirilmiştir. Söz konusu toplantılarda, yerel aktörlerle yurtdışındaki vatandaşlarımızın, eğitim, istihdam, dil, kültür, aile ve sosyal alanlarındaki ayrımcılık, ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığı konularında yaşadığı sorunlar ve beklentiler ele alınmıştır. (YTB, 2017)

Ayrıca, Türk diaspora politikasının önemli açıklarından biri olarak sıklıkla eleştirilen veri eksikliğini kapatmak amacıyla 2017 yılında, Türk diasporasının yoğun olarak yaşadığı ülkelerdeki Türkiye kökenli göçmenlere yönelik bir saha araştırması yürütülmeye başlanmıştır. Literatür taraması, analiz, araştırma ve çalıştaylar ile anket altyapısı oluşturulan bu çalışmanın Türk diasporasının potansiyelini doğru şekilde tespit etmek için önemli imkânlar sunacağı düşünülmektedir. (Ibid)

Türk diaspora politikasında merkezi ve etkin bir aktör olarak ortaya çıkan YTB’nin yurtdışındaki Türkiyelilere yönelik tüm bu çalışmaları dikkate alındığında, söz konusu faaliyetlerin odak noktasında, diaspora mensuplarının kimlik ve kültürlerinin korunması ve anavatan aidiyetlerinin muhafaza edilmesi hedefinin olduğu gözlemlenmektedir. Mevcut program ve destekler arasında çoğunluğu Türk dili, kimliği ve kültürünü muhafaza etmeye ve anavatan ile bağların güçlendirilmesine yönelik faaliyetler oluşturmaktadır. Bunun yanında, Türkiyeli göçmenlerin yaşadıkları ülkelerdeki sosyal ve ekonomik statülerinin yükseltilmesi amacıyla kapasite geliştirme faaliyetlerinin de desteklenmekte olduğu, ancak

78

göçmenlerin bulundukları ülkelerdeki uyum ve katılımının artırılmasına yönelik teşviklerin diğer faaliyetler yanında daha zayıf kaldığı görülmektedir.

YTB faaliyetlerine ilişkin belirtilmesi gereken bir başka önemli husus da, saha çalışmaları ve yerel kaynaklardan faydalanmaya yönelik girişimlerdeki artıştır. Yukarıda bahsedilen veri tabanı oluşturmaya yönelik çabalar ve ilgili ülkelerdeki yerleşik şahıs ve kuruluşlarla gerçekleştirilen istişare toplantıları gibi çalışmalar, doğrudan sahadan sağlıklı bilgi edinme ve gerçek sorunlara doğru çözümler üretebilme noktasında oldukça önemli adımlar olarak değerlendirilmelidir. Nitekim YTB yönetimince verilen demeçlerde de sahaya yönelik ilginin artacağına işaret edilmektedir. Bu bağlamda Kurum Başkanı Abdullah Eren Almanya’da verdiği bir röportajda, YTB'nin, tüm ülkelerde yaşayan vatandaşlarla daha yakın ilişki içinde olacağını belirtmiş ve "Uzmanlarımızla, birim amirlerimizle ve bizzat

kendim sahada olacağız. Uğramadığımız kasabamız, şehrimiz kalmayacak." şeklinde

beyanatta bulunmuştur (Anadolu Ajansı, 6 Ocak 2019).

Bunun yanında, 2018 yılına değin faaliyet gösteren ve yurtdışındaki vatandaşların yaşadıkları ülkelerden seçilen üyelerden oluşan Yurtdışı Vatandaşlar Danışma Kurulu (YVDK)’nın ilgası olumsuz bir gelişme olarak dillendirilebilir. Zira yurtdışındaki vatandaşların sorunlarının tespiti ve yapılacak çalışmaların koordinasyonu ile ilgili tavsiyeler ve öneriler geliştirmekten sorumlu olan bu kurul, yerel kaynaklardan bilgi akışına imkân sağlamakta idi. Bu yönüyle, YVDK’nın kaldırılması ile Türk diaspora yönetiminin, ülkelere özel ve etkili politikaların oluşturulmasına yardımcı olan önemli bir enstrümandan mahrum kaldığı değerlendirilmektedir.

Ayrıca 2010 yılında kurulurken, Başbakanlığa doğrudan bağlanan ve ileride “Diaspora Bakanlığı”na evrilebileceği işaret edilen Başkanlığın, Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne geçiş sonrası Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlanması da Kurum adına bir prestij kaybı olarak görülmektedir. Diğer ülkelerdeki muadil kuruluşların konumu ile kıyaslandığında bir dezavantaj oluşturan bu duruma, kurum için ayrılan bütçenin azlığı da eklendiğinde, Başkanlığa verilen öneme ilişkin soru işaretleri belirmektedir. Örneğin, diaspora politikası bağlamında en iyi örneklerden biri olarak kabul edilen Almanya, Alman diasporası için devlet bütçesinden yıllık 100 milyon Avroluk bir bütçe ayırmakta iken, YTB’nin 2010-14 yılları arasında harcadığı rakam toplam 35 milyon TL ile sınırlı kalmıştır. Aynı dönem için diaspora bütçesinden kişi başına düşen miktar, Alman diasporası için 10 Avro civarında

79

ilken, Türk diasporası için sadece 1,75 TL olmuştur. (Perspektif.eu, 2014) Başkanlık için 2018 yılında ayrılan toplam bütçe 330 milyon TL civarında olmasına karşın, bu rakamın yaklaşık %70 oranında uluslararası öğrencilerin burslandırılmasına ayrıldığı bilinmektedir (YTB, 2018, s.2; 12). Bu açıdan bakıldığında, Yurtdışı vatandaşlara yönelik çalışmalar için kullanılan bütçenin oldukça mütevazı kaldığı söylenebilir.