• Sonuç bulunamadı

8. GİRİŞİMCİLİKTE YENİLİK

8.1. Yenilik Kavramı ve Süreci

8.3. Girişimcilikte Yenilik İlkeleri 8.4. Girişimcilikte Yenilik Türleri

8.5. Girişimcilikte Yenilikçi Düşünme Teknikleri

145

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Yenilik dendiğinde aklınızda nasıl bir şimşek çakmaktadır?

2) Girişimcilikte yenilik olgusunu nasıl tanımlarsınız?

3) Girişimcilikte yenilik ilkeleri neler olabilir?

4) İyi girişimcilerin yenilikçi düşünme teknikleri neler olabilir?

146

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde

edileceği veya geliştirileceği Yenilik Kavramı ve Süreci Yenilik süreci hakkında bilgi

sahibi olmak

Okuyarak/Araştırarak

Girişimcilikte Yenilik

İlkeleri Girişimcilikte yenilik ilkeleri

hakkında bilgi sahibi olmak Okuyarak/Araştırarak Girişimcilikte Yenilik

Türleri

Girişimcilikte ne tür yeniliklerin yapılabileceği hakkında genel bilgi sahibi olmak

Okuyarak/Araştırarak

Girişimcilikte Yenilikçi

Düşünme Teknikleri Yenilikçi düşünme teknikleri ile ilgili bilgi sahibi olmak

Okuyarak/Araştırarak

147

Anahtar Kavramlar

Yenilikçilik

Girişimcilikte yenilik

Yenilikçi düşünme teknikleri

148

Giriş

İşletmeler de tıpkı insanlar gibi yaşayan birer organizmadır; doğar, büyür, olgunlaşır ve ölürler.

Sanayi Devrimi sonrası işletme biliminin gelişmeye başladığı, kitlesel üretim yöntemlerine geçildiği yıllarda girişimcilerin odaklandığı tek nokta, etkinliği ve verimliliği nasıl arttıracaklarıydı. Teknolojik anlamda yapılan yenilikler, işletmelerin kâr marjlarını ve verimliliğini arttırmak için yeterli bir adım olarak kabul ediliyordu. Müşteri taleplerinin işletme üzerinde baskı unsuru oluşturmadığı, çevrenin belirleyiciliğinin az olduğu klasik üretim odaklı anlayışta, bir işletmenin hayatta kalabilmesi üretim artışı sağlamasına bağlıydı.

Fakat günümüzde bu anlayış üzerine kurulan işletmelerin ne yazık ki yaşama şansları yoktur; çünkü işletmelerin odaklandıkları tek nokta üretim artışı sağlayarak hayatta kalmak değildir. Rekabette öncü olmak, işletme üzerinde baskı oluşturabilecek; sosyal, kültürel, toplumsal ve teknolojik değişimleri diğer girişimcilerden daha önce sezerek bunları yeniliğe dönüştürmek günümüz işletmelerinin odak noktası hâline geldi.

İşletmelerin yanıt aradığı temel soru, artık “Nasıl daha çok üretebilirim ve satabilirim?” değil; “Neden bazı işletmelerin daha başarılı, daha uzun ömürlü ve rekabette öncü?” olduğudur.

Küreselleşmeyle değişen pazar yapısıyla ve gelişen bilgi teknolojileriyle işletmelerin devamlılığı ve sürdürülebilir rekabet avantajı yaratması için ihtiyaç duydukları olgu kuşkusuz yeniliktir. Günümüzde yenilik; işletmeler için onları bir adım öteye taşıyacak, kârlılığını arttırmasını sağlayacak bir unsur değil, hayatta kalmaları için bir zorunluluk hâlini almıştır.

149

8.1. Yenilik Kavramı ve Süreci

Yenilik/İnovasyon sözcüğünün kökeni Latince “nova” yani yeni sözcüğüne dayanır.

İnovasyon yani yenilik sözcüğü, genellikle yeni bir şeyin ya da yöntemin tanıtımı, sunumu olarak anlaşılır (Luecke, 2011). Bir çalışma ve deneyim sonucunda yeni bir süreç ya da araç yaratımı olarak ifade edilen yenilik, kavramın öncüsü Schumpeter tarafından işletme içindeki farklı kaynakların yeni yollarla kullanılması olarak tanımlanmıştır (Eriş, Özer ve Özmen, 2010). Bu anlamıyla ele alındığında yenilik sadece var olmayanın üretilmesi değil aynı zamanda bir üründe, yönetsel bir uygulamada veya süreçte yapılan bir iyileştirme, yeniden tasarlama olarak da düşünülmelidir.

Yenilik; işletme içi uygulamalarda, işyeri organizasyonunda veya dış ilişkilerde, yeni veya önemli derecede iyileştirilmiş bir ürün, mal veya hizmetin, yeni bir pazarlama yöntemi ya da yeni bir organizasyonel yöntemin gerçekleşmesidir (OECD, 2005).

Yenilik; yaratıcı insanların yapmış oldukları icat, bulmuş oldukları fikirler, değiştirdikleri dünya, kurmuş oldukları iş, yerleşmiş oldukları sektörler gibi pek çok şekilde algılanır. Yaratıcı insanların yapmış oldukları buluşların, keşiflerin, fikirlerin kendiliğinden yeniliğe dönüşebileceği zannedilir. Bu gerçek yaşamda böyle değildir. Bunların yenilik, teknoloji ve teknik iş bilgisi hâline gelmesi hem farklı hem de bütünleşik yetenekleri bir arada ister. İcat edenler ile bu icat, keşif ve düşünceyi uygulamaya sokacak kişiler farklı birey ve kuruluşlardır. İcatları uygulamaya sokan, yani fırsatları görebilen, kararlı, azimli, cesur ve direnme gücü olan, risk alabilen bu kimselere girişimci denilir. Yenilikler öncelikle bu özelliklere sahip girişimciler tarafından algılanır ve teknoloji, iş bilgisi hâline çevrilir (Top, 2008).

Yenilik, yaratıcı sürecin bir sonucudur ve yeni fikirlerin tanımlanmasını, uygulanmasını içerir. Yaratıcı sürecin bir sonucu olan yenilik, fikir üretimi ile başlar (Şekil 8.1).

Şekil 8.1. Yenilik Süreci, Kaynak: Luecke, 2008

Birinci aşamada bir şey hakkında bir fikir geliştirilir; bu fikir ticari olabileceği gibi teknik bir bakış açısını da içerebilir. Fakat unutulmamalıdır ki bir sorun veya fırsat, bu fikir üretimine kaynaklık eder. Bir başka deyişle işletmeyi bir fikir üretmeye iten-teşvik eden hâlihazırda bir sorunun veya rekabet avantajı yaratacak bir fırsatın ortaya çıkmış olmasıdır.

150

“Bulduğumuz bu malzeme müşterilerimize yararlı olacak.”, “Bu sorunu çözebilirsek müşterilerimiz ve hissedarlarımız kazançlı çıkacak.” veya “Bu ürün ya da malzeme büyük miktarda maliyet avantajı yaratacak.” denildiğinde bir fırsat yakalanmış olur. Pazardaki fırsat fark edilince ortaya çıkan düşünce ya da yenilik fikirleri, birçok soruya yanıt bulmak zorunda olan karar vericilerin, aynı zamanda girişimcilerin değerlendirmesine tabi tutulacaktır (Luecke, 2008):

• Bu fikir işe yarayacak mı?

• İşletme bu fikri hayata geçirmek için gerekli teknik bilgiye sahip midir?

• Bu fikir müşteriler için bir anlam ya da değer ifade ediyor mu?

• Bu fikir şirketin stratejisiyle uyumlu mudur?

• Maliyet açısından anlamlı bir yarar sağlamakta mıdır?

Eğer sorulara olumlu bir yanıt verilebiliyorsa yaratıcı fikirler yeniliğe dönüştürebilir ve bu ticarileştirilebilir.