• Sonuç bulunamadı

Yalvaç İlçesinde El Sanatları Keçecilik

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.1.3. Yalvaç İlçesinde El Sanatları Keçecilik

Sayıları gün geçtikçe azalan keçeci esnafı,saf yünden yaptığı keçeye alın terini,emeğini nakıĢ nakıĢ renk renk iĢler. Bu sanata bağlantılı olarak yapılan kepenekler de ünlüdür. Saf yünden kepeneği sırtına alan çoban,soğuklara meydan okur (yalvacportal.com, 2013).

22 Semercilik

Binek hayvanlarının sırtına vurulan semer yapımı da,Yalvaç‟ta bir iĢkoludur. UlaĢımın elveriĢli olmadığı patika yollarda, sırtına semer vurduğu hayvanına binmek,heybesine koyduğu eĢyayı götürmek,Yalvaç‟ın kırsal kesim insanını son model arabaya binmekten daha mutlu eder. Ne yazık ki,bu sanatla uğraĢanlar da gün geçtikçe azalmaktadır (yalvacportal.com, 2013).

Bakırcılık

Türk insanı,bakır iĢletmeciliği deyince Erzincan‟ı, KahramanmaraĢ‟ı hatırlar. Oysa, Yalvaç‟ta bakır iĢlemeciliği uzun yıllardır sürmektedir. “Bakırcılar Arastası” denilen mevkideki esnaf geleneksel yöntemleriyle bakırı iĢlerler. Bu ustaların el emeği,göz nuruyla bezedikleri,güğüm,semaver gibi bakır eĢyalar, çeyizlerin vazgeçilmez parçalarıdır (yalvacportal.com, 2013).

Yaylı Araba Yapımı

Yaylı araba tabir edilen arabayla ulaĢım,bu yörede yaygındır. ĠĢte bu arabaların yapımı da baĢlı baĢına bir sanattır. Araba ustası,yılardan beri,hem tekniğe, hem ekonomik değerlere el emeğiyle karĢı durur. Ayrıca her usta arabanın altına kendi damgasını mutlaka vurur (yalvacportal.com, 2013).

23 Halıcılık

Dünyaca ünlü Isparta halısının en iyi üretildiği merkezlerden biride Yalvaç‟tır. Özellikle kırsal kesimde genç kızlar, el emeği, göz nurunu dökerek dokuduğu halılarla, hem çeyizine hem de aile bütçesine katkıda bulunur (yalvacportal.com, 2013).

Dericilik

Yalvaç,uzun yıllardan beri Türkiye‟nin dericilik merkezlerinden biridir ve Türkiye‟nin ilk deri iĢleme Ģirketlerinden biri de burada kurulmuĢtur. Yalvaç‟ta iĢlenen deriler ülkenin muhtelif yerlerinde büyük alıcı potansiyeline sahiptir.

Üretilen ürünler arasında en önemlisi büyükbaĢ hayvan derisinden imal edilen çırçır rölesidir. Çırçır rölesi, pamuğu çekirdeğinden ayırmada kullanılmaktadır. Pamuğun liflerini, koparmadan ve hatta hiç deforme etmeden çekirdeğinden ayırabilen tek üründür. Yalvaçta üretilen ürünlerden bir diğeri de vaketadır. BüyükbaĢ ve küçükbaĢ hayvan derilerinin iĢlenmesi ile elde edilen vaketadan bay, bayan çantaları, deriden imal süs eĢyaları, kemer, cüzdan, taban astarı üretilmektedir.

Ayrıca vardela, kösele, pres balatası Yalvaç‟ta deriden üretilen diğer ürünler arasında yer almaktadır.

Derici esnafı ata mesleklerini yürütürken,bilimsel metotlar yanında kendi irade güçlerine,meslek sevgilerine,bu sanatı kendinden sonraki kuĢaklara aktarma gayretlerine güvenirler.

24 2.2. Sanat

2.2.1. Tanımı

KiĢilerin bilinç altı gerilimlerini gidererek heyecanlarını, coĢkularını dıĢarıya aktarabilmelerine, insan iliĢkilerinin hoĢgörü ve barıĢ içerisinde sürdürülmesine imkan veren insanca bir olgudur. Ait olduğu toplum kültürünün temel öğeleri ile bütünleĢmiĢ olduğundan toplumdan topluma değiĢir (Atay, 1997, s.29).

Ġnsanoğlunun duygu ve düĢüncelerini aktardığı, korkularını, arzularını, kendisi ve çevresiyle ilgili her türlü görüĢünü somutlaĢtırdığı bir ifade yolu olan sanat, bilme, düĢünme ve yaratma edimi gerektirir. Bu sebepten sanat, doğadaki canlılar içerisinde sadece insanın yapabildiği bir eylemdir (Dülgeroğlu, 2011, s.1).

YaĢamın içinden çıkan bir insan etkinliği olarak sanatın insanlıkla yaĢıt olduğunu söyleyebiliriz. Sanat ve sanat ürünleri çağdan çağa ve toplumdan topluma çok farklı biçimlerde değerlendirilmiĢ, buna karĢın bütün insanlık tarihi boyunca var olmuĢtur (Bozkurt, 1992, s.9).

Ġnsanoğlunun milyonlarca yıl öncesine varan uzun geçmiĢi içerisinde, taĢ, yontma ve mağara resimleriyle baĢlayan sanat, günümüzün modern anlayıĢıyla birlikte değiĢip geliĢmiĢ ve kültürümüzde önemli bir yer almıĢtır

Duyguların taĢa, tahtaya kazınmasıyla resim, maddelerin fikir ve duygu ıĢığında Ģekillenmesiyle heykel ortaya çıkmıĢ, süs eĢyaları yapılmıĢtır. Duyguların sesle belirtilmesi müziğe temel olmuĢ, yazının icadıyla edebiyat baĢlamıĢtır. Bütün bunlar, sanatın ortaya çıkıp var olmasıdır. Bundan dolayı sanat, diğer kültür sahalarına nispetle fert ve cemiyete yeni insan ile en sıkı münasebeti bulunan, onunla iç içe, kucak kucağa olan canlı kültür dalıdır ve sanatçı da sanat eserini yaparken daima karĢısındakine Bir Ģeyler vermek ister. Bu, bütün sanat sahalarında olduğu gibi el sanatlarında da böyledir (Parlak, 1989, s. 1).

2.2.2. Tarihi

YaratılıĢtan bugüne tarih ve çağında insan ihtiyaçlarını daha iyi ve güzel karĢılayabilmek için tabiatı değiĢtirmiĢ, yeni Ģekiller icat edebilmek için zekasını kullanmıĢtır. Ġlk insanlar iĢlenmemiĢ, sade olarak buldukları tabiattan birçok ihtiyaçlarını karĢılanmıĢlardır. Bu yalnız yeme, içme, barınma ihtiyaçları ile de kalmamıĢ, güzellik ve güzeli bulma duygusuyla da hareket ederek yeni sanat ürünleri ortaya çıkarmıĢlardır. Barındıkları mağaraları, çanak ve çömlekleri çeĢitli resimlerle süslemiĢ ve güzel Ģekillere sokmuĢlardır (Parlak, 1989, s.1).

25

Ġlkel topluluklarda büyüler ve büyüsel törenler sanatın kaynağını oluĢturmuĢtur. Doğanın karĢısında zayıf olan insanlar, avlayacakları hayvanların resimlerini çizerek, heykelciklerini yaparak ya da onlar gibi hareket ederek, onları etkileyeceklerine inanıyorlardı. Bu Ģekilde imgeciliğin ilk adımlarıyla sanat doğuyordu. Bu toplumlarda ilkel büyücü, sanatçının toplumsal iĢlevini yerine getiriyordu (Armağan, 1992, s.26).

Ekonomik Sistemlerin değiĢip, özgürlük kavramının insanlar tarafından benimsenip, sınıfların oluĢmasıyla, sanat dinin tekelinden kurtuldu. Bağımsız kalan sanatın niteliği ve görevleri değiĢti. Teknolojik geliĢmenin meydana getirdiği yabancılaĢmadan bireyi kurtarmak, toplumsal sorunları çözmek ve geleceği sezinlemek sanatın görevi oldu (Aydın, 1996,s.110).

2.3. El Sanatları

El sanatları, bir milletin yüzyıllar boyu süregelen yaĢamı boyunca oluĢan ve kuĢaktan kuĢağa aktarılan kültür ürünleridir (Arseven, 1984, s. 1970 ).

El sanatları, bir ulusun kültürel kimliğinin ve kiĢiliğinin en canlı ve anlamlı maddi belgeleridir. Ayrıca el sanatları ülkenin gelenek ve göreneklerinin yaĢam biçiminin kuĢaktan kuĢağa aktarılmasında geliĢtirilmesinde ve devam ettirilmesinde de en büyük rolü oynamaktadır (Onuk, Akpınarlı, Ortaç ve Alp, 1998, s.13).

El sanatları, ait olduğu çevrenin kültürü ile harmanlanan, alın teri ile anlam ve önem kazanan ve her biri içinde ayrı ayrı hayaller barındıran emekler bütünüdür. BaĢka bir deyiĢle el sanatları ait oldukları toplumun yansıtıcısı, dünü ve bu günü arasındaki köprüsü, prizmadır.

El sanatlarının, tabiatın Ģartlarından korunma, örtünme, örtme ile yaĢam koĢullarına kolaylık sağlama ihtiyacından kaynaklandığı bir vakıadır. KiĢinin kendisine faydalı olacak eĢyayı hazırlarken ürünün renk, zevk, desen ve biçim ahengi içerisinde geliĢtirilmesi, elbette Ģahsi kabiliyet ve maharete dayanırken aynı zamanda yöresel karakterini de aksettirmektedir. ĠĢte Orta Asya‟dan göç ederek medeniyet ve kültürünü beraberinde Anadolu‟ya taĢıyan Türklerin yüzyıllar boyu yapa geldikleri halı, kilim, heybe, kese, çorap, kumaĢ iĢleme, tahta, maden, deri, cam iĢleri ve folklorik giysiler ile gündelik kullanım eĢyalarında renk, zevk, duygular yoğrulmuĢ, emeğin sabır potasından adeta fıĢkıran, Türk insanının milli zevkinin ve yaratıcılığının enginliğini buluruz (BaĢlangıç, 1981, s. 97 ).

XVIII. yüzyıla gelinceye kadar Anadolu bir sanat ve kültür merkezi olmuĢtur. Cumhuriyet‟in ilanını takiben küçük sanat ve sanayinin geliĢmesi önem kazanmıĢ, zengin kültür mirasının

26

yeniden ihya edilmesi için konunun üzerinde önemle eğilmiĢtir. Bilahare Kültür Bakanlığı, Turizm ve Tanıtma Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığının da konuya sahip çıkmaları neticesi el sanatlarının yeniden canlandırılması ve ihyası çalıĢmaları hız kazanmıĢtır (Türk El Sanatları AraĢtırma Raporu, 1989, s. 7).

ġimdilerde el sanatlarımız, bazı üniversitelerde yer alan fakültelerde ders olarak okutulmakta, buralarda el sanatları üzerine yapılan araĢtırma ve incelemelerle desteklenmektedir.

Günümüzde bütün bu kurum ve kuruluĢların yanında, yeni kurulan dernek ve kooperatiflerle Türk el sanatının yurt düzeyinde yaygınlaĢtırılması yaygın bir Ģekilde devam etmektedir (Türk El Sanatları AraĢtırma Raporu, 1989, s. 10).

2.4. Deri

2.4.1. Tanımı

Deri, bütün canlılarda gövdeyi bir kılıf gibi saran ve canlıyı sıcaktan, soğuktan, hava koĢullarından, dıĢ etkenlerden, darbe ve basınçtan, asalak hayvanlardan ve hasta yapıcı mikroplardan koruyan dıĢ örtüdür (Temel Britannica, 1992, s.189).

Deri; hayvan vücudunu tüy, kıl ve pulla kaplayan örtüdür. Hayvanın vücudunu dıĢ etkilere karĢı koruyan deri, ırk, cins, yaĢ, mevsim, beslenme ve bakım Ģartlarına göre yapısında değiĢiklikler gösteren bir özelliğe sahiptir (Gökçesu, 2002, s.15).

Deri sektörünün temel maddesini oluĢturan ham deri kesilen ya da baĢka Ģekilde öldürülen hayvanın yüzülmesiyle elde edilen organik bir maddedir. Bu hammadde teknik yöntemlerle uygun Ģekilde iĢlendiği takdirde, birçok alanda kullanılmaya elveriĢli değerli madde niteliği kazanır. Aynı zamanda geniĢ bir istihdam alanı da yaratmıĢ olur. Bu bakımdan ekonomik değeri olan ve üzerinde önemle durulması gereken bir kaynak niteliği taĢımaktadır (Harmancıoğlu, 1984, s.1).