Gasp, Yağma ve Hırsızlık

Yunan askerleri, Doğu Trakya’da hem Türk ve Müslümanlara hem de Gayrimüslimlere korku salarak aramalar yapmakta altın, para vs gibi değerli eşyaları gasp etmekteydi. Örneğin 28 Haziran 1920 tarihinde Edirne’den İstanbul’a giden bir Musevi ailenin üzerinde bulunan bin beş yüz (1500) lira altın akçe Kuleli’deki Yunanlılar tarafından yapılan arama sonucunda gasp edildi. Gasp edilen paranın iadesi için İtilaf Devletleri Fevkalade Komiserliklerine Hariciye Nezareti tarafından başvuruldu521_.

Çatalca’nın Yenice, Sinekli, Subaşı, Oklahı, Yaylacık, İnceğiz ve Avren köylerine bir Yunan müfrezesi geldi. Bu köylerdeki ahali dövüldükten sonra para, değerli eşya, mal ve hayvanları gasp edildi ve bu suretle köylüler aç ve açıkta bırakıldı522_.

Silivri’nin ileri gelen Rumlarından Aleksandros, hayvanlarının güya bir Türk çetesi tarafından götürüldüğünü ve Çavuşlu, Çayırdere, Yapağca ve Alipaşa köylerinin

519 _{BCA, DH.EUM.AYŞ, 00027.00108.009.}

520 _{BCA, DH.EUM.AYŞ, 00043.00045.001; BCA, DH.EUM.AYŞ, 00043.00045.003.} 521 _{BCA, DH.EUM.AYŞ, 00044.00031.001; BCA, DH.EUM.AYŞ, 00044.00031.003; BCA,} DH.EUM.AYŞ, 00044.00031.005; BCA, DH.EUM.AYŞ, 00044.00031.007.

bu çeteye yardım ettiğini iddia etti. Bunun üzerine Yunan askerleri tarafından bu köyler kuşatıldı ve beş (5) yaşındaki çocuğa kadar kadın erkek herkes öldüresiye dövülüp para ve değerli eşyaları gasp edildi. Bu köylerden ikisinde para ve mücevher adına hiçbir şey bırakılmadı. Yunanlılar; Silivri ile buraya bağlı Cücesmin, Sayalık, Kurfallı, Küçük Kılınçlı, Karacaköy, Çavuşlar, Boğazköy ve diğer köylerde silah arama bahanesiyle tüm evlere saldırdı. Para, mücevher ve değerli eşyaları gasp etti ve buna güçlük çıkaranlara günlerce dayak atıp işkence ettiler523.

1921 yılı Mayıs ayında Küçük Altıağaç karyesi eşrafından İbrahim Ağa’nın, bütün malı ve mülkü Yunanlılar tarafından gasp edildi. Sebepsiz yere türlü işkencelere maruz kalan İbrahim Ağa daha sonra Uzunköprü’ye nakledildi. Yenice Köprüceköy eşrafından Sadullah Ağa’nın da malı gasp edildikten sonra gördüğü işkence sonucunda kolu kırıldı524_.

1921 yılı Ağustos ayında Yunanlılar, Edirne’ye bağlı Görmut karyesinden Hacı Ağa’nın hanesine silah aramak bahanesiyle girdi. Fakat asıl maksatları Hacı Ağa’nın parasını gasp etmekti. Paranın verilmemesi üzerine Hacı Ağa’nın zevcesi Pembe Hanımı on sekiz (18) yerinden bıçaklayıp öldürdüler. Buçuktepe Mahallesi’nden Mustafa da aynı şekilde altı çocuğuyla öldürüldü525_.

1921 yılı Eylül ayında Vize kazasının Tatarlı köyünden Çolak Mıstık’ın kendisine ve ailesine bıçakla işkence yapılarak 1600 lirası gasp edildi526_.

Mandrice köyünden Hüseyin Ağa karakola götürüldü. Burada üç gün boyunca sürekli dövüldü ve sonra hapse atıldı. Tüm malları da Yunanlılar tarafından gasp edilip yağmalandı. Bundan başka daha birçok kişi Yunanlılar tarafından dövülüp hapsedildi, para ve mallarına el konulup sığır ve koyunları da yerli Rumlara verildi. Lüleburgaz’ın Oğlaklı köyünden yedi (7) kişi, yerli Rum ve Yunan askerleri tarafından ayaklarından asıldı; yirmi dört saat boyunca devamlı dövülerek işkence gördü. Ayrıca tüm para ve eşyaları da yağmalandı. Lüleburgaz’ın Hamitabat köyünden Ahmet Efendi sebepsiz

523 _{Murat Özcan, Aynı Eser, s. 207.} 524 _{Arşiv Belgelerine Göre…, C. II, s. 265.} 525 _{Arşiv Belgelerine Göre…, C. I, s. 316, 318.} 526 _{Arşiv Belgelerine Göre…, C. I, s. 320.}

yere hapsedilip bin iki yüz (1200) adet koyunu Lüleburgaz Kaymakamı Andon’a verildi527.

Kırklareli’ye bağlı Vize’de eski tahsildar Hüsnü Efendi’nin bütün eşyaları Yunan jandarmaları tarafından gasp edildikten sonra işkence edilerek öldürüldü528_.

Yunanistan’da bulunan ve sınıra yakın karakollarda görev yapan Yunan askerleri Osmanlı sınırını aşarak da Türk topraklarında gasp yapmaktaydı. 16 Temmuz 1921 tarihinde kömür almak için Ihlamur Tepeye giden ve Sinekli merkezinde yaşayan Kunduracı Ahmet Efendi’nin biraderi Hüseyin, Halil Onbaşının yeğeni Abdurrahim ve Çayırdere karyesinden İbrahim’in önüne Osmanlı sınırını tecavüz eden ve Sayalık karakolundan olan dört (4) Yunan askeri çıktı. Üzerlerine silah doğrultarak araba ve eşyalarını aradılar. Hüseyin ve Abdurrahim’i serbest bıraktıktan sonra Çayırdereli İbrahim’i öldürmek istediler fakat daha sonra Kunduracı Ahmet Efendi’nin ödediği yirmi beş (25) lira fidye karşılığında İbrahim’i serbest bıraktılar529_.

Yunanistan’da görev yapan Yunan askerlerinin sınırı aşarak Müslüman ahaliye karşı yaptıkları saldırılar her geçen gün artmakta ve yaşananlar öğrenilmekteydi. Bu sebeple 1921 yılı Temmuz ayında Yunan askerlerinin sınırı tecavüz etmelerini engellemek için gerekenin yapılması Hariciye Nezaretinden istenmekteydi530_.

Yunanistan Hükümeti için sıkıntılı zamanların yaşandığı 1922 yılına gelindiğinde Yunan askerleri, Doğu Trakya’daki köyleri basarak buradaki tüm eşya, hububat, hayvan vs türünden ne varsa her şeye el koyup tren istasyonlarına sevk etti. Buradan da tren yoluyla Selanik’e gönderdi. Bu olaylarda Doğu Trakya Yunanlılar tarafından adeta boşaltılmıştı. Örneğin 1922 yılı Eylül ayında Safaalan karyesi Yunanlılar tarafından yakılıp yıkıldı ve ahalisi de canını kurtarmak için Istranca’ya sığındı. Sahipsiz kalan karyedeki tüm eşya, hububat ve hayvanlar Yunan askerleri tarafından gasp edilerek Çerkezköy’e nakledildi531_{. Yine aynı günlerde Yunanlılar,}

Çerkezköy’den Lüleburgaz’a kadar olan ve istasyonlar civarında bulunan köy ve

527 _{Murat Özcan, a.g.e, s. 206.}

528 _{Murat Özcan, Aynı Eser, s. 129, 205.} 529 _{BCA, DH.EUM.AYŞ, 00055.00019.001.} 530 _{BCA, DH.EUM.AYŞ, 00055.00019.001.} 531 _{Arşiv Belgelerine Göre…, C. II, s. 298.}

kasabalardan gasp yoluyla erzak topladı. Erzakların Yunanistan’a nakli için Yunanlılar Şark Şimendüfer İdaresinden yüz elli (150) vagon talep ettiler532_{. Bu kadar çok vagon}

talebinin olması gasp edilen malın boyutunu göstermektedir. Doğu Trakya’dan el konulan bu erzaklar yirmi günden beri Selânik’e sevk edilmekteydi533_.