• Sonuç bulunamadı

Yağmurun Rahmet Olması

Belgede Kur'ân-ı Kerîm'de yağmur (sayfa 91-94)

3. BİLİMSEL TEFSİR EKOLÜ

2.11. Yağmurun Rahmet Olması

Yüce Allah Kur’ân’ı Kerîm’de, yağmurun canlılar için rahmet olduğunu ifade etmektedir. Yağmur, Allah’ın insan, hayvan ve bitkilere olan rahmetinin, lütuf, acıma ve şefkatinin en bariz bir göstergesidir. Zira yağmur, yaşayan varlıkların biyolojik olarak hâkim unsuru olan suyun esasıdır. Yağmurun yokluğu tüm canlı türlerinin yokluğu demektir. Allah yağmur damlaları ile canlılara su serperek onlara hayat bahşeder ki bu onun Rahîm isminin bir tecellisidir.

Yağmur insanın varlık ve yaşam sebebi olan ilahi bir rahmettir. Yağmur yerine rahmet ifadesinin kullanımı o kadar yaygındır ki, adeta bu ikisi birbiriyle özdeşleşmiştir.444 Dilimizde çoğu zaman yağmur yerine, rahmet yağıyor denilir. Bu aynı zamanda yağmurla rahmet arasındaki sıkı ilişkinin idrak edilip içselleştirildiğinin de işaretidir. Şüphesiz ki böyle bir kullanımın ardındaki en büyük etken Kur’ân’ı Kerîm’in yağmuru rahmet olarak takdim etmesidir.

Rahmet, acımak, esirgemek, korumak, affetmek, bağışlamak, hayır, iyilik, ihsan,

441 Yeniçeri, Uzay Ayetleri Tefsiri, s.430. 442 Güler, Konularına Göre Kur'an, s.498.

443 el-A’râf 7/96; ayrıca bk. el-Mâide 5/66; el-En’âm 6/6; Hûd 11/52; en-Neml 16/112; Nûh 71/10; Cin

72/16–17.

kalp inceliği, nimet vermek gibi anlamlara gelmektedir445 ki, bu kavram Kur’ân’ı Kerîm’de 114 defa kullanılmıştır. İsfehânî rahmet kavramı için şunları söyler: “Rahmet, acınan kimseye iyilik yapmayı gerektiren bir inceliktir. Bu kelime, bazen sadece incelik, bazen de incelikten soyutlanmış ihsan anlamında kullanılır. Allah falancaya iyilik etsin derken böyledir. Rahmet kelimesi Allah (cc)’nin bir sıfatı olarak geldiğinde onunla incelik değil sadece ihsan kastedilir. 446 İşte yağmurda Allah’ın biz canlılara rahmeti yani iyiliği, ihsanı, nimeti, acımasıdır. Yağmur Allah’ın rahmetini insanlara maddî ve manevî haz şeklinde tattırmasıdır.

Bir kısım âyetlerde rüzgârlar rahmetin hemen öncesinde eserek rahmet müjdecileri olarak takdim ediliyor. Müjde istenilen, beklenilen, özlenilen ve ihtiyaç duyulan şeyler için kullanılır ki, buradaki müjde rüzgârın ardından gelen rahmet yani yağmurdur. Çünkü yağmurun gelişi bolluk, bereket, hayat, canlılık, hareketlilik, coşku, kısacası Allah’ın canlılara rahmeti demektir.

“O’dur rahmetinin hemen öncesinde rüzgârları müjdeci olarak gönderen! O

rüzgârlar ki, ağırlaşmış / yağmur yüklenmiş olan bulutları taşıyıp getirdiğinde, biz onları, toprakları ölü olan bir beldeye doğru sürükleyip oraya yağmur olarak indiririz. Sonra da, onunla her çeşitten ürünler ve meyveler çıkarırız. İşte ölüleri de böyle diriltip çıkaracağız. Umulur ki düşünüp ibret alırsınız.”447

“Rüzgârları rahmetinin önü sıra ِbir müjdeleyici olarak göndermektedir.

Sonrasında gökten tertemiz bir su / yağmur indiririz.”448

“(Onlar mı hayırlı) yoksa karanın ve denizin karanlıkları içinde size yolu

bulduran, rahmetinin (yağmurun) önünde rüzgârları müjdeci olarak gönderen mi? Allah'tan başka bir tanrı mı var! Allah, onların koştukları ortaklardan çok yücedir, münezzehtir.”449

“Size rahmetinden tattırsın, emriyle gemiler yüzsün, fazlından (nasibinizi)

arayasınız ve şükredesiniz diye (hayat ve bereket) müjdecileri olarak rüzgârları göndermesi de Allah'ın (varlık ve kudretinin) delillerindendir.”450

445 Canbulat, Dinî Kavramlar Sözlüğü, s.427. 446 İsfehânî, el-Müfredât, “rhm”, s.347. 447 el-A’râf 7/57.

448 el-Furkân 25/48. 449 en-Neml 27/63. 450 er-Rûm 30/46.

Allah (cc) yağmuru yeryüzüne indirmekle rahmetini her tarafa yaydığını söyler. Şöyle ki, yağmurla somutlaşan Allah’ın rahmeti, yeryüzünü canlandırır, kuruyan yerleri yeşertir, tohumları geliştirir, bitkileri hareketlendirir, havayı yumuşatır, ümit uyandırır:

“O, (insanlar) umutlarını kestikten sonra, yağmuru indiren, rahmetini her tarafa

yayandır. O, hakiki dosttur, övülmeye lâyık olandır.”451

Müfessirlerimizin geneli tüm bu âyetlerde rahmet kavramıyla yağmurun kastedildiğini söylemişlerdir. 452 Bununla birlikte kimi müfessirler de yağmuru öncelikle

zikrettikten sonra buralardaki rahmetle başka şeylerin de kastedilmiş olabileceğini ifade etmişlerdir.

Allah tarafından ilahi rahmet olarak tanıtılan yağmur dünyevi nimetlerin başında gelir. Allah’ın yağmuru rahmet olarak sunması sadece bizimle sınırlı değildir; davarlarımızı, ekinlerimizi, tarlalarımızı, bahçe ve bostanlarımızı onunla suladığımız gibi, beden, giysi ve diğer eşyalarımızı da temizlemekte ondan istifade ederiz. İlk insan Hz. Adem’in çocuklarından Kabil’in ziraatçılık, Habil’in ise hayvancılıkla uğraştığı rivayet ediliyor.453 Bu iki saha ilk insandan günümüze değin insanoğlunun hayatta kalabilmesi için uğraşmak zorunda olduğu alanlardır. Ve bu iki saha için yağmur ana etmendir.

Denilir ki yağmur, doğanın sevinçten ağlamasıdır. Toprağa düşen yağmur, çeşitli yiyecek maddelerini bitirir ve canlılar bunları yiyerek hayatlarını devam ettirirler. Bir yağmur damlasının buharlaşıp gökyüzüne çıkması ve yoğunlaşıp yağmur halinde yeryüzüne inmesi esnasında; şiddetle inmeksizin başımızı okşaması, yaprağı solmuş lisanı hal ile su dilenen bitkilerin imdadına yetişmesi rahmettir.454 Yağmur rahmeti, tüm canlıların ihtiyaçlarına cevap vermek için damlalar suretinde ilahî hazine çeşmesinden akmaktadır. Yağmurda görülen bu ilahi yardım tecellisinden dolayıdır ki, Allah (cc), ona rahmet olarak vasıflandırmıştır.

Resûlullah (sav)’de hadislerinde yağmurun Allah’ın bir rahmeti olduğunu sık sık dile getirmiştir. Hz. Ayşe’den rivayet edilen bir hadis şu şekildedir: “Hava rüzgârlı ve

451 eş-Şûrâ 42/28.

452 bk. Taberî, Câmiu'l-Beyân fî Te'vîli'l-Kur'ân, IX, 397; İbn Kesîr, Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm, II, 297;

Nesefî, Tefsîru'n-Nesefî, I, 417; Kurtubî, el-Câmiu li-Ahkâmi'l-Kur'ân, VII, 204; Mahallî V.dğr.,

Tefsîru'l- Celâleyn, 201; Şevkânî, Fethu’l-Kadîr, II, 312.

453 İbn Kesîr, Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm, II, 45.

bulutlu olunca bu Resûlullah’ın yüzünden belli olur, Resûlullah ileri geri gidip gelmeye başlardı. Yağmur yağdığı zaman ise sevinir ve bu kederli hal ondan giderdi. Ben (yani Hz. Ayşe) bunu kendisine sorduğumda bana şöyle cevap verdi: “Gerçekten onun içinde ümmetime musallat kılınacak bir azab olmasından korktum.” cevabını verdi. Resûlullah yağmur görünce bu “rahmettir” buyururdu.”455 Bu hadisten Resûlullah (sav)’in yağmurun rahmet yönüne iki şekilde dikkat çektiğini görüyoruz. Öncelikle rüzgârlarla gelen bulutların azab ve felaket taşıyıcısı olmamaları rahmetin bir yönünü; yağmurun ihtiyaçları karşılayarak bereket, bolluk ve sevinç kaynağı olması ise Allah’ın bizlere olan rahmetinin ikinci yönünü oluşturmaktadır.

Kur’ân’ı Kerîm’de yağmura, maddi rahmetle birlikte ve ruhi/manevi rahmet de atfetmektedir.456 Çünkü yağmur, canlıların varlığını sürdürebilmesi için maddi anlamda rahmet kaynağı olduğu gibi, aynı zamanda insanların zihinlerine hitap ederek onları gaflet uykusundan uyandıran manevi rahmet kaynağıdır. Allah (cc) bir çok âyette âhiret hayatının gerçekliğini, Allah’ın güç ve kudretini, kâinattaki kusursuz işleyişi, dünya hayatının geçiciliğini ve benzeri konuları yağmur olayı üzerinden anlatmakta ve ispatlamaktadır. Yağmuru konu edinen âyetlerin tamamına yakınının doğrudan ya da dolaylı olarak düşünmeye, gözleme, akletmeye, tedebbür ve tezekküre vurgu yapması, yağmurun Allah’ın insanları kendisiyle arındırdığı, doğru yola ilettiği manevi bir rahmet kaynağı olduğunu göstermektedir. Yağmur bu durumda, ölü toprağı canlandırarak üzerinde her türlü nebatatı bitirdiği gibi, manen biz insanlarında, akıl ve kalbini canlandırarak, bizlere manevi bir hayat vermekte, bu yönüyle de rahmet özelliğini göstermektedir.

Belgede Kur'ân-ı Kerîm'de yağmur (sayfa 91-94)