• Sonuç bulunamadı

Yıllık Ücretli Ġzin Hakkına ĠliĢkin Davalarda Ġspat Yükü

Belgede Yıllık ücretli izin (sayfa 175-181)

Yıllık ücretli izne iliĢkin davalar, yıllık izin ücreti alacağına iliĢkin olduğundan iĢverenlerin buna iliĢkin savunmaları, iĢçiye hak kazandığı izin ücretini verdikleri yönündedir. Bu nedenle de böyle bir savunmada, iĢçinin yıllık iznini kullanıp kullanmadığı, bunun ispatı ve ispat külfetinin hangi tarafta olduğu önem arz etmektedir.

412

Mürsel ÇUKUR, ĠĢ Mahkemelerinde Yargılama Süreci, www.lutfiinciroğlu.com,

160 ĠĢçilere hak kazandıkları yıllık ücretli izin hakları gereğince izinlerini verip kullandırma iĢverene düĢen bir borç olduğundan, bu borcun yerine getirildiğinin ispatı da iĢverene aittir413. Yıllık izin ücretleri verilmeden iĢ sözleĢmesi sona eren iĢçi, sadece izin ücretlerine ait yılları belirtecek, ispatı için herhangi bir belge getiremeyecektir. ĠĢveren, iĢçisine çalıĢırken yasal veya sözleĢmedeki izin sürelerine göre izin verdiğini ve ücretini ödediğini ispat etmek zorundadır.

1475 Sayılı Kanun‟un 58‟inci maddesi gereğince iĢverenler, yıllık ücretli izni kullandırdığını yıllık izin defteri veya buna eĢ değerde bir belgeyle ispat etme yoluna giderlerdi. Ancak, 4857 Sayılı Kanun döneminde izin defterini düzenleyen hüküm kaldırılmıĢ olup, bunun yerine iĢçilerin yıllık ücretli izinlerini gösteren “izin kayıt belgesi” getirilmiĢtir (ĠĢ K. m.56/son). Yine, ĠĢ Kanunumuzun 60‟ıncı maddesinde içeriğinin ve Ģeklinin ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı‟nca çıkarılacak bir yönetmelikle gösterileceği öngörülmüĢtür. Buna istinaden Bakanlık tarafından çıkarılan 03.03.2004 tarihli Yıllık Ücretli Ġzin Yönetmeliği‟nin 20‟nci maddesinde “ĠĢveren; çalıĢtırdığı iĢçilerin izin durumlarını gösteren, örneği bu Yönetmeliğe ekli yıllık izin kayıt belgesini tutmak zorundadır. ĠĢveren, her iĢçinin yıllık izin durumunu aynı esaslara göre düzenleyeceği izin defteri veya kartoteks sistemiyle de takip edebilir” denilmektedir. Bu itibarla, yıllık ücretli izinlerin verildiğini izin kayıt belgesi veya eĢdeğer bir belge ile ispat yükümü iĢverene aittir414.

413

Yargıtay 9. HD.nin T.01.07.2004, 2004/4300-16295 E-K sayılı ilamında “...Davacının çalıĢtığı üç yıllık süre içinde yıllık ücretli izin kullandığı iĢverence ispatlanamamıĢtır. Davacının hak ettiği yıllık ücretli izin alacağı bilirkiĢi raporuyla hesaplanmıĢtır...” denilmiĢtir. Karar metni için bkz. TÜHĠS, Yargıtay Kararları, Ağustos, 2005, s.51.

414 EYRENCĠ/TAġKENT/ULUCAN, s.260; MOLLAMAHMUTOĞLU, s.958; Yargıtay 9. HD.nin

18.06.2001 tarihli, 8118/10420 E-K sayılı ilamı gereğince “...Yıllık ücretli iznin kullandırıldığını ya da ücretlerini ödediğini kanıtlama yükümlülüğü davalı iĢverene aittir. Ġspat külfeti kendisine düĢen iĢveren ĠĢ Kanunu‟nun 58. maddesinde tutulması zorunlu olduğu belirtilen aynı kanunun 57. maddesi uyarınca çıkarılan yönetmelikteki esaslara uygun olarak tuttuğu izin defterini ve eĢ değerdeki yazılı belgelerle kanıtlamalıdır. Bu hukuki olgu dikkate alınmadan ispat külfeti kendisinde bulunmayan davacı iĢçinin ispat edemediği gerekçesiyle yıllık ücretli izin alacağının

reddi hatalıdır...” Karar metni için bkz. MeĢe Yazılım, www.meseyazilim.com. (ET.17.09.2009);

Yüksek mahkemenin (9. HD.nin) 10.01.2005 tarih, 21818/79 E-K sayılı ilamında da “...Davacının yıllık izinlerini kullandığı davalı iĢverence izin defteri ya da eĢdeğer bir belge ile kanıtlayabilmiĢ değildir. Ġzin alacağı bakımından iĢ sözleĢmesinin fesih Ģeklinin bir önemi bulunmamaktadır. Buna göre davacının kullanmadığı yıllık izinlerine ait izin ücreti hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır...” denilmek suretiyle aynı esas benimsenmiĢtir. Yine 9. HD.nin 09.02.2005 tarih, 12822/3741 E-K sayılı ilamında “...Davalı temyiz dilekçesine eklediği tediye makbuzlarında ihtar ve kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izninin ödendiğini belirtmiĢtir. Ġbraz edilen belgeler ödeme belgesi olup, hakkı ortadan kaldıran itiraz mahiyetindedir. Mahkemece davacıdan belgeler

161 ĠĢveren yıllık iznini kullandırdığını ispat açısından izin dönüĢü iĢçiden dilekçe almalıdır. Uygulamada sıkça görüldüğü üzere, iĢçinin izin talep dilekçesi üzerine iĢveren tarafından “uygundur” ibaresi düĢmekte, ancak iĢçinin dilekçede belirttiği tarih aralığında iznini kullandığına dair bir belgeye rastlanmamaktadır. Ancak, “uygundur” ibaresi ispat açısından yeterli değildir415. Yargıtay‟ca haklı olarak belirtildiği üzere, iĢverence tek taraflı olarak düzenlenmiĢ belgeler esas alınarak sonuca gidilemez416. Yine Yargıtay bir kararında, doğrudan olmasa da dolaylı ispat yoluyla da yıllık iznin kullanıldığının ispat edilmesinin mümkün olduğunu belirtmiĢtir417.

Yıllık izin süresine ait ücretin ödenmesinin ispatı da, iĢveren tarafından yazılı belge ile yapılabilecektir418. Nitekim iĢçiye izin verilmiĢ olmasının ispatlanması, iĢçiye izin ücretinin de verildiğini ispatlamayacaktır. Bu nedenledir ki, iĢçi iznin hakkında diyeceklerinin sorulup sonucuna göre karar verilmelidir. Karar metinleri için bkz.

AKYĠĞĠT, ġerh, s.1828 vd.

415 Cumhur Sinan ÖZDEMĠR, ĠĢ Hukuku Uygulama Rehberi, Ankara, 2005, s.179.

416

Yargıtay 9. HD.nin 17.05.1999 tarihli, 7706/9044 E-K sayılı ilamında “...Mahkemece davalı iĢverenin ibraz ettiği izin belgeleri dikkate alınarak o belgelerde kullandırıldığı gösterilen süreler mahsup edilmek suretiyle bakiye süre için yıllık ücretli izin alacağı belirlenmiĢ ise de izin belgelerinde davacının imzasına yer verilmiĢ değildir. Böyle olunca tek taraflı olarak iĢverenin düzenlediği belgeler esas alınarak sonuca gidilemez. Bu itibarla anılan belgeler yokmuĢ gibi izin alacağı tespit edilip hüküm altına alınmalıdır...” bu hususa yer verilmiĢtir. Karar metni için bkz.

MeĢe yazılım, www.meseyazilim.com. (ET.17.09.2009).

417 Yargıtay 9. HD.nin 21.05.2002 tarihli, 2281/8637 E-K sayılı ilamı uyarınca “...Davacının anılan 5

yıllık dönem için yönetmeliğe göre toplam 150 gün izne hak kazanabilmesi ve izin talep dilekçelerindeki toplam sürenin de 150 gün olması dikkat çekicidir. Burada asıl üzerinde durulması gereken, davacının bu izin taleplerinde hangi yıla ait iznini kullanmak istediğini belirtmiĢ olmasıdır. Davacının bu Ģekilde iznin ait olduğu yılı sıra takip ederek göstermiĢ olması, önceki yıl izninin de aynı Ģekilde kullandırıldığını ortaya koymaktadır. Ayrıca belirtmek gerekir ki izne ayrılan yöneticilere yemek parasının verilmeyeceği yönünde bir uygulamanın kararlılık kazanmıĢ olduğu görülmektedir. Bu açıdan bordrolar değerlendirildiğinde davacı sendika yöneticisinin uyuĢmazlık konusu günlerde yemek parasının bordrolarda yer almadığı, bunun sonucu olarak da izne çıkmıĢ olduğunun kabulü gerektiği sonucuna varılmalıdır...”, karar metni için bkz. Muhammet ÖZEKES, Basın ĠĢ Hukukunda Doğan UyuĢmazlıklarda Ġspat Sorunları, Basın ĠĢ Hukuku Genel Esasları ve Uygulama Sorunları, Ġstanbul, 2006, s.206.

418 “...Davacının yıllık izin ücreti istemi mahkemece reddedilmiĢ bulunmaktadır. Davalı tarafından

ibraz edilen yıllık ücretli izin defterinde davacının imzası bulunmamaktadır. Bu durumda davacı yıllık izin ücretine hak kazanmıĢ olduğu halde reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiĢtir...”Y. 9. HD, 03.10.1996, E.1996/7840, K.1996/18920 sayılı ilam; “...Son iki yıl için izin hakkı konusundaki mahkemenin kararı doğrudur. Ancak 1991-1992 yılı iznini davacının kullanıp kullanmadığı anlaĢılamamıĢtır Ģeklinde bir gerekçeyle o dönemin izin parası reddedilmiĢse de bu konuda ispat külfetinin davalı iĢverene ait olduğu ve bunun da izin defteri veya eĢdeğer bir belgeyle kanıtlanması göz ardı edilmiĢtir. Bu yön dikkate alınmaksızın tüm izin alacağının reddedilmiĢ olması hatalı olup bozmayı gerektirmiĢtir...” Y. 9. HD, 26.06.1996, E.1996/3645, K.1996/14404 sayılı ilam. Karar metinleri için bkz. MeĢe yazılım,

162 kullanıldığını kabul etmekle birlikte ücretin ödenmediğini iddia ediyorsa, iĢverenin bu kez ücretin ödendiğini yazılı belge ile ispatlaması gerekmektedir. Bu anlamda, izin ücreti sütunu içermeyen kayıtlarda iĢçinin imzası bulunsa bile bunlar izin ücretinin ödediğine dair iĢçi aleyhine kesin delil teĢkil etmezler419. Buna karĢılık, ücret bordrolarında yıllık izin sütunu ve ücret tahakkuku varsa ya da iĢçi tarafından ücretin alındığını içerir bir mektup söz konusu ise, iĢverence bunlar ispat aracı olarak kullanılabilinecektir420. ĠĢverenin ödemeye iliĢkin beyanları itiraz niteliğinde olup, yargılamanın her aĢamasında ileri sürülebilir421. Yargıtay, iĢverenin yazılı belge sunamaması halinde iĢverene yemin ile ispat olanağı vermektedir422. Bu nedenle iĢveren, bu konuda tanık dinletemez423.

419 ÇENBERCĠ, s.655 vd.

420 HAKAN KESER, 4857 Sayılı ĠĢ Kanunu ve 2821 SK.nın Kanun‟un 31. maddesi Kapsamında ĠĢ

UyuĢmazlıklarında Tarafların Ġspat Yükümlülüğü, www.calisma.org/index, (ET.17.05.2009).

421 “...Davacının Ģirketinin faaliyet konusu ile ilgili iĢlerde geniĢ yetkilerle donatılmıĢ vekaletnamesi

bulunduğu çekiĢmesizdir. Davlı bilirkiĢi incelemesinden sonra davalı Ģirkete ait banka hesabındaki hareketleri gösteren belgeler sunmuĢ, davacının para çekme yetkisinin de bulunduğunu da belirterek itiraz etmiĢtir. Dosyaya sunulan belgelerde gerçekten, özellikle ücret alacağına iliĢkin son bir yıllık dönemde ve fesihten sonraki tarihlerde davacı adıyla hesap hareketleri görülmektedir. Ödeme, itiraz niteliğinde olup yargılamanın her aĢamasında ileri sürülebilir ve nazara alınıp incelenmesi gerekir. Buna göre, mahkemece, davacıdan bu belgeler hakkında diyecekleri sorulmalı, davalıya ait banka hesabındaki davacının ismi geçen hareketlerin davacının hesabına ya da adına ödeme olup olmadığı ilgili bankadan sorulup saptanmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir...” Y. 9. HD.nin T.28.11.2002, 8024/22969 E-K; T.18.11.2002, 24590/21672 E-K sayılı ilamları. Karar metinleri için bkz. AKYĠĞĠT, ġerh, s. 1838 vd.

422 “...Davacı ödenmeyen ücret alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiĢtir. Mahkemece istek

reddedilmiĢtir. Davacının ücret alacağı talep ettiği tarihlerde davalı iĢyerinde çalıĢtığı mahkemenin de kabulündedir. Davalı iĢverenin ücret ödemelerini yazılı belgelerle kanıtlaması gerekir. Eğer bu konuda yazılı belge sunamıyorsa davacıya yemin teklif edebilir. Eğer koĢulları varsa mahkemece re'sen yemin yoluna baĢvurulabilir. Bu yollara gidilmeden yazılı gerekçelerle ücret alacak isteklerinin reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiĢtir...” Y.9.HD.27.04.2006, E.2005/32521 K.2006/11775; yine 9. HD.‟nin 12.10.2006 tarih, E. 2006/ 5032, K.2006/26972 sayılı ilamları.

Karar metinleri için bkz. AKĠP, www.akip.net. (ET. 20.05.2009); Yine Yargıtay‟ın çok yeni

vermiĢ olduğu bir kararında “....Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü iĢverene aittir. ĠĢveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri ya da eĢdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan iĢverenin iĢçiye yemin teklif hakkı mevcut olup, somut olayda davalı iĢveren izinlerin kullandırıldığı konusunda davacıya yemin teklif etmiĢtir. Davacı iĢçi yemini eda etmiĢtir. Yemin metni ve dosya içeriğine göre yıllık izin ücreti ve iĢlemiĢ faizi istekleriyle ilgili bir karar verilmesi gerekirken, varsayıma dayalı olarak sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiĢtir...” Y.9.HD.nin 20.01.2008 tarih, E.2008/36690-K.2009/255 sayılı

ilamı. Karar metni için bkz. UYAP Mevzuat, www.uyap.gov.tr, (ET.19.09.2009).

423

TUNÇOMAĞ/ CENTEL, s. 170; Yargıtay 9. HD.nin 06.03.2006 tarih, 2005/26400-2006/5331 E-K sayılı ilamında da “...Davacı yıllık izinlerini kullanmadığını iddia ederek yıllık izin ücreti talebinde bulunmuĢtur. Mahkemece davacı tanıklarının davacının yıllık izinlerini kullandığını beyan etmeleri nedeniyle yıllık izin ücreti isteğinin reddine karar verilmiĢtir. Yıllık ücretli izinlerin kullandırıldığı veya ücretlerinin ödendiği davalı iĢveren tarafından davacının imzasını taĢıyan yıllık izin defteri, izin formları, bordro vb eĢ değer yazılı belgelerle ispatlanması gerekir. Dosya içerisinde iĢverence sunulmuĢ bir belge mevcut değildir. Bu nedenle davacının yıllık izin ücreti

163 Bunların yanında iĢveren, iĢçinin izin ücretlerini aldığını iĢçinin imzasını taĢıyan ibraname ile de ispat edebilir424. ĠĢ Kanununda düzenlenmeyen fakat uygulamada çok sık kullanıldığı görülen ibraname, iĢçinin alacaklarını tamamen aldığını ve herhangi bir alacağının kalmadığını gösteren bir belgedir425.

Ġbranamenin iĢ sözleĢmesinin sona erdiği tarihten itibaren düzenlenmiĢ olması gerekir426. BaĢka bir deyiĢle, iĢçi ile iĢveren arasındaki iĢ sözleĢmesinin sona ermesinden önce düzenlenen ibranameler geçerli değildir. Zira uygulamada bazı kötüniyetli iĢverenler iĢe girerken veya iĢ sözleĢmesi henüz sona ermeden birtakım baskılarla iĢçiden ibraname alma yoluna gidebilmektedirler. Ayrıca, sözleĢmenin devamı sırasında imzalanan ibraname doğmamıĢ bir haktan feragat anlamı taĢıyacağından, ancak sona eren bir iĢ sözleĢmesinin ardından düzenlenen ibraname böyle bir hakka imkan tanıyabilecektir427. Yargıtay da iĢ sözleĢmesinin devamı sırasında alınan ibranamelerin geçersiz olduğunu kabul etmektedir428.

alacağının hüküm altına alınması gerekirken yazılı gerekçe ile reddi hatalıdır…” denilmiĢtir. Karar

metni için bkz. MeĢe Yazılım, www.meseyazilim.com. (ET.18.09.2009).

424 “…Dosyada bulunan 27.01.1999 tarihli ibranamede davacı, çeĢitli iĢçilik haklarını açıkladıktan

sonra ayrıca, yıllık ücretli iznini kullandığını kabul etmiĢtir. Yargılama sırasında davacı ibranamedeki imzasını inkar etmiĢ değildir. Mahkeme yıllık ücretli iznini kullanmadığına iliĢkin davalı iĢverence herhangi bir yazılı belge ibraz edilmediği gerekçesiyle bu isteği kabul etmiĢtir. Gerçekten ibranamede davacı yıllık iznini kullandığını açıkça belirttiğine göre, bu isteğin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü isabetsiz olup, kararın bu yönden bozulması gerekmiĢtir…” Y.9.HD.nin T.22.03.2000, E.2000/527, K.2000/3173 sayılı ilamı. Karar metni için bkz. GÜNAY, ĠĢ Kanunu ġerhi, Ankara, 2005, s. 1624.

425

ÇELĠK, ĠĢ, s.293; MOLLAMAHMUTOĞLU, s.845; EYRENCĠ/TAġKENT/ULUCAN, S.193;

SÜZEK, ĠĢ, s.721.

426 ÇENBERCĠ, 722 vd.; EYRENCĠ/TAġKENT/ULUCAN, s. 193; SÜZEK, ĠĢ, s.721; ÇELĠK, ĠĢ,

s.294; “...Dosya içinde bulunan iĢ akdinin feshinden sonraki tarihi taĢıyan ve davacının da imzaladığını bildirdiği ibraname içeriğinden davacının izin ve fazla mesai ile ilgili haklarını aldığı anlaĢılmaktadır. Bu durumda söz konusu alacakların hüküm altına alınmıĢ olması hatalıdır...” Y. 9. HD, T.03.04.1996, 1995/34664-1995/7072 E-K sayılı ilam. Karar metni için bkz. http:/www.tisk.org.tr/hukuk/index.asp, (ET.29.11.2009); “...Ġzinle ilgili ibraname hizmet akdi devam ederken alındığı için bu belgeye değer verilmemesi doğrudur...”, Y.9.HD. 09.03.2005- 16669/7777 E-K sayılı ilam. Karar metni için bkz. AKYĠĞĠT, ġerh, s.1860.

427 Mehmet ġENGÜL, Ġbranamenin Hukuki Niteliği, Kapsamı ve Geçerliliğinin KoĢulları, LEGAL

ĠHSGHD, 2006 (Nisan-Mayıs-Haziran), S.10, s. 597; SÜZEK, ĠĢ, s.722.

428

“…AnlaĢma ile iĢ sözleĢmesinin sona erdirilmesi belgesi 13.02.2007 tarihinde imzalanmıĢ, ancak iĢ sözleĢmesinin 15.03.2007 tarihinde sona ereceği, davacı iĢçinin bu süre sonuna kadar ücretli izinli olacağı belirtilmiĢtir. Ne var ki, bu sözleĢme ekli ibraname ve feragatnameye bağlanmıĢtır. Ekli ibranamede ve feragatnamede de kıdem ve ihbar tazminatı ile ilave beĢ aylık ödemenin, 15.03.2007 tarihinde yapılacağı açıklanmıĢtır. Ġbraname ve feragatnamenin alındığı 13.02.2007 tarihinde iĢ sözleĢmesi sona ermemiĢtir. ĠĢ sözleĢmesi devam ederken alınan ibraname ve özellikle iĢ güvencesi sağlayan iĢe iade isteminden feragat geçerli değildir. Geçerli olmayan bir ibraname ve feragatnameye dayalı karĢılıklı anlaĢma ile iĢ sözleĢmesinin sona erdirilmesi, kısaca ikale de geçersiz sayılmalıdır. Davalı iĢverenin iĢ sözleĢmesi devam ederken karĢılıklı anlaĢma ile iĢ

164 ĠĢverenin ibranameyle ödeme savunması ile iĢçinin izne hak kazanamadığı yolundaki savunması ibranameyi çeliĢkili hale getireceğinden geçerli sayılmayacaktır429. Diğer yandan ibranamenin reĢit ve temyiz gücüne sahip iĢçiler tarafından verilmesi gerekmektedir. Bu nedenledir ki, 18 yaĢından küçük iĢçilerin yasal temsilcilerinin rızası olmaksızın vermiĢ olduğu ibranameler de geçersiz sayılacaktır (MK. m .16).

Ġbranamede, tüm hakların alındığı, hiçbir alacağının kalmadığının yazılması ispat için yeterli olmadığından, bu alacakların tek tek yazılması gerekmektedir. Dolayısıyla “hiçbir alacağım kalmadı” Ģeklindeki ifadeler geçerli değildir430. Ancak, miktar içeren ibraname sadece makbuz değerinde sayılmalıdır431.

sözleĢmesinin sona erdirilmesi belgesini 32 gün ücretli izin vererek imzalatması, tazminat ve fazla ödemeleri ise süre sonunda ödemeyi öngörmesi, iĢe iade davasının süresinde açılmasını bertaraf etmeye yönelik bir davranıĢtır…”, bkz. Y.9.HD.nin 18.03.2008 T. 2007/26232-2008/5313 E-K

sayılı ilamı. Karar metni için MeĢe Yazılım, www.meseyazilim.com. (ET.15.11.2009).

429 “...Ġbra sözleĢmesi, varlığı tartıĢmasız olan bir borcun sona erdirilmesine dair bir yol almakla,

varlığı Ģüpheli ya da tartıĢmalı olan borçların ibra yoluyla sona ermesi de mümkün olmaz. Bu nedenle iĢveren tarafından iĢçinin hak kazanmadığı ileri sürülen bir borcun ibraya konu olması düĢünülemez. Savunma ile ve iĢverenin diğer kayıtları ile çeliĢen ibra sözleĢmelerinin geçersiz olduğu kabul edilmelidir. Miktar içeren ibra sözleĢmelerinde ise, alacağın tamamen ödenmiĢ olması durumunda borç ifa yoluyla sona ermiĢ olur. Buna karĢın kısmi ödeme hallerinde Dairemizin kökleĢmiĢ içtihatlarında ibraya değer verilmemekte ve yapılan ödemenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilmektedir. Miktar içermeyen ibra sözleĢmelerinde ise geçerlilik sorununu titizlikle ele alınmalıdır. Ġrade fesadı denetimi uygulanmalı ve somut olayın özelliklerine göre ibranamenin geçerliliği konusunda çözümler aranmalıdır. Somut uyuĢmazlıkta davacı iĢçiden tarihsiz ancak biri 1992-26.07.2002 ve diğeri 01.08.2002-03.08.2004 tarihlerini kapsayan, ancak miktar içermeyen matbu hazırlanmıĢ aynı alacak kalemleri belirtilen iki adet ibraname alınmıĢtır. Her iki ibraname, davacı iĢçinin “kıdem ve ihbar tazminatını aldığı, izinlerini kullandığı” ibarelerini içermektedir. Oysa davacı ilk dönem emeklilik nedeni ile iĢ sözleĢmesini feshettiğinden ihbar tazminatına hak kazanmamıĢ, asgari ücretten ödenen kıdem tazminatı ayrı ödeme belgesi ile ödenmiĢ, ikinci dönem ise devamsızlık nedeni ile feshedildiği için kıdem ve ihbar tazminatı ödenmemiĢtir. Ġbraname matbu, tarihsiz ve savunma ile çeliĢtiğinden itibar edilemez. Davacının kullanmadığı yıllık ücretli izin karĢılığı ücret alacağının tespitine iliĢkin bilirkiĢi hesap raporu bir değerlendirmeye tabi tutularak, bu alacağın hüküm altına alınması gerekir. Geçersiz ibranamelere değer verilerek, anılan isteğin reddi isabetsiz olmuĢtur...”, Y.9.HD, E.2007/29852- K.2008/34628.

Karar metni için bkz. UYAP Mevzuat, www.uyap.gov.tr, (ET.19.09.2009).

430 ġENGÜL, s.601; SÜZEK, ĠĢ, s.723; EYRENCĠ/TAġKENT/ULUCAN, s.193; ÇELĠK, ĠĢ, s.296;

Yargıtay‟ın 9 HD.nin 13.07.2006 tarih, 2006/1681-20930 sayılı ilamında da; “...Davacı hizmet akdinin feshinden sonra davalı iĢverene verdiği, imzasını inkar etmediği, hata ve hile ile alındığını iddia etmediği ibraname ile dava konusu alacakları tek tek zikrederek alacağının kalmadığını belirterek davalı iĢvereni ibra ettiğinden, ibranameye itibar edilerek davanın reddi yerine yazılı Ģekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiĢtir...” denilmektedir. Karar metni

için bkz. MeĢe yazılım, www.meseyazilim.com. (ET.18.09.2009).

431 ġahin ÇĠL, ĠĢ Hukukunda Ġbra SözleĢmesi, Ġstanbul, 2007, s.32 vd.; GÜNAY, ĠĢ ve Sosyal

Güvenlik Hukuku Dersleri, s. 206; SÜZEK, ĠĢ, s.722; MOLLAMAHMUTOĞLU, s.848;

ÇELĠK, ĠĢ, s.296; Y.9.HD.nin T.18.10.2007, 34624/30755 E-K sayılı ilamında “…Mahkemece

165 ġunu da önemle belirtmek gerekirse; ibranın bir sözleĢme olması nedeniyle hata, hile, ikrah ve gabin432 nedenleriyle kiĢinin iradesinin sakatlanması hallerinde ibra geçersiz olur. Örneğin, izin alacağında beĢ yıllık zamanaĢımı olduğunu bilen ancak iĢ sözleĢmesinin devamı sırasında bunun iĢlemeyeceğinden habersiz olan bir iĢçi, son beĢ yıl için yapılan bazı ödemeler karĢısında, bu alacakla ilgili baĢkaca hiçbir hakkının kalmadığına, iĢvereni tamamen ibra ettiğine dair bir irade açıklamasında bulunmuĢsa esaslı hatanın varlığı kabul edilmelidir. Gerçekten, iĢçinin çalıĢtığı tüm süreye ait izinlerini talep edebileceğini bilseydi bu ibra sözleĢmesinin yapmayacağı söylenebiliyorsa irade beyanı ile bağlı olmadığı kabul edilmelidir. ĠĢçinin halen çalıĢan bir yakının iĢten çıkarılacağını söyleyerek korkutulması da ikrah sebebiyle geçersiz sayılacaktır. Yine, daha sonradan yeniden iĢe alınacağını söyleyerek iĢçinin ibra sözleĢmesini imzalamasını sağlamak da hileyi oluĢturacaktır. Ancak, iĢe girerken boĢ kağıda imza attırılması durumunda hileden söz edilemez. Bu gibi hallerde iĢçinin iradesinin hileye uğramasından değil, ibra sözleĢmesi yönünden iradenin hiç oluĢmamasından bahsedilebilecektir 433.

E) Yıllık Ücretli Ġzin Hakkına ĠliĢkin Davalarda ZamanaĢımı

Belgede Yıllık ücretli izin (sayfa 175-181)