• Sonuç bulunamadı

Yıllık Ücretli Ġzin Hakkına ĠliĢkin UyuĢmazlıkların Çözüm Yolları

Belgede Yıllık ücretli izin (sayfa 170-174)

E) Borçlusu

II. Yıllık Ücretli Ġzin Hakkına ĠliĢkin UyuĢmazlıkların Çözüm Yolları

Yıllık ücretli iznin doğduğu iĢ iliĢkisinin ĠĢ Kanunu‟na, Deniz ĠĢ Kanunu‟na, Basın ĠĢ Kanunu‟na tabi olması önem arzetmeksizin buna iliĢkin doğacak uyuĢmazlıkların çözümü 5521 Sayılı ĠĢ Mahkemeleri Kanunu‟na tabidir (ĠMK. m. 1; DĠK. m. 46; BĠK. Ek. m. 4). Söz konusu kanun uyarınca uyuĢmazlığın iki türlü çözümü bulunmaktadır. Bunlardan birisi idari merciye baĢvuru, diğeri ise yargısal çözüm yoludur.

402 Yakup SÜNGÜ, Yıllık Ücretli Ġzni Kullanma Usul ve Esasları, http://www.alomaliye.com/2007,

(ET.26.05.2009).

403 Yasanın ilgili hükmünün değiĢtirilmeden önceki halinde, iĢverenin ödemesi gereken idari para

cezasının gazetecinin izin müddetine tekabül eden ücretler yekununun iki katı iken üç katına çıkarılmıĢtır. Gazeteciye ödemesi gereken miktar ise değiĢtirilmeyerek eski hüküm muhafaza edilmiĢtir.

155

1- Ġdari Merciye BaĢvuru

ĠĢ Mahkemeleri Kanunu‟nun 10‟uncu maddesi uyarınca “ĠĢ Kanununun uygulanması ile görevli olan idari merciler, kendilerine yapılan müracaatları 15 gün içinde idari yoldan neticelendiremedikleri ve iĢ mahkemelerinin görevi içinde gördükleri takdirde bu hususa dair olan evrak ve belgeleri yetkili iĢ mahkemesine tevdi ederler. Mahkeme, re'sen gün tayin ederek tarafları davet ve müracaat sahibinin davacı olduğunu tesbitten ve zabıtnameye imzasını aldıktan sonra bu kanundaki esas ve usullere göre davayı görerek kararını verir. Ġdari merciin bu yoldaki tevdii mahkemenin göreve müteallik kararını takyit etmez”.

Bu hükümden de anlaĢılacağı üzere iĢçiler, iĢverenle aralarındaki uyuĢmazlıkların çözümünde yardımcı olması için ĠĢ Kanunu‟nun uygulanması ile görevli idari makamlara baĢvurabilirler. Bu makamların baĢında ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile bu bakanlığın teĢkilatı içerisindeki kuruluĢlar gelir. Ġdari makamlar da bu konudaki baĢvuruyu 15 gün içerisinde sonuçlandıramadıkları ve ihtilafı da ĠĢ Mahkemelerinin görevi içerisinde gördükleri takdirde, bu husustaki belgeleri yetkili iĢ mahkemesine gönderirler. Ancak, yıllık ücretli izinle ilgili her sorunda idari mercilere gidilmesi zorunlu olmadığı gibi, idari mercilerin önerdiği çözüme uyulması da zorunlu değildir. Bu nedenle de kesin çözüm için iĢ mahkemelerine baĢvurulması daha yararlı olacaktır.

2- Yargısal Çözüm Yolu A) Genel Olarak

Yıllık ücretli izinlerle ilgili uyuĢmazlıkların kesin çözümü olan yargısal çözüm, devletin mahkemelerinde açılacak davalarla sağlanmaktadır. Ancak, hangi tür davaların açılabileceği konusu öğretide tartıĢmalıdır.

Öğretideki bir görüĢe göre, Türk ĠĢ Hukukunda yıllık ücretli izin süresinin veya kullanım zamanının tespiti yönünde dava açılamayacağı gibi, bu konularda eda davasının açılmasının da iĢçiye herhangi bir yararı bulunmadığından, yıllık ücretli izin davaları izin ücreti alacağını kapsamakta olup, uygulamadaki ihtilaflar da bu

156 konuda olmaktadır404. Çünkü hukukumuza göre tespit davası, sadece hukuki yararın varlığı halinde açılabilecek olup, hukuki yararın varlığı için de, davacının bir hakkının veya hukuki durumunun o anki bir tehlike ile tehdit edilmiĢ olması ve bu tehdit sebebiyle de davacının hukuki durumunun tereddüt içinde bulunması, davanın bekletilmesinin zarar vermesi ve bu tespit durumun o tehlikeli durumu ortadan kaldıracak nitelikte olması gerekmektedir405. Buradan da anlaĢılacağı üzere, tespit davasının açılması için gerekli olan hukuki yarar burada söz konusu olmamaktadır. Özellikle tespit kararlarının icra yoluyla uygulanamaması neticesinde, tespit yoluyla izin kullanım zamanı belirlenemeyecektir. Eda davasının açılabileceği kabul edilse bile, mahkemenin vereceği karar neticesinde verilecek hükmün ilamların icrası yoluyla Ġcra ve Ġflas Kanunu‟nun 24-41‟e göre icra olunacağından, böyle bir hükmün icra kabiliyeti olmayacağından böyle bir davanın açılması da iĢçinin mağduriyetini gidermeyecektir406.

Ancak, öğretide tespit davasının açılamayacağı yönündeki genel kabulün aksine, Yargıtay bir kararında, yıllık ücretli izin alacağına esas teĢkil edecek iĢin niteliğinin tespiti konusunda hukuki yararın varlığını kabul ederek açılan davanın kabul edilmesi gerektiği yönünde karar vermiĢtir407. Ancak Yargıtay daha sonraki

404 ÇÖĞENLĠ, s.168; AKYĠĞĠT, Ġzin, s.679 vd.

405 Baki KURU/ Ġbrahim ARSLAN/ Ejder YILMAZ, Medeni Usul Hukuku, Ankara, 2006, s. 322.

406 ÇÖĞENLĠ, s. 145 vd.

407 Yargıtay 9.HD.sinin 12.01.2001 tarih, 1358/2090 sayılı ilamında “...Hizmet akdi devam eden

davacı kendisine mevsimlik veya geçici iĢçi olduğu gerekçesiyle izin hakkı verilmediğini, oysa iĢin sürekli iĢ olduğunu, izin hakkı bulunduğunu belirterek iĢin sürekli iĢ ve izin hakkı bulunduğunun tespitini istemiĢtir. Mahkemece eda davası açılabilecekken tespit davası açılamayacağı gerekçesiyle istem reddedilmiĢtir. Yasanın 56. maddesine göre hizmet akdi feshedildiğinde kullanılmayan ücretli izin hakkı, akdin sona erdiği tarihteki ücret üzerinden iĢçiye ödenir. BaĢka bir deyiĢle hizmet akdi devam ettiği sürece kullanılmayan izin sürelerine karĢılık ücretli izin alacağı istenemez. Yargıtay Büyük Genel Kurulu‟nun 07.07.1965 tarih ve 5/5 sayılı Ġçtihatı BirleĢtirme Kararında da belirtildiği gibi “tesbit davası eda davasının öncüsü durumundadır. Henüz Ģartları tamam olmadığı için açılamayan eda davası için ilerdeki hukuki iliĢkisinin belli edilmesi bakımından kesin delil olarak kullanılmak üzere eda davası açılabilir. Somut olayda hizmet akdi devam eden davacı iĢçi eda davası olan yıllık ücretli izin alacağı davasını açamayacağına göre yaptığı iĢin sürekli veya mevsimlik iĢ olup olmadığının tespitinde davacının hukuki yararı vardır...” denilmek suretiyle iĢin niteliğinin tespitinde hukuki yararın olduğu kabul edilmiĢtir. Kararın değerlendirmesini yapan SÜZEK‟e göre de; ücret alacağının muaccel olacağı fesih tarihinden sonra eda davası açılabileceğinden kararda anılan ĠBK uyarınca henüz koĢulları bulunmadığından açılamayan eda davasında kesin delil olarak kullanılmak üzere iĢyerindeki çalıĢmasının mevsimlik olup olmadığı konusunda tespit davası açılabilmesine engel bir durum yoktur. Karar metni ve kararın incelemesi için bkz. Sarper SÜZEK (Tebliğ Sahibi), BaĢkan: Utkan ARASLI, Yargıtay‟ın ĠĢ Hukukuna ĠliĢkin 2001 Yılı Kararlarının Değerlendirilmesi, Yıllık Ġzin Konusunda Tespit Davasının Açılması, Ankara, 2003, s.53.

157 tarihlerde bu kararının aksine, askerlik nedeniyle iĢten ayrılan ve dönüĢünde çalıĢmaya devam eden iĢçinin izin günlerinin hesaplanmasında tespit davasının açılmasında hukuki yararın bulunmadığına karar vermiĢtir408. Yeni tarihli vermiĢ olduğu bir kararında ise, emeklilik nedeniyle ayrılıp da yeniden iĢe baĢlayan iĢçinin yıllık izne hak kazanma ve izin sürelerinin belirlenmesi yönünden açmıĢ olduğu tespit davasında iĢçinin iĢyerindeki çalıĢmasının devam ettiğinden bahisle hukuki yararın bulunduğuna hükmetmiĢtir409.

408 Yargıtay 9. HD.nin 17.05.2004 tarih, 23749/12114 sayılı kararında ise “...Yasanın bu açık

hükmüne ve davacı iĢçinin askerlik nedeniyle iĢyerinden ayrılmasına ve bu ayrılıĢın askerlik öncesi hizmet süresinin izin günlerinin hesaplanmasında göz önünde tutulacağı maddede açıkça vurgulanmasına rağmen bu yönün tespiti Ģeklinde dava açılmasının yasal bir yönü bulunmamaktadır. Ayrıca tespit davasının dinlenebilmesi için müĢahhas bir olaya iliĢkin olmayan bir münasebetin veya yasa maddesinin tespiti isteminin usulde yeri de bulunmamaktadır. Tespit davalarının konuları hukuki münasebetin tespitidir. Bir hukuki münasebetin hemen tespitinde hukuki yarar varsa dava açılabilir. Hukuki yararın mevcudiyeti için davacının bir hakkı veya hukuki durumunun hali hazır bir tehlike ile tehdit edilmiĢ olması bu tehdit sebebiyle davacının hukuki durumunun tereddüt içinde bulunması, davanın bekletilmesinin zarar vermesi ve tespit hükmünün bu tehlikeyi ortadan kaldıracak nitelikte olması gerekir. 1475 sayılı ĠĢ Kanununun 56. maddesinde "...iĢçinin hak kazanıp da kullanamadığı yıllık izin süresi için ücreti hizmet akdinin iĢveren veya isçi tarafından feshedilmesi halinde akdin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine ödenir..." denilmekte olup, bu düzenleme dahi davacının hukuki menfaatinin bir tehdit içinde olmadığını ve akdin feshinde davacının açacağı eda davası ile hakkını alabileceğini açıkça gösterdiğinden tespit davası açmakta hukuki bir yarar da bulunmamaktadır. Yukarıda vurgulandığı Ģekilde açık olan yasa hükmünü tesbit davasına konu yapmanın hukuki bir yönü de bulunmadığından istemin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olduğundan hükmün bozulması...” denilmiĢtir. Bu kararı isabetsiz bulan ENGĠN‟e göre, yıllık iznin vazgeçilmesi mümkün olmayan haklardan olması nedeniyle, iĢ sözleĢmesinin sona ermesi halinde muaccel olan alacak hakkı niteliği taĢımasının yıllık ücretli iznin hukuki niteliğini ortadan kaldırmayacaktır. Yargıtay‟ın söz konusu kararı ile yıllık iznin bu niteliğinin unutulması nedeniyle yıllık iznin iĢçinin hakkı olarak değil de, iĢverenin bir lütfu halini aldığı, bu nedenle de kararın aksine iĢçinin yıllık izin hakkının doğduğu yönünde tespit davası açılmasında hukuki yarar vardır. Karar metni ve kararın incelemesi için bkz. Murat ENGĠN, Bireysel ĠĢ ĠliĢkisinin Kurulması ve ĠĢin Düzenlenmesi Açısından Yargıtay‟ın 2004 Yılı Kararlarının Değerlendirilmesi, Ankara, 2006, s.15 vd; Söz konusu oturumda bulunup da görüĢlerini açıklayan Osman Güven Çankaya ve Can Tuncay da aynı görüĢte olup tespit davasının açılabileceğini savunuyorlar. ġAHLANAN ise, Kanun‟un 54. maddesinde hangi sürelerin dikkate alınacağının açıkça düzenlenmiĢ olduğu, iĢverenin buna uymamasına göre iĢçinin iĢ akdini feshedebileceği ya da tazminat davası açabileceği, ĠĢ Kanununda sabit olan hususlarda tespit davasının açılmayacağını belirterek Yargıtay‟ın söz konusu kararını doğru bulmuĢtur (aynı oturumda).

409 Y.9.HD. T.30.01.2007, E:2006/12556, K.2007/1252 sayılı ilamı gereğince “...Davacı iĢçinin

iĢyerinde çalıĢması devam ettiğine göre, yıllık izne hak kazanma ve izin sürelerinin belirlenmesi yönünden tespit niteliğinde bu davayı açmasında hukuki menfaati bulunmaktadır. Bu itibarla mahkemece iĢin esasına girilerek bir karar vermesi yerindedir...”, karar metni ve incelemesi için bkz. ġAHLANAN, kıdem tazminatı, s.2 vd; Yine, Y.9.HD.‟nin 10.10.2008 tarih, 2007/27145- 2008/26149 E-K sayılı ilamında da “...ĠĢçinin mevsimlik çalıĢtığı belirtilen dönemde yapılan iĢin gerçekten mevsime bağlı olarak yapılması gerekir. Yapılan iĢ mevsimlik değil, ancak iĢçi aralıklı çalıĢtırılmıĢ ise, mevsimlik iĢten söz edilemeyeceğinden, bu sürenin de izin hesabında dikkate alınması gerekir. Uygulamada tam yıl çalıĢılması gereken ve devamlılığı olan bir iĢte, iĢçilerin iĢlerine 1-2 ay ara vererek bunların mevsimlik iĢte çalıĢtıkları birçok olayda gözlemlenmiĢtir. Tam

158

Belgede Yıllık ücretli izin (sayfa 170-174)