• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

4.7. Tartışma

4.7.1. Sosyal Bilgiler Öğretmenlerinin Özyeterlikleri ile İlgili Tartışma

Araştırmada elde edilen bulgulara göre Sosyal Bilgiler öğretmenleri, kendilerini öğrenme alanlarına ilişkin maddeler konusunda yeterli görmektedirler. Araştırmada çıkan bu bulgu, çeşitli araştırmalardan elde edilen bulgularla paralellik taşımaktadır. Öğrenme alanlarına ilişkin yeterliklerin şimdiye kadar ölçülmemiş olması nedeniyle elde edilen bu bulgular Sosyal Bilgiler öğretmenlerinin diğer alanlardaki yeterlikleriyle karşılaştırılmıştır. Öztürk, 2009 yılında “Sosyal Bilgiler öğretmenlerinin okul, aile ve toplum ilişkileri yeterlik alanına ilişkin görüşleri ve özdeğerlendirmeleri” adlı bir araştırma yapmıştır. Araştırma sonuçları, genel olarak Sosyal Bilgiler öğretmenlerinin okul, aile ve toplum ilişkileri yeterlik alanına ilişkin yeterlikleriyle ilgili algılarının yüksek olduğunu göstermektedir. Araştırma bulgularına göre, Sosyal Bilgiler öğretmenleri mesleki genel yeterlik olarak en önemli yeterlik alanı, “öğrenme öğretme süreci” ve “okul, aile ve toplum ilişkileri” olarak görmektedirler. En az yeterli gördükleri alan ise “program ve içerik bilgisi”dir. Sosyal Bilgiler öğretmenlerinin bu yeterlik alanında kendilerini en az yeterli görmelerinde program değişiklikleri yapılırken kendi görüşlerinin alınmamış olmasının değiştirilen programın içeriğinin ve programın temel felsefesinin yeterince bilinmediğinin etkisi büyüktür. Araştırmada yeni programın uygulanması sürecinde öğretmenlere yeterince destek verilmediğinin de altı çizilmektedir. Taşkaya (2004), yapmış olduğu araştırmasında ilköğretim sınıf öğretmenlerinin sınıf yönetimindeki yeterliklerini genel olarak tamamen yeterli düzeyde yeterli buldukları sonucuna ulaşmıştır. Özata (2004), “Karadeniz Ereğli ilköğretim okulları öğretmenlerinin sınıf yönetimindeki yeterlikleri” adlı çalışmasında öğretmenler, sınıf yönetiminin alt boyutları olan fiziki ortamın yönetimi, plan, program hazırlama ve uygulama, sınıfiçi ilişkileri düzenleme, öğrencide olumlu davranış geliştirme ve zaman yönetimi boyutlarının hepsinde kendilerini yeterli gördüklerini ifade etmişlerdir. Gençtürk (2008), ilköğretim okulu öğretmenlerinin özyeterlik algıları ve iş doyumlarının çeşitli değişkenler açısından incelenmesi ile ilgili olarak yapmış olduğu araştırmada öğretmenlerin genel özyeterlik ve alt boyutlarında kendilerini oldukça yeterli hissettiklerini tespit etmiştir. Özenç (2009), tarafından yapılan sınıf öğretmenlerinin yapılandırmacı yaklaşım ile ilgili yeterlik düzeylerinin incelenmesi konulu araştırma sonuçlarına göre, sınıf öğretmenleri kendilerini yapılandırmacı yaklaşım konusunda yeterli görmektedirler. Elde edilen bütün bu bulgular doğrultusunda araştırma bulguları diğer araştırmalarla büyük ölçüde benzerlik göstermektedir.

Araştırmada elde edilen bu bulgulara göre, Sosyal Bilgiler öğretmenlerinin öğrenme alanlarına ilişkin özyeterlik düzeyleri cinsiyet değişkenine göre farklılaşmamaktadır. Araştırmanın bu bulgusuna destek olacak çeşitli araştırma sonuçları ilgili alanyazında yer almaktadır (Taşkaya, 2004; Özata, 2004; Gençtürk, 2008; Türk 2008; Özenç, 2009). Bunlardan bazılarının bilgilerinin bu araştırma ile karşılaştırılması faydalı görülmektedir. Taşkaya (2004), Kaloç (2006), Gençtürk (2008), Türk (2008) ve Özenç (2009) tarafından yapılan araştırmalarda katılımcı öğretmenlerin farklı değişkenlere ilişkin yeterlikleri cinsiyetlerine göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Özata (2004) tarafından yapılan araştırmada ise öğretmenlerin cinsiyetlerine ilişkin yeterlikleri, kadın öğretmenlerin lehinde anlamlı bir şekilde farklılaştığı görülmüştür. Bu sonuçlara göre genel anlamda kadın ve erkek öğretmenlerin, öğrenme alanları konusunda benzer yeterliklere sahip oldukları söylenebilir. Ortaya çıkan bu sonucun eğitim sistemimiz açısından önemli ve dikkate değer olduğu düşünülmektedir.

Araştırmadan elde edilen bu bulgulara göre, Sosyal Bilgiler öğretmenlerinin öğrenme alanları özyeterlik düzeyleri ile öğrenim durumu değişkeni arasında anlamlı bir farklılaşma vardır. Taşkaya (2004), Gençtürk (2008) ve Türk (2008) tarafından yapılan çalışmalara göre öğretmenler ile özyeterlikleri arasında öğrenim durumu değişkeni açısından herhangi bir farklılaşma tespit edilmemiş iken, Özenç (2009) tarafından yapılan araştırmaya göre, lisansüstü eğitim yapan sınıf öğretmenlerinin diğer öğretmenlere göre kendilerini yapılandırmacı yaklaşımda daha yeterli gördükleri tespit edilmiştir. Buna göre bu araştırmada elde edilen bu sonuç Özenç (2009)’in yaptığı araştırmayla paralellik göstermektedir.

Araştırmadan elde edilen bu bulgulara göre, Sosyal Bilgiler öğretmenlerinin öğrenme alanları yeterlik düzeyleri ile mesleki kıdem değişkeni arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Gökçe (1999), Zengin (2003), Turan (2007), Gençtürk (2008) ve Özenç (2009) yaptıkları araştırmalarda kıdem yılı fazla olan öğretmenlerin yeterlik algı düzeylerinin istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde daha yüksek olduğunu tespit etmişlerdir. Taşkaya (2004) ve Türk (2008) tarafından yapılan araştırmalarda ise öğretmen yeterlikleri ile kıdem arasında istatistiksel olarak herhangi bir bağlantı olmadığı tespit edilmiştir. Ancak kendini yeterli gören öğretmenlerin bu yeterliklerini öğrenme ortamına aktarması eğitim açısından önemlidir. Buna göre bu araştırmada elde edilen sonuçlar Taşkaya (2004) ve Türk (2008)’ün yaptığı araştırmalar ile paralellik göstermektedir.

Araştırmadan elde edilen diğer bir bulguya göre, Sosyal Bilgiler öğretmenlerinin öğrenme alanları yeterlik düzeyleri ile mezun olunan bölüm değişkeni arasında anlamlı bir fark vardır. Araştırma sonuçlarına göre Coğrafya bölümü mezunu olan Sosyal Bilgiler öğretmenleri, diğer bölümlerden mezun olan Sosyal Bilgiler öğretmenlerine göre kendilerini öğrenme alanlarında daha yeterli olarak algılamaktadırlar. Aynı bağımsız değişkenin incelendiği diğer araştırmalar da benzer sonuçlara ulaşıldığı görülebilmektedir. Taşkaya (2004), Özata (2004), Gençtürk (2008) ve Türk (2008) tarafından yapılan araştırmalar, öğretmen yeterlikleri ile mezun olunan bölüm arasında istatistiksel olarak bir farklılaşma olmadığını göstermiştir. Özenç (2009), “Sınıf öğretmenlerinin yapılandırmacı yaklaşım ile ilgili yeterlik düzeylerinin incelenmesi” adlı araştırmasında öğretmenlerin, eğitim enstitüsü mezunu olan sınıf öğretmenlerinin diğer okullardan mezun olan öğretmenlere göre kendilerini daha yeterli gördüklerini tespit etmiştir. Kaloç (2006)’un araştırmasında da mezun olunan programla öğretmen yeterliklerinin ilişkisinin yüksek olduğu tespit edilmiştir.

4.7.2. Sosyal Bilgiler Öğretmen Adaylarının Özyeterlikleri ile İlgili Tartışma