• Sonuç bulunamadı

Bir kavram n tan mlanmas , tart malar n bir yön ve çerçeve kazanmas aç ndan önemlidir. Yeni bir kavram n ortaya ç kmas , yukar dan a ve devlet müdahalesiyle biçimlenen mevcut siyasetin yap ve politika belirleme süreçleri konusunda yayg n bir tatminsizli in oldu unu gösterir. Yöneti im kavram n görece yeni kullan yor olmas , kamu yönetimi alan nda çal anlar n uzun süreli tart malar na konu olmadan, yayg n bir ekilde kullan m alan bulmas , kamu yönetimi üzerine yo unla an yeniden yap lanma tart malar n yap ld bir döneme denk gelmesi, bu tart malar belli bir istikamette yönlendirmek amac yla kullan lmaya elveri li nitelikte olmas gibi nedenler tan mlamay zorla rmaktad r. Kavram n içeri inde, birlikte yapma, ortakl k, yo un ileti im ve etkile imin yan nda, birlikte çaba göstererek kamusal i lerin kotar lmas gibi konular oldu u öne sürülmektedir. Liberal kesimin tan m ya da tarif çabalar nda sürekli vurgulanan özellik, yöneti imin kat mc ve çok tarafl bir yönetim yakla bar nd rd yönündedir. Kavram n yayg nca kullan ld ngilizce’de ayn kökenden gelen Government (Hükümet), kamu kurumlar n yap ve i levlerini ifade ederken; governance (yöneti im) ise, hükümetin i lerini yapma yolunu, tarz ifade etmektedir.51 Devletin yeniden yap land lmaya çal ld son dönemlerde, kamusal alan denetlemeyi ve yönlendirme gücüne sahip olabilmeyi anlatan yöneti im (governance) kavram , “bireyle devlet aras nda geli en yeni bir ili ki biçimi, yöneten ve yönetilen aktörlerin kar kl etkile imi üzerine kurulmu devlet düzene ini” ifade etmek üzere kullan lmaktad r. Yöneti im (Governance) kelimesinin kökeni 17. yüzy la kadar götürülmektedir. Kelimenin o dönem eski Frans zca’da kullan lan governance kelimesinden geldi i iddia edilmektedir. An lan dönemde bu kavram, hükümeti sivil toplumla uzla rmaya çal an bir yakla ifade etmek üzere kullan lm r. Daha sonra ngilizce’ye governance olarak geçmi tir52.

ngilizce’de “governance” olarak an lan yöneti im kavram , Türkiye’nin gündemine yeni yeni girmesine ra men, Avrupa Birli i’nde son on y ld r yo un bir biçimde tart lan ve yeni modellere ve özellikle kamu yönetimi reformuna kaynakl k

51

Ertu rul Gündo an, Kat mc Demokrasi Ba lam nda Yöneti im ve Ba lar Belediyesi Örne i,

Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yay nlanmam Doktora Tezi, stanbul, 2007, s. 99 52

eden bir kavram haline gelmi tir. Özellikle bu kavram, demokrasi, sivil toplum, halk kat , insan haklar , sosyal ve sürdürülebilir kalk nma gibi kavramlarla birlikte an r olmu tur. Bu anlamda yöneti im, çok aktörlü, kendisi yapmaktan çok toplumdaki aktörleri yapabilir k lan, insan haklar na dayal performans ölçütlerini gerçekle tiren, adem-i merkezi yönetim anlay benimseyen, devlete düzenleme rolünü yükleyen, sorumluluk dengesini devletten, sivil topluma do ru kayd ran, kar kl etkile imle yönlendirme sürecini öneren, kaynaklar n yönlendirilmesini kolayla ran, siyasal ve ekonomik gücün daha yayg n da içeren dü ünceleri ve sonuç olarak bireyle devlet aras nda yeni bir ili ki biçiminin geli mesini kavramsalla rmak için kullan lmaktad r.53

TODA E’nin Kamu Yönetimi Sözlü ü’ne göre yöneti im kavram , bir toplumsal ve politik sistemdeki ilgili bütün aktörlerin ortak çabalar yla elde edilen sonuçlar n olu turdu u yap ya da düzendir. Yöneti im kavram , yönetime kat lma kavram na bir seçenek olarak ortaya konmaktad r. Demokratikle meyi sa lamas dü ünülen kat lmal yönetimle, yönetilen temsilcilerinin karar sürecinde yer almas hedeflenmektedir. Bu da sonuçta yöneten ve yönetilenlerin durumlar dura anla ran bir yönetim anlay fikrine do ru gitmektedir. Oysa yöneti im kavram , d ar dan bir bask olmadan, her birinin birbirini etkiledi i aktörlerin yaratt bir yap ya da düzeni belirtmektedir. Bu düzen toplumsal-politik eylem için hem k tlay hem de ayn zamanda ona yetenek kazand ran ya da onu güçlendiren bir ko uldur. Ça da toplumlarda siyasal yöneti im, al lageldi i biçimde, toplumun d sal yönetimsel denetimini de il, süreçte yer alan aktörlerin tümünden kaynaklanan etkile imsel yönetimini anlatmaktad r. Uygulamada bu etkile im süreklidir. Bir yöneti im yap n, ça da yönetsel gereksinmeleri kar layacak biçimde yeterli dönü türme yetkinli ini özünde bulundurmas ve bunlar

güdümleyebilmesi gerekir. Yöneti imin amac , hem toplumsal sorunlarla hem de ça da toplumlar n karma kl dinamiklerini ve çe itlili ini yaratan olgularla ba edebilmektedir. Karma kl k, toplumsal dinamikler ve çe itlilik, yeni olu an toplumsal alt dizgeler nedeniyle ulusal devletin içsel egemenli inin azalmas na yol açmaktad r. Ça da yönetim, öncelikle toplumsal aktörleri harekete geçirmek ve onlar

güdümlemek çabas olarak görülmelidir; öyle ki kamusal ve kamusal olmayan kar malarla toplumun karma kl , dinamikli i ve çe itlili i gö üslenebilmelidir.

53

brahim Y ld m, Demokrasi Sivil Toplum Kurulu lar Ve Yöneti im, Seçkin Yay nevi, Ankara, 2004, ss. 193-194

Yöneti im (ya da etkile imsel görüntüsüyle yönetim), toplumsal ç karlar dengeler ve toplumsal aktörlerin ve dizgelerin kendilerine çekidüzen vermelerini sa layacak biçimde olanaklar ve s rl klar ortaya ç kar r.54

Tekeli’ye göre yöneti im, önceden belirlenen ortak amac gerçekle tirmek için tek aktörlü, merkezi ve hiyerar ik bir i bölümü içinde araçsal rasyonelli i ön plana alarak yapan, üreten bunun için kaynaklar ve yetkileri kendinde toplayan yönetimden önceden belirlenen bir iyiye do ru de il, insan haklar na dayal performans ölçütlerini geli tirerek çok aktörlü, çok merkezli, a sal ili kiler içinde, ileti imsel bir rasyonellik anlay içinde, kendisi yapmaktan çok toplumdaki aktörleri yapabilir k lan, yönlendiren, kaynaklar n yönlendirilmesini kolayla ran yönetim anlay na geçmektir. Bu özellikleriyle yöneti im, siyasal ve ekonomik gücün daha yayg n da da içermektedir. Yöneti ime geçilmesi, i lerin devlet taraf ndan yap lmas ndan, devlet taraf ndan yönlendirilmesi anlay na yönlenmeyi içermektedir.55

Karaman, yöneti imi kamu, özel ve sivil toplum i birli inde yönetime kat lmak anlam nda ve ideolojik temelleri ayn ancak mekânsal farkl klara göre kat n boyutlar nda ortaya ç kabilecek de iklikler dikkate al narak mekân ölçe ine göre üçe ay rmaktad r. Bunlar; Küresel yöneti im (global governance), devlette yöneti im (central governance) ve yerelde yöneti im (local governance)’dir. Karaman, özellikle kamu yönetimlerinden beklenen performans n gösterilemedi i ve ba ar zl klar n getirdi i hayal k kl klar n yönetimde yeni model aray lar güçlendirdi ini belirtmektedir. Ba ar zl n önemli bir nedeni “yönetilenlerin d ta b rak lmas r.” Yöneti im modelinde sorumluluk sadece devlete de il, toplumdaki kamusal ve özel tüm aktörlere yüklenmi tir. K sacas , Karaman’a göre yöneti im, çok aktörlü ve kat mc yeni bir yönetim anlay r.56

Dünya Bankas uzmanlar ndan Kaufmann, Kraay ve Zoido-Lobatón, yöneti imi, belirli bir ülkede güç ve yetkinin ne ekilde kullan ld ve uyguland belirleyen gelenekler ve kurumlar olarak tan mlam lard r.57

54

TODA E, Kamu Yönetimi Sözlü ü, TODA E Yay nlar , Ankara, 1998, s. 274 55

Tekeli, a.g.e., s. 248 56

Zerrin Toprak Karaman, “Yönetim Stratejilerindeki Geli meler”, Türk dare Dergisi, Y l 72, Say 426, Ankara, 2000, ss. 42-44

Ayr ca küresel bir aktör olan OECD de yöneti imin sosyal ve ekonomik yanlar vurgulayarak kavram u ekilde tan mlam r: “Bir ülkenin sosyal ve ekonomik kaynaklar kalk nma amaçlar na hizmet edecek bir biçimde yönetme türüdür.”58

Dünya Bankas ’na göre, yöneti im, aç k ve öngörülebilir bir karar alma sürecinin profesyonel bir bürokratik yönetimin eylem ve i lemlerinden sorumlu bir hükümetin ve kamusal sürece aktif bir ekilde kat mda bulunan sivil toplum ve hukukun üstünlü ünün geçerli oldu u bir düzeni ifade eder. Dünya Bankas , yöneti im için u faktörlerin önemli oldu unu vurgulamaktad r.

1. Kurallar ve S rlamalar: Yasama, yürütme ve yarg organlar n i leyi i ile ilgili kurallar ve s rlamalar önem ta maktad r. Bütçenin haz rlanmas , onaylanmas ve denetimi ile ilgili kurallar, merkez bankas n özerkli i, yarg ba ms zl , ombudsman, muhasebe ve denetim standartlar yöneti im için gerekli unsurlard r.

2. Halk n Sesi ve Kat m Mekanizmalar : Vatanda n kamusal hizmetlere ili kin görü lerini tespit etmek için düzenli anketler yap lmas ve kamuoyuna aç klanmas , halk n siyasal kararlara kat sa layacak mekanizmalar n uygulanmas gerekir.

3. Rekabet: Alternatif hizmet sunum yöntemlerine ba vurulmas , devlet ile özel kesim aras nda anla mazl klar n çözümünde tahkim benzeri yöntemlerden yararlan lmas , kamusal hizmet alanlar nda deregülasyon ve özelle tirme uygulamalar n yap lmas gerekir.59

Rhodes ise yöneti im kavram n alt ayr kullan saptam r. Bunlar u ekilde s ralanmaktad r:

- Asgari devlet olarak, baz ülkelerdeki kamu idarelerinin mümkün oldu u kadar özelle tirilmesi ve piyasaya aç lmas trendine at fta bulunulmas ,

57

Co kun Can Aktan, “ yi Yöneti im Kavram ”, http://www.canaktan.org/politika/yönetisim/tanim.htm, (17.01.2008)

58

M. Akif Çukurçay r, “Çok Boyutlu…” a.g.m., s. 261 59

Zülfü Beydilli, “Katk lar: Yöneti im Ekonomi ve Siyaset li kisi”, http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=905, (17.01.2008)

- Kurumsal yöneti im olarak, üst yönetim ile yönetim kurullar n sorumluluklar ve yetkilerini uygulama tarz na ve eylemlerinin hesab nas l verdiklerine odaklan lmas ,

-Yeni kamu yönetimi olarak burada önemin, sistemlerin idaresinden çok (daha az yönetim) kamu sektörünün yönlendirilmesine verilmesi (daha çok yöneti im),

- yi yöneti im olarak, Dünya Bankas taraf ndan da desteklendi i gibi, siyasal ve ekonomik yetkinin da n ve kullan n denetim alt nda tutulmas ,

- Bir toplumsal sibernetik sistem olarak yöneti im, etkilenen taraflar aras ndaki müzakerelerden kaynaklanan sosyal-siyasi-idari müdahalenin ve etkile imlerin etkilerini yans tmas ,

- Devlet, özel sektör ve gönüllü kurulu lar taraf ndan sa lanan hizmetlerden yararlanarak kendi kendini organize eden a sistemleri olarak; bu ba lamda yöneti im

sistemlerinin yönetimi ile ilgilidir.60

Son olarak Birle mi Milletler Kalk nma Program (UNDP) yöneti imi, “Bir ülkenin idaresinde tüm düzeylerde politik, ekonomik ve idari otoritenin kullan r. Yöneti im, vatanda lar n ç karlar birle tirdi i, farkl klar aras nda orta yol buldu u, hak ve sorumluluklar hayata geçirdi i, mekanizmalar, süreç ve kurumlar kapsar” eklinde tan mlam r. Ayr ca bu programda u konular n desteklenece i vurgulanm r:

- yi yöneti im ilkelerini ve uygulamalar savunmak için sivil toplum örgütlerinin ve kamu sektörünün kapasitelerinin artt lmas ,

- effafl k, güvenilirlik, insan haklar ve izleme mekanizmalar n güçlendirilmesi gibi çe itli yöneti im alanlar nda mevcut çabalar desteklemek için sivil toplum kurulu lar aras nda bir ileti im ve i birli i a kurulmas ,

- Kat mc kalk nmay te vik edecek, çok sektörlü politika diyaloglar .

UNDP analizine göre devlet kalk nma için büyük bir güçtür ama art k tek güç de ildir. nsanl n geli imini sürdürebilmek için yeterli gelir sa layan ve ya am düzeyini iyile tiren i ler yarat lmas gerekmektedir. Ço u devlet, özel sektörün üretici istihdam yaratmas n ba ca kayna oldu unu bilmektedir. Ekonomik küreselle me, sanayinin ve i letmelerin i leyi inde köklü de melere neden olmu tur. Pek çok az

60

R.A.W. Rhodes, “The New Governance and Governing without Goverment”, Political Studies, 44, 1996, s. 652-667’den aktaran Esra Uzel, Küresel Çevresel…, a.g.e., ss. 22-23

geli mi ülkede özel giri imin uluslar aras piyasada daha saydam ve rekabetçi olmak için desteklenmesi ve te vik edilmesi gerekmektedir.61

Buraya kadar yap lan ve farkl aç klamalara ve tan mlara yer veren görü lerin nda yöneti im kavram na kar yöneltilen ciddi ve yayg n ele tirileri de görmekteyiz. Yöneti im kavram n “yeni sa ” politikalar n bir ürünü oldu u; temel i levinin geli mekte olan ülkelere önerilen neo-liberal reçetelerin ba ar zl klar örtmek oldu u; kavram n kaynakland Dünya Bankas ’n n temel arac n, Üçüncü Dünya ülkelerinin ald klar borçlar geri ödeyebilmelerine olanak sa layan iyile tirmeler yapmakla s rl oldu u ileri sürülmektedir. Ayr ca yöneti im uygulamas n ancak geli mi Bat toplumlar nda geçerli olabilece i savunulmu , yöneti im yakla n yönetmeyi ortadan kald rmayaca , yöneti imin sadece geleneksel yöntemlerle lamayan, hem özel hem de kamu yarar n birlikte var oldu u baz s rl alanlarda yararl olabilece i vurgulanm r.62

Yöneti imin anlam na ili kin olarak hem uygulamada hem de literatürdeki bu tür farkl klar n ve kar kl klar n nedeni yöneti imin sadece bir yönetim modeli olarak de il, ayn zamanda bir siyasal ve toplumsal proje olarak kullan lmas r. Bu nedenle anlamlar aras nda s k s k kaymalar meydana gelmektedir. Ayr ca yöneti im konusundaki çal malarda olanla olmas gerekenin birbirine kar mas söz konusudur. Yöneti im kavram alt nda hem farkl sosyal bilim disiplinlerinden beslenen bir kuramsal in a etkinli inin hem de somut uygulamalar n olmas na kars n, uygulamalar n rl bir nitelik ta mas buna neden olmaktad r. Yöneti im kuramlar belli ön kabullere dayanan belli önerme ve öngörülere sahip iken, bu kuramsal çabalar n inceleme nesnesi henüz bütün unsurlar yla olu mu de ildir. Somut uygulamalar n çözümlemesi söz konusu oldu unda ise bu kez kuramsal çerçeveye bir tür ideal-tip statüsü verilmektedir.63

Bütün bu tan m ve aç klamalardan yola ç karak yöneti im kavram nda, farkl ülke kurum ve ki ilerin özyarar ve amaçlar na göre hareket ettiklerini gözlemek mümkündür.

61

Yunus Emre Öztürk, a.g.e., ss. 34-35 62

Korel Göymen, “Türkiye’de Yerel Yönetimler Ve Yöneti im: Gereksinmeler, Önermeler, Yönelimler”,

Ça da Yerel Yönetimler Dergisi, Cilt 9, Say 2, Ankara, 2000, s. 7-8

63

Bayramo lu, Sonay, Yöneti im Zihniyeti Türkiye’de Üst Kurullar ve Siyasal ktidar n Dönü ümü, leti im Yay nlar , stanbul, 2005, s. 28-29

Fakat kavram n de ik ülkelerde (Türkiye dâhil), o toplumlar n sorun alanlar na, öceliklerine, gereksinmelerine göre ayn birer dinamik kazand da ileri sürülebilir. Nitekim demokrasi kuram , devlet-birey ili kileri, çevre kuram , özel alan-kamusal alan konular na e ilen, kimisi sa dü üncede, kimisi sol görü te olarak nitelenen dü ünürler devletin demokratikle tirilmesi, sivil toplumun desteklenip güçlendirilmesi ve yeni bir toplumsal i bölümüne gidilmesi gereklili ini ortak noktalar olarak vurgulam lar ve yöneti im kavram na bu çerçevede yakla lard r.64

Buraya kadar ele ald z tan m ve aç klamalara bakt zda yöneti imin tek ba na yeni bir model olu turmad , kesinle mi bir kaide ve çizgisinin bulunmad , yönetim kavram na farkl yakla arak baz ö eleri öne ç kar p sorunlar farkl yönlerden inceledi i görülmektedir. Bu aç dan bakt zda yöneti imin de ik ekillerde kullan ld söyleyebiliriz. Bunlar k saca u ekilde aç klayabiliriz:

2.2.1. yi Yöneti im (Good Governance)

yi yöneti im (good governance) kavram literatürde 1990’l y llardan bu yana geni bir ekilde tart lmaktad r. Ancak kavram konusunda herkesin üzerinde standart bir tan m bulunmamaktad r. Kavram karma as na girmeden genel bir tan m ç kar rsak iyi yöneti imi u ekilde tan mlayabiliriz;65

yi yöneti im; devlet yönetiminde temsil, kat m ve denetimin, etkin bir sivil toplumun, hukukun üstünlü ünün, yerinden yönetimin, yönetimde aç kl k ve hesap verme sorumlulu unun, kalite ve ahlak n, kurallar ve s rlamalar n, rekabet ve piyasa ekonomisi ile uyumlu alternatif hizmet sunum yöntemlerinin ve nihayet dünyada gerçekle en dijital devrime (yeni temel teknolojilerdeki geli melere) uyumun mevcut oldu u bir siyasal ve ekonomik düzeni ifade etmektedir.

yi yöneti im kavram ayn zamanda, vatanda lar n güvenli inin sa land , hukukun üstünlü ünün gerçekle ti i ve yarg ba ms zl n var oldu u hukuk devletini, kamu harcamalar n adil ve do ru bir ekilde yöneten kamu kurulu lar , siyasal liderlerin eylemlerinden dolay halka hesap verebildi i veya halk n onlardan

64

Göymen, , a.g.m., s. 8 65

Co kun Can Aktan, “ yi Yöneti im Kavram ”, http://www.canaktan.org/politika/yönetisim/tanim.htm, (17.01.2008)

hesap sorabildi i, bütün vatanda lar n gerekli bilgiye kolayca ula abildi i saydam yönetimi ve insan haklar n asgari gereklerini içermektedir. Bu durum sa kl ve insan odakl kalk nma aç ndan iyi yöneti imin; do al kaynaklar, kültür, co rafi büyüklük ya da ülkenin konumunda daha kritik bir öneme sahip oldu u gerçe inin anla lmas na yol açm , bu süreçte daha istikrarl ve adil bir kalk nma politikas n üretilip uygulanmas ndan sorumlu olan devlete, yeni görev ve fonksiyonlar yüklenmesi gerekti i genel kabul görür hale gelmi tir. Sonuçta iyi yöneti im, siyasi ve sosyo ekonomik ili kileri kat mc , effaf ve sorumlu biçimde yönlendiren süreç ve yap lar olarak de erlendirilmeye ba lanm r.66

De im ihtiyac ba ca yönetimsel bir meydan okumad r. ayet vaziyeti idare etmek için oldukça zay f bir de im yap yor ise bu belki günü kurtar r ama rekabetin böylesine yo un ya and bir dönemde yeterli olmaktan uzakt r. te iyi yöneti im kavram bu yönden devlet ve kamu yönetimindeki statükonun korunmas giri imlerine kar bir meydan okuma olarak alg lanmal r. Bu meydan okuma sadece devlet yönetiminde uluslar aras standartlar n yakalanmas de il halk n daha kaliteli ve ihtiyaç duydu u hizmetleri alabilmesi anlam na da gelir. yi yöneti im kavram , devletler bak ndan daha fazla effafl n sa lanmas , sorumluluk, etkinlik, tarafs zl k ve kat m gibi konulara vurgu yapmaktad r. Bu de erler siyasal sorumlulu un geli tirilmesi, kat n artt lmas , etkin i leyen bir hukuk düzeni, devlet ve vatanda lar aras nda bilgi ak gibi kapsaml hedeflere dönü türülebilir. Bu bak mdan iyi yöneti im, toplumun güven ve deste ini sa layan etkin ve sorumlu bir devletin olu turulmas eklinde alg lanabilir. Toplumun güven ve deste i için siyasal sorumluluk mekanizmalar olu turmak önem ta r. Bu ise, demokratik seçimleri veya yöneten ve yönetilenler aras nda di er do rudan ba lant lar gerektirir. Sonuç olarak iyi yöneti im, devletin kurumsal yap lanmas güçlendirmenin bir yoludur. Bu aç dan hukuk düzeni geli tirilmeli ve yarg ba ms zl sa lanmal r. Ayr ca, yolsuzluklarla ve rant kollama faaliyetleriyle mücadelede özellikle bilgi ak ve effafl n sa lanmas ve kurumsal yap lanman n geli tirilmesinde önemli katk sa lar. Bunlara ilave olarak, kamu kaynaklar n yönetiminin vatanda n gözetim ve denetiminde olmas sa layacak kurumsal yap lara da ihtiyaç vard r. Mali effafl k olarak ifade edilebilecek bu

66

M. Akif Özer, “Yöneti im Üzerine Notlar”,

düzenlemeler kapsam nda, hükümetlerin mali politika amaçlar n ve kamu sektörü hesaplar n halka aç k olmas ile kamu harcamalar n uluslar aras kar la rmalar yapmaya uygun ekilde aç klanmas da yer al r.67

yi yöneti im kavram n yöneti imden ayr olarak kullan lmas kavram n kamu kesimi içerisindeki yönetim sorunlar na cevap olarak yeni bir modeli vurgulamas içindir. Ba ka bir deyi le kamu yönetiminin iç i leyi i yeniden düzenlenerek Weber’in hiyerar ik bürokrasi modelinden uzakla an bir bak aç na kaym ve Türkçe’de iyi yöneti im diye adland lmaya ba lanan “good governance” kavram na yönelmi tir. Dolay yla iyi yöneti im devletin etkinle tirilmesinde önemli bir mihenk ta olarak görülmektedir.68

2.2.2. Gerçekçi Yöneti im

“Gerçekçi yöneti im”, birçok anlay içinde bir ba ka seçenek olman n ötesinde, baz özgün görü ve farkl klar gösteren bir model olarak görülmelidir. Örgütsel davran alan nda gerçekle en bilimsel çal malarda örgüt içinde yöneten ve yönetilen ayr n olmas önemli ve ortak bir varsay m olarak dikkati çekmektedir. Bireylerin yöneten ve yönetilen gibi tek tarafl bir etkilenme yerine, kar kl bir ileti im ve etkile im -yani yöneti im- içinde olduklar varsayan gerçekçi yöneti im anlay n ayr birinci önemli konu budur.69

Gerçekçi yöneti im anlay , liderlik-yöneticilik kavram na, psikolojinin insan duygu ve davran lar n olu umu ve de imiyle ilgili biriktirmi oldu u bilgilerin nda bakmas aç ndan da farkl k ta r. Örne in liderlik-yöneticilik sorumlulu u alm birisinin insan davran lar n olu umuyla ilgili temel bilgi donan na veya ileti im becerilerinin dayand temel gerçekçi dü ünce yap na sahip olmas önemli bir önko ul olarak görür. Yani, neyin ne olup olmad na tan koyman n ötesinde, ne nas l yap lacak sorular n da yan tlar vermeye özen gösteren, tan sal olmaktan çok

levsel bir anlay r.

67

Nam k Kemal Öztürk, “Bürokratik Devletten Etkin Yönetime Geçi : yi Yöneti im”, Türk dare

Dergisi, Y l 74, Say 437, Ankara, 2002, ss. 27-29

68

Yunus Emre Öztürk, a.g.e., s. 37 69

Bir di er farkl k ise gerçekçi yöneti imin kapsay bir özelli inin olmas r. Gerçekçi yöneti im, liderlik kavram na, yap -ö renme-çevre unsurlar n etkile imlerini dikkate alan kapsay bir yakla md r. Örne in, baz modeller liderin kararlar kendi