• Sonuç bulunamadı

Yağmur Döngüsü

Belgede Kur'ân-ı Kerîm'de yağmur (sayfa 59-62)

3. BİLİMSEL TEFSİR EKOLÜ

2.3. Yağmur Döngüsü

Yeryüzündeki su kaynakları okyanus, denizler, göller, nehirler ve yeraltı

262 Nurbâki, Kur’an Mucizeleri, s.84; ayrıca bk. Kılıç, Kâinat Kitabını Okumak, s.112. 263 Sâbûnî, Safvetü't-Tefâsîr, I, 97.

264 İbn Kesîr, Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm, IV, 389. 265 İbn Kesîr, Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm, II, 723. 266 el-En’âm 6/99.

267 Râzî, Mefâtihu’l-Gayb, X, 61. 268 es-Secde 32/5.

sularından oluşur. Sular insanlar hayvanlar ve bitkiler tarafından kullanıldığı halde gerçekte asla yok olmaz. Zira sular, atmosfer dışına çıkamaz, ancak sıvı, buhar ve katı hallerinden birinde bulunur ve bunlar arasında sürekli bir geçiş yapar. Bu özelliklerinden dolayı yeryüzündeki sular kesintisiz olarak yinelenen bir değişim sistemine sahiptir ki buna su döngüsü denilir.269

Su döngüsünün buharlaşma, yoğunlaşma ve yağış şeklinde basamakları bulunur. Öncelikle güneş ve rüzgârın etkisiyle, su, kar ve buzul yüzeylerinden, topraktan, bitkilerden ve daha yeryüzüne varmadan yağan yağmurlardan buharlaşma olur. Böylece atmosfere yükselerek gaz halinde dolanan su, soğuk havayla temasa girer ve yoğunlaşarak bulutları oluşturur. Bazı koşullar altında, yerçekimi nedeniyle çökerek yağmur, kar, dolu gibi hallerde karalara ve okyanuslara iner. Yağış halinde toprağa düştüğünde burada toplanabilir veya buharlaşabilir, akıntılar oluşturabilir. Derinliklere sızarak yeraltı sularını oluşturabilir ve farklı derinliklerde farklı hızlarda yer değiştirebilir. Bu yeraltı akıntıları, yüzeydeki toprak katmanlarının nemini sağlar. Derinliklerde su tabakalarını besler ve yeniler, kaynaklar oluşturur, bitki yaşamını destekler ve sıvı halini değiştirerek tekrar atmosfere yükselir. Ayrıca bitki örtüsü terleme yoluyla önemli miktarda suyu buharlaştırır.”270 Bu durum bir nevi kısır döngü gibi devam eder durur.

Kur'ân'ı Kerîm’de yağmur döngüsünden bahsedilerek şöyle denilmiştir: ء َ)اَو ِNْ')ا ِتاَذ “Dönüş sahibi olan (yağmur yağdıran) göğe, yemin ederim ki”271 âyette geçen

er-rec’ kelimesiyle tekrar tekrar gökten yere geldiği için, yağmur kastedilmiştir.272

Zeccâc'ın ve diğer dilcilerin, rec’ kelimesinin ta baştan yağmur manasında vaz olunmuş bir isim olmadığı, tam aksine yağmura, mecazi olarak bu ismin verildiğini ifade ederek bu mecazın şu yönlerden yerinde olduğunu sıralamışlardır:

1. Bir de denilmiştir ki, bulutların yerdeki deniz ve diğer sulardan çıkan su buharından hâsıl olması dolayısıyla güya göğün yerden aldığı suyu yine geriye çevirmesi ve iade etmiş olması düşünülmüştür. Bu şekilde rec' kelimesi "mercu'" yani geri döndürülmüş manasına olarak iade edilmiş, döndürülmüş demek olur.

269 E. Ulugür, Su Mühendisliği, s.2.

270 Erinç, Genel Coğrafya (Tabiat ve İnsan), s.82; Büyük Ansiklopedi, I-XII, Doğan Kitapçılık, 1999, XI,

108.

271 et-Târık 86/11.

272 Taberî, Câmiu'l-Beyân fî Te'vîli'l-Kur’ân, XII, 538; Kurtubî, el-Câmiu li-Ahkâmi'l-Kur’ân, X, 13;

2. Sesin tekrarlanması manasından alınmıştır ki, sesi tekrar tekrar söylemek ve harfleri birbirine eklemektir. Yağmur da tekrar tekrar dönüp yağdığı için rec' denilmiştir.

3. Geri dönüşü hayra yorulduğu için söylenmiştir.

4. Her sene dönüp rızık getirdiği içindir.273

Göğün dönüş sahibi oluşu yağmurun (rec’) buharlaşarak tekrar eski yerine dönmesi ve bunun sistematik olarak devam etmesi sebebiyledir. Bu âyet tam olarak yağmur döngüsü ile birebir örtüşen bir anlama sahiptir.

Ayrıca müfessirler şu âyetle kastedilenlerden birisinin de yağmur döngüsü olduğunu ifade etmişlerdir. َِ ُجُْZَ َﻡَو ِء َ)ا َ ِﻡ ُلِ,-َ َﻡَو َْ-ِﻡ ُجُْuَ َﻡَو ِضْرَLْا 9ِ ُxِ=َ َﻡ ُ<َ=ْZَ ُرُUَْا ُ<ِ)ا َُهَو “Yerin içine gireni ve ondan çıkanı, gökten ineni, oraya çıkanı bilir. O,

esirgeyendir, bağışlayandır.”274

Burada yerkürenin kendi kütlesi ve tabakaları arasındaki giriş ve çıkışlar dile getirildiği gibi gökten yere inen ve yerden de göğe doğru yükselip gidenler de dile getirilmiş ve fakat bunların neler olduklarından söz edilmemiştir. Müfessirler yere giren; yağmurlar, ölüler, defineler, tohumlar, yerden çıkan; bitkiler, hayvanlar, madenler, kaynak suları gökten inen; yağmurlar, karlar, dolular, yıldırımlar, rızıklar, takdir, melekler, kitaplar, vahiy, ışınlar, uzay tozları göğe yükselenlerin ise; buharlar, dumanlar, melekler, ameller gibi değişik şeyler saymışlardır.275 Bu tanım inen ve çıkan hem maddi hem manevi birçok şeyi kapsar.276 Bununla birlikte tüm müfessirlerin saydığı şeyler arasında göz önünde olduğu için yağmur, dolu ve kar ve buhar ilk sıralarda yer almaktadır. Her ne kadar sayısını sadece Allah’ın bildiği nice maddi ve manevi varlıklar yerden göğe, gökten yere iniş çıkış yapıyor olsa da biz burada konumuz gereği sadece yağmur merkezli bir açıklamaya gideceğiz.

Deylemî söz konusu âyetle ilgili el-Miyâh Fi’l-Kur'ân adlı eserinde şunları

273 Râzî, Mefâtihu’l-Gayb, XXIII, 60–61.

274 Sebe 34/2; ayrıca aynı ifade için bk. el-Hadîd 57/4.

275 İbn Kesîr, Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm, III, 693; Mahallî V.dğr., Tefsîru'l- Celâleyn, s.562; Kurtubî, el- Câmiu li-Ahkâmi'l-Kur'ân, XIV, 230; Râzî, Mefâtihu’l-Gayb, XVIII, 314; Nesefî, Tefsîru'n-Nesefî, II, 361; Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, XI, 427; V.dğr.

276 Esed, Kur'an Mesajı Meal-Tefsir, s.870; İslâmoğlu, Mustafa, Hayat Kitabı Kur'ân Gerekçeli Meal- Tefsir, Denge Yay, 2. bs, İstanbul, 2008, s.845.

kaydeder: “Sanki âyet, kıyamete kadar kesintisiz devam edip gidecek bir yürüyüş resmetmektedir. Buna en yakın anlayış belki de bilim adamlarının son asırlarda keşfettikleri suyun şu varlık âleminde sürekli dönüşüdür. Âyetin ibaresi birbirinin aksi bir siga ile gelmiştir. (ِضْرَLْا 9ِ ُxِ=َ َﻡ) “toprağa neyin girdiğini” ibaresi (ِء َ)ا َ ِﻡ ُلِ,-َ َﻡَ) “gökten neyin indiğini” ibaresi ile eşleştirilmiştir. Bu ise göğe yükselenin bizzat oradan inen olduğunu göstermektedir. Yine ( َْ-ِﻡ ُجُْZَ َﻡ) “Oradan (yani ) topraktan neyin َ çıktığını” ibaresi ( َِ ُجُْuَ َﻡ) “Oraya (yani göğe) neyin yükseldiğini” ibaresiyle eşleştirilmiştir ki topraktan çıkanın bizzat göğe yükseldiğini göstermektedir. Bu tasavvur aynı şeye ait bir devridaim tablosu çizmektedir ki bunun ne olduğu ile ilgili en kabul edilebilir tercih bunun yağmur suyu olduğudur.”277

Belgede Kur'ân-ı Kerîm'de yağmur (sayfa 59-62)