• Sonuç bulunamadı

5. Uzun dönem fiyat istikrarını sağlamak için para arzı çıktının artış hızıyla aynı oranda arttırılmalıdır

1.5. Parasal Aktarım Mekanizması Kanalları

1.5.2. Diğer Varlık Fiyatları Kanalı

1.5.2.1. Döviz Kuru Kanalı

Dünyada yaşanan küreselleşme süreci ve esnek döviz kuru uygulamalarının yaygınlaşması, para politikasının döviz kuru aracılığıyla net ihracat üzerindeki etkisine yönelik çalışmaların artmasına neden olmuştur. Döviz kuru değişikliklerini gelecekteki fiyat hareketlerinin belirleyicisi olarak yorumlamak mümkündür. Çünkü, döviz kuru değişikliği toplam talep ve uygulanması ulusal paranın değer kaybetmesine ve ithal edilen malların fiyatlarının ulusal para cinsinden yükselmesine neden olacaktır. Böylece toplam talepte herhangi bir değişme görülmezken, döviz kurunun artması ithal ara malı ile üretilen yurt içi malların fiyatlarının yükselmesi ile sonuçlanacaktır103

.

Aktarım mekanizmasının döviz kuru kanalı, esnek döviz kuru rejimi altında, yurt içi reel faiz oranları düştüğünde, ulusal para cinsinden mevduatların, yabancı para birimi cinsinden mevduatlara göre daha az çekici hale gelmesi nedeniyle bünyesinde faiz oranı etkilerini de barındırır. Bunun sonucu olarak, ulusal para birimi cinsinden mevduatların değeri, diğer para birimleri cinsinden mevduatlara göre düşeceğinden, ulusal paranın değeri de düşer. Diğer taraftan, yurt içi faiz oranları düştüğünde, ülkeden sermaye çıkışı olur, bu durumda ulusal paranın değerini düşürür ve döviz kurunu yükseltir. Yurt içi paranın değerinin düşmesi ve döviz kurunun yükselmesi, yurt içinde üretilen malların yabancı mallardan daha ucuz olmasına yol açar, bu durum net ihracatta bir artışa neden olur ve

102

MELTZER,1995. 103

51

böylelikle toplam hasıla artar104. Esnek döviz kuru rejimi olduğunu varsaydığımız bu durumda, merkez bankasının hala parasal bir bağımsızlığı vardır105

.

Şematik olarak gösterecek olursak;

Net İhracat (1.3)

Döviz kurunun sabit olduğu durumlarda ise, para politikasının etkinliği tam olarak ortadan kalkmasa da önemli ölçüde düşmektedir. Döviz kurunun geniş bir bant içinde tutulduğu uygulamalarda eğer yurt içi ve yabancı varlıklar arasında tam ikame de söz konusu değil ise, yurt içi faiz oranlarının uluslar arası düzeylerden farklılaşabilmesi için halen bir alan mevcuttur. Nominal döviz kurunun sabit olması durumunda para politikası değişikliği fiyat düzeylerini harekete geçirerek reel döviz kurunu etkileyebilecektir. Bu durumda, para politikası net ihracat üzerindeki etkisini düşük de olsa korumaktadır. Ancak yurtiçi ve yabancı varlıkların tam ikame olması durumunda (para kurulu düzenlemeleri gibi) para politikası etkinliği tamamen ortadan kalkmaktadır106

.

Döviz kurundaki dalgalanmaların toplam talep üzerindeki bir diğer önemli etkisi birçok yükselen piyasa ekonomisinde de görüldüğü gibi borçlarının büyük kısmı yabancı para cinsinden olan finansal ve finansal olmayan firmaların bilançolarını etkilemesi yoluyla gerçekleşir. Eğer hane halkı ve firmaların borçlarının çoğu yabancı paradan oluşuyorsa, ulusal paranın değer kaybına yol açacak genişletici bir para politikası borç yükümlülüğünü artıracaktır. Alınan döviz cinsi borçlar karşılığında yabancı para varlık yaratılamamışsa, varlıklar içinde yer alan yurt içi para cinsinde varlıkların değeri artmayacağından firmanın net değerinde bir düşüş görülecek ve bilançoda görülen bu bozulma ‘‘tersten seçim ve ahlaki risk’’ problemlerini artırarak kredilerde bir düşüşe neden olacaktır. Kredilerdeki

104 MISHKIN, 1996. 105 SISWANTO ve diğerleri, 2002. 106 KAMIN VE TURNER, 1997.

52

daralma yatırımları azaltacak ve sonuçta ekonomik aktivite daralacaktır107.Yükselen piyasalarda gözlenen söz konusu aktarım mekanizmasını şematize edilecek olursa108

:

(1.4)

Bu mekanizma özellikle Meksika ve Doğu Asya ülkelerinde yaşanan krizlerde çok önemli rol oynamıştır. Örneğin Endonezya’da ulusal paranın yüzde 75 oranında değer kaybetmesi, yabancı para ağırlıklı borçları olan sağlıklı firmaları bile iflasa götürmüş ve bu dönemden sonra hiçbir kredi kuruluşu bu firmalara, çok verimli yatırım fırsatlarına rağmen kredi açmamışlardır109

.

Robert Mundell (1962) yaptığı çalışmada, para politikası değişikliklerinin döviz kurunda ve buna bağlı olarak üretim ve enflasyonda nasıl etki yarattığını açıklamaya çalışmıştır. Mundell, sermaye hareketleri serbestisinin, kısa vadeli faiz oranları ile döviz kuru arasında basit bir ilişkiye neden olduğunu belirtmektedir. ‘‘Faiz Oranı Paritesi’’ (Interest Rate Parity) olarak adlandırdığı bu ilişki, iki ülke arasındaki faiz oranı farklılıkları döviz kurunda beklenen değişikliklere eşit olduğunu göstermektedir110

.

Faiz oranı paritesi, kısa vadeli faiz oranlarındaki değişikliğin nominal döviz kurunu nasıl değiştireceğini açıklamaktadır. Bu pariteye göre, merkez bankası kısa vadeli faiz oranlarını yükseltirse, döviz kuru ulusal para lehine değer kazanacaktır. Böylece, faiz oranı ile döviz kuru arasında pozitif yönlü bir ilişki tanımlanmaktadır. İlişkinin yapısı ise döviz kuru sistemindeki düzenlemelere bağlı olacaktır. Esnek döviz kuru rejiminde, yurt içi ve yabancı varlıklar arasındaki yüksek ikame, yukarıda da belirtildiği gibi, döviz kurunun faiz oranı değişikliklerine olan duyarlılığını yükseltecektir. Sabit döviz kuru rejiminde ise

107 KAMIN ve TURNER, 1997. 108 MISHKIN, 2001. 109 MISHKIN, 2001. 110 SISWANTO ve diğerleri, 2002.

53

tam tersine, yurt içi ve yabancı varlıklar arasındaki tam ikame, herhangi bir politika değişikliği sonucu sermaye hareketi ile karşılanacak ve sonuçta parasal koşulları baştaki değerine döndürecektir 111

.

Döviz kuru kanalı teorik olarak para politikası değişikliklerini reel sektöre aktarırken iki temel kanalı içermektedir. ‘‘Doğrudan geçiş etkisi’’ olarak bilinen (direct passthrough effect) birinci kanalda para politikası fiyatlara doğrudan etki ederken, ‘‘dolaylı geçiş etkisi’’ (indirect passthrough effect) olarak tanımlanan ikinci kanalda fiyatlara etkisi gerçek ve potansiyel üretim arasındaki farkı etkileyerek gerçekleşmektedir112

.