• Sonuç bulunamadı

2004 YILINDAKİ DÖVİZ VE EFEKTİF PİYASALARI İŞLEM HA CİMLERİ (Milyon ABD doları)

Belgede 2004 YILLIK RAPOR (sayfa 117-121)

GRAFİK III. 1.7 PARA TABANI ÇARPANI

2004 YILINDAKİ DÖVİZ VE EFEKTİF PİYASALARI İŞLEM HA CİMLERİ (Milyon ABD doları)

Diğer yabancı ABD doları cinsinden

işlemler para cinsinden işlemler Toplam Toplam işlemlerdeki pay (yüzde) TL Döviz 10.972,9 - 10.972,9 29,13 TL Efektif - - - -Döviz Efektif 630,2 198,1 828,2 2,20 Döviz Döviz 5,2 - 5,2 0,01 Efektif Efektif 0,6 - 0,6 0,00 Döviz Depo 21.216,0 4.640,3 25.856,3 68,65 Toplam 32.824,8 4.838,4 37.663,1 100,00 Kaynak: TCMB.

96 Yıllık Rapor 2004

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

2004 yılı Ocak ayında, Türk lirası ay boyunca değer kazanmış ve ayın son haftasında, ABD doları karşısında 1.320.000 Türk lirası seviyelerini görmüştür. Aralık ayı enflasyon gerçekleşmesinin beklentilerin altında kalması ve 2003 yılı enflasyonunun da öngörülen hedefin altında çıkması, Türk lirasının değerlenmesine destek olmuştur. Ay boyunca, Kıbrıs ve Kuzey Irak’a ilişkin gelişmeler yakından izlenmiştir. 22 Ekim 2003’ten itibaren ara verilen alım ihalelerine, piyasada gözlenen döviz'arz fazlası ve bunun devam edeceği öngörüsüyle, 23 Ocak 2004 tarihinde tekrar başlanmıştır.

Şubat ayına 1.320.000 seviyelerinde başlayan ABD doları/Türk lirası kuru, Kıbrıs görüşmelerinin devam edemeyeceğinin anlaşılması üzerine yükselmiş ancak, Birleşmiş Milletlerdeki ilk toplantıdan sonra, gerilemeye başlayarak bir hafta içerisinde 1.300.000 seviyesine yaklaşmıştır. Oluşan oynaklığı gidermek üzere TCMB, 16 Şubat tarihinde doğrudan alım yönünde müdahale etmiştir. Kur, Mart ayı boyunca dar bir bant içinde kalarak, 1.315.000 - 1.335.000 aralığında hareket etmiştir.

FED’in faiz arttırımına gideceğine ilişkin beklentilerin güçlenmesi, ABD dolarının uluslararası piyasalarda değer kazanmasına, buna bağlı olarak da uluslararası yatırımcıların yükselen piyasalardan çıkma eğilimlerine sebep olmuştur. Kıbrıs’ta referandum öncesi belirsizlik ve Fransa Dışişleri Bakanı Bamier’in Türkiye’nin AB üyeliğine ilişkin olumsuz açıklamaları nedeniyle, Nisan ayına 1.313.000 seviyesinde başlayan ABD doları/Türk lirası kuru, ay içinde yükselerek 1,380.000 seviyesini aşmıştır. Bu gelişmeler üzerine, piyasadaki döviz arzı azalmış ve TCMB 27 Nisan 2004 tarihinden itibaren döviz alım ihalelerine ara vermiştir.

Mayıs ayına 1.425.000 seviyesinde başlayan ABD doları/Türk lirası kuru, ay içinde yükselerek, 1.570.000 seviyelerine ulaşmış ancak, 11 Mayıs tarihindeki TCMB satım müdahalesi sonrasında, gerilemiştir. Ayın geri kalan döneminde

1.550.000 seviyelerinde dalgalanmıştır. ABD faiz oranlarının hızlı yükseleceği beklentisi, Mayıs ayında da etkisini sürdürerek bütün gelişmekte olan piyasalar gibi Türkiye piyasalarını da olumsuz etkilemiştir. Cari açık rakamlarının beklenenden yüksek gerçekleşmesi ve Haziran 2004’te vadesi gelecek dövize endeksli senetlerin yaratacağı açık pozisyon tedirginliği, olumsuz gelişmeleri destekleyen unsurlar olmuştur. 11 Mayıs tarihine kadar piyasadaki likidite sıkışıklığına da bağlı olarak, döviz kurunda hızlı yükselişler yaşanmıştır. Bankaların döviz aktiflerinin fiyatlarındaki oynaklık, döviz likiditesindeki daralmayı desteklemiştir. Bunun üzerine, 11 Mayıs tarihinde TCMB döviz piyasasına doğrudan satım yönünde müdahalede bulunmuştur. Buna ilâveten, aynı tarihte geçici döviz likidite

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

ihtiyacına bağlı olarak, Döviz ve Efektif Piyasalarında, bankalara borç alabilme limitleri çerçevesinde sağlanan bir hafta vadeli döviz depo faiz oranı, yüzde 10’dan yüzde 6’ya indirilmiştir.

Haziran başında açıklanan ABD verileri neticesinde, uluslararası piyasalarda değer kazanan ABD doları, Türk lirası karşısında da yükselmiş ve 3 Haziranda

1.524.000 seviyesine ulaşmıştır. Beklentilerin altında çıkan enflasyon rakamlarının desteğiyle, kur tekrar düşme eğilimine girmiş ve daha sonra da, ay boyunca yatay bir seyir izlemiştir. Bu düşüşte, özellikle 4 Haziranda açıklanan ABD tarım dışı bordrolu çalışan sayısının, beklenenin altında çıkması nedeniyle piyasada FED’in faiz artırımı beklentisinin yüzde 0,50’den yüzde 0,25:e inmesi etkili olmuştur.

Uluslararası gelişmelerin belirleyici olduğu piyasada, Temmuz sonunda toplanacak FED Açık Piyasa Komitesi öncesinde piyasada pozisyonu koruma eğilimi gözlenmiştir. Toplantıdan 0,25 puanlık faiz arttırımı çıkması ve yapılan açıklamada, bundan sonraki adımların da ölçülü olacağının ifade edilmesiyle ABD doları, bütün diğer piyasalarla birlikte Türkiye’de de değer kaybetmiştir. NATO zirvesinin sorunsuz atlatılması ve zirve süresince gerçekleştirilen görüşmelerden, ülkemize ilişkin çıkan olumlu açıklamalar da Türk lirasını desteklemiştir. Temmuz ayı, yabancı akımlarının gözlendiği bir ay olmuştur. Bu akımlar başta kurumsallar olmak üzere yurt içi kuruluşlar tarafından karşılanmıştır. Bunun neticesinde, daha önce pozisyon açan yurt içi bankalar da, kurun gerilemesinden faydalanarak bir miktar pozisyon kapatmışlardır.

Türk lirasının günlük değer değişiminde, yurt içi gelişmeler ve Euro/ABD doları paritesinden başka, petrol fiyatları da önemli bir etken olmuştur. Temmuz ayı sonunda, IMF’den bir heyetin orta vadeli programa ilişkin teknik seviyede bilgi alışverişinde bulunmak amacıyla, Türkiye’ye davet edildiği açıklanmıştır. IMF’nin sekizinci gözden geçirmeye onay vermesi haberiyle birlikte, yukarıdaki gelişme, ABD doları/Türk lirası kurunun, 1.457.000 düzeyine gerilemesine neden olmuştur. Irak’ta devam eden savaş durumu, Rusya’da Yukos’a ilişkin belirsizlikler, Venezuela’daki siyasî karmaşa ve Çin’in hızlı büyümesinin de etkisiyle, petrol talebinin artması, petrol fiyatlarının rekor üstüne rekor kırmasına neden olmuştur. Söz konusu yükseliş, petrolün Türkiye’de önemli dış harcama kalemlerinden biri olması nedeniyle, ABD doları/Türk lirası kurunun daha fazla gerilemesini sınırlamıştır.

Eylül ayında da ABD doları/Türk lirası kuru Ağustos ayındaki gibi oynak bir seyir izlemeye devam etmiştir. 1.501.000 ABD doları/Türk lirası kuruyla başlanan Eylül ayında, AB’den 2005 yılının ilk yarısına tarih alınacağı beklentisiyle, ayın 9

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

ve 10’unda 1.487.000 seviyesine kadar gerilemiştir. Ancak, TCK ile ilgili tartışmaların etkisiyle, tekrar yükselerek 1.547.000 seviyesine ulaşmıştır.

AB İlerleme Raporunun açıklanacağı tarih olan 6 Ekim tarihine yaklaşıldıkça artan gerginliğe rağmen, TCK’nın piyasaları rahatsız edecek önergelerden arındırılarak Meclis’e geleceğinin açıklanmasıyla, ABD doları/Türk lirası 1.490.000 seviyesine kadar gerilemiştir. AB üyesi ülkelerde çeşitli siyasî çevrelerden gelen olumsuz açıklamaların, piyasalar ve özellikle ABD doları/Türk lirası üzerindeki etkisi, Ekim ayında oldukça sınırlı düzeyde kalmıştır.

6 Ekimde AB İlerleme Raporunun piyasa beklentileri yönünde açıklanması, ABD doları/Türk lirası kurunu olumlu etkileyerek, kademeli olarak düşmesini sağlamıştır. Ancak, Ekim ayı süresince petrol fiyatlarındaki gelişmelerin yanı sıra, IMF ile sürdürülmekte olan görüşmelere 26 Ekim tarihinde ara verilmesi piyasayı tedirgin etmiştir.

Kasım ayı geneline bakıldığında, piyasada Euro/ABD doları paritesine bağlı hareket gözlenmiştir. Paritenin 1,30 seviyelerinde kalacağı beklentisiyle aşağı yönlü parite hareketlerinin, döviz kurlarına yukarı yönlü hareketler kadar yansıtılmadığı görülmüştür. Bu durum, gelişmekte olan piyasalardaki genel olumlu havanın etkisiyle, döviz girişinin devam edeceği yönündeki beklentileri de desteklemiştir.

Aralık ayına, yükselen bono faizlerinden faydalanmak isteyen yabancıların, ABD dolar kurunun 1.430.000 Türk lirası seviyelerinden gelen döviz satışlarıyla başlanmıştır. AB ve Türkiye ilişkileriyle ilgili gelen olumsuz haberler, çoğu zaman müşteriler tarafından satış fırsatı olarak değerlendirilmiş ve yurt içi bankaların 17 Aralık tarihi öncesinde, pozisyon almak istememeleri nedeniyle, Türk lirasının değer kazanması üzerinde daha da etkili olmuştur. IMF ile 3 yıllık bir stand-by anlaşmasının yapılacak olması, bu dönemde IMF’den 10 milyar ABD doları kaynak kullanılabileceğinin açıklanması, 17 Aralık tarihinde AB’nin 3 Ekim 2005 tarihinde Türkiye ile müzakereleri başlatma kararı alması, piyasa tarafından olumlu karşılanmıştır. 22 Aralık 2004 tarihinde döviz alım ihalelerine başlanacağı açıklanmıştır.

Bankaların döviz likiditesindeki olumlu gelişmeler ve etkin likidite yönetimleri dikkate alınarak, 20 Aralık 2004 tarihinde döviz depolarına uygulanan faiz oranı, tekrar yüzde 10’a çıkarılmıştır. TCMB’ce düzenlenecek olan ihalelerde, günlük döviz alım miktarının, piyasayı rahatsız etmeyecek bir seviyede olması ve IMF ile AB ilişkilerinde yaşanan olumlu gelişmeler, yabancı döviz girişini devam

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

ettirmiştir. Bunun sonucunda, ABD doları/Türk lirası seviyesinin 1.390.000’nin altına inmesine neden olmuştur (Grafik III.2.1).

GRAFİK III. 2.1

Belgede 2004 YILLIK RAPOR (sayfa 117-121)