• Sonuç bulunamadı

3. BİLİMSEL TEFSİR EKOLÜ

2.1. Yağmur Oluşumundaki Ana Etmenler

2.1.1. Rüzgâr

Atmosfer devamlı hareket halindedir. Bu hareketlere genel bir terim ile rüzgâr

178 Nurbâki, Halûk, Kur’an Mucizeleri, Damla Yay, İstanbul, 2005, s.84. 179 es-Secde 32/27.

180 ez-Zâriyât 51/1–2. 181 er-Rûm 30/48.

denir. Bütün bu hareketlerin meydana gelmesine yol açan sebep, hava kürenin muhtelif kısımları arasında basınç farklarıdır.182 Rüzgâr yüksek basınç merkezinden alçak basın

merkezine doğru sürekli yer değiştirir.183 Rüzgâr, yeryüzünde ve atmosferde değişik yönlerden değişik süratlerle esen karmaşık bir sistemdir.

Allah (cc) Kur'ân'ı Kerîm’de dikkatleri rüzgâra çekerek rüzgârları kendisinin gönderdiğini, dilerse onları durdurabileceğini,184 Allah’ın kendisiyle yoldan çıkmışları cezalandırdığı,185 müminleri ise desteklediği186 bir silahı olduğunu, rızık ve nimet getirdiğini187 söylemektedir. “Rüzgârları ve yer ile gök arasında emre hazır bekleyen

bulutları yönlendirmesinde düşünen bir toplum için (Allah'ın varlığını ve birliğini ispatlayan) birçok deliller vardır.”188 Bu âyette Allah (cc), rüzgâr ve bulutları her an yağmurlarla Allah’ın rahmetine vesile olacağı gibi; kasırga ve dolularla da Allah’ın azabına vesile olabilecek koordineli çalışan bir ikili, emre amade bir ordu gibi takdim etmektedir.

Resûlullah (sav) de bu bağlamda rahmet ve azap getiren rüzgârlara temasla şöyle buyurmuştur: “Ben saba rüzgârı ile yardım gördüm. Âd (kavmi) debur rüzgârı (batıdan esen kasırga) ile helak edildi. Cenup da Cennet rüzgârındandır.”189

Rüzgârların yelkenli gemileri hareket ettirmesi, ürünleri olgunlaştırması, havanın temizlenmesi, yüksek basınç alanları ile alçak basınç alanları arasında denge oluşturarak sıcaklıkları düzenlenmesi, yeryüzünün süpürülmesi, bazı hastalıkların engellenmesi gibi birçok faydası bulunmaktadır.190 Rüzgâr aynı zamanda yağmurun oluşumundan yeryüzüne inmesine kadarki bütün aşamalarda çok büyük bir işleve sahiptir. Cenâb-ı Hak, yağmurun oluşumundan bahsederken rüzgârlar için, "müjdeciler" ifadesini kullanmıştır:

“(Onlar mı hayırlı) yoksa karanın ve denizin karanlıkları içinde size yolu

182

Erinç, Sırrı-Sami Öngör, Genel Coğrafya (Tabiat ve İnsan), Milli Eğitim Basım Evi, İstanbul, 1981, s.76.

183 E. Ulugür, Su Mühendisliği, s.7. 184 eş-Şûrâ 42/33.

185 Âl-i İmrân 3/117; Yûnus 10/22; el-İsrâ 17/69; el-Ahkâf 46/24; ez-Zâriyât 51/41; Kamer 54/19–20; el-

Hakka 69/6.

186 el-Enbiyâ 21/81; el-Ahzâb 33/9; Sebe 34/12; es-Sâd 38/36; Fussilet 41/16; el-Ahkâf 46/24; Kamer

54/19.

187 el-Câsiye 45/5. 188 el-Bakara 2/164.

189 Buhârî, el-Câmiu’s-Sahîh, İstiska, 26. 190 bk. Râzî, Mefâtihu’l-Gayb, XVIII, 128.

bulduran, rahmetinin (yağmurun) önünde rüzgârları müjdeci olarak gönderen mi? Allah'tan başka bir tanrı mı var! Allah, onların koştukları ortaklardan çok yücedir, münezzehtir.”191 “Rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen O'dur.”192

Rüzgârların Kur'ân'ı Kerîm’de müjde olarak zikredilmesi, yağmurun oluşumunda etkin rol almasından dolayıdır. Çünkü yağmur sevinç, bereket, rızık sebebidir.

Öncelikle rüzgârlar ısınma sonucu su yüzeylerinden çıkan buharların gökyüzüne yükseltilip orada bulut şeklinde bir araya gelme vazifesini görürler. 193 Yani rüzgâr yoluyla yağmurun hammaddesi havalanır. Kur'ân'ı Kerîm bu durumu şu şekilde dile getiriyor: “Allah O'dur ki, rüzgârları gönderir, bunlar da bulutu kaldırır. Derken, Allah

onu gökte dilediği gibi yayar ve parça parça eder; nihayet arasından yağmurun çıktığını görürsün. Allah dilediği kullarına yağmuru nasip edince, onlar seviniverirler.”

194 Bu âyet aynı zamanda rüzgârın oluşan bulutları birleştirerek, üst üste ekleyerek,

yoğunlaşmalarını ve bunun sonucunda yağmur yağdırabilecek bir hale getirdiğini, ya da parçalanmalarını sağlayarak içlerindeki su buharını muhafaza etmelerini sağladığını da ifade etmektedir. Şu âyet de Allah’ın emriyle hareket eden rüzgârların bulutlar üzerindeki tasarrufunu gözler önüne sermektedir: “Görmez misin ki Allah bir takım

bulutları (çıkarıp) sürüyor; sonra onları bir araya getirip üst üste yığıyor. İşte görüyorsun ki bunlar arasından yağmur çıkıyor…”195

Rüzgârlar bulutların bir araya gelerek yoğunlaşmasını veya parçalanmasını sağladığı gibi, onları sürükleyerek suya muhtaç bölgelere ulaştırma fonksiyonunu da üstlenir.196 Konula ilgili birkaç âyetin meâli şu şekildedir: “Rüzgârları ve yer ile gök

arasında emre hazır bekleyen bulutları yönlendirmesinde düşünen bir toplum için (Allah'ın varlığını ve birliğini ispatlayan) birçok deliller vardır.”197 “Rüzgârları

rahmetinin önünde müjde olarak gönderen O'dur. Sonunda onlar (o rüzgârlar), ağır bulutları yüklenince onu ölü bir memlekete sevkederiz. Orada suyu indirir ve onunla türlü türlü meyveler çıkarırız. İşte ölüleri de böyle çıkaracağız. Her halde bundan ibret

191 en-Neml 27/63.

192 el-Furkân 25/48.

193Deylemî, Ahmet Âmir, el-Miyâh Fi’l-Kur'ân Minhâc li-Tefsîri’l İşârâti’l-İlmiyyeFi’-Âyâti’l- Kur’âniyye, Dâru’n-Nefâis, Beyrut, 2005, s.33.

194 er-Rûm 30/48. 195 en-Nûr 24/45.

196 Elmalılı, Hak Dini Kur'an Dili, IV, 67. 197 el-Bakara 2/164.

alırsınız.”198 “Rüzgârları gönderip de bulutu harekete geçiren Allah'tır. Biz onu ölü bir

bölgeye göndeririz de ölümünden sonra toprağa onunla hayat veririz. Ölülerin yeniden dirilmesi de böyle olacaktır.”199 Bu âyetlerde rüzgâr adeta bulutları Allah’ın emri

doğrultusunda güden bir çoban gibidir. Bulutlardaki nem yoğunlaşınca yağmur olarak yeryüzüne iner. Bu yoğunlaşma daha çok bulutların rüzgârların tesiriyle sıcak yerden soğuk yere sürüklenmesiyle oluşur. Zikrettiğimiz âyetler bulutları sürükleyen rüzgârın önceden yağmur yağacağını bizlere haber verdiğini öğretiyor.

Kur'ân'ı Kerîm’de rüzgârların aşılama özelliğine ve bunun sonucunda yağmurun oluştuğuna dikkat çekilerek şöyle denilir: “Biz, rüzgârları aşılayıcı olarak gönderdik ve

gökten bir su indirdik de onunla su ihtiyacınızı karşıladık. (Biz bunları yapmasaydık) siz onu (yeterli) suyu depolayamazdınız.”200

Rüzgârların aşılayıcı olarak zikredilmesi hakkında müfessirler iki görüşe sahiptir. İbn Abbas, Hasan el-Basrî, Dahhâk ve Katâde rüzgârın aşılaması hakkında: “Rüzgâr, ağaçları ve bulutları aşılamaktadır” derken. İbn Mesut da: “Allah, bulutları aşılayıp da, onların su yüklenmesi ve suyu (yağmuru) bulutun içine bırakması için rüzgârları gönderir. Sonra o bulut sıkışır ve sütü bol devenin sağılması gibi, onu şarıl şarıl akıtır” der fakat rüzgârların ağaçları aşılamasından bahsetmez.201 Bu ayırım şöyledir: bir kısmı aşılamanın bulut ve bitki de var olduğunu söylerken, diğer kısmı da bitki aşılamasının bilimsel bir geçek olduğunu fakat söz konusu âyetin bitki ve ağaçla hiçbir ilişkisinin olmadığı, âyete sadece bulut aşılamasından bahsettiğini iddia etmişlerdir.

Rüzgâr bulutları bitkileri aşılamaktadır. Rüzgârın bulutları aşılama özelliği şöyle gerçekleşir: Alçak ve yüksek basınç alanları arasındaki şiddetli hava akımları okyanusların ve denizlerin yüzeyinde, köpüklenme nedeniyle her an oluşmakta olan sayısız hava kabarcığını, ayrıca karalardan gelen toz parçacıklarını atmosferin üst katmanlarına taşır. Rüzgârların bu şekilde yükseklere taşıdığı parçacıklar, burada su buharı ile temas eder. Su buharı da bu parçacıkların etrafına toplanarak yoğunlaşır ve su damlacıklarına dönüşür. Bu su damlacıkları önce bir araya gelerek bulutlan oluşturur, bir süre sonra da yağmur olarak yeryüzüne iner. Bulutların aşılanmasının bir başka şekli

198 el-A’râf 7/57. 199 Fâtır 35/9. 200 el-Hicr 15/22.

201 Suyûtî, ed-Durru’l-Mensûr, V, 72; İbn Kesîr, Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm, II, 723; Râzî, Mefâtihu’l-Gayb,

de elektrik yükü ile aşılanmasıdır. Rüzgârlar, önce bulutları sürükleyerek birbiri üzerine yığar. Bu sürtünme neticesi onları negatif ve pozitif elektrik yükü ile aşılar. Bulutlarda biriken bu yüklü elektrik birbirlerini çekmeleri ve birleşmeleri neticesinde yağmurun oluşumunu sağlarlar.202

Rüzgâr aşılamasının bitkiler üzerindeki etkisi, ancak son asırlarda anlaşılmış bir meseledir. Bütün bitkilerin çiçeklerinin erkek ve dişi çift ihtiva ettiği ve erkeğin dişiyi aşılamasıyla meyvelerin meydana geldiği anlaşıldıktan sonra, bu işte rüzgârın rol oynadığı ortaya çıkmıştır.203 İlk dönem müfessirlerinin bunu ta o zamanlardan söylemiş olmaları dikkat çekici bir durumdur.

Belgede Kur'ân-ı Kerîm'de yağmur (sayfa 45-49)