• Sonuç bulunamadı

Yerel Yönetimlere lgi, Demokrasi ve Kat m

Demokrasi kavram , toplumdaki nihai güç ve otoritenin, belirli dönemlerde de olsa halka ait oldu u yönetim biçimini ve anlay ifade etmektedir. Kelimenin kökeni Grekçe, “demos” (halk) ve “kratos” (iktidar) kelimelerinin birle mesinden meydana gelmektedir. Demokrasi, bir toplumun kendi içindeki herhangi bir kesim, s f ve ç kar grubu taraf ndan de il, bir bütün olarak halk taraf ndan yönetilmesi anlam na gelmektedir.141

Demokrasinin en klasik tan Abraham Lincoln yapm r: “Halk n, halk için, halk taraf ndan yönetimi.” Ancak, Lincoln taraf ndan ifade edilen “gerçek demokrasi” yüzy llar boyunca insanl n hep ideali olmu , gerçek ya amda ise bir “fantasma” olman n ötesine geçememi tir. Büyük Frans z filozoflar ndan biri olan Jean-Jacques Rousseau’nun dedi i gibi “gerçek demokrasi sadece bir idealdir.” Demokrasi, uygulamada halk için halk yönetenlerin despotizminden ba ka bir ey de ildir.142

deal bir demokratik sistemde, halk n isteklerini tam olarak kar layan bir yönetim vard r. Bu yönetim halk n tercihleri do rultusunda olu ur ve halk n tercihlerine ba olarak etkinlikte bulunur. Bu gerekleri tam olarak kar layan bir demokrasi insanl k tarihi boyunca ula lamayan ve belki de ula lamayacak bir dü tür. Ancak ula lmak istenen bir dü tür.143

Klasik demokratik de erler evreni içerisinde yer alan halk egemenli i, özgürlük ve e itlik gibi kavramlar demokrasinin temel de erleridirler. Bu kavramlar, kat m olgusuyla da do rudan bir ili ki içerirler. Demokrasinin olmazsa olmaz ko ulu olan ço ulculuk ilkesi, i levsel olarak sosyal rekabet, özgür tart ma ve bir tolerans ortam öngörür.144

141

Feyzullah Ero lu, Türk Demokrasisi’nin Ç kmazlar , Berikan Yay nc k, Ankara, 2000, s. 55 142

Co kun Can Aktan, Müdahaleci Devletten S rl Devlete, Yeni Türkiye Yay nlar , Ankara, 1999, s.

193 143

M. Akif Çukurçay r, Siyasal Kat lma…, a.g.e., s. 14 144

Ça da dünyan n temel de erleri olarak herkes taraf ndan savunulan demokrasi, halk n iktidara kat , insan haklar na sayg gösterilmesi, hukuk devletinin gerçekle tirilmesi, halk n iradesinin her eyin önüne geçmesi, bürokrasinin seçilmi lerin iradesine tabi olmas , siyasi iktidar n s rland lmas , keyfili in ve hukuksuzlu un önlenmesi gibi toplumu demokratik yapan prensiplerin hakim olmas , benimsenmesi ve toplumsal/siyasal ili kilere egemen k nmas n sa lanmas gerekmektedir.145

Yerel yönetimlerin varl k nedenlerinden bir tanesi de demokrasi dü üncesidir. Bundan dolay do alar gere i yerel yönetimlerin olabildi i ölçüde yerel halk yönetime ortak eden kat mc bir politika izlemeleri gerekmektedir. Çünkü özyönetim demokrasinin vazgeçilmez ö elerinden bir tanesidir ve bu nedenle kat m ve demokrasi

bir ili ki içindedir.146

Günümüzde yerel yönetimler, siyasal olgunlu un geli mesi, demokratik anlay n benimsenmesi ve ülke bar na katk sa lanmas yönünden çok önemli kurulu lard r. Bu yönetimlerde gösterilecek ba ar , demokratik anlay n geli mesine ve ülke düzeyinde bu alanda bir bar l ortam n olu turulmas na yard mc olacakt r. Bundan dolay art k hemen hemen her ülkede yerel yönetimlere demokrasinin önemli kurumlar olarak bak lmaktad r. Çünkü yerel yönetimlerin en önemli özellikleri aras nda, halk n kendi kendini yönetmesine olanak verebilen kurumlar olmalar gelmektedir. Dolay yla yerel yönetimler demokrasinin ba ca ö eleri kabul edilen halk n yönetime kat lmas , ço unluk ilkesi, yöneticilerin dan maya önem vermeleri, daima hesap verme sorumlulu u içinde bulunmalar hissetmeleri gibi de erleri içinde bulundurarak, demokrasinin i leyebilmesi için önemli bir zemin haz rlamaktad r. Yerel yönetimlerin etkinlik, kat lma, demokrasi, özgürlük gibi de erlerle birlikte an lmalar , demokrasinin dört temel ilkesi kabul edilen, ço unluk kural , az nl k hakk , siyasi e itlik ve düzenli seçimler gibi ilkelere uygun olmalar ve bunlardan dolay da toplumun demokratikle mesine tart mas z etkilerinin bulunmas ndan dolay , söz konusu bu birimlere “yerel demokrasi” merkezleri olarak bak lm r.147

145

Davut Dursun, “Türk Demokrasisinin Demokratikle me htiyac ”, Demokrasi Sorunu ve Türk

Demokrasisi, Der: Davut Dursun, ehir Yay nlar , stanbul, 2001, s. 291

146

Ru en Kele , Kent ve Siyaset Üzerine Yaz lar, IULA-EMME Yay , stanbul, 1993, s. 20

147

M. Akif Özer, “Yerel Demokrasi, Demokratik Yerel Yönetimler ve Yerel Yönetimlerin Demokratikle tirilmesi Kavramlar n Analizi Üzerine”, Türk dare Dergisi, Y l 72, Say 426, Ankara, 2000, ss. 130-131

Demokrasi anlay n geli mesi ve demokratik bilincin kökle mesine paralel olarak, yerel yönetimlerin de önemi artm r. Yerel nitelikteki kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde ba vurulan örgütlenme biçimlerinden biri olan yerel yönetimler; di er örgütlenme biçimlerinden genel olarak karar ve yürütme organlar n olu umundaki farkl klar ile ayr lmaktad r. Bu organlar ilke olarak yöre halk taraf ndan seçimle belirlenmektedir. Bu çerçevede yerel yönetim, yerel nitelikli hizmetlerin yönetiminden daha ileri bir anlam kazanmakta ve demokrasi ile ili kilendirilmektedir. Bu nedenle, yerel yönetimlerin günümüz artlar na göre yeniden de erlendirilmesine yönelik tart malar, özellikle demokrasi ve demokratik ilkeler ba lam nda yap lmaktad r.148

Günümüzde klasik yönetim anlay yerini kat mc bir yönetim anlay ifade eden “yöneti ime” b rakm r. Bu anlay n yerel yönetimler aç ndan anlam , her eyin kendileri taraf ndan yap lmas de il, toplumda bulunan di er aktörlerin de birli iyle ortak bir anlay içinde yap lmas ifade eder. Böyle bir yakla m sonucunda yerel halk n kente olan ba artacak, yerel kaynaklar n e it da sa lanacak, kentlerin ya am kalitesi artt lacakt r.149

Yöneti im süreci, yerel düzeydeki ili kilerin niteli ini de tirmi , yerel yönetimlerde yatay ve demokratik örgütlenmeye dayal ortakla a yönetim anlay getirmi tir. Bu anlay içinde dernekler, vak flar, sendikalar, özel i letmeler, üniversiteler, bas n- yay n kurulu lar ve di er hükümet d örgütler yerel düzeyde al nan kararlara kat lma ve politikalar olu turabilme olana elde etmi tir.150

deal bir kent için halk, kendi ya am düzenleyen ve kendilerini do rudan etkileyen kararlar n d nda tutulamaz. Kendi hayat biçimlerinin ve kültürlerinin uzant bir kente sahip olmalar , herkesten iyi bildikleri gereksinim ve isteklerini belirleyip, zenginle tirerek kat mlar gerektirmektedir.151

148

A. Vahap Co kun, “Yerel Yönetimler ve Demokrasi”, Türk dare Dergisi, Y l 71, Say 422, Ankara, 1999, ss. 100-101

149

Göymen, a.g.m., s. 10 150

Tar k engül, “ Yerel Yönetim Kurumlar : Yönetimden Yöneti ime”, Ça da Yerel Yönetimler

Dergisi, Cilt 2, Say 3, Ankara, 2000, s. 52

151

Halk kat , ço ulculuk ilkesi ve seçmene kar hesap verme sorumlulu u demokratik yerel yönetimin asgari gerekleridir. Yerel yönetimlere halk kat , sorunlar n daha sa kl bir ekilde belirlenmesini sa laman n yan nda, çözümlerin de daha etkili ve tutarl olmas sa lar. Kararlar n al nmas na ve uygulanmas na halk kat n sa lanmas , demokrasinin günümüzdeki anlam n bir tezahürüdür. Demokrasi günümüzde temsili olmaktan ziyade halk n bizzat kendisinin sorunlar ile ilgili çözüm süreçlerine kat lmas ifade eden bu anlay , kat mc demokrasi anlay r. Bu anlamda demokrasi, yerel topluluklar n kendilerini yak ndan ilgilendiren konularda, kendi kendilerini özgürce, demokratik yol ve yöntemlerle yönetmelerini öngörmektedir.152

Yerel yönetimlerin geli im sürecine bak ld zaman merkezi yönetim ile olan ili kilerinin sürekli olarak de ti i ve geli ti i ortadad r. Yerel yönetimleri güçlendirmek için kat m ve demokrasi ilkelerini benimseyip daha sonrada bu yönetim birimlerini siyasetin d nda b rakmak olanaks zd r. Bundan dolay baz dü ünürler yurtta n yerel bir toplulu un üyesi olma bilinç ve sorumlulu unu ancak yerel yönetim birimlerinde edinebileceklerini savunmaktad rlar. Bu dü ünceler aç ndan bak ld zaman özeksel yönetimler ile yerel yönetimler aras nda dengeli bir siyasal erk da etkileyen baz etmenler vard r. Bunlar:

- Ülkenin tarihsel süreci ve gelenekleri - Toplumsal yap n özellikleri

- Ülke ekonomisinin özellikleri - Özeksel yönetimin yap

Bu etmenlere bak ld zaman en önemli konu özerksel yönetimin yap r. Çünkü özerksel yönetimin karakterinin güçlü ya da zay f olmas yerel yönetiminde karakterini belirleyecektir. E er güçlü ve oturmu bir özerksel yönetim mevcut ise bu durum yerel yönetimlere de yans yacakt r ve yerel yönetimlerin daha iyi i lemesine olanak sa layacakt r.153

Yerel yönetimlerin demokrasinin yerle mesine katk lar n büyük oldu u kaç lmaz bir durumdur. Bunun yan s ra kat lman n demokratikle meyi içerdi i

152

M. Akif Özer, a.g.m., 153

herhangi bir kat lma biçimi de o toplum ya da yönetim birimi ile ili kili demokratikle me derecesini ortaya koydu unu söylemek mümkündür. Ancak demokrasi ve yerel yönetimler aras ndaki ili kinin öde tirilemeyece ini de unutmamak gerekir. Çünkü demokrasi yerel yönetimlerin ortaya konmas nda yol gösteren temel bir de erdir ve en önemli faktörlerden birisidir. Ancak onu yerel yönetimlerle bir tutmamak gerekmektedir.154

Halk n yönetime kat lmas n, bir yerel yönetim için sa layaca faydalar u ekilde s ralayabiliriz:155

1. Yerel ve mü terek hizmetlerin seçiminde yerindelik ve etkinlik sa lanarak mali sömürü önlenmektedir.

2. Kararlara kat lma, halk n yönetim sorumlulu unu payla mas ve genel yönetimle uzla mas yla sonuçlanacakt r.

3. bunlara ek olarak, toplumsal gidi e etkin bir biçimde kat m, halk n yap gücünü harekete geçirerek ki isel etkinli i ve kendine güveni artt rken, yani ba ka bir anlamda demokratik e itim sa larken, ortak yararlar ad na dayan ma ve i birli ini de beraberinde getirmektedir.

Yerel yönetimlere kat sa lamak için uygulanan çal malar ise u ba klar alt nda toplayabiliriz.156

a. Kent Konseyi b. Halk oylamas c. Halk Toplant lar d. Kampanyalar

e. leti im demokrasisi (internet) f. Kamuoyu yoklamalar g. Yurtta kurullar h. Planlama forumlar i. Dan ma Kurullar j. Yerel gündem 21 154

Ru en Kele , Fehmi Yavuz, Yerel Yönetimler, Turhan Kitabevi, Ankara, 1989, s. 28 155

Co kun, a.g.m., s. 105 156

Hamza Erkal, Yerel Yönetimlerde Yönetime Kat m, Abant zzet Baysal Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yay nlanmam Yüksek Lisans Tezi, Bolu, 2006, ss. 42-47

k. Yerel meclis toplant lar na kat m l. Gelecek atölyeleri

m. Halkla ili kiler uygulamalar

Sonuç olarak ço ulcu ve kat mc demokrasinin sa kl i lemesi ve geli im gösterebilmesi; yerel topluluk üyelerinin yerel yönetimin gerçek sahibinin kendisi oldu u bilinciyle yerel i lerle yak ndan ilgilenmesi, yönetimin olumlu kararlar ve giri imlerini desteklemesi, kamu yarar na uygun dü meyen karar ve uygulamalar na kar yarg organlar na ba vurabilmelerine ba r. Seçimle i ba na gelen yerel temsilciler belli konularda düzenli aralarla seçmenlerine dan ma yollar aç k tutmal rlar. Yerel hizmetlerin mali yükünü s rt nda ta yan halk, finansal kaynaklar n hangi alanlara ve hangi usullere kanalize edildi inin hesab sorabilmeli, yönetim üzerinde a rl sürekli olarak hissettirebilmelidir. Bu denetimi mümkün k lacak ko ullar; yerel halk n yönetimin karar, i lem ve uygulamalar hakk nda kolayl kla ve zaman yitirilmeksizin bilgileri ve belgeleri edinebilmesi, halkla ili kiler tekniklerine ba vurularak bilgilerin kendilerine ula lmas , kentli giri imleriyle yerel yönetim meclislerinin toplant ya ça labilmesi, kentlilerin meclis toplant lar izleyebilmeleri, meclis toplant lar n yeri, zaman ve gündeminin kentlilere duyurulmas , meclis komisyonlar nda da uzmanl k deneyimlerinden yararlan labilecek seçmenlere görev verilmesi gibi yöntemlerle yarat labilir.157

Ülkemiz aç ndan kat incelersek, en önemli sorunun ulusal egemenli i hâkim k lma ve ça da standartlara uygun demokratik bir rejim tesis etme sorununu görebiliriz. 20. Yüzy n ortalar na kadar devam eden otoriter tek parti rejimi, yeni bir ulus meydana getirmek amac yla ça da dünyan n temel de erlerini ve kurumlar görmezlikten gelmi tir. Türkiye Cumhuriyeti kurulurken Mustafa Kemal ‘milli irade’yi amil k lmak gerekti ine dikkat çekmi se de halktan ve ülke gerçeklerinden kopuk siyasi lev yüklenmi olan bürokrasi toplumun önünü t kam , dinamizmi önlemi tir. Ça da anlamda ne bir hukuk devleti, ne temel hak ve özgürlükler, ne insan haklar , ne de halk iradesinin temsili mümkün olmu tur. kinci Dünya Sava sonras nda geçilen çok partili rejimle birlikte halk, siyasi e ilimler ve toplumsal projeler aras nda bir tercih imkân na kavu mu , kendi iradesini iktidara yans tabilme imkân bulmu tur. Ne var ki, yar m as rl k çok partili dönemde ya anan dört ayr darbe ve müdahale derin

157

Yerel Yönetimler Sorunlar -Çözüm Önerileri, Cumhurba kanl Devlet Denetleme Kurulu Ba kanl Yay nlar 1, Ankara, Haziran, 1996, s. 63

husumetler, k rg nl klar, yaralar ve s nt lar yaratm , bürokrasiyi siyasi temsil sisteminin önüne geçirmi tir. Siyasi iktidar n kullan lmas nda askeri ve sivil bürokratik kurumlar halk temsilcilerinden olu an temsil kurumlar n önüne geçmi tarihten tevarüs edilen “bürokratik yönetim gelene i” farkl ekillerde varl korumaya çal r. Bu durum elbette ki demokratikle me u ra veren Türkiye için olumsuz bir geli meyi ifade etmektedir.

Bugün Türkiye’nin siyasi sistemi ve demokrasisi sorun çözememekte, krizleri ma konusunda ba ar olamamakta, giderek içine kapanarak kendisi bir sorun haline gelmektedir.158

Türkiye’deki kamu yönetiminin ta kapal k ve kurallara a ba k biçimindeki uygulamalar, demokratik kamu yönetimi bak ndan önemli bir konu olan halk n, kamu kurumlar n karar al sürecine etkin olarak kat labilmesini olanaks zla rmaktad r. Sadece yerel konularla ilgili de il, ülkenin genel sorunlar yla ilgili olarak da politika belirlenirken halk n görü lerine ba vurulmas bu aç dan zorunludur. Teknik konular d nda, yap lan uygulamalar n etkileri ve sonuçlar halka aç kl kla ifade edilmemekte ve gerekli bilgiler verilmemektedir.

Demokratikle me bak ndan önemli bir konu da kamu kurumlar n halka hesap verebilecekleri mekanizmalar n olu turulmas gere idir. Geli mi demokrasi anlay sadece seçimlerde oy kullanmaktan öte bir kat gerektirmektedir. Ülkemizde kamu yönetiminde egemen olan a kuralc ve merkeziyetçi yap , kat m yollar önemli ölçüde t kamaktad r.159

Yönetime kat lma, verimlilik, etkinlik, kalite vb. kavramlar n en fazla tart ld günümüzde, yerel yönetimlerle ilgili temel sorun, yerel yönetimlerin ithal mal , bizim toplumsal yap za ve kültürümüze yabanc bir kurum oldu u hakk ndad r. Zira, yerel yönetimin bat dan ithal edildi i, ülkemizde demokratik, kat mc bir yönetim anlay n olu mad do rudur. Ancak bunun faturas toplum yap za ve kültürümüze ç karmak yanl r. Çünkü geçmi te ça da anlamda yerel yönetimlere rastlanmamas na kar n, yerel nitelikli ço u hizmetlerin yap lmas nda, halk n gönüllü ve çe itli ekillerde örgütlenerek, bugünkü ileri düzeydeki ülkelerden daha kat mc bir

158

Davut Dursun, a.g.m., ss. 290-291 159

As m Balc , “Türkiye-AB Perspektifinden Kamu Yönetimi Sisteminin Yeniden Yap land lmas ”,

yönetim biçiminin uyguland görülmektedir. Dolay yla ba ar n s rr , üretim ve yönetim modellerinin bilimin gere i olarak evrensel nitelikte oldu u dikkate al nd nda esas olan bu modelleri kendi toplumsal ve kültürel dinamiklerimizle uyumlu ve ahenkli bir hale getirmektedir.160

Yerel yönetim anlay ve uygulamas yaln zca yerel toplulu un ortak gereksinmelerinin kar lanmas de il ayn zamanda merkezi devlet anlay n sak ncalar na kar demokratik sivil toplum yönetiminin geli tirilerek sürdürülmesi olmal r. Bunun sonucunda özellikle belediyeler halka dayal kurumlar olmak durumundad r. Ancak ülkemizde bunu ileri sürmek oldukça zordur. Çünkü belediye ile halk n en yak n etkile imi yaln zca oy verme s ras nda kendini göstermekte, daha sonra bu ili ki de azalmaktad r. Oysa yerel yönetimlerin i leyi i ve çal mas s ras nda denetlenmesi, belirli bir grubun tekelinden ç kar larak kentte ya ayan her kesimden gelen ki iler kanal yla gerçekle tirilmeye çal lmal ve bunun için gerekli ko ullar sa lanmal r. Ülkemizde yerel yönetimlerin ayn kaynaktan birlikte yararlanmas demek olan “Ba ml k” ilkesinin geçerli olmas dolay yla yerel yönetimlerin gelir kayna , ço unlukla devlet geliri olmu , bu gelirlerden yerel birimlere verilen paylar merkezi yönetimin istek ve istenci belirlemi tir. Bu yüzden yerel yönetimler merkezi idareye ba ml duruma gelerek, yasal görevlerini gere i gibi yerine getirememektedirler. Türkiye’de yerel yönetimler üzerindeki denetimin özelli i de “vesayet” niteli inde olup, amac yerel yönetimleri gözetim alt nda tutma ve merkezle ili kilerinde merkezi idarenin egemenli ini korumakt r. Bu anlamda vesayet denetimi yerel yönetimlere kar güvensizlik anlam na da gelmektedir. Bu bak mdan vesayetin yerel yönetim dü üncesine tam anlam yla ters dü tü ü söylenebilir. Her ne kadar köy yönetimleri belediyelere k yasla daha özerk iseler de, bu görünüm daha çok teoride kalarak, köylerin ve bunun yan nda il özel idarelerinin merkezi idarenin ta ra yetkililerine hiyerar ik ba klar o derece do al bir durum alm r ki, vesayet denetimi hemen hemen hiyerar ik denetime dönü mü tür. Bu bak mdan özerk yerel yönetim dü üncesine yer verilmeden yap lan denetim, sadece merkezi idarenin istekleri, yani kanun hükümlerine uygunlu u saptamaya yarar bir denetim olagelmektedir. Bu yüzden Türkiye’de vesayet denetimi ekli bir nitelik ta maktad r. Ayr ca vesayet denetimi kanunlarla son derece ayr nt bir biçimde düzenlenmi tir. Vesayet

160

Azim Öztürk, “Türkiye’de Halk n Yönetime Kat lmas , Mevcut Yerel Yönetim Anlay ve Çözüm Bekleyen Temel Sorunlar”, Türk dare Dergisi, Y l 66, Say 405,Ankara, 1994, s. 49

denetiminin fazla ayr nt olmas sonucu, hiyerar ik bir denetime dönü erek biçimsel olmaktan öteye gidememekte ve etkisiz kalmaktad r. Türkiye’de vesayet denetiminin yerel yönetim birimlerinin kararlar , eylem ve i lemleri, organlar ve personeli üzerinde onaylama, erteleme veya geciktirme, iptal veya bozma, yerine geçme ve önceden izin alma gibi hemen hemen her konuda yerel yönetim özerkli ini zedeleyici ekilde uygulanmaktad r.161

sacas s bir merkezi denetim alt nda tutulan yerel yönetim birimleri, halkta yap ve at mc bir kat m güdüsü yaratmad için beklenen etkinlikten yoksun kalmaktad r.