• Sonuç bulunamadı

Grafik 2.21: 2000 Yılı Enflasyon Oranları (Yıllık Değişim %)

2.2.2. TCMB Kanun Değişikliğ

1970’li yılların ikinci yarısından itibaren, dünya genelinde uzun süreli ve yüksek enflasyon sürecinin yaşanması, ekonomilerde fiyat istikrarının sağlanmasını öncelikli bir politika haline getirmiştir. Günümüz ekonomilerinde merkez bankalarının gerçekleştirmekle yükümlü oldukları çeşitli görevleri bulunmakla birlikte, asli görevlerinin başında ulusal paralarının değerinin korunması, diğer bir deyişle, uzun dönemde fiyat istikrarının sağlanması gelmektedir. Günümüzde, fiyat istikrarını amaçlayan ülkeler için, enflasyon hedef stratejisi popüler bir alternatif olmuştur. Bu gelişmelere bağlı olarak; Türkiye’de de TCMB’nın yapılanması, fiyat istikrarına öncelik verecek şekilde yeniden düzenlenmiştir.

Bu bağlamda 1211 sayılı TCMB Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklik 5 Mayıs 2001 tarihinde 4651 Sayılı Kanun ile Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kanun ile, 1211 sayılı TCMB Kanunu’nun TCMB’nın ‘Temel Görev ve Yetkileri’ni düzenleyen kısmına ait 4. Maddesi’nde değişiklik yapılarak: ‘‘ Bankanın temel amacı, fiyat istikrarını sağlamaktır.’’ şeklinde yeniden düzenlenmiştir.

Bu düzenleme ile Kanun koyucu, TCMB’nın nihai ve öncelikli amacının fiyat istikrarı olduğuna karar vererek adeta TCMB’nın izleyeceği politikaların rotasını çizmiştir215. Aynı düzenlemede yer alan ‘‘Banka fiyat istikrarını sağlama amacı ile çelişmemek kaydıyla hükümetin büyüme ve istihdam politikalarını destekler.’’ Şeklindeki ifade ile TCMB’nın fiyat istikrarı çerçevesinde izleyeceği politikalarda, fiyat istikrarı ile

214 TCMB; ‘‘2002 Yılında Para ve Kur Politikası ve Muhtemel Gelişmeler’’, Basın Duyurusu, Sayı: 2002-1, Ankara, Ocak 2002, IV/1. Paragraf, http://www.tcmb.gov.tr.

215

157

çelişmemek şartıyla büyüme ve istihdamı destekleyebileceği vurgulanmıştır. Söz konusu düzenleme, TCMB’ye farklı bir misyon yüklemekten ziyade fiyat istikrarının, sürdürülebilir büyümenin vazgeçilmez bir unsuru olduğunun altını çizmektedir. Böylece, TCMB’nın enflasyon hedefli stratejisine uygun, esnek bir yaklaşım çerçevesinde, izleyeceği politikalara esnek bir ivme kazandırılmıştır.

Nitekim fiyat istikrarının sürdürülebilirliği tesisinde finansal istikrarın ne kadar hayati öneme sahip olduğu, yaşanan 2001 krizinde en yalın şekilde anlaşılmıştır. Buna bağlı olarak, fiyat istikrarının sağlanması ve sürdürülebilir kılınması için finansal istikrarın sağlanmasında TCMB aktif bir rol üstlenmiştir.

Bu çerçevede finansal piyasaların sağlıklı işlemesi için gerekli düzenlemeleri yapma inisiyatifi Banka’ya bırakılmıştır. Bu durum, her ne kadar TCMB’nın yasal görevi fiyat istikrarını sağlamak olsa da fiyat istikrarına ilişkin politikaların etkin yürütülmesinde TCMB’nın temel amacını destekler mahiyettedir. 2008 yılı global finansal krizinin ülkemiz üzerinde olumsuz etkisini önlemede TCMB’nın çabaları buna örnek teşkil etmektedir.

Yasal düzenleme ile TCMB’nın para politikasını belirlemedeki bağımsızlığının yanında politika aracını seçme konusunda da bağımsız olduğu vurgulanmıştır216

.Böylece TCMB, fiyat istikrarı hedefine ulaşma sürecinde uygulayacağı politikaları herhangi bir kurum ya da kişiden talimat almaksızın serbestçe belirleme hürriyetine kavuşmuştur. Ayrıca, TCMB’nın hükümetle olan ilişkisinin –hesap verme sorunluluğu hariç-sadece ortak karara dayalı enflasyon hedefini belirlemek olduğu, bunun dışında politikanın uygulanmasında hükümetin herhangi bir müdahalesinin ve inisiyatifinin söz konusu olamayacağı güvencesi verilmiştir217

.

216

Bkz. 4651 Sayılı Kanun’un 4.maddesinin II. Kısmına ait c bendi. 217

158

Bunun yanı sıra, dolaylı mekanizmalar kullanılarak parasal genişleme sorunu doğuran süreçlerin önüne geçmek amacıyla, açık piyasa işlemlerinin yalnızca para politikası amaçları için yürütülmesini sağlamak üzere düzenlemeye gidilmiştir218

.

Yapılan bu düzenlemeler TCMB’nın ekonomik bağımsızlığını da güçlendirmiştir. Türkiye’de enflasyon dinamikleri incelendiğinde, kamuya açılan kredilerin enflasyonla mücadeleyi sekteye uğratan bir unsur olduğu görülmektedir. Bunu önlemek üzere Kasım 20012den itibaren kamuya kredi açılmayacağı ve birincil piyasadan devlet iç borçlanma senetlerinin alımı yoluyla Hazine’ye kaynak transferi yapılmayacağı kesin hükme bağlanmıştır219

.

Öte yandan, bağımsızlıktan anlaşılması gereken; sadece enflasyona odaklanma olmamalıdır. Başka değişkenlerle ilgili gelişmeler de yakından takip edilmelidir. Diğer bir ifadeyle, TCMB’nın fiyat istikrarına yönelik uygulayacağı politikalarda ekonominin diğer değişkenlerinden sorumsuz olacağı ya da sorumsuz davranacağı anlamı çıkarılmamalıdır. Hiç şüphesiz söz konusu değişkenlerin istikrarı ile fiyat istikrarının sürekliliğinin sağlanması arasında oldukça sıkı bir ilişki vardır.

4651 Sayılı Kanun ile para politikasında karar alma süreciyle ilgili olarak kumsallaşmaya gidilmiş ve Para Politikası Kurulu’nun oluşturulması kararlaştırılmıştır.

Para Politikası Kurulu:

- Fiyat istikrarını sağlamak amacıyla para politikası ilke ve stratejilerinin belirlenmesi.

- Para politikası stratejisi çerçevesinde, Hükümetle birlikte enflasyon hedefinin belirlenmesi,

218 Diğer taraftan, 4651 sayılı Kanun, TCMB’nın yapabileceği işlemlerle ilgili olarak, 52. Madde de Açık Piyasa İşlemleri (APİ) ile ilgili düzenlemeler yapmıştır.

219

ECB, The Monetary Policy of the ECB, 2004,

159

- Para politikası hedefleri ve uygulamaları konusunda belirli dönemler itibarıyla raporlar hazırlayarak, hükümetin ve belirleyeceği esaslar doğrultusunda kamuoyunun bilgilendirilmesi,

- Hükümetle birlikte, Türk lirasının iç ve dış değerinin korumak için gerekli tedbirlerin alınması ve yabancı paralar ile altın karşısındaki muadeletini tespit etmeye yönelik kur rejiminin belirlenmesi ile görevli ve yetkili kılınmıştır.

Kanunda kurul üyelerinin sayısı, kimlerden oluşacağı ve atanma usulleri de düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile aynı zamanda para politikasına ilişkin karar alma mekanizması oluşturulmuştur.

4651 Sayılı Kanun ile getirilen düzenlemelerin karar alma mekanizmasında yarattığı dönüşüm üç dönem halinde ele alınırsa;

2002-2004 Dönemi: Bu dönem süresince kısa vadeli faiz oranı kararları Başkanlık tarafından, enflasyon bekleyişleri ve enflasyon hedefi doğrultusunda, geleceğe yönelik enflasyon görünümüne bakarak alınmaktadır. Ayrıca kısa vadeli faiz oranları Başkanlıkça, önceden duyurulmaksızın herhangi bir iş günü değiştirilebilmekte ve değişikliğe gidildiği anda yeni oranları belirten ve faiz kararının alt yapısını oluşturan bir açıklama yapılmaktadır. İki karar arasında faizlerin sabit kaldığı dönemlerde ise faizlere ilişkin doğrudan bir açıklama yapılmamaktadır. Böylece bir durum, hem iktisadi birimler açısından bir asimetrik enformasyon durumunu ortaya koymakta hem de stratejinin ön koşulu olan şeffaflık ilkesine aykırı düşmektedir. Bu da spekülatif söylemlerle bekleyişler üzerinde olumsuz etki oluşturmaktadır.

2005-2006 Dönemi: TCMB faiz oranı kararlarına ilişkin var olan asimetrik enformasyonu, Ocak 2005’ten itibaren değiştirerek karar alma yetkisi ve süreci ile ilgili

160

yeni bir uygulamayı başlatmıştır. Buna göre, Ocak 2005’ten itibaren Para Politikası Kurulu, enflasyondaki ve ekonomideki gelişmeleri değerlendirmek üzere düzenli olarak önceden belirlenmiş bir takvime göre toplanmaktadır. Kurul olağan toplantısında, iç ve dış piyasa gelişmelerini ve Hazine’nin son gelişmeler ışığında maliye politikasındaki gelişmeleri değerlendirmekte ve faiz oranları hakkındaki kararlarını ertesi gün kamuoyuna açıklamaktadır. Ayrıca her ay ‘‘Enflasyon ve Görünüm’’ başlıklı basın duyurusu ile ekonominin genel görünümü hakkında bilgi verilmektedir.2006 yılı başına kadar nihai faiz kararlarının alınması sürecinde Kurul tavsiye eden bir konumda olmuştur.

2006 ve Sonrası Dönem: Para Politikası Kurulu enflasyon hedeflemesine geçişle birlikte ‘‘tavsiye eden’’ konumdan ‘‘karar alıcı’’ konuma geçmiştir. TCMB Kanunu uyarınca Para Politikası Kurulu en az ayda bir defa toplanmaya devam etmiş ancak 2005 yılından farklı olarak toplantı tarihleri her ayın aynı gününe denk gelmesine bakılmaksızın olağanüstü toplantılar hariç önceden programlanmıştır. Buna göre; toplantı tarihleri yıllık olarak önceden kamuoyuna ilan edilmektedir. Yani dönemde toplantı iki aşamada gerçekleştirilmektedir. İlk aşamada genel değerlendirme yapılmakta, ikinci aşamada ise görünüm ilişkin son değerlendirmeler ışığında karar için oylamaya geçilmektedir. Karar gerekçesiyle birlikte aynı gün basın duyurusu ile açıklanıp, internet sitesinde yayınlanmaktadır.

Böylece, 2005 öncesine kadar oluşturulan asimetri ortadan kalkmış ve TCMB’nin kurumsallaşması ve alınan kararların şeffaf hale gelmesinde önemli bir adım atılmıştır.

TCMB’nın şeffaf ve hesap verebilirliğine ilişkin düzenlemeler çerçevesinde yılda dört kez yayımlanmakta olan Enflasyon Raporu para politikasının temel araçlarından biri haline gelmiştir220.2006 yılından sonra finansal piyasalarla ilgili olarak yayınlanan Finansal istikrar Raporu da bu manada değerlendirilmelidir. Bu kararla TCMB’nın para politikası ve

220

1211 Sayılı Kanun’un 42. Ve 22. Maddesinin 4651 Sayılı Kanunla gerçekleştirilen değişikliklerle sağlanmıştır.

161

uygulamaları konusunda kamuoyunun bilgilendirilmesi amaçlanmıştır. Diğer bir ifadeyle, bu düzenlemeler kamuoyunun aydınlatılmasına, şeffaflığın gerçekleşmesine ve kamuoyu denetiminin artırılmasına zemin oluşturulmuştur. Bu düzenleme ile Para Politikası Kurulu’nun faiz oranları hakkında alacağı kararların kamuoyu ile paylaşılma zorunluluğu getirilerek karar alma sürecinde şeffaflığın tesis edilmesine özen gösterilerek, hesap verebilirlik ilkesine TCMB’nın izlemiş olduğu politikalarla ilgili olarak işlevsellik kazandırılması amaçlanmıştır.

Başkan tarafından TCMB’nın faaliyetleri ile, uygulanmış ve uygulanacak olan para politikaları hakkında her yıl Nisan ve Ekim aylarında Bakanlar Kurulu’na rapor sunumu yoluyla özel bir denetim usulü geliştirilmiştir. Böyle bir çerçeve, merkez bankalarının orta vadeli amaçlarını göstermesi ve enflasyonla mücadelede orta vadeli beklentileri yönetmesi bakımından önemlidir. Ayrıca Banka’nın Meclis Plan Bütçe Komisyonu’nu bilgilendirmesiyle, hesap verebilirliğin yanında, kanun yapıcıya ekonomiyle ilgili yasal düzenleme çalışmalarında da olumlu katkı sağlanması öngörülmektedir.

Özet olarak, TCMB yapmış olduğu sunumlar, internet sitesinde yayınladığı para politikası raporları, enflasyon duyuruları, beklenti anketi ve iktisadi yönelim anketi gibi istatistiksel bilgiler, basın duyuruları günlük olarak yayınlanan bilançolar, bağımsız denetim kurumu raporları ve diğer her türlü bilgi aktarımı yoluyla kamuoyunu bilgilendirmektedir. Böylece TCMB öncelikle topluma, sonrasında toplumun temsilcisi sıfatıyla TBMM’ne ve Hükümet’e karşı hesap verebilirlik ilkesinin ve şeffaflığın gereklerini yerine getirmiş olmaktadır.

162