• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

2.2. Öğretmen Yeterlikleri

2.2.1. Yeterlik Temelli Öğretmen Eğitimi

Yeterlik temelli öğretmen eğitimi, 1980’li yıllarda ABD’de çalışmalarına başlanan ve öğretmen yetiştirme kurumlarına yeni bir bakış açısı sağlayan bir yapıya sahiptir. Literatür incelendiğinde konuyla ilgili bir çok yabancı araştırma yapıldığı görülebilir.

Yeterlik temelli eğitim programı, geleneksel öğretim programlarına alternatif olarak ortaya çıkmıştır. Yeterlik temelli öğretmen eğitiminin kökenleri (Preuss, 1980: 2):

a. Devletin eğitim birimlerinin daha etkili bir eğitim ve standartlar oluşturma çabası

b. Eğitimin bireyselleştirilmesi önündeki baskılar

c. Yeterlik temelli eğitim çabalarına olan devlet desteği ve yatırımları d. Eğitimsel araştırma ve geliştirmenin hazır olması

e. Alternatif eğitim sistemlerinin artması ve karşılaştırma ölçeği ihtiyacının ortaya çıkması şeklinde ifade edilebilir.

Geleneksel ve yeterlik temelli öğretmen eğitiminde işin felsefesi ve rol beklentileri açısından farklılıklar bulunmaktadır. Geleneksel modelde öğrenmenin sorumluluğu öğretmende iken, yeterlik temelli modelde öğrencidedir. Geleneksel model eğitimin girdileri üzerinde yoğunlaşmakta iken yeterlik temelli eğitim çıktılar üzerinde yoğunlaşmıştır. İki model arasında öğrenciyi olumlu bir şekilde geliştirmeye yönelik ortak özellikler bulunmaktadır. “Okul, toplum, üniversite ve profesyonel organizasyonlar” açılarından da bu iki model arasında farklılıklar bulunmaktadır. Geleneksel öğretmen eğitiminin başarısızlığı “teori ve uygulama arasındaki boşluk”tan kaynaklanmaktadır. Yeterlik temelli öğretmen eğitimi ise mevcut sistemin yetersizliklerine karşı alternatif olarak görülmekte ve kuram-uygulama arasındaki boşluğu mümkün olduğunca ortadan kaldırması beklenmektedir.

Yeterlik temelli öğretmen eğitimi aşağıdaki özellikleri içerir (Preuss, 1980: 7): 1. Öğrenen amaçlarının davranışsal açıdan ifade edilmesi

2. Performans göstergelerinin belirlenen kriterleri karşılayıp karşılayamadığına karar vermekte kullanılan araçların tanımlanması

3. Öğrenci aktivitelerinin içerisinde yer aldığı ve öğrenenin hedeflerine uygun bir veya daha fazla öğretim modelinin kullanılması

4. Hedefler, kriterler, değerlendirme araçları ve alternatif aktivitelerin herkesle paylaşılması

5. Öğrenen deneyimlerinin yeterlik ve kriter bazlı değerlendirilmesi 6. Öğrenenin, kriterler açısından uygun bir yere konulması

Blackhurst, Conlon ve Fitch (1978: 26) tarafından yapılan yeterlik temelli öğretmen eğitimine ilişkin özellikler ise şöyle sıralanmıştır:

1. Yeterlik ifadeleri açıkça belirtilmelidir.

2. Hedefler (bilişsel ve duyuşsal hedefler ile performans göstergeleri) davranış cümleleri şeklinde ifade edilmelidir.

3. Yeterliğin değerlendirilmesi için kullanılan kriterler, öğrenen tarafından elde edilebilir olmalıdır.

4. Alternatif öğrenme aktiviteleri bireyselleştirilmiş öğrenci programları tarafından elde edilebilir olmalıdır.

5. Başarıda süreklilik göz önünde tutulmalı, yeterliğe ulaşabilme zamanının kişiden kişiye değişebildiği bir program düzenlenmelidir.

6. Öğretmenler programların tasarımı ile sorumlu tutulurken, öğrenciler de performanslarından sorumlu tutulmalıdırlar.

Geleneksel öğretmen eğitimi deneyim temellidir. Öğretmenin bilgiyi sağlaması gerektiği felsefesine dayanmaktadır. Yeterlik temelli öğretmen eğitimi ise bunun aksine, öğretmen eğitim programı hedeflerinin yapılandırıldığı model bir öğretmenin özelliklerini içermelidir.

Elam (1971) tarafından ise yeterlik temelli öğretmen eğitiminin özellikleri şu şekilde belirlenmiştir:

1. Hedeflere odaklanmaktadır – hedeflerin paylaşılması ve bunların değerlendirme performansı için temel alınması gerekmektedir.

2. Öğrenme üzerindeki sorumluluğun büyük kısmı öğretmenden öğrenciye geçmiştir.

3. Etkili dönüt kullanımının önem kazanması, geleceğin öğretmenlerinin öğrenme çabalarına kılavuzluk etmekte ve onları güdülemektedir.

4. Bireysel yeteneklere, ilgilere ve ihtiyaçlara daha fazla önem verilmektedir. 5. Öğrenme, kaynaklara bağlı olmaktan kurtulup, hedeflere daha doğrudan bağlı

hale gelmiştir.

6. Geleceğin öğretmenlerine ne öğretmeleri gerektiği hakkında bilgiler verilmesi beklenmektedir.

7. Demokratik ilkelerle uyumludur.

8. Öğrenme psikolojisinin ilkeleriyle uyumludur.

9. Kuram ve uygulamanın etkili bir şekilde birleştirilmesini gerektirmektedir. 10. Öğretim performansıyla ilgili araştırmalar hakkında iyi bir temel

oluşturmaktadır.

Öğretmen adayları, alanında yeterli bir öğretmenle tanıştırılmalıdır. Sosyal öğrenme kuramının model alma davranışına göre bu örnek, öğretmen adaylarının gelişimi açısından son derece önem arz etmektedir (Elam, 1971).

Öğretmenler için hizmet öncesi öğretmen eğitimindeki öğrenmelerin, mesleğe başladıktan sonra şekillendirildiği düşünülmektedir. Geleneksel hizmet öncesi öğretmen eğitimi genel bir eğitim temeli kullanmaktadır. Hizmet öncesi eğitim öğretmenlikteki bazı sorunları işaret etmektedir.

Yeterlik temelli öğretmen eğitimi hizmet öncesi (lisans eğitimi) ile öğretmenlik arasında daha güçlü bağların kurulmasına yardımcı olabilmektedir. Yeterlik temelli eğitim öğretmen adaylarının mezun olduklarında öğrenmelerinin tamamlandığı fikrini, hayat boyu öğrenme temeli üzerine taşımaktadır ve bu bakımdan çok önemlidir.

Yeterlik temelli öğretmen eğitiminin avantajları da şu şekilde maddeleştirilmiştir (Blackhurst ve diğ., 1978: 27):

1. Öğretmen rolleri daha öncesine göre kesin olarak tanımlanmıştır.

2. Bu rollerin işe koşulduğu yeterliklerin geliştirilmesi için sistematik ve doğrudan bir eğitim gerekmektedir.

3. Öğretmen etkililiği üzerine olan araştırmalara izin veren program yönetimi teknikleri, eğitim sürecinin merkezinde yer almaktadır.

4. Araştırma kanıtlarına dayalı olarak bir program geliştirme söz konusudur. Yukarıda belirtilen avantajların yanında, yeterlik temelli öğretmen eğitiminin cevap bulamadığı sorular da vardır (Preuss, 1980: 14):

1. Yeterlik Listeleri: Öğretmen yeterlikleriyle ilgili tam ve net bir yeterlik listesi belirlemek hiç bir zaman söz konusu olamaz. Bu listeler her zaman gelişmeye ve tartışmaya açık konumdadır.

2. Hümanizm: Yeterlik temelli öğretmen eğitimi modeli bazı eleştirmenler tarafından pek insancıl olmayan bir uygulama olarak eleştirilmektedir.

3. Değerlendirme: Değerlendirme araçlarının her zaman bazı eksiklikleri söz konusu olacaktır.

4. Uygulama: Alanda tam olarak test edilmemiş uygulamaları için çok dikkatli bir planlamanın yapılması gerekmektedir. Bu programların sorunsuz bir şekilde uygulanması da güçtür. Söz konusu sorunlar, yeterlik temelli öğretmen modelinin halen uygulama sorunları içerdiğini göstermektedir.

Dünya’daki bu gelişmelerin yanında ülkemizde de yeterlik temelli öğretmen eğitimi çalışmalarının hız kazandığı görülmektedir. Özellikle öğretmenlik, değişimin ve gelişimin dışında kalamayacak mesleklerin başında gelmektedir. Bu bağlamda, içinde bulunduğumuz çağda ve çevrede oluşan değişimi tanımlamak ve buna göre sürekli mesleki gelişim hedeflerini oluşturmak ve öğretim uygulamalarına yansıtmak öğretmenlik mesleğinin olmazsa olmazıdır. Bu anlayıştan hareketle MEB ÖYEGM, “Öğretmenlik Mesleği Genel ve Özel Alan Yeterlikleri”ni hazırlamıştır. Ancak hazırlanan bu yeterlikler hedeflenen gelişimin gerçekleşebilmesi ve mesleki gelişimde sürekliliğin sağlanabilmesi için tek başına yeterli olamamıştır. Yeterliklerin hayata geçmesine yönelik “Okul Temelli Mesleki Gelişim Kılavuzu” hazırlanmıştır. Söz konusu kılavuzun, mesleki yeterliklerini geliştirme sürecinde olan öğretmenlere yol gösterici olması amaçlanmıştır (MEB, 2008). Odağında “öğrenen öğretmen” anlayışı olan yeterlik temelli çevrim sistemi adlı projeyi hayata geçirmeye yönelik yapılan bu çalışmalar, ülkemizde de “Yeterlik Temelli Öğretmen Eğitimi” ile ilgili çalışmaların varlığını göstermesi bakımından önem arz etmektedir.