• Sonuç bulunamadı

Yetki Genişliği İlkesi ile Görev Yapan İdareciler

B) KLASİK DÖNEMDE İ DARİ YAPIYA HÂKİM OLAN İ LKE YETKİ

2) Yetki Genişliği İlkesi ile Görev Yapan İdareciler

a) Beylerbeyi

Yukarıda da kısaca değinildiği üzere beylerbeyi, merkezden gönderilen bulunduğu yerlerde padişahı temsil eden ve geniş yetkilere sahip261 eyaletlerin askeri ve idâri amiri durumundadırlar262. Yani beylerbeyi askeri komutan olduğu gibi aynı zamanda bugünkü manasıyla eyalette vali durumundaydı263.

Beylerbeyinin vali sıfatıyla hukuki durumları incelenecek olursa; kendilerine merkezce geniş bir yetki verilmiş olduğu görülmektedir264. Beylerbeyleri her türlü yürütme kararını almak, kamu gücünü kullanmak ve kadı dışında resmi görevlileri tayin etme yetkisine sahiptirler ve eyaletlerdeki tüm kamu görevlilerinin kendilerine bağlı oldukları güçlerdi265. Bu duruma göre o dönem Osmanlı Devlet’inde eyalet düzeyinde yaygın bir yetki genişliği ilkesi uygulanmıştır266.

260

YAYLA, age., s. 10-12. Bu kavram karışıklığı sebebi ile yazar referans gösterdiğimiz eserinde (Anayasalarımızda Yönetim İlkeleri Tevsi-i Mezuniyet ve Tefrik-i Vezaif) yönetim ilkelerinin incelemesine 1876 Kanunu Esasi’yi, zaman ve asıl kaynak bakımından alt sınır olarak almış bu dönemden önceki duruma kısaca değinmiştir.

261

OKANDAN, age., s.40. 262

CİN - AKYILMAZ, age., s.211; Sıddık Sami Onar, beylerbeyini geniş yetkileri olması sebebiyle merkezdeki sadrazama benzetmektedir. (ONAR, age., 656.)

263

SENCER, age., s.51. Ayrıca kazai yani yargısal görevleri de mevcut olmasına rağmen bunları teknik bilgi ve uzmanlık istediği için kadılar vasıtası ile yürütür. (ONAR, age., 656.)

264 AKYILMAZ, agm., s.134. 265

ONAR, age., 656; SENCER, age., s.51; AKYILMAZ, agm., s.134. Beylerbeyinin başlıca görevleri, reayanın korunması, zulmün ortadan kaldırılması, eyaletin idâresi, seferlere iştirak, eyalete ait tayin ve tevcihlerin yapılması, eyalet divanının toplanmasıdır. (CİN - AKYILMAZ, age., s.211; KALABALIK, agm, s.78.)

266

ONAR, age., 656; SENCER, age., s.51; SENCER, agm., s.29; AKYILMAZ, agm., s.134; YALÇINDAĞ, agm., s.33.

Eyaletler özellikle -beylerbeyinin başını çektiği idâri işler bakımından- merkeze bağlı değildir267. İdari bakımından her yönü ile sıkı bir merkeziyet yerine yetki genişliğinin uygulanmasının sebebi ise çok geniş topraklara sahip olunması, savaş imkânlarının zorluğu, tabiat ve nüfus itibari ile homojen olmayan bir ülkede böyle bir merkeziyetin uygulanmasının çok güç olmasıdır. Kısaca Devletin hukuki ve idâri bünyesi de buna çok müsait değildir268. O dönemler bu sayılan zorlayan nedenlerden dolayı uygulanan yetki genişliği, bu gün de her ne kadar imkânlar kolaylaşmış olsa da, bu dönemde devlete yüklenen idârî hizmetlerin nicelik ve nitelik itibariyle gösterdiği yoğunluk, verimli ve etkin idâre düşünceleri ile yetki genişliği sisteminin uygulamasının sürdürülmesini tekrar zorunlu kılmaktadır269.

Beylerbeyliği sistemi, yetki genişliğine dayanmaktaydı. Çünkü bu sistemin yerinden yönetim veya ademimerkeziyet olarak anlaşılması da doğru değildir270. Çünkü eyalet idâresinin bir tüzel kişiliği olmadığı gibi ayrı bir yönetim organından da yoksundur 271. Fiilen mevcut olan bu geniş yetki, eyaletteki en yüksek idâreci niteliğindeki beylerbeyinin padişahtan aldığı ve onun adına kullandığı merkeze özgü güçtür272. Tekrar söylenecek olursa bunun da yetki genişliğinden başka birşey olmadığı gayet açıktır273.

267

ONAR, age., 657; AKYILMAZ, agm., s.134; SENCER, agm., s.28. Yukarda da ifade edildiği gibi eyalet merkezlerinde, doğrudan merkezden yönetilenler dışında, eyaletle ilgili tüm işler, beylerbeyinin başkanlığındaki “eyalet divanı” denilen organlarda görüşülüp karara bağlanmıştır. (SENCER, agm., s.28.) 268

ONAR, age., 657. 269

ÖZYÖRÜK, age., s.58. 270

ONAR, age., 657; SENCER, age., s.51; SENCER, agm., s.29; AKYILMAZ, agm., s.134. 271

Yani halkın hiçbir salahiyeti ve hatta isteklerini ifade edebileceği bir mahalli teşkilat mevcut değildir. (ONAR, age., 657, SENCER, age., s.51; SENCER, agm., s.29.) Yıdızhan Yayla, burada geçen tüzel kişilik kavramı ile ilgili farklı bir bakış ortaya koymaktadır. O’na göre o dönem yerel kuruluşlarda bir tüzel kişilik yada ona yakın bir hukuki varlıktan söz etmek zordur. Sebebi devlet ile idâre birleşmiş devletten başka bir hukuki varlık olmadığı gibi devletin yetkilerini sınırlayacak bir başka varlık da yoktur. (YAYLA, age., s. 11.)

272 ONAR, age., 657; AKYILMAZ, agm., s.134. 273

ONAR, age., 657; SENCER, age., s.51; SENCER, agm., s.29; AKYILMAZ, agm., s.134; YALÇINDAĞ, agm., s.33; OKANDAN, age., s.40.

b) Sancakbeyi

Yukarıda da söylendiği üzere özel statülü sancaklar ve doğrudan beylerbeyinin yönetiminde olan ve paşa sancağı olarak adlandırılan merkez sancağın dışındaki sancakların yönetimi “sancakbeylerine” bırakılmıştır274. Sancak beyleri sancaklarında hem askeri275 hem de idâri amirleri durumundadır276. İdari yönden doğrudan doğruya merkezi idârenin temsilcisi olan sancakbeyi277, sancak dâhilinde asayişi sağlamak, adaleti temin278, sancağı kanunnamesine göre yönetme, sancak sınırları içerisinde tımar rejiminin düzenli bir şekilde işlemesini temin etme idâri görevlerinin başlıcalarıdır279. Kısaca görevli oldukları sınırlar içerisinde yetki bakımından beylerbeyi gibidir280. Ancak hiyerarşik sistem içersinde beylerbeyine tabi olmaları sebebiyle konum ve yetki bakımından daha aşağı bir vaziyettedirler.

Sancakbeyinin idâreci sıfatıyla hukuki durumları incelenecek olursa; bulundukları yerlerde beylerbeyi gibi geniş yetkilere sahip olmaları ve aynı hukuki durumda olmaları sebebiyle sancakbeylerini de yetki genişliği esasına sahip idâreciler olarak görmek gerekir281.

274

AKYILMAZ, agm., s.137; SENCER, agm., s.29; SENCER, age., s.52; KALABALIK, agm., s.80. 275

Askeri görevleri; savaş ve sefer anında emri altındaki tımarlı sipahilerle padişah veya veziri azam buyruğu altına girmek zorundadırlar.

276

AKYILMAZ, agm., s.137. 277

Her an padişah veya sadrazam tarafından azledilebilir. Merkezi idârenin uyguladığı bu güçlü denetim mekanizması sayesinde ademimerkeziyetçi eğilimler kolaylıkla bastırılabilmiştir. (KALABALIK, agm., s.81.) Ancak merkerzi otoritenin zayıflayıp, yönetim sisteminde yozlaşma sürecine girildikten sonra, o güne kadar kontrol altında tutulabilen ademimerkeziyetçi eğilimler (bu eğilimlerin neler olduğu hakkında detaylı açıklama için bkz. YÜCEL, agm., s.656-708.) Devlet yönetiminde oldukça etkin bir rol oynamışlardır. (CİN - AKYILMAZ, age., s.222.)

278

Bunun için gerekirse dava dinleyip şeri hükümleri icra ederler. Ayrıca halkın her türlü şikayetini dinleme ve gereğini yapma hakkına sahiptirler. (AKYILMAZ, agm., s.137.)

279

MİROĞLU, İsmet, Kemah Sancağı ve Erzincan Kazası (1520-1566), Ankara 1990, s.25; YÜCEL, agm., s.666; AKYILMAZ, agm., s.137.

280

ONAR, age., 657. 281