• Sonuç bulunamadı

Yapısal Eşitlik Modellemesi (YEM) Konusunda Yapılan Çalışmalar

1.3. ÇALIŞMAYA İLİŞKİN TEMEL KAVRAMLAR

1.3.1. Yapısal Eşitlik Modellemesi (YEM) Konusunda Yapılan Çalışmalar

Literatürde sosyal bilimler ve ormancılık alanında yapısal eşitlik modellemesi (YEM) kullanılarak yapılan birçok yayın bulunmaktadır. Ancak ülkemizde özellikle ormancılık alanında YEM kullanılarak yapılan çalışmaların oldukça sınırlı olduğu görülmektedir. Doktora tez çalışması kapsamında YEM ile ilgili olarak ormancılık disiplininde gerek yurtdışında yapılmış bilimsel çalışmalar, gerekse ülkemizde hazırlanmış yüksek lisans tezleri, doktora tezleri, araştırma projeleri, makaleler, bildiriler ve diğer çalışmalar araştırılarak aşağıda özetlenmiştir.

Parkins ve diğ. (2003) çalışmalarında; orman endüstrisi bağımlılığı (forest sector dependence) ve toplum refahı (community well-being) YEM kullanılarak araştırılmıştır. Bu amaçla çalışmada ilk olarak Kanada’nın orman endüstrisine bağımlı olan en önemli iki eyaleti New Brunswick ve British Columbia olarak tanımlanmıştır. Daha sonra doğrusal regresyon analizi yerine yapısal eşitlik modellemesi kullanılarak 3 refah göstergesi olan gelir, yoksulluk ve göç göstergeleri hesap edilerek tüm modelin uygunluğu test edilmiştir. Çalışma sonuçlarına göre New Brunswick’in refah göstergeleri bakımından sadece alt sektörlerden kâğıt ve kâğıt hamuru sektörlerinde pozitif yönde daha tutarlı olduğu görülmüştür. British Columbia’nın ise kâğıt, kâğıt hamuru ve kereste sektörlerinde refah bakımından pozitif olarak bağlantılı olduğu belirlenmiştir.

Kumar (2004) tarafından yapılan çalışmada Hindistan’daki toplum temelli orman yönetimi uygulamalarını kapsayan bir örnek olay aracılığıyla katılımcı yaklaşımlara yönetim uzmanları arasındaki direnç analiz edilmiştir. Çalışmanın modeli; orman yöneticileri tarafından toplum temelli orman yönetimi şeklinin benimsenmeyen tutumsal direncin iki boyutunu (bireysel ve örgütsel) ve dört direnç faktörünü (kişisel özellikler, örgütsel faktörler, dış çevresel faktörler ve sosyalleştirme faktörleri) içermektedir. Çalışmanın modeli Hindistan’daki dört orman bölgesinde çalışan orman yöneticilerinin algıları kullanılarak oluşturulmuştur. Çalışma sonuçları kamu yönetim teorilerinin dört yönünü ve örgütlenmenin güçlendiğini göstermiştir. Ayrıca çalışmada kamu yönetiminin tutumsal durağanlığına ilişkin sonuçlar ortaya konmuştur.

Kumar ve Kant (2005) çalışmalarında Hindistan’daki orman bölgeleri arasında ormancıların bürokrasi ve toplum temelli orman yönetimindeki uyuşmazlık hakkındaki algılarını test etmişlerdir. Bu amaçla dört orman bölgesinde ve iki yönetim düzeyinde uyuşmazlığı açıklamak amacıyla YEM kullanılmıştır. Çalışma kapsamında hiyerarşik zorluğu içeren örgütsel bürokrasi, gücün merkezileştirilmesi, katılımcı olmayan karar verme, örgütsel zorluklar, yapısal uygunluktan oluşan toplum temelli orman yönetiminin olması, kültürel uygunluk ve örgütsel destek analiz edilmiştir. Analiz sonuçları bölgeler arasındaki uyuşmazlık derecesinde anlamlı farklılıkların olduğunu ortaya koymaktadır. Ancak yönetim düzeylerinde anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Örgütsel bürokrasinin bileşenlerinin yükleri farksız iken toplum temelli orman yönetim sistemlerinin bileşenlerinin yükleri ise anlamlı çıkmıştır. Araştırma sonuçları Hindistan hükümeti tarafından uygulanan tekdüze örgütsel reformların verimliliği azalttığını göstermiştir.

Lu Li (2008) çalışmasında orman dinlenme yerleri ziyaretçilerini (forest recreation visitors) çok kültürlü pazarlama perspektifinden değerlendirmiştir. Çalışmada yapısal eşitlik modellemesi kullanılarak Hong Kong’daki park ve dinlenme yerlerindeki ziyaretçilerin pazarlama faktörleri (servis kalitesi, memnuniyet, davranışsal niyetler) ve rekreasyonel faktörler (deneyim, rahatsızlık)’in etkisi araştırılmıştır. YEM sonuçlarına göre pazarlama faktörlerinin kültür üzerindeki etkisinin rekreasyonel faktörlerin kültür üzerindeki etkisinden daha fazla olduğu görülmüştür. Kültürün ise beş faktör (servis kalitesi, memnuniyet, davranışsal niyetler, deneyim, rahatsızlık) üzerinde etkisinin olmadığı sonucuna varılmıştır.

Costa ve diğ. (2011) çalışmalarında tüketicilerin ahşap ürünleri ve bu ürünlerin rakipleri olan mallara karşı tercihlerini araştırmışlardır. Çalışmada bir orman ürününün çok çeşitli özelliklerinin olduğu varsayılarak tüketicilerin seçimlerinin görünen özelliklere bağlı olmadığını, seçimlerin kalite algısına sahip tüketicilere ait olduğu göz önüne alınmıştır. Kalite algısı faktörü örtük değişken olarak ele alınarak ekonometrik bir model çerçevesinde ürün kalitesi algısı üzerinde bilgi ve bireysel özelliklerin etkisi analiz edilmiştir. Ayrıca çalışmada müşterilerin davranışları da modele dahil edilerek müşteri zevklerini açıklayan

özellikler de tanımlanmıştır. Son olarak çalışmada ahşaba karşı plastik ürünlere yönelik algı modeli yardımıyla karşılaştırılarak çalışmanın hipotezleri doğrulanmıştır.

Aydın (2010) doktora tez çalışmasında, orman ürünleri sanayinde uygulanan toplam kalite yönetimi faaliyetlerinin bazı özellikleri (müşteri odaklılık, yönetimin liderliği, tam katılım, sistematik süreç analizi ve önce insan anlayışı) incelenmiş ve bu özelliklerin çalışan performansını etkileyen faktörler (stres, motivasyon, çevresel faktörler ve iş doyumu) üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Bu amaçla ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi’ne sahip 14 adet büyük ölçekli firmada çalışan 377 mühendis ve ustabaşına hazırlanan anket formları uygulanmıştır.

Çalışma sonuçlarına göre, müşteri odaklı yaklaşımın çalışan motivasyonu ve çevre faktörleri üzerinde; önce insan anlayışının iş doyumu ve çevre faktörleri üzerinde; yönetimin liderliğinin çalışan motivasyonu üzerinde; iş doyumunun motivasyon üzerinde ve çevre faktörlerinin de stres üzerinde anlamlı ve pozitif etkilerinin olduğu belirlenmiştir. Son olarak önce insan anlayışının yönetimde hakim olduğu günümüz işletmelerinde orman ürünleri sanayi işletmelerinin de bu konuda ciddi bir girişim içinde olması gerektiği vurgulanmıştır.

Yurtdışında ormancılık disiplini bağlamında YEM kullanılarak yapılan çalışmalara bakıldığında ağırlıklı olarak biyoloji, toprak, yönetim ve memnuniyet araştırmaları üzerine olduğu söylenebilir. Ülkemizde ise ormancılık disiplini kapsamında YEM kullanılarak yapılan çalışmaların oldukça sınırlı olduğunu söylemek mümkündür. Sınırlı sayıda yapılan bu çalışmaların da performans değerlendirme (Şafak 2012) ve toplam kalite yönetimi (Aydın 2010) konuları üzerine olduğu söylenebilir (Kayacan ve Gültekin 2012).