• Sonuç bulunamadı

Yunan Askerinin Doğu Trakya’daki Diğer Faaliyetleri

Yunan Hükümeti, Doğu Trakya’nın işgali için her türlü yolu denemekten geri durmamaktaydı. Doğu Trakya semalarında Yunan uçakları, Osmanlı tebaası olan Rumlara ithafen propaganda malzemesi atmak suretiyle faaliyetlerine devam ediyordu. 19 Haziran 1920 tarihinde sabah saat on bir civarında Meriç Nehri’nin batı tarafından gelerek Keşan üzerinde uçan beyaz renkte bir Yunan uçağı, Keşan kazasıyla civarındaki köylere bir takım beyannameler attı441.

27 Haziran 1920 tarihinde de Uzunköprü üzerinde, Sazlıdere istikametinde ve Pavli ile Alpullu arasındaki hattı takip ederek dolaşan Yunan uçaklarından yine Doğu Trakya Rumlarına hitaben yazılan beyannameler, bu defa Lüleburgaz kasabasına atıldı442. Fakat uçaklarla atılan bu beyannamelerin içeriği bilinmemektedir.

7 Temmuz 1920 tarihinde saat bir civarında Yunanistan’dan kalkan ve Sofulu yönünden gelen bir düşman uçağı, cephe istikametinden ve Uzunköprü kasabası üzerinden geçerek bir beyanname attı. Türk topçularının ateşiyle düşman uçağı Dimetoka istikametine çekilmek zorunda kaldı. Bu beyanname de diğerleri ile aynı olmakla birlikte beyannameye “Bir Müddet Sonra Geliyoruz” cümlesi eklenmiştir443. Böylece Osmanlı tebaası olan Rumların Yunanistan’a olan desteğinin

devamlılığı sağlanmaya çalışıldı.

Yunan uçakları bölgede sadece propaganda malzemesi değil aynı zamanda bomba da atarak bölge ahalisinin canına kast etti. 18 Temmuz 1920 tarihinde saat yedi buçuk civarında bir Yunan uçağı Uzunköprü kasabası üzerinde dolaşarak birer buçuk kilo ağırlığındaki üç bombayı Uzunköprü’de farklı yerlere attı. Bombalardan biri Rum Mahallesi kenarındaki bir sebze bahçesine diğeri kasabanın en uzak noktasındaki bir mağaza dükkânının kenarına düştü. Bu bombaların patlaması sonucu on altı yaşındaki Muharrem ile altı yaşındaki Ayşe Saniye adında iki çocuk yaralandı. Muharrem’in elindeki yara iyi durumda olduğundan askerî hastaneye nakledildi. Fakat Ayşe Saniye hakkında bir bilgiye ulaşılamadı. Bölgedeki kasabaların üzerine uçaklarla bomba

441 BCA, DH.EUM.AYŞ, 00042.00070.001; BCA, DH.EUM.AYŞ, 00042.00070.003. 442 BCA, DH.EUM.AYŞ, 00042.00070.013; BCA, DH.EUM.AYŞ, 00042.00070.015. 443 BCA, DH.EUM.AYŞ, 00043.00048.001; BCA, DH.EUM.AYŞ, 00043.00048.003.

atmak gibi savaş kurallarına aykırı bir harekete son verilmesi için İtilaf Devletleri temsilcileri nezdinde gerekli teşebbüslerde bulunulduysa da bir netice elde edilemedi444.

Babaeski’nin Soğancı karyesinden on iki yaşındaki Mustafa oğlu Hasan, karye civarında koyun otlatırken kurşun kalem şeklinde ve beş santimetre uzunluğunda bir demir çubuk bulmuş ve onunla oynarken demir çubuk elinde patlamıştır. Bu patlama sonucunda sol elinin orta parmağı tamamen diğer parmaklarının yarısı ve sağ elinin de bir parmağı üçüncü boğumundan kopmuş; ayrıca sol göz kapağına, burnuna ve göbeğine birçok demir parçası isabet ederek ağır yaralanmış ve tedavi için hastaneye sevk edilmiştir. Yaşanan olay üzerine bu gibi patlayıcı maddelerin Yunan askeri tarafından sağa sola atılmış olabileceği ihtimali üzerinde durularak gerekli incelemeler başlatıldı445.

Yunanlılar Doğu Trakya’da tren yolculuğu yapan yolculardan istihbarat toplamaya çalışmıştır. Mesela 11 Haziran 1920 tarihinde İstanbul’dan Edirne’ye gelen trendeki yolculardan Rüsumat-ı Sandık Emini Hilmi, Çorlu’da dava vekili Ahmet Hilmi Efendilerle Kunduracı Sami, Alpullu karyesinden Hüseyin Bin Ahmet, Ali Remzi ve Bezzaz Rufat Mitraki adlı kişiler, Kuleli İstasyonunda Yunan askerleri tarafından trenden indirildi. Yunan askerleri Türklerin askerî harekâtı hakkında bilgi almak için bu kişilere baskı yaptı. Ayrıca bu yolcuların üzerleri aranarak nakit paraları alındıktan sonra bunlardan üçü Uzunköprü’ye iade edilip diğerleri ise serbest bırakıldı446. Kuleli İstasyonunda indirilen bu kişilere ayrıca Uzunköprü’deki Osmanlı

askerinin miktarı ile Uzunköprü’deki Türk kumandanının ismi sorulmuştur. Sorguda Bezzaz Rufat Mitraki, Uzunköprü’de tahminen bin beş yüz (1500) Osmanlı askerinin bulunduğunu söylemiştir. Edirne Valiliği, Yunan makamlarına Kuleli İstasyonunda yaşanan olaylarla ilgili başvuruda bulundu. Yunan yetkililer, bu kişilerin seyahatlerine izin verilmemesinin nedeni olarak seyahat belgelerinin Yunan memurları tarafından

444 BCA, DH.EUM.AYŞ, 00044.00018.001; BCA, DH.EUM.AYŞ, 00044.00018.004; BCA, DH.EUM.AYŞ, 00044.00018.006.

445 BCA, DH.EUM.AYŞ, 00015.00009.001.

446 BCA, DH.EUM.AYŞ, 00042.00039.001; BCA, DH.EUM.AYŞ, 00042.00039.005; BCA, DH.EUM.AYŞ, 00042.00039.006.

vize edilmemesini gerekçe gösterdi. Bununla birlikte Yunan makamları, yolcuların paralarının gasp edilmesinden haberleri olmadığını söylemişlerdi447.

Yunanlılar, Doğu Trakya’daki tren hattında seyahat eden trenleri silah zoruyla durdurup silah sevkiyatı yapılıp yapılmadığını kontrol etmekteydi. Öyle ki 19 Haziran 1920 tarihinde İstanbul’dan gelen posta treninde ticarî eşya yüklü bir vagon, Hadımköy’de Yunan askerleri tarafından açılarak kontrol edildi. Bunun üzerine demiryolu hattı Fransız Kumpanyasına ait olması ve Hadımköy’den geçecek trenlerin Yunanlılar tarafından kontrol yetkisi olmaması nedeniyle trenlerin durmaksızın geçmesi için Fransız Kumandanlığı tarafından emir verildi. Bu sebeple üç günden beri posta treni, transit suretle geçmekte iken evvelki gün Edirne’den İstanbul’a ve İstanbul’dan Edirne’ye gelen posta trenleri Hadımköy’de Yunan askerleri tarafından silahla tehdit edilmek suretiyle tekrar durduruldu. Silah vs aramak bahanesiyle kontrol edildikten sonra trenlerin tekrar hareketlerine izin verildi. Böyle transit geçecek olan tren ve yolcularına uluslararası hukuka aykırı olarak Yunanlılar tarafından saldırılmaması konusunda İtilaf Devletleri temsilcileri nezdinde Türk makamları tarafından gerekli teşebbüsler yapıldı448.

Yunanlılar trenleri durdurup silah aradıkları gibi trenlerdeki posta evraklarını yırtarak haberleşmeyi de engellemeye çalışmaktaydı. Örneğin 7/8 Temmuz 1920 tarihinde Yunanlılar Edirne’den gece hareket eden posta trenindeki posta evrakını yırttı ve buna engel olmak isteyen görev başındaki posta memuruna da hakaret ettiler. Bu olayın üzerine Yunanlıların posta evrakına zarar vermemesi için posta evrakları Uzunköprü’ye kolordunun güvenliği altında birkaç gündür karadan gönderilmekteydi449. Bununla birlikte Edirne posta treni Müslüman makinisti,

Yunanlıların Kuleli İstasyonu civarındaki bir tepenin üzerine kendi aralarındaki haberleşmeyi sağlamak için telsiz telgraf cihazı kurduklarını haber verdi450.

Bu dönemde Yunanlılar bölgede rahat bir şekilde hareket etmekteydi. Edirne Valisi Celal Bey, Venizelos’un doğum günü sebebiyle Uzunköprü ve Edirne’deki

447 BCA, DH.EUM.AYŞ, 00042.00039.001.

448 BCA, DH.EUM.AYŞ, 00042.00039.003; BCA, DH.EUM.AYŞ, 00042.00039.005; BCA, DH.EUM.AYŞ, 00042.00039.006.

449 BCA, DH.EUM.AYŞ, 00075.00117.001; BCA, DH.EUM.AYŞ, 00075.00117.003. 450 BCA, DH.EUM.AYŞ, 00043.00003.002.

kiliselerde ruhanî ayin yapıldığını ve yardım parası toplandığını bildirdi. Uzunköprü’deki ayine Yunan zabit ve askerleri de katıldı. Doğum günü kutlamaları için Rumların temiz elbiseler giymeleri ve hiçbir işle uğraşmamaları tembihlendi. Bir Yunan askeriyle iki yerli Rum sözleşerek sokaklarda gelin alayı dolaştırmak suretiyle kutlama yaptı. Fakat hem Edirne’de hem de Uzunköprü’de kutlamalar esnasında siyasî tezahürat yapılmadı451.

Yunanlılar, işgal yıllarında bölgeyi sömürmeyi de ihmal etmedi. Kırklareli Istranca ormanlarındaki büyük ağaçları kesmek suretiyle ormanlara zarar verip kestikleri ağaçları Yunanistan’a gönderdi ve böylece kereste ihtiyacını bölgeden karşıladı452.