• Sonuç bulunamadı

Yelpaze Üçgen Pandantif Yazıların Konumu (Kaynak, Erdemir)

Değerlendirme: Karatay medresesinde tuğla kullanımı sadece türbede üçgen kuşakta düz örgü ve türbe kubbesinde başak örgü istif yöntemiyle uygulanmıştır.

139

Medresenin bütün süsleme unsuru çini kaplamadır. Ma'kılî yazı ile doldurulmuş pandantifler mozaik çini birimleri ile istiflenmiştir. Kareleme yöntemiyle kare formlu ve sonsuz ulama tekniğiyle tasarım yapılmıştır. Yelpazelerde peygamber isimleri ve halife isimleri yer almaktadır. Hz. Muhammed ismi iki farklı tasarımla istiflenmiştir. Medrese de tuğla kullanılan ana eyvanın Güney Batı köşesinde yer alan kare planlı türbede geçiş kısmında, üçgenli kuşak düz örgü yatay istif tam tuğla ile örülmüştür. Uygulama yöntemi ise tam tuğlaların her iki kenarıda yatay birim olarak kullanılır ve her sırada yarım tuğla boyu kaydırılarak istiflenmiştir. Türbenin kubbesi ise yine tam tuğla eğik istif, başak örgüsü ile örülmüştür. Örgünün niteliği yatay/düşey yerine eğik istif derz araları ile biçimlenmiştir. Tam tuğlalar yatay doğrultu ile 45 derecelik açı ile yapılmak üzere eğik istiflenmiştir. Üst üste sıralarda iki birim arasında 90 derecelik açı ile oluşmuştur.

Çini bezemeleriyle gösterişli olan Karatay Medresesi şimdi Kubad Abad Sarayının alçı ve çinilerine ev sahipliği yapmaktadır. Müze olarak kuallanılmaktadır.

140

Fotoğraf 109: Karatay Medresesi 2018

141 3.4. Sahip Ata Camii

Sahip Ata Camii Taç Kapısı

Kaynak: Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü, 2019: 16

Katalog No : 4

Fotoğraf No : 111-126

Çizim No : 52-53

Türü : Cami

Yapının Yeri ve İsmi :Konya Sahip Ata Camii Selçuklu İlçesi’ndeki, Alaeddin Tepesi’nin batısında, Beyhekim Mahallesi’nde yer alır.

Ma'kıli Yazının Bulunduğu Yer : Minare

Yazı İstif Türü : Sonsuz Ulama Tekniği

Kullanılan Malzeme : Tuğla, çini

Renk : Mangenez moru (patlıcan moru)-Firuze

Uygulama Yöntemi :Sırsız tuğlaların uzun kenarları yatay birim olarak kullanılır. Kare çini birimler bir firuze, bir manganez moru, olmak üzere

142

üst üste gelerek düşey birimler biçimlenir. Sırlı birimler kayma ve yön değiştirme düzeni ile Ma'kıli yazı kelimeler biçimlenir. Sırsız tuğla şeritler üst üste ve yan yana, birbirine eklenen gamalı haçları biçimlendirmek üzere yerleştirilmiştir. Caminin kesme taştan inşa edilen taç kapısının iki kenarına eklenen minarelerin kaideleri taştır. Alt kısım ve gövde tuğla ve çini mozaik ile kaplanmıştır.Halen minarelerin sadece Kuzey Batıya yönü ayakta durmaktadır. İkinci minare yıkılmıştır. Minare kaidesi üstünde küp biçimli kısımla birlikte minare gövdesinde yarım daire kavisli ve üçgen yivli dilimlerin yüzeylerinde tuğla birimler tekrarlanır. (Bakırer, 1981: 408).

Yapının Tanımı: 1263-1268 yılları arasında Selçuklu veziri Hüseyin oğlu Sahip Ata Fahreddin Ali yaptırmıştır. Cami eski Konya dış kalesinin güneyinde, Larende Kapısı civarında olduğu için “Larende Cami” olarak da anılmaktadır. Yapı Sultan II İzzettin Keykavus’un hüküm yıllarında 1258 yılında Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından mimar Kelük bin Abdulla'a yaptırılmıştır. (Karpuz, 2009: 327). Yapının mimarı taç kapı üzerinde yer alan sağdaki sebilin mukarnas köşesinde ki madalyonlarda ismi geçmektedir. Bu madalyonlardan sağdakinde “Amele Kölük” diğerinde “Bin Abdullah” yazılıdır. Bu kişi Ortodoks olup İslamiyet’i seçerek Müslüman olmuştur. Sarayda nakkaş ve mimarlık yapmış Sahip Ata’nın yaptırdığı birçok eserde imzası vardır. Eski cami 1871 yılında yıldırım düşmesi sonucunda yıkılmış ve yine aynı yıllarda yenilenerek bugünkü şeklini almıştır (Konyalı,1964: 511) Araştırmacılar caminin 19. yüzyılın sonlarında geçirmiş olduğu yangından sonra ve bugünkü beş sahınlı caminin yanan camii yerine inşa edildiği (Karpuz,2009: 45) belirtilmektedir.

143

144

Fotoğraf 112: Sahip Ata Camii Taç Kapısı Detay

Taç kapının sağ yanındakı ve sol yanında ki mukarnaslı kavsara şekil itibariyle aynıdır. Mukarnas kenar şeritleri süslemesiz yazıyla tezyin edilmiş "su" ile ilgili ayetler yazılmıştır. Taç kapının sol yanında ki mukarnaslı kavsara şekil itibariyle sağ taraftakiyle aynıdır (Fot.115). Yalnızca süsleme şeritlerinin sayısı azalmış ve diğer taraftaki usta kitabesinin yerini burada gülbezekler almıştır.

145

Fotoğraf 113: Soldaki Sebil Fotoğraf 114 : Sağdaki Sebil

146

Fotoğraf 116:Mimar Kitabesi

Mimar Kölük’ün yapmış olduğu cami; mihrap önü kubbeli olup daha büyük ve taç kapıya kadar uzandığı düşünülmektedir.(Akok, 1970: 7). Yapılan kazılar sonrası caminin gerçek temelleri bunu göstermektedir. Haluk Karamağaralı’nın aktardığına göre; M. Akok sadece ilk yapıda mihrap önünde bir kubbe bulunduğunu işaret etmiş, eski caminin daha derin olduğunu fakat takriben 18 m. uzaktaki dış kapıya kadar uzanmasının imkansız bulunduğunu ve abidevi taç kapının cami ile Hangahtaki gibi koridor tarzında bir geçit vasıtası ile irtibatlı olduğu faraziyesini ileri sürmüştür. Ancak yapının birçok yeri değiştirilmiş caminin daha derin olduğu ve caminin ebatları küçültülmüştür.(Konyalı, 1964: 512). Caminin orijinal olarak günümüze gelebilen muhteşem eşsiz taç kapısı camiye farklı bir önem kazandırmıştır. Taç kapının üzerinde yükselen tek şerefeli tuğla malzemeli çini süslemeli minaresi yer almaktadır. Taçkapının giriş kemerinin arka kısımlarının yıkıldığı ve sonradan yapıldığı ve arkasına bir merdiven eklenildiği aktarılmaktadır (Karamağaralı, 1982: 49). Selçuklu taş işçiliğinin en görkemli örneklerinden birisi olan taç kapısı eni 9.50 metre, yüksekliği 9.16 metre; giriş kapısının eni 1.65 metre yüksekliği ise 2.46 metredir. Yangından sonra orijinal kısımlardan; taç kapı, mihrap ve mihrabın yer aldığı duvar kalmıştır. Bazı araştırmacılar diğer Selçuklu eserlerinden Sivas Gök Medrese ve Erzurum Çifte Minareli Medrese gibi bugünkü cami ile taç kapı arasındaki kalan kısımda bir medresenin olabileceğini tahmin etmektedirler (Karamağaralı, 1982: 49-52).

147

Fotoğraf 117: Sahip Ata Camii 1890. Kaynak:Sanal, 2018: 19.

Cami doğal afetler sonucunda, zamanla yapılan müdahalelerle birçok değişikliğe uğramış ve kapsamlı onarımlar geçirmiştir. Osmanlı döneminde 1702, 1825, 1848 tarihlerinde de ayrı ayrı onarımlar görmüştür (Karamağaralı, 1981: 49).

Mukarnaslı kısmın üzerinde köşe kısmında iki madalyon bulunur. Bu madalyon kısmının hemen üzerinde ise yapım kitabesi yer alır. Bu kitabede:

“Keyhüsrev’in oğlu Keykavus’un saltanatlığı sırasında Hacı Ebu Bekir oğlu Hüseyin oğlu Ali” tarafından 1258 yılında yaptırıldığı yazmaktadır. Kitabede, unvanı belirtilmeyen kişi Anadolu Selçuklu veziri Sahip Ata Fahreddin Ali’dir.

148

"Âlemde Tanrının gölgesi ümmetlerin sahibi Arap ve Acem Sultanlarının efendisi, dünya ve dinin izzeti fetih babası, Keyhüsrev oğlu Keykavus’un devletli günlerinde Tanrının rahmetine muhtaç kulu El Hac Ebûbekir Oğlu Hüseyin’in Oğlu Ali, bu mübarek mescidin imar ve inşasına 656 yılında emir buyurdu. Yaratıcı kendisini ve soyunu af ve mağfiret eyleye..." ifadesi yazılıdır. ( Karpuz, 2009: 45).

Fotoğraf 118: Sahip Ata Camii İnşa Kitabesi

Taç kapının dış yüzey kenarlarında sütuncelere yer verilmiştir. Bu sütunceler yuvarlak formda ele alınmış olup üzerinde geometrik motifler vardır.

İki minare arasında yer alan Taç kapının tezyinatında simetrik bir durum söz konusudur. Taç kapının iki yanında iki sıra bordur bulunur. Bunlardan birinde ayet diğerinde iki kenarında beşgenlerin yer aldığı, geometrik geçmelerle tezyin yer almaktadır. Ayet kuşağında besmele şerifle başlayıp Fetih suresi 1-13. ayetler bulunur. (Günüç, 2014: 11-38).

Taç kapıyı iki yandan kuşatan sağ ve solundaki minarelerin kaide kısımları tamamlar. Minare kaidelerinin alt kısmında meduz başını andıran yivli silmeler diye adlandırılan düğümlü kompozisyonlar bulunur (Fot. 124-125 ). Her iki minare kaidelerinde yer alan tasarımlar birbirine benzemekte sağdaki kısımda yer alan sivri kemerin üstünde bir düğüm oluşturarak soldaki kısımda ise sadece sivri kemer kullanılmıştır. Aralarındaki boşluklar ise firuze renkli mozaik çiniyle kaplanmıştır.

149

Fotoğraf 119: Taç Kapı Minare Kaideleri

Fotoğraf 120: Minare Kaidesinde Düğümlü

Kompozisyon Ma'kıli "Muhammed" Fotoğraf 121: Minare Kaidesinde düğümlü kompozisyon Ma'kıli "Muhammed"

Metin ve Tasarım: Yan kanatların en üst kısımları, yani minare kaidelerinin üstündeki papuç kısımlarındada tuğla zemin üzerine; sırsız tuğlalar yatay istiflenmiştir ( Başar, 1988: 311-312). Tuğlaların uzun kenarları dışa gelecek şekilde kaydırma tekniği kullanılarak dizilmiştir. Tuğlaların aralarına ise kare şekilde

150

kesilmiş firuze ve patlıcan moru çiniler; bir firuze bir patlıcan moru çini gelecek şekilde üst üste sıralanmıştır. Patlıcan moru çiniler kare alana baklava dilimi oluşturacak şekilde konulmuş ve dört yanındaki renksiz (Beyaz) alçı dolgu meydana getirmiştir. Çini birimlerin kayma ve yön değiştirme düzeni ile Ma’kılî yazılı isimleri biçimlendirir. Çini birimlerin oluşturduğu yazı ile düz tuğlaların oluşturduğu boşluk birbirine eşittir. (Bakırer, 1981: 408).

Fotoğraf 122: Minare Kaidesinde Yer Alan ''Ali''

İsmi. Fotoğraf 123: Minare Kaidesinde Yer Alan ''Ebubekir'' ismi

Çizim 51: Minare Kaidesinde Yer Alan ''Ali''