• Sonuç bulunamadı

YKY düşüncesine yönelik eleştiriler öncelikli olarak yeni yönetim düşüncesine yöneltilmektedir. Yeni yönetim düşüncesinin bakış açısının aksine gerçek yaşamda tüm bireylerin rasyonel hareket edemeyecekleri, tüm bürokratların kendi çıkarlarını artırmaya çalışmayacakları belirtilmektedir. Kamu sektörünün siyasal çevresinin analizinde ekonomik yöntemleri kullanmanın sınırları hatta eksiklikleri bulunduğu ifade edilmektedir. Bundan dolayı yönetim sorunlarının

132

Aktan, Değişim Çağında…, s.199-200

133 Bekir Parlak, “Küreselleşme Sürecinde Modern Ulus-Devlet ve Kamu Yönetimi”, Çağdaş Kamu

Yönetimi 1, Editörler: Muhittin Acar, Hüseyin Özgür, Nobel Yayınları, Ankara 2003, s.370

tümünü ekonomik tekniklerle açıklamanın mümkün görünmeyeceği belirtilmektedir.135

Bu bağlamda YKY düşüncesine yönelik eleştiriler şu şekilde özetlenmektedir:136

a) Ekonomik bakış açısı: Birçok örnek ekonomik bakış açısının sosyal bilimleri dolayısıyla da yönetimi eksik bıraktığını gösterdiği belirtilmektedir. Bu eleştiri ekonominin ve kapitalist sistemin varlığından beri devam etmektedir. Ekonomik sistem ve özel sektör için ekonominin geçerliliği bulunmaktadır. Ancak yönetim gündeme geldiğinde bu açıdan sorunlu bir alan ortaya çıkmaktadır. Kamu kuruluşlarının sundukları hizmetler diğer tüketicilere dönük hizmetlere göre daha sınırlayıcı bir yapıya sahip olduğu belirtilmektedir. Çünkü kamu sektöründe tüketici- tedarikçi ilişkileri normal piyasalara göre oldukça karmaşıktır. Ayrıca kamu hizmeti tüketicileri asla tüketici olarak görülmemesi gerektiği savunulmaktadır. Vatandaş olmalarından dolayı işlem sürecinde eşitsizlik olacağı belirtilmektedir.137Müşteri modeli bazı kamu hizmetleri için de uygun görülmemektedir. Çünkü zorunlu kamusal hizmetlerde bu mantık rahat işlememektedir. Aynı zamanda suçluların tutuklanması gibi durumlarda da sorunlar çıkarabileceği belirtilmektedir. Müşteri bir iş ilişkisini bitirme veya devam ettirme olanağına sahiptir. Vatandaş ise sadece oylarıyla ve protesto yoluyla politik baskı oluşturabileceği ifade edilmektedir.138 Bundan dolayı YKY düşüncesinin hakim olduğu ortamlarda da eski yönetim anlayışının klasik sorunları ve zayıflıkları devam etmekte olduğu eleştirisi gelmektedir.139

b) Özel sektör yönetim anlayışı: Kamu hizmeti sunan kuruluşlar için belirgin, açık ve sınırlı amaçlar, istikrarlı ve kesin öncelikler çok nadir rastlanılan

135Hughes Owen (1998), Public Management&Administration, USA:ST.Martin’s Press. s.11’den

aktaran M. Akif Özer, “Günümüzün Yükselen Değeri Yeni Kamu Yönetimi”

http://www.sayistay. gov.tr/ yayin/ dergi/ icerik/ der59m1 .pdf ,s.28 (5 Eylül 2008)

136 M.Akif Özer, “Günümüzün Yükselen Değeri Yeni Kamu Yönetimi” http://www.sayistay.

gov.tr/ yayin/ dergi/ icerik/ der59m1 .pdf, s.28 (5 Eylül 2008)

137

Hughes a.g.k.,s.11’den Özer, Günümüzün…, s.28

138Veysel EREN, (2001), YKY Anlayışı (Büyükşehir ve Đl Belediyeleri Üzerinde Bir Araştırma),

Sakarya: Yayınlanmamış Doktora Tezi, s.215,216’den aktaran Özer, Günümüzün…, s.29

unsurlar olarak değerlendirilmektedir. Kamu sektöründe amaçları belirlemenin ve sonuçlarını görmenin oldukça zor olduğu ifade edilmektedir. Bu durum özel sektör ile kamu sektörü arasındaki en önemli farklardan biri olarak kabul edilmektedir. Ayrıca performans ölçümü ya da kârın tek amaç olmaması da bu işi zorlaştırdığı belirtilmektedir. YKY düşüncesine yönelik birçok eleştirinin kaynağı özel sektörden alınan teknikler ve teoriler de olabilmektedir. Sektörler arasında çeşitli farkların olması doğal kabul edilmekte, ancak kamu sektörü daima özel sektörden teori ve teknik ödünç almaktadır. 19. yüzyılda demiryolu şirketleri ile başlayan bu süreç hâlâ devam etmekte olduğu ifade edilmektedir. Bundan dolayı teknikleri eleştirmek modeli eleştirmek anlamına da gelmemelidir. Teknikler modele çevresel koşullar gibi nedenlerle uyum sağlayamamış olabileceği belirilmektedir.140

c) Sorumluluğu azaltmak: YKY düşüncesi sorumluluk sistemi ile uyum sağlamaktadır. Ancak bu hususta bazı sorunlar da bulunduğu belirtilmektedir. Birçok durumda kamu yönetimi ile kamu sorumluluğu arasında çatışma çıkabileceği ifade edilmektedir. Eğer kamu görevlisinin yönetimsel sorumluluğu olursa, siyasetçi de sorumlu siyasetçi olmalısı gerektiği savunulmaktadır. Ancak bu durumda vatandaşın kamu görevlisinden nasıl hesap soracağı gündeme gelmektedir.141

YKY eleştirilerinden bir diğeri de bir bilim dalı olan Kamu Yönetimine verdiği tahribat üzerinedir. Đşletme biliminin kavram, kuram ve metotlarının kamu yönetimi üzerinde bu kadar etkili olması, önceleri siyaset bilimi ve hukuk bilimiyle çatışan ve zaman zaman bu bilim dallarının gölgesinde kalan kamu yönetiminin,

şimdi de işletme bilimiyle çatışmasına, hatta işletme bilimi içerisinde eriyip kaybolmasına yol açabileceği belirtilmektedir. Diğer taraftan işletmeci anlayışın sınır tanımayan yaygınlaşması, zamanla devletin var oluş gerekçesini tartışmalı hale getirebilecek bir potansiyele de sahip görülmektedir. Buna karşın şirketlerin egemen olduğu bir dünyada, bugün devletin yaptığı işleri kimim, nasıl ve hangi düzeyde

140 Hughes a.g.k., s.72’den Özer, Günümüzün…, 29 141 Özer, Günümüzün…, s. 30

yapacağı sorusu cevapsız bir biçimde orta yerde durmakta olduğu ifade edilmektedir. 142

Bu eleştiriler karşısında ise YKY düşüncesinin radikal savunucuları kendilerince makul cevaplar bularak, YKY’nin önemini vurgulamaya devam etmektedirler.143

Eleştirilere karşı verilen cevaplar ise şu şekilde sıralanmaktadır:

“a) YKY aslında hem muhafazakâr hem neo-liberal hem de sosyal demokrat yönetimlerce öne sürülmüş bir düşüncedir. YKY üzerinde, özellikle onun öncelikleri ile ilgili, kamu sektörünün yeniden yapılanması, refah devletinin yaygınlaştırılması ve etkinleştirilmesi gibi hususlar üzerinde bir konsensüs bulunmaktadır.144

b) YKY sözleşmeciliği içermektedir. Ancak yalnızca bundan ibaret değildir. Yönetimler bu yöntemi daha çok yemek ve temizlik hizmetleri için kullanmaktadırlar. YKY bu imkânı altyapı, eğitim, sağlık gibi yeni alanlarda kullanmak istemektedir. YKY’nin amacı rekabetçi sözleşmeciliği sağlayarak kamu kuruluşlarının fonksiyonlarını etkinleştirmektir.145

c) YKK gerçek bir fenomendir. Yeni ve teknik içerikler taşımaktadır. Sembolik değildir. Yeni bir dilden daha da öteye gitmektedir. Söylendiğinin aksine manipülasyon içermemektedir. Birçok ülkede YKY uygulamaları, radikal hatta dramatik değişiklikleri gündeme getirmiştir.146

d) YKY bir yönetim teorisidir. Eski Taylorizmin daha geliştirilmiş halidir. Kamu Tercihi teorisinin basit bir uzantısı değil birçok teorinin bir sentezidir. 147

142 Veyse Eren, “Devletin Yapısında ve Đşlevlerinde Değişim” Devletin Dönüşümü ve Yeni Dönem,

(Editörler: Mehmet Özel, Veysel Eren),Çizgi Yayınevi,1.baskı 2008, s.81

143 Özer, Günümüzün…, s. 32

144 LANE, Jan-Erik (2000), New Public Management, Routledge, London, England.’ den aktaran

Özer, Günümüzün…, s.33

145 LANE, ’ den aktaran Özer, Günümüzün…, s.33 146 LANE, ’ den aktaran Özer, Günümüzün…, s.33 147

e) YKY kamu yönetimine mikro ekonomik bir bakış getirmez. Standart mikro ekonomik bakış, klasik maliyet-kâr yaklaşımını içerir. YKY ise ekonomide yeni görüşler ortaya koymakta, bunu da kamu sektörü ile ilgili yaşadığı gerçek tecrübelerle ve reformlarla yapmaktadır.148

f) YKY’ye göre modern temsili demokrasinin üç temel sorumluluk sorunu bulunmaktadır. Birincisi politik sorumlulukla yönetimsel sorumluluk arasındaki kurumsal ve örgütsel bağların yitirilmesi, ikincisi politik süreçlerin amaçları genelleştirememesi ve yönetimsel sorumluluğun tarafsız olması için gerekli kriterleri sağlayamaması, üçüncüsü ise, örgütsel yapının, politikacılara karşı sorumlu olan yöneticiler için faaliyetlerini savunabilmelerine, buna karşın hizmet sağlayıcılarının performanslarını savunamamalarına neden olmasıdır.”149