• Sonuç bulunamadı

2.2. Yabancı Dilde Yazma Becerisi

2.2.1. Yabancı Dilde Yazma Süreci

Yazma, anlatmaya bağlı üretici bir dil becerisidir. Bu nedenle yabancı dilde yazma hem bir süreci, hem de bu süreç sonunda ortaya çıkan ürünü kapsar. Kelime seçimi, uygun dil bilgisi kurallarının kullanımı, özgünlük ve kas hareketleri gibi pek çok unsur yazma süreci içerisinde bir araya gelir.

Yazma süreci bir bütün olarak incelendiğinde fiziksel ve zihinsel unsurların önemli rol oynadığı görülmektedir (Harry, 1993: 57). Yazmanın hem ana dilinde hem de yabancı dilde son derece zor baş edilen bir alan olması, öğrencinin ve öğreticinin ortak gayretini gerektirir (Kroll, 1990: 140).

Collins ve Gertner’e (1980: 67) göre yazma becerisinin zor olarak görülmesinin sebebi dört temel yapısal düzeyin aynı anda yeterince karşılanması gerektiğindendir: Tüm metinsel yapı, paragraf yapısı, tümce yapısı (biçim bilim) ve sözcük yapısı. Öğrencilerin ana dillerinde, ikinci veya yabancı dillerinde bu dört yapıyı aynı anda doğru olarak oluşturmada zorlandıkları bir gerçektir (Akt.: Selvikavak, 2006: 17).

Bu dört unsur ile birlikte sınıf içi etkinliklerde uygulama, değerlendirme ve düzeltmeye yeterince önem verilmemesi de yazma becerisinin kazanılmasını ve geliştirilmesini zorlaştırmaktadır. Chastain, sınıf içi yazma etkinliklerinde öğrencilerin yazdıkları hakkında dönüt alsalar da bunların çoğunun düzeltme ve sınıflandırmaya yönelik olduğuna dikkat çekmektedir (1988: 251). Gebhard ise yabancı dil öğrenenlerin yazma becerisini kazanmada karşılaştıkları sorunları şu şekilde sıralamaktadır:

 Öğreticinin yazma becerisini geliştirmede yetersiz olması,  Öğrencilerin yazmaya karşı olumsuz tutuma sahip olması,

 Yazma becerisinin geliştirilmesinde sorumluluğun tamamen öğreticide olduğunun düşünülmesi (2009: 223).

Sınıf içerisindeki etkinliklerde nitelikli ürünlerin çıkması çoğu zaman zordur. Bunun nedeni, yazma becerisinin günlük hayatta daha çok sınıf içerisinde yapılan etkinliklerle, resmî kurumlarda görülmesi gereken işlerle veya çeşitli günlük ihtiyaçların karşılanmasıyla sınırlı kalmasındandır. Çok az insan akademik bir makale ya da edebî bir eser yazar. Ancak bu durum yazma becerisinin önemsiz bir etkinlik alanı olduğunu düşündürmemelidir. Eğitimli her insan, bir konu hakkında açık ve anlaşılır bir metin yazabilme yeterliğine sahip olmalıdır.

Dil öğrenenler için yabancı bir dilde yazılan metinler ana dilinde yazılanlara göre muhtemelen çok daha kısadır. Yabancı bir dilde alışveriş listesi hazırlayan ya da ailesine mektup yazan çok az kişi vardır. Bireylerin yabancı dilde yazacakları metinler daha çok bilimsel makaleler, raporlar hatta doktora tezleridir. Benzer şekilde bir banka

yöneticisinin iş ortağı için yabancı dilde bir şeyler yazması kaçınılmazdır (Tribble, 1996: 6).

Pek çok yazar için yazma süreci, önceden belirlenmiş aşamalı bir sıra izlememektedir. Ancak bir dilde yazma becerisi kazanmak ve geliştirmek isteyen kişiler, bir öğreticinin gözetiminde aşamalı ve kapsamlı bir eğitim almak zorundadır. “Öğrenciler ilk olarak öğretilen dil bilgisi yapılarını ve kelimelerin yazımını pekiştirmeli, sonra yazarken öğrendiklerinin ötesine geçerek farklı ifade şekillerini keşfetmeli ve göz, el, beyin arasında uyum sağlayarak düşüncelerini ortaya koyma çabası göstermelidirler” (Raimes, 1983: 3). Yine de yazma becerisinin planlanmasında öğreticilerin net bir çerçeve çizmeleri zordur. Bunun nedeni yazmayı oluşturan unsurların çeşitli olmasından ileri gelmektedir. Raimes, yazma unsurlarını kitabında şu şekilde ortaya koymuştur:

Şekil 1: Yazmayı oluşturan unsurlar (Raimes, 1986: 6).

Hyland ise yazmayı oluşturan unsurları farklı bir şekilde ele almıştır. Hyland’a göre yazma unsurları şunlardır:

 Dilin yapısı,  Metin işlevi,

Düşüncelerin açık, akıcı ve etkili bir şekilde

iletilmesi

SÖZ DİZİMİ

Cümle yapısı, cümle sınırları,

biçim bilimsel

seçimler, vb. Uygunluk, açıklık, İÇERİK özgünlük, akla yatkınlık, vb. YAZMA SÜRECİ Düşünceleri bir araya getirme, yazma, metni oluşturma ve gözden geçirme HEDEF KİTLE Okuyucu(lar) AMAÇ Yazma nedeni SÖZCÜK SEÇİMİ Sözcük dağarcığı, deyimler ve kalıp ifadeler, tonlama ORGANİZASYON Paragraflar, konu ve yan konular, tutarlılık ve bütünlük MEKANİK El yazısı, yazım ve noktalama, vb. DİL BİLGİSİ

 Tema ve konu,

 Yaratıcı düşünce ve özgünlük,  Metnin düzenlenmesi,

 İçerik,

 Metnin türü (2008: 2).

Bu iki görüşe göre de yazarın düşünceleri açık, akıcı ve etkin bir şekilde iletebilmesi için amacını yani yazma nedenini belirlemiş olması ve hangi hedef kitle için yazacağını göz önünde bulundurması gerekir. Aynı zamanda yazarın yazacağı dilin dil bilgisi, söz dizimi, yazım ve noktalama kurallarını bilmesi gerekmektedir. Ayrıca yazarın, ifade etmek istediği düşünceleri bir araya getirip metin oluşturacağı yazma süreci hakkında bilgi sahibi olması gerekmektedir. Bu konuda Tribble öğrencilerin herhangi bir konuda yazmaları için sahip olması gereken bilgi dağılımını şu şekilde belirlemiştir:

 %35 içerik bilgisi: Konu alanı ile ilgili gerekli olan kavram bilgisi,

 %25 kültür bilgisi: Metnin anlaşılması için gerekli olan kültürel bağlam bilgisi,

 %25 dil bilgisi: Metnin yazılması için gerekli olan dil bilgisi kuralları,

 %15 yazma süreci bilgisi: Yazma aşamaları ve yazma sürecine ait izlenecek yol bilgisi(1996: 43).

Yazmanın üretimsel bir eylem olduğu dikkate alınırsa içerik, kültür, dil ve yazma sürecine ait bilgilere sahip olmanın yanında bu sürecin birey tarafından iyi yönetilmesi gerekmektedir. Yabancı dilde yazma, çeşitli aşamalardan oluşan bütünsel bir süreçtir. Söz konusu aşamalar, yazma sürecinin başarılı bir şekilde gerçeklemesi için öğrenciye yardımcı olur. Graves’e göre yabancı dilde yazma üç aşamadan oluşur. Bunlar,

 Yazma öncesi,  Yazma/düzenleme,

 Yazma sonrası (1984: 21) şeklinde sıralanmaktadır.

Hyland (2008) ise yazma sürecini yazma öncesi, yazma ve yazma sonrası olarak ayırmakla birlikte bu üç aşamayı da alt başlıklara ayırarak yabancı dil sınıflarındaki

yazma etkinliklerinin genel yapısını ayrıntıları ile ortaya koymuştur. Hyland’a göre yabancı dilde yazma süreci şu aşamalardan meydana gelmektedir:

 Konu seçimi: Öğretmen ya da öğrenci tarafından,

 Yazma öncesi: Veri toplama, beyin fırtınası, not alma, özetleme vb.,  Düzenleme: Düşünceyi kâğıda dökerek bir taslak oluşturma,

 Taslağın değerlendirilmesi: Öğretmen ya da öğrenciler tarafından taslağın değerlendirilmesi,

 Gözden geçirme: Taslağın yeniden düzenlenmesi,

 Taslağın değerlendirilmesi: Taslağın gözden geçirilmesinden sonra tekrar öğretmen ya da öğrenciler tarafından değerlendirilmesi,

 Okuma ve düzenleme: Metnin son şeklini alması, sayfa düzeninin kontrol edilmesi,

 Değerlendirme: Öğretmenin yazma sürecini ve sürecin sonunda ortaya çıkan metni değerlendirmesi,

 Yayınlama: Kompozisyonun sınıfa sunulması ya da panoya asılması (2008: 11).

Genel anlamda yazma öncesinde öğrenci öncelikle yazma fikrine odaklanır. Yazacağı metin ile ilgili bir plan hazırlar, amaçlarını belirler. Yazma öncesinde yaratıcı etkinlikler, öğrencilerin yazacakları konu hakkında özgün düşünceler bulmalarını sağlayarak hangi konulara değineceklerini belirlemelerine yardımcı olur.

Yazma, metnin ilk taslağının oluşturulduğu aşama olmanın yanında; düzenleme öğrencinin elindeki kaynakları kullandığı, düşüncelerini kanıtlandığı kısımdır. Düzenleme aşamasında öğrenci tasarladığı cümleleri belirli bir sıraya göre düzenler, bunu yaparken hangi dilde yazıyorsa o dildeki bağlama unsurlarını kullanarak tutarlı bir bütünlük oluşturur. “Öğrenci yazarken ses ve harfler arasında bir ilişki kurmalı, harflerin sırasını karıştırmamalı, yazının konusuna ve konuyu açıklarken izleyeceği yolu hesaplamalıdır” (Graves, 1984: 64).

Yazma ani ve bir anda gerçekleşen bir eylem değildir. Öğrenci belirlediği konu hakkında yazarken duraklar, düşünür, yazar, sonra tekrar duraklar, düşünür, gözden geçirir ve yazmaya devam eder. Burada gözden geçirme metnin kontrol edilmesinde ve hataların düzeltilmesi için çok önemlidir. Harris (1993: 62), gözden geçirme sırasında yazma becerisi iyi olan öğrencilerin özellikle yazdıkları metnin içeriğini ve ifadelerini

gözden geçirdiklerini; yazma becerisi kötü olan öğrencilerin ise genellikle yazım ve noktalama ile ilgili değişiklikler yapma eğiliminde olduklarını tespit etmiştir.

Oluşturulan ilk taslağın gözden geçirilmesi ve eksikliklerin giderilmesi ile ortaya çıkan yeni taslağın değerlendirilerek son şeklini alması sağlanır. Bu aşamada öğreticiden yardım alınabilir.

Yazma sonrası, yazılan metnin tamamlanması anlamına gelir. Bu aşamada öğrenci, yazdığı metni sınıftaki diğer öğrencilerle veya öğretici ile paylaşır ve ortaya koyduğu metnin değerlendirilmesini bekler. Değerlendirilen metindeki hatalar belirlenerek düzeltilir, daha sonra yazı, sınıf panosu gibi herkesin okuyabileceği bir yere asılır. Böylelikle yazma süreci tamamlanmış olur.