• Sonuç bulunamadı

Yeni Neo Klasik Sentez Yaklaşımında Parasal Aktarım Mekanizması

5. Uzun dönem fiyat istikrarını sağlamak için para arzı çıktının artış hızıyla aynı oranda arttırılmalıdır

1.2.6. Yeni Neo Klasik Sentez Yaklaşımında Parasal Aktarım Mekanizması

Fiyat istikrarı kavramının önem kazanması ile birlikte 1989’un sonlarından itibaren para politikasında yeni yaklaşımların ve makro ekonomik model arayışlarının ortaya çıktığı görülmektedir. Reel Konjonktür Teorisi, F. Kydland, E.Prescott, ve C. Plosser gibi iktisatçılar tarafından geliştirilmiştir. Reel Konjonktür Teorisi esnek ücret-fiyat unsurlarını dinamik genel denge modellerinde kullanarak konjonktürel dalgalanmaların kantitatif açıklamalarını yapmaktadır. Ekonomi klasik dikotomiye uygundur. Üretim,istihdam gibi reel değişkenler para arzı gibi nominal değişkenlerden etkilenmemektedir. Bu anlamda para hem uzun dönemde hem kısa dönemde yansızdır. Öte yandan yaklaşım konjonktürel dalgalanmaları maliye politikası değişiklikleri, teknolojik şoklar gibi reel değişkenlere bağlı olarak açıklamaktadır. Bu çerçevede Yeni Klasik Reel Konjonktür Teorisi62

ile Yeni Keynesyen akımın görüşleri arasında benzerlikler görülmeye başlamıştır. Klasik ve Keynesyen kavramların yakınlaşmasını ifade eden bu yeni yaklaşım Yeni Neo –Klasik Sentez adıyla bilinmektedir. Önde gelen savunucuları M.Goodfiriend, R.G.King, R. Clarida, J.Gali, M.Gertler’dir63

.

62

WOODFORD, S.25-26 ve R.G. KING and C.I. PLOSSER, ‘‘Money Credit and Prices in a Real Business

Cycle’’, The American Economic Review, vol.74, No.3, June 1984, s.363-380.

63

29

Dinamik Genel Denge Teorisi’ni kullanarak makroekonomi ve mikro ekonomi arasında var olduğu öne sürülen ayırımı gidermeyi öngöre Yeni Neo-Klasik Sentez, Klasik ve Keynesyen unsurları bir arada kullanarak orijinal sentezin ana fikrini temel almıştır. Bu yönüyle bakıldığında Yeni Klasik-Reel Konjonktür anlayışının zamanlar arası optimizasyon ve rasyonel bekleyişlerinin, Yeni Keynesyen Akımın eksik rekabet fiyat ayarlamalarının maliyetli yapısının dinamik makro ekonomik modellerde yan yana getirildiği görülmektedir. Bu şekilde makro ekonominin yeni mikro ekonomik temelleri şekillenmektedir. Reel Konjonktür çizgisine bağlı kalarak optimal para politikasının uygulanması mümkün olurken, para politikasının önemine ilişkin Monetarist görüşe yer verilmektedir. Yeni Neo-Klasik Sentez para, fiyat artışları ve devresel dalgalanmalar arasındaki ilişkileri açıklamaya yönelik sayısal modeller kurmaya çalışırken de Reel Konjonktür akımın çizgisinden gitmektedir64

. Bu suretle Yeni Neo- Klasik Sentez’in fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek konusundaki refah maksimizasyonu bağlamında öne sürdüğü tezler günümüzde ‘‘iyi para politikası’’ oluşturma yolunda çaba sarf eden merkez bankaları için rehber niteliğini almıştır65

.

İdeolojik olarak bir iktisat okuluna bağlı olmadan, çeşitli düşünce okullarının görüşlerinden pragmatik bir biçimde yararlanmayı benimseyen Yeni Neo-Klasik Sentez, böylece para politikalarının ideolojik unsurlarının en aza indirgendiğini savunmaktadır66

. Yeni Neo-Klasik Sentez yaklaşımının temel özellikleriyle birlikte politika önerilerini kısaca şu şekilde sıralayabiliriz:

-Bu yaklaşımda enflasyon dinamikleri yeni bir bakış açısı ile ele alınmaktadır. Firmalar bugünkü fiyatlarını belirlerken, ileriye yönelik talep ve maliyete ilişkin öngörülerini fiyatlarının üzerine koyarlar. Bu şekilde ekonomideki genel fiyat değişiklikleri fiyatlar üzerine yansıtılmış olarak yer alır. Böylece fiyatlar genel düzeyine meydana gelen değişmeler mevcut fiyatlama davranışlarını etkiler ve enflasyon ileriye dönük bir boyut

64 İbid,s.165-191.

65

İbid, s.165-191. 66

Marvin GOODFRIEND, R.G.KING, J.G.TABELLINI; ‘‘The Case for Price Stability, Why Price

30

kazanır. İleriye yönelik fiyatlama kararları tekelci rekabet ve Reel Konjonktür Teorisi’nin dinamikleriyle birlikte ele alındığında, para politikası ile reel ekonomik faaliyet arasındaki ilişki para politikasının firmaların kar düzeyi üzerindeki etkisi vasıtasıyla kurulmaktadır. Bu varsayımda, toplam talebi artıran bir para politikası marjinal maliyetleri yükselterek ortalama kar düzeyini düşürmektedir. Söz konusu azalma Reel Konjonktür Teorisi çerçevesinde vergilerin düşürülmesine benzer şekilde üretim ve istihdamın artışının devam etmesine neden olur. Böylece enflasyondaki değişmelerin kar düzeyindeki değişmelerden kaynaklandığı sonucuna varılabilmektedir67

.

-Fiyat katılıklarının varlığı nedeniyle enflasyon-işsizlik arasındaki değiş tokuş ilişkisi, uzun dönemde enflasyon değişkenliği-çıktı değişkenliği arasındaki değiş tokuş olarak tezahür etmektedir. Fiyat istikrarını sağlamayı öngören para politikaları reel çıktı ve istihdamda değişkenliğe neden olur. Buna mukabil konjonktürel dalgalanmaların azaltılmasına veya istihdamın istikrarına yönelik para politikası uygulamaları enflasyonda değişkenliğin doğması sonucunu doğurur68. Para politikasının başarısı, hedef enflasyonun altında veya üstündeki farklılıkların büyüklüğüne bağlı bulunmaktadır. Burada, üretimin potansiyel seviyesinden sapmasını ifade eden çıktı açığı büyük önem taşımaktadır. Enflasyondaki değişmelerin temelinde kar düzeyindeki değişimlerin etkili olduğu göz önünde bulundurulduğu için yaklaşımın Reel Konjonktür Teorisi çerçevesinde verimlilik, maliye politikası, arz şokları kavramlarına yer vermesi, para politikasının çıktının potansiyel seviyesinden sapmasını dikkate almasını gerektirmektedir. Zira çıktı açığındaki değişmeler kar düzeyini değiştirerek enflasyonu etkileyecektir69

.

- Yeni Neo-Klasik Sentez yukarıdaki varsayımlar çerçevesinde uygulanacak rasyonel para politikasının, fiyat istikrarını ve çıktı açığında istikrarı eş anlı olarak gözeten politika olduğu önerisini getirmektedir. Bu yaklaşımda politika yapıcılar, ekonomide

67 J.GALI; ‘‘New Perspectives on Money, Inflation and the Business Cycle’’, NBER Working Paper, No.8767, February 2002, p.1-6,38-39.

68 J.B. TAYLOR; ‘‘How Should Monetary Policy Respond to Shocks While Maintaining Long-Run Price

Stability?’’- Conceptual Issues, Article provided by Federal Reserve Bank of Kansas City Journal,

http://www.kansascityfed.org/, p.181-195. 69

31

üretime gelebilecek arz yönlü şokun etkilerini dengeleyen aktif para politikası uygulayarak toplam talebi etkileme yoluna gitme zorunda kalabilirler70.

- Fiyat katılıkları nedeniyle kısa dönemde reel ekonomik faaliyetin temel belirleyicisi toplam taleptir. Ekonomi üzerinde etkili olan para politikasının sonucunu pozitif ve normatif olmak üzere iki yönüyle ele almak gerekir. Pozitif yönüyle bakıldığında, konjonktür dalgalanmaları politika uygulamalarından bağımsız düşünülemez. Normatif yönüyle meydana gelen sonuç ise, ekonomik istikrarın sürdürülebilmesi için toplam talebe para politikası ile etkide bulunulmasının gerekliliğidir71

.

- Fiyat istikrarını amaçlayan para politikası hedefinin kredibilitesi büyük önem taşımaktadır. Kredibilitenin varlığı bir taraftan dinamik zaman tutarsızlığı sonucunu bertaraf ederken diğer taraftan enflasyon beklentilerinin enflasyon hedefi doğrultusunda oluşmasını sağlamaktadır. Merkez bankasının bağımsızlığı kavramı burada öne çıkmaktadır. Para otoritesinin açık enflasyon hedeflemesi uygulaması bağımsız bir merkez bankasının aynı zamanda şeffaflığa ve hesap verebilirliğe de önem verdiğini göstermiş olacaktır72

.

- Açık enflasyon hedeflemesini para politikası stratejisi olarak benimseyen Yeni Neo-Klasik görüş bunu bazı gerekçelere dayandırmaktadır. Fiyat istikrarının ekonomide denge ve büyüme için ön koşul olması gerekçelerden birisini oluşturmaktadır. Diğer bir gerekçe, enflasyonun kontrol edilebilmesinin para politikası ile mümkün olabileceğinden hareketle uzun dönemde para politikasının sadece enflasyonu etkileme gücünün bulunmasıdır. Bu nedenle bu yaklaşımda maliyet kaynaklı enflasyon dinamikleri ihmal edilmektedir73.

- Yeni Neo klasik Sentez yaklaşımı kısa vadeli faiz oranını para politikası aracı olarak önermektedir. Toplam talebi toplam arza eşitleyen ve fiili çıktı ile potansiyel çıktının

70

M. GOODFRIEND; ‘‘Monetary Policy…’’,p.165-191. 71 İbid,s.165-191.

72

J.GALI (2002); ‘‘New Perspectives…’’, p.3. 73

Philip ARESTIS, Malcolm SAWYER; ‘‘New Consensus, New Keynesianism and The Economics of The

32

aynı seviyede bulunduğu, diğer bir deyişle çıktı açığının sıfır olduğu üretim seviyesindeki faiz oranı ekonomideki denge faiz oranıdır. Böylece para politikasının ekonomideki hareketlere sistematik bir şekilde tepki veren içsel bir süreç niteliğini aldığı kabul edilmektedir74.

Yeni Neo –Klasik Sentez yaklaşımı ile iktisatçılar arasında para politikasının kurgulanması ve uygulanmasına ilişkin bir uzlaşı imkânı doğmuş, son kırk yıldır tartışılan para politikası teorileri ortak bir zeminde buluşmuştur. Yaklaşım enflasyon hedeflemesi stratejisi çerçevesinde ekonomide istikrarın sağlanmasının gelirler politikasından ziyade para politikası araçları ile sağlanabileceğini önermektedir. Günümüzde para politikası analizinin Yeni Neo-Klasik Sentez yaklaşımı ile dizayn edildiğini söylemek mümkündür.