• Sonuç bulunamadı

2. MATERYAL VE YÖNTEM

2.2. YÖNTEM

2.2.5. İlgi Gruplarının Analiz Edilmesi Yöntemi

Doktora tez çalışması kapsamında belirlenen İG’lerin analiz edilmesi amacıyla ilgili literatürden elde edilen bilgiler ışığında DASU’ya ilişkin değişkenler ve bu değişkenlerin indirgenmesinden elde edilen faktörler tespit edilmiştir. İG analizine ilişkin detaylı bilgi aşağıda başlıklar halinde açıklanmaktadır.

“İlgi grubu analizi” yapılabilmesi için “ilgi grubu” teriminin ne olduğu ve taraflar açısından ilgi gruplarının kimler olabileceği sorularına cevap vererek başlamak daha uygun olacaktır. İlgi grubu (stakeholder) kavramı Türkçede menfaat, yarar, beklenti olarak karşılık bulmaktadır. Ayrıca "bir girişimden elde edilen pay ya da fayda" olarak da tanımlanabilmektedir. Pay ise; basit küçük bir faydadan ibaret olabileceği gibi sahiplik gibi yasal bir hakkı gösteren farklı bir değere kadar uzanabilmektedir (Ertuğrul 2008). İlgi grubu (İG) kavramı, en genel şekli ile işletme üzerinde çeşitli haklara ve işletmeyi etkileme gücüne sahip bir varlık olarak tanımlanmaktadır (Dönmez 2008). İlgi grubu kelimesi literatürde ilk olarak 1708 yılında “bir bahis oyununda ortaya konan parayı tutan kişi” olarak kullanılmıştır (Buckles ve Rusnak 1999). Daha sonra İG kavramını kullananlardan biri olan Freeman ise bu kavramı, “işletmenin başarısından etkilenen ve/veya işletmenin başarısını etkileyen kişi veya gruplar” olarak tanımlamıştır (Freeman 1984). Hill ve Jones (1992) ise ilgi grubunu "işletmeden yasal herhangi bir talepte bulunma hakkı olan kişi" olarak tanımlamışlardır. Türk Dil Kurumu (TDK)’na göre ilgi grubu kavramı ise, “bir

ortaklık veya mal üzerinde payı olan kimse, hissedar” şeklinde ifade edilmektedir (TDK 2011).

Ülkemizde yapılan bazı çalışmalarda ilgi grubu kavramı yerine “paydaş” kavramının da kullanıldığı görülmektedir. Doktora tez çalışması kapsamında kavram kargaşasına neden olmamak için ve yabancı literatürde tek bir ortak kavram olarak kullanılan “stakeholder” kavramının Türkçede karşılığı olarak “ilgi grubu” kavramının kullanılması tercih edilmiştir.

İlgi grubu kavramının farklı tanımları göz önüne alındığında ilgi gruplarının kim olduğu, nasıl tanımlanmaları gerektiği ve organizasyon ile nasıl bir etkileşim içinde oldukları Mitchell ve diğ. (1997) tarafından aşağıdaki şekilde özetlenmektedir:

 Organizasyon ve ilgi grupları bir ilişki içindedir,

 Organizasyon ilgi gruplarına bağımlıdır,

 İlgi grupları organizasyon üzerinde bir güce sahiptir,

 İlgi grupları organizasyona bağımlıdır,

 Organizasyon ve ilgi gruplar karşılıklı olarak birbirine bağımlıdır,

 Organizasyon ilgi gruplar üzerinde bir güce sahiptir,

 Organizasyon ve ilgi grupların sözleşmeye dayalı ilişkisi vardır,

 İlgi gruplarının organizasyon üzerinde çeşitli hakları vardır,

 İlgi gruplarının organizasyondan çıkarları vardır.

İlgi grubu olarak tanımlanan kişi ya da gruplar, hissedarlar, çalışanlar, tedarikçiler, müşteriler, yerel halk, banka ve diğer kredi veren kuruluşlar, hükümet, farklı çıkar grupları ve faaliyetleri ile işletmeyi etkileyen ve işletmenin faaliyetlerinden etkilenen tüm kesimler olarak sıralanabilir. İşletme ile doğrudan ilişki içerisinde olan ilgi gruplarının başında genellikle çalışanlar, tedarikçiler ve müşteriler gelmektedir. Dolaylı olarak ilişkide olan gruplar arasında ise yerel halk, hükümet ve çeşitli çevresel grupları saymak mümkündür (Dönmez 2008).

“İlgi grubu analizi” (stakeholder analysis) kavramı en genel ifade ile bir kuruluş hakkında kamuoyunca (pay sahiplerince) sahip olunan tüm görüş, yargı ve düşüncelerle; kuruluşa karşı duyulan inanç ve kuruluşun sahip olduğu güvenilirliğin bütünü olarak tanımlanmaktadır. Diğer bir ifadeyle İG analizi, kuruma yönelik her türlü algılamanın bütünü olarak ifade edilebilir. Kurumsal itibarın ilgi grupları tarafından nasıl değerlendirildiği yapılan İG analizi sonuçlarından elde edilen veriler ile gözler önüne serilmektedir (Eroğlu 2007). İlgi grubu analizi, belirli bir konu ya da kaynakla ilgili olarak ilgi gruplarının davranışları, karşılıklı ilişkileri ve ilgilerine dayalı olarak ilgi gruplarının türlerini ve tanımlanmasını sağlayan araçlar dizisini ifade etmektedir (Buckles ve Rusnak 1999).

Buckles ve Rusnak (1999)’e göre İG analizi yapılmasının birkaç nedeni bulunmaktadır:

 Deneysel olarak var olan etkileşim örneklerini ortaya çıkarmak,

 Analitik olarak müdahaleleri geliştirmek,

 Politika belirlemede bir yönetim aracı olarak kullanmak,

 Çatışmayı önceden tahmin etmede bir araç olarak kullanmaktır.

İlgi grubu analizi yapılabilmesi için ilgi gruplarının belirlenmesi, ilgi gruplarının önceliklerinin sıralanması, ihtiyaçların değerlendirilmesi ve düşüncelerin toplanması gerekmektedir. Bu sayede elde edilen bilgiler, stratejik hedeflerin oluşturulmasında, strateji formüle etme ve uygulama gibi stratejik yönetim süreçlerinde bütünleşmeyi sağlamaktadır. İşletme yöneticileri ve karar vericiler, ilgi gruplarının ihtiyaçlarını ve potansiyel güçlerini İG analizi ile anlayabilmektedirler (Garriga ve Melé 2004).

İlgi gruplarıyla olan ilişkilerin analiz edilmesi, İG yönetiminde doğru stratejilerin oluşturulmasını sağlayarak ilgi gruplarının olumlu etkilerinin arttırılmasında ve olumsuz etkilerin azaltılmasında etkili olduğu ifade edilmektedir (Bourne ve Walker 2005). İlgi

gruplarıyla olan ilişkiler analiz edilirken organizasyonların sorması gereken bir takım sorular bulunmaktadır. Bu sorular şu şekilde özetlenebilir (Key 1999):

- Organizasyonunuz kim ya da kimleri birincil İG olarak tanımlamaktadır?

- Organizasyonunuz ilgi grupları ile olan ilişkilerini nasıl tanımlamaktadır?

- Organizasyonunuz ilgi grupları ile olan çatışmalarını nasıl çözümlemektedir?

İşletmelerin ilgi gruplarını tanımlamaları, ilgi grupları ile olan ilişkilerini analiz etmeleri ve ilişkinin olumlu ya da olumsuz etkilerinin belirlenmesi gerektiğini savunan görüşler ışığında işletmelerde istenilen sonuçlara ulaşabilmek için ilgi gruplarının stratejik olarak yönetilmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır. İlgi grubu teorisi (stakeholder theory), ilgi gruplarının tanımlanması ve ilgi gruplarıyla olan ilişkilerin analiz edilmesinden daha fazlasını ifade etmektedir. Belirlenen her bir İG ile ilişkilerin analiz edilmesinden sonra bu ilgi gruplarını yönetmek için bazı stratejilerin belirlenmesi gerekmektedir (Dönmez 2008).

Donaldson ve Preston (1995) tarafından bir işletmenin ilgi gruplarını gösteren bir model oluşturulmuştur (Şekil 2.4).

Şekil 2.4. İşletmelerde İlgi Grubu Modeli (Donaldson ve Preston 1995)

Tez çalışması kapsamında cevaplandırılması gereken soru: “dikili ağaç satışlarında ilgi grupları kimlerdir?” şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Bu sorunun cevabını dikili ağaç satışı

İşletme Ortaklar Çalışanlar Hükümet Tedarikçiler Meslek Odaları Müşteriler Politik Gruplar Toplum

uygulaması üzerine yapılmış olan daha önceki çalışmalardan hareketle bulmak mümkündür. Dikili ağaç satışı konusunda yapılmış çalışmalarda ilgi gruplarının, OGM teknik personeli, orman köylüleri, orman kooperatifleri ve orman endüstrisinde faaliyet gösteren işletmeler (alıcılar, firmalar, yükleniciler, müteahhitler, vb.) olarak tanımlandığı görülmektedir (İslamoğlu 2010, Alkan ve Şahin 2011, Daşdemir 2011a). Ayrıca, OGM Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan stratejik planda OGM’nin ilgi grupları detaylı olarak tanımlanmaktadır (OGM 2009).

İyi bir İG analizi yapılabilmesi için literatürde bahsedilen İG’lerin yanında DASU’dan etkilenen, bir takım hakları ve çıkarları olduğu düşünülen diğer İG’lerin de belirlenmesi yararlı olacaktır. Dikili ağaç satışları konusunda daha önce yapılmış olan çalışmalarda ve 6877 nolu tamime göre yukarıda bahsi geçen İG’lere ek olarak köy tüzel kişiliklerinin olduğu söylenebilir (OGM 2013).

OGM stratejik planında (OGM 2009) yer alan üretim hizmetlerine ilişkin ilgi grupları aynı zamanda dikili satışlarda da aynı ilgi gruplarına karşılık gelmektedir. OGM tarafından detaylı bir şekilde hazırlanmış olan bu İG listesinden ve literatürde yapılmış olan diğer çalışmalardan DASU’da birincil ilgi gruplarının OGM teknik personeli, orman köylüleri, orman köylerini kalkındırma kooperatifleri (ORKOOP), köy ve belediye tüzel kişilikleri ve orman endüstrisinde (ORE) faaliyet gösteren firmalar ve dikili ağaç satışı alan tüm alıcılar (tüccarlar, müteahhitler vb.) olarak belirlemek mümkündür (Şekil 2.5).

2.2.5.1. İlgi Gruplarının ve Özelliklerinin Tanımlanması

İG’lerin işletme ile olan ilişkilerini anlamak için İG’lerin kimler olduğu ve sahip olduğu özelliklerin tanımlanması gerekmektedir. Günümüzde işletmeler hayatlarını devam ettirebilmeleri için ilişki içerisinde olduğu İG’leriyle olan ilişkilere daha fazla önem verilmesi gerektiğinin farkına varmışlardır. Bu farkındalık bir kamu işletmesi konumunda olan DOİ’ler ve özel sektör olarak ifade edilen orman endüstrisinde faaliyet göstermekte olan işletmeler için de hemen hemen aynıdır. İşletmeler ilişki içerisinde olduğu İG’leri olan hissedarlar, çalışanlar, tedarikçiler, müşteriler, finans kuruluşları, yerel halk, çevreci gruplar, devlet ve diğer İG’lerin hepsi ile ilişkilerinde dikkatli davranması gerekli hale

gelmiştir. Sözü edilen İG’lerin beklentilerinin karşılanmaması durumunda bir işletme ile ilişkilerin devamlılığı tehlikeye girmektedir. Bu nedenle işletmeler İG’lere ve yürüttükleri ilişkilere daha fazla odaklanmak zorundadır (Lorca ve García-Diez 2004).

Şekil 2.5. DASU’da Birincil İlgi Grupları

İlgi grupları üzerine yapılan çalışmalarda genellikle İG’lerin sahip olduğu özelliklerin güç (power), yasallık (legitimacy) ve önem (zorunluluk; urgency) olduğu ifade edilmektedir (Mitchell ve diğ. 1997).

Güç, İG’lerin işletmeyi etkileyebilecek güce sahip olup olmadığı ile ilgili bir kavramdır. Yasallık ise, ilgi gruplarının işletme üzerinde yasal ya da etik hakları olup olmadığını ifade etmektedir. Önem (zorunluluk) kavramı, ilgi gruplarının işletmeden özel bir ilgi bekleme derecesini ifade eder. İlgi grupları genel olarak güç, yasallık ve zorunluluk özelliklerine dayalı olarak farklı derecede ve türde ilgi beklemektedirler. İG’lerin sahip olduğu bu özelliklerin seviyesi zaman zaman değişiklik gösterebilmektedir (Dönmez 2008).

İG’ler sahip oldukları özellikleri itibariyle işletmeyi etkileme gücü, yasal ilişkilere sahip olma ve taleplerinin önceliği ya da önemli oluşu gibi özelliklerden en az birine sahiptirler (Mitchell ve diğ. 1997). İşletmeyi ilgilendiren birçok İG mevcut olmakla birlikte yöneticiler

DASU OGM Orman Köylüleri ORKOOP ORE (firmalar, tüccarlar, diğer alıcılar, müteahhitler) Köy ve Belediye Tüzel Kişilikleri

dahil oldukları gruba göre İG’lerine özel ilgi göstermekte ve İG’lerinin sahip olduğu özelliklerinin artmasıyla onlara gösterilen ilgi de artmaktadır (Van der Laan Smith ve diğ. 2005).

2.2.5.2. İlgi Gruplarının Sınıflandırılması

İG’ler en genel hatları ile iç ve dış İG’ler olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır (Clarkson 1995). İç İG’ler, işletme içinden olan ve yönetim ile yakın ilişkiler kuran gruplardır. İç İG’lerin en önemlileri arasında; işletme sahipleri, ortaklar ve çalışanlar yer almaktadır. İç İG’ler, işletmenin faaliyetlerinden doğrudan etkilenmektedir. Sistemin bir parçası olduklarından genellikle yönetimin ilgi alanı içinde olmuşlar ve çok fazla göz ardı edilmemişlerdir. Dış İG’ler ise, önceleri dış çevre faktörleri olarak düşünülmüş ancak daha sonra bu grupların yönetilmesi ve bir çıkar grubu olarak düşünülmesi işletmelerin temel uğraşı haline gelmiştir. Müşteriler, tedarikçiler, sendikalar, yerel yönetimler, rakipler, devlet, çevreci kuruluşlar temel dış ilgi grupları olarak ele alınabilir (Clarkson 1995, Dönmez 2008). Sirgy (2002) ise, ilgi gruplarını iç, dış ve uzak ilgi grupları olmak üzere 3’e ayırmaktadır (Çizelge 2.5).

Çizelge 2.5. Örgütsel İlgi Gruplarının İç, Dış ve Uzak İlgi Grupları Olarak Sınıflandırılması

(Sirgy 2002) İç İlgi Grupları

Üst yöneticiler ve yönetim kurulu üyeleri Birim yöneticileri

Çalışanlar

Uzak İlgi Grupları Rakipler Denetçiler Siyasi partiler Ticari birlikler Sigorta şirketleri Hukuk büroları Nakliyat firmaları İşçi sendikaları Diğer Dış İlgi Grupları Müşteriler Tedarikçiler Dağıtıcılar Alacaklılar Yerel Halk Medya

Mitchell ve diğ. (1997) tarafından İG’ler, özellikleri bakımından ve bekledikleri ilgiye göre farklı şekilde sınıflandırılmışlardır. İG’lere verilen öneme göre yapılan bu sınıflandırmada İG’ler 3 ana gruba ayrılmaktadır. 1. grupta “Düşük seviyede ilgi gösterilen ilgi grupları (örtük ilgi grupları)” ve bu grubun altında “etkisiz ilgi grupları”, “isteğe bağlı (ihtiyari) ilgi grupları”, “talep eden ilgi grupları” yer almaktadır. 2. Grupta ise “beklentileri olan ilgi

grupları” yer almakta ve bu grubun altında “baskın (dominant) ilgi grupları”, “tehlikeli ilgi grupları” ve “bağımlı ilgi grupları” olmak üzere 3 alt İG bulunmaktadır. Nihayet son grupta “belirgin ilgi grupları” vardır.

Gerçek İG’leri belirtilen her üç özelliğe de sahip oldukları için işletme yöneticileri beklentilerini en kısa sürede ele alarak tatmin edilmeleri için yoğun çaba sarf etmektedirler (Mitchell ve diğ. 1997, Bunn, Savage ve 2002, Ertuğrul 2008). İG özellikleri ve tipleri Çizelge 2.6’da özet halinde verilmiştir.

2.2.5.3. İlgi Grubu Beklentilerinin Belirlenmesi

İG’lerin sınıflandırılmasından sonra İG’lerden hangisinin ya da hangilerinin işletme için daha önemli olduğu ve önem sırasına göre beklentilerinin de kazanacağı öncelik belirlenmelidir. İşletme faaliyetlerini etkileyebilme nitelikleri temel alınarak önem derecesine göre sıralanan İG’lerin tatmin edilebilmesi için kullanılan iki temel yöntem bulunmaktadır. Birinci yöntemde, finansal açıdan İG’ler desteklenmektedir. Bu yönteme örnek; işletmenin belli bir tedarikçiden mal satın alması, müşterilere finansal katkı sağlaması, hissedarlara kâr payı vermesi, çalışanlara ücret artışları sunması, vergilerinin zamanında ve gerçek değeriyle ödemesi, finansal kuruluşlara yatırım yapması, çeşitli toplumsal kuruluşlara yardımda bulunması olarak sayılabilir (Ertuğrul 2008).

Çizelge 2.6. İlgi Grubu Özellikleri ve Tipleri (Bunn ve diğ. 2002)

İlgi grubu tipleri

İlgi grubu özellikleri Güç Yasallık Önem Örtük ilgi grupları (bir özellik)

Etkisiz ilgi grupları Yüksek Düşük Düşük

İsteğe bağlı ilgi grupları Düşük Yüksek Düşük Talep eden ilgi grupları Düşük Düşük Yüksek Beklentileri olan ilgi grupları (iki özellik)

Baskın ilgi grupları Yüksek Yüksek Düşük

Tehlikeli ilgi grupları Yüksek Düşük Yüksek

Bağımlı ilgi grupları Düşük Yüksek Yüksek

Belirgin ilgi grupları (üç özellik)

Belirgin ilgi grupları Yüksek Yüksek Yüksek

İkinci bir yöntem ise, İG’lere yardım edilmesi ya da İG’lerin zarara uğramamaları için bir takım kararların alınmasıdır. Alınacak kararlar yasal sözleşmelere bağlı olabilir ya da şikâyetlerden hareketle işletme üzerinde baskı oluşturarak amacına ulaşması sağlanabilir. İG’lerin işletmeden beklentilerine ilişkin daha farklı bir sınıflandırma yapılmıştır ve bu sınıflandırmaya göre ilk kategori içerisinde ekonomik beklentiye karşılık sosyal bir beklenti göze çarpmaktadır (Frooman 1999).

İkinci kategoride, somut beklentiye karşılık sembolik bir beklenti, üçüncü ve son kategoride ise beklentinin coğrafi esnekliğine göre yerel ve daha dar bir bölgeyi kapsayan talepler yer almaktadır. İşletmeler her bir İG’yi organizasyondan beklentilerine göre ayrı ayrı analiz etmek zorundadırlar. Çünkü her bir İG’nin beklentisi işletmeye ve duruma göre farklılık gösterebilmektedir (Polonsky 1995).

İG beklentilerinin belirlenmesinde İG’lerin işletme üzerindeki potansiyel tehdit ve işbirliği düzeylerinin analiz edilmesi gerekmektedir. Savage ve diğ. (1991) İG’lerin muhtemel tehdit ve işbirliğini etkileyen faktörleri ortaya koymak amacıyla bir liste oluşturmuşlardır (Çizelge 2.7). Bu listenin oluşturulması İG’lerin beklentilerini belirlemede kolaylık sağlayacaktır. Genellikle en önemli İG’yi müşterilerin oluşturduğu kabul edilmektedir. İşletme faaliyetlerinin odak noktasında olan müşteriler, işletmenin ürettiği mal ve hizmetlerin alıcısı konumunda yani talep yaratan grup olma özelliğine sahiptirler (Ertuğrul 2008).

Son yıllarda müşterilerde sosyal sorumluluk bilincinin gelişmesiyle birlikte işletmelerden daha etik davranmaları yönündeki beklentileri artmaya başlamıştır. Bu bağlamda “yeşil pazarlama” kavramı, işletmelerin ihtiyaçlarını karşılamak için sınırlı kaynakları kullanırken gereken özeni göstermeleri ve aynı zamanda işletme amaçlarını da gerçekleştirebilmeleri gerekliliğini savunan bir anlayış olarak ortaya çıkmıştır. Bu gelişmelerle birlikte toplum arasında atmosferle ve çevreyle dost, geri dönüşümlü, yenilenebilir, kimyasal içermeyen özelliklere sahip olan ürünlerin talebi de artmaya başlamıştır (Polonsky 1995). Yeşil pazarlama ve sosyal sorumluluk anlayışlarının gelişmesiyle birlikte daha fazla bilinçlenen

müşteriler tercihlerini etik değerlere önem veren işletmelerden yana kullanmaktadırlar (Ertuğrul 2008).

Çizelge 2.7. İlgi Gruplarının Potansiyel Tehdit ve İşbirliğini Etkileyen Faktörler (Savage ve

diğ. 1991)

İlgi grubunun potansiyel tehdidi (Artar veya Azalır)

İlgi grubunun potansiyel işbirliği (Artar veya Azalır) Organizasyonun ihtiyacı olan ana kaynakları ilgi grupları

kontrol eder.

Artar Artar

Organizasyonun ihtiyacı olan ana kaynakları ilgi grupları kontrol edemez.

Azalır Artar veya Azalır İlgi grubu organizasyondan daha güçlüdür. Artar Artar veya Azalır İlgi grubu organizasyon kadar güçlüdür. Artar veya Azalır Artar veya Azalır İlgi grubu organizasyondan daha az güçlüdür. Azalır Artar İlgi grubunun organizasyonu destekleyen faaliyetlerde

bulunma ihtimali vardır.

Azalır Artar

İlgi grubunun organizasyonu

desteklemeyen faaliyetlerde bulunma ihtimali vardır.

Artar Azalır

İlgi grubunun her hangi bir faaliyette bulunma ihtimali yoktur.

Azalır Azalır

İlgi grubunun diğer ilgi gruplarıyla işbirliği ihtimali vardır.

Artar Artar veya Azalır İlgi grubunun organizasyonla işbirliği ihtimali vardır. Azalır Artar İlgi grubunun her hangi bir işbirliği ihtimali yoktur. Azalır Azalır

İG yaklaşımında üzerinde durulması gereken bir diğer önemli konu İG’lerin isteklerini elde edebilmek için nasıl davrandıklarının ve işletme faaliyetlerini ne şekilde etkilediklerinin belirlenmesidir. İG’lerin işletme faaliyetlerini etkileme stratejileri ile ilgili ilk çalışma vekil kararları ve boykotlar gibi stratejilere odaklanarak yapılan analizler olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmanın ardından hissedar kararları, mektup yazma kampanyaları, yoksun bırakma taktikleri gibi stratejiler gelmektedir (Frooman 1999).

2.2.5.4. İlgi Grubu İlişkileri

İşletmeler, İG’leri ile kurdukları ilişkilerinden çeşitli açılardan fayda sağlamaktadırlar. Bu nedenle işletmeler İG’ler ile olan ilişkilerine odaklanmaktadırlar. İşletmelerin diğer işletmelerle iş yapmasının ve işletmeler arası ilişkilerin kurulmasının nedenleri şu şekilde ifade edilmektedir (Dönmez 2008):

- Belirli ürün ya da hizmeti satın almak için çeşitli düzenlemeler gerektirmektedir, - Ünlerini arttırmaktadır,

- Çevresel belirsizliklerle baş etmek istemektedirler,

- Maliyetlerini azaltmak ve faydalarını maksimize etmek istemektedirler.

Birincil İG’lerin işletme performansı üzerinde ikincil İG’lere nazaran daha fazla etkili olduğu ifade edilmektedir. Buna göre, birincil İG’ler ile işletme performansı arasında güçlü bir ilişki bulunmaktadır. İşletme ve birincil İG’leri arasındaki ilişki Şekil 2.6’da görülmektedir (Galbreath 2006). Şekil 2.7’de görüleceği üzere bir işletmenin performansı birincil İG’lerin stratejik olarak yönetilmesine, İG’lerin yaratacağı örtük maliyetlerin anlaşılmasına ve İG’lerle memnun edici düzeyde ilişkiler kurulmasına bağlı olmaktadır.

Şekil 2.6. İşletme ve Birincil İG’ler Arasındaki İlişki (Galbreath 2006)

İşletme ve İG’ler arasındaki ilişkilerde başarıya götüren unsurlar “ortaklık özelliği”, “iletişim” ve “çatışma yönetimi” olmak üzere ana üç başlık altında toplanmaktadır. Bağlılık, koordinasyon, güven ve bağımlılık ile ortaklık özelliği; iletişim kalitesi, bilgi paylaşımı ve kararlara katılım ile iletişim; ortak problem çözme, ikna etme, yatıştırma, egemenlik kurma, kaçınma ve sorunu hakem kararı ile çözme gibi çatışma çözüm teknikleri

İşletme Birincil ilgi grupları -Hissedarlar -Müşteriler -Tedarikçiler -Çalışanlar -Yatırımcılar -Hükümet -Doğal çevre -Bölgesel topluluklar Stratejik ilgi grubu Yönetimi Eşsiz kaynakların geliştirilmesi Açık maliyetlere karşı örtük maliyetlerin aydınlatılması İç ilgi grupları Dış ilgi grupları İşletme Performansı

ile çatışmanın çözümünde ilişkiyi yapıcı ya da yıkıcı hangi yöntemlerin kullanıldığı belirlenmeye çalışılmaktadır (Polonsky ve diğ. 2002, Dönmez 2008).

İG’lerle olan ilişkilerde “ortaklık özelliği”, “iletişim” ve “çatışma yönetimi” unsurlarını kullanarak işletme ve İG’leri arasındaki ilişkileri analiz etmek, bu ilişkilerin daha iyi anlaşılmasına ve işletmenin İG’leri ile arasında gerçekleşen süreçlerin daha iyi yönetilmesine yardımcı olmaktadır (Polonsky ve diğ. 2002). Araştırma kapsamında yapılacak olan ilgi gruplarının DASU’ya ilişkin tutum analizlerinde ortaklık özelliğinin en önemli unsuru olan “güven”, “iletişim” ve “çatışma yönetimi” olmak üzere 3 ana faktörden yararlanılmıştır.

2.2.5.5. İlgi Grubu İlişkilerinde Başarı

İG’ler arasındaki ilişkilerde başarıya götürecek unsurlar aşağıdaki şekilde sıralanmaktadır (Dönmez 2008);

 Sık ve açık bir iletişim,

 Bilgi paylaşımı,

 Yapıcı çatışma çözüm yolları,

 Bağlılık,

 Güven’dir.

Bu unsurların varlığı, işletmeler arası ilişkilerin güçlenmesini, tarafların yüksek performansa sahip olmasını, işletmelerin uzun dönemde hayatta kalmasını, taraflar arasındaki iletişimin güçlenmesini ve çatışmaların en az düzeye inmesini sağlayacaktır (Dönmez 2008). İG ilişkilerinde başarıyı etkileyen bir takım faktörler bulunmaktadır. Bu faktörler Şekil 2.7’de Mohr ve Spekman (1994)’ten değiştirilerek özetlenmiştir.

Bağlılık, koordinasyon ve bağımlılık gibi unsurları içeren güven boyutu, işletmelerin birbirleri ile olan ilişkilerinde önemli bir yere sahiptir. Bu unsurlar işletmeler arası ilişkilerde ortaklık özelliklerinin analiz edilmesinde kullanılmaktadır. Bu unsurların varlığı,

tarafların birbirlerine olan bağlılığını ve ilişkinin sürmesi için istekli olduklarını göstermektedir (Mohr ve Spekman 1994).

Şekil 2.7. İlgi Grubu İlişkilerinde Başarıyı Etkileyen Faktörler (Mohr ve Spekman

(1994)’ten değiştirilerek)

Bağlılık, bir işletmenin kendi amaçlarını gerçekleştirmedeki inancının diğer işletmelerle olan ilişkilerini sürdürmesi olarak ifade edilmektedir. Diğer bir tanıma göre bağlılık, bir organizasyona karşı hissedilen ve yoğunluğu ilişkinin doğasına göre farklılık gösterebilen bir duygusal yakınlık olarak ifade edilmektedir (Takala ve Uusitalo 1996).

Taraflar arasında bağlılığın sağlanması ile tarafların ilişkinin sürdürülmesinde daha kârlı sonuçlar elde etmeye yönelik hareketler sergiledikleri görülmektedir. Ayrıca, tarafların bağlılık seviyesi yüksek olduğundan, uzun dönemli kazanç elde etme düşünceleri daha ağır basacağından, uzun dönemli amaçların gerçekleştirilmesinde de denge kurulabilecektir. Bunun sonucunda taraflar arasındaki çatışmalar en az seviyeye ineceği gibi, yüksek bağlılık