• Sonuç bulunamadı

1978 yılında çekilen filmde Şaban karakteri, sosyal medyanın olmadığı, sadece görsel, sesli ve basılı yayıncılıkla dış mekân reklamların kullanıldığı kısmen analog çağda, bir reklam ajansı tarafından sıfırdan oluşturulan bir halk kahramanı olarak karşımıza çıkmaktadır (Tablo 3.19) (Büyükyıldırım, 2017). Şaban filmlerinde sıkça gördüğümüz sömüren-sömürülen karşıtlığı ve aldatılma vurgusu bu filmde de yer almaktadır. Ancak bu filmi diğerlerinden ayıran özellik ise, 1980 öncesi Türk sinemasında reklama eleştirel bir tavırla yaklaşan başka bir film örneğinin daha bulunmayışıdır. Film aynı zamanda sermayenin çıkarlarını görünmez kılan reklamlarda üretilen bariz yalanları açığa çıkararak reklam ve tüketim toplumu ilişkileri üzerine ideolojik bir okuma yapma fırsatı da sağlamıştır (Dural, 2017).

Tablo 3.19. Yüz Numaralı Adam filminin kimliği Yönetmen:

Osman F. Seden Oyuncular: Kemal Sunal, Oya Erdoğan,

Cem Erman, Ali Şen

Tür: Komedi, Politik

Yapım yılı:1978

Filmin Konusu:

Şaban saflığı yüzünden girdiği hiç bir işi

başaramamakta ve çok kısa sürede

kovulmaktadır. Ailesi ise onu çalışıp para kazanması için zorlamaktadır. Oya ise bir reklam firmasında çalışmakta ve önemli bir firmanın ürünlerini tanıtmak için halktan birini kullanmayı düşünmektedir. Bir gün trende Şaban'a rastlar ve onu reklam filmlerinde oynaması için ikna eder (Web İletisi 40).

100 Numaralı Adam film afişi

Şaban’ın televizyon programına katıldığı sahneler filmin komedi anlayışı içinde halka mesajını verdiği bölüm olmuştur. Kendisiyle yapılan röportajda süte su katan babası dahil olmak üzere kasabın, bakkalın, zabıtanın, benzincinin yaptığı hileleri anlatmış ve halkın kandırılmasını onaylamadığını belirterek şu sözleri sarf etmiştir:

“Babam da olsa halkı kazıklayanın alkışlanmasını istemem. Herkes herkese bir kazık atıyor sonra kendi canı şu kadarcık yandı mı veryansın ediyor. Hepimiz birbirimize bir kazık atarsak nasıl düzelir bu işler. Ben derim ki karşılıklı olarak saygılı olalım haklarımıza.”

Filmin dış mekân çekimleri İstanbul’un Cankurtaran semtinde, ahşap yapıların yoğunlukta olduğu mahallede geçmektedir. Filmin iç mekân çekimleri ise Şaban’ın ailesiyle birlikte yaşadığı tek katlı “30 yıllık” (diyaloglara göre) gecekondularında geçmektedir. Gecekonduya dair dış mekândan sahnelere yer verilmesine karşın (Resim 3.62) yerini tespit edecek yeterli veriye ulaşılamamıştır. Ancak gecekondulaşmanın

yoğun olduğu benzer biçimde yapıların bulunduğu ve tren yoluna bakan bir semtte (büyük ihtimal ile Cankurtaran’da) çekildiği söylenebilir ( Resim 3.61).

Resim 3.61. Gecekondunun bulunduğu sokak (Fanatik Klasik Film, 2016)

Resim 3.62. Tek katlı gecekondu (Fanatik Klasik Film, 2016)

Tek katlı, bahçe içinde yer alan gecekonduda, merkezi bir oda ve onun çevresine eklenen mekânlardan oluşan, odayı temel alan plan şeması kullanılmıştır (Şekil 3.16). Gecekondunun duvar kalınları 40-50 cm civarındadır, bu da yapının yığma sistemle inşa edildiğini göstermektedir.

Gecekonduya plan şemasına göre sofadan/giriş holünden girilmektedir. Bu mekânda pencerenin önünde bir divan yer almaktadır. Divanın yanında ise yuvarlak soba kuruludur. Giriş holünün karşısında bir kapı daha bulunmaktadır. Bu kapının bahçe çıkış kapısı olduğu düşünülmektedir. Sofadan sonra sofanın devamı niteliğinde karşımıza geniş bir oda çıkmaktadır. Mutfağa, tuvalete ve yatak odasına (Resim 3.70) bu odadan ulaşılmaktadır. Oda içinde ise günlük aktivitelerin hepsi yapılabilmektedir. Odanın karşı duvarında televizyon (Resim 3.63) ve onun yanında ise televizyondan önce evlerde kendine yer bulan radyo (Resim 3.64) bulunmaktadır. Yemek masası odanın ortasında yer almaktadır. Köy evinde yer sofrasında yemeklerin yenmesinin aksine gecekonduya yemek masası girmiş ve apartmanlarda olduğu gibi aktif bir şekilde kullanılmıştır (Resim 3.65). Ancak perde ile kapatılmış yüklük, duvar halısı, duvarlarda niş yapan raflar geleneksel konutun özelliklerini yansıtmaktadır (Resim 3.66-3.67). Odanın zemininde parça halılar ve kilimler serilidir. Doğramalar ahşap, pencereler önünde ipe veya kornişe takılı pencere boyu kadar desenli kumaş perdeler asılıdır.

Mutfak, oda ile doğrudan bağlantılıdır, kapısı bulunmamaktadır. Mutfakta iki tezgâhın birinde lavabo diğerinde ise üç gözlü set üstü ocak yer almaktadır (Resim 3.68). Fırınlı ocak henüz gecekonduya girmemiştir. Tezgâh altları, perde ile örtülü depolama alanlarıdır. Mutfak gereçleri açık raflarda, tezgâh altında veya duvara asılı vaziyette bulunmaktadır (Resim 3.69). Buzdolabı ise henüz gecekonduya girmemiştir.

Gıdalar mutfağın girişindeki tel dolapta saklanmıştır. Şaban’a, buzdolabı reklamında oynadıktan sonra ajans tarafından buzdolabı hediye edilecektir.

Yatak odası ise, gecekonduda özelleşmiş mekân olarak karşımıza çıkmaktadır. Pirinç karyolanın başına geleneksel desenlerde duvar halısı asılmıştır (Resim 3.71).

Gecekondunun kısmi olarak çizilen plan şemasında dikkat çeken detay odanın bir köşesinde yer alan tuvalettir (Resim 3.72). Apartmanlar ile birlikte konutun içine dahil olan tuvalet burada da gecekondunun içine alınmıştır. Fakat bu dahil edilme plansız bir şekilde yapılmış odaya doğrudan açılması kullanışsız bir durum oluşturmuştur.

Şekil 3.16. Şaban ve ailesinin yaşadığı gecekondunun kısmi plan şeması (Yüz Numaralı Adam filmindeki sahnelerden şematize edilmiştir)

Resim 3.63. Televizyonun konumu (Fanatik Klasik Film, 2016)

Resim 3.64. Radyonun konumu (Fanatik Klasik Film, 2016)

Resim 3.65. Aktif kullanılan yemek masası (Fanatik Klasik Film, 2016)

Resim 3.66. Duvarda niş yapan raflar (Fanatik Klasik Film, 2016)

Resim 3.67. Soba ve yüklük (Fanatik Klasik Film, 2016)

Resim 3.68. Mutfak düzeni (Fanatik Klasik Film, 2016)

Resim 3.69. Mutfak düzeni (Fanatik Klasik Film, 2016)

Resim 3.70. Günlük odadan erişilen yatak odası (Fanatik Klasik Film, 2016)

Resim 3.71. Yatak odası (Fanatik Klasik Film, 2016)

Resim 3.72. Günlük odadan erişilen tuvalet (Fanatik Klasik Film, 2016)

Filmde görülen ikinci konut ise Şaban’a reklam tanıtımı karşılığı verileceği söylenen “Şenyuva Yapı Kooperatifi”nin dairesidir. Kooperatif şehir merkezinden uzakta, yeni imara açılmış boş arazide ve yüksek katlı olarak inşa edilmiştir. Kooperatifin yeri tespit edilemediği ve iç mekân sahneleri yeterli olmadığı için değerlendirme kapsamına alınmamıştır. Ancak Şaban’ın filmin başından beri yıllardır gecekonduda yaşayan annesine “seni saraylarda yaşatacağım anacığım” demesinin

ardından bu kooperatif dairesine kavuşmaları, Şaban’ı annesine verdiği sözü tuttuğu için gururlandırmıştır. Onlar için apartman dairesinin “saray”dan farkı yoktur.

 Değerlendirme

Gecekondu türü konutun iç mekânlarından karelerin yer aldığı filmde, konunun akışından ve diyaloglardan o dönemde toplumun gecekonduya ve apartmana bakış açısı hakkında önemli bulgular elde edilmiştir. Gecekonduda yaşayanlar için bir apartman dairesine sahip olmak veya apartmanda yaşamak büyük bir lüks olarak görülmektedir. Gecekondunun şartlarına göre konfor şartları çok daha iyi olan apartmanlarda sıcak suyun bulunması, merkezi sistem ile ısınma, banyonun konutun içinde ayrı bir mekân olarak içinde küvetiyle birlikte yer alması, ailede her bireyin kendine özel odalarının bulunması gibi özellikleri apartman hayatına özenilmesinin başlıca sebepleri olmuştur.

30 yıldır İstanbul’da gecekonduda yaşayan aile, kentli olmanın gerekliliklerinin bazılarını konutlarında uygulamaya başlamışken (yemek masası kullanımı, yatak odasının özelleşerek karyolanın bulunması gibi) daha çok kırsaldan getirdikleri düzen ile evlerini ve iç mekânlarını oluşturmuşlardır (Tablo 3.20)

Tablo 3.20. Yüz Numaralı Adam filmindeki “Gecekondu”nun Özellikleri Cephesi ve Plan Şeması Cephe ve Plan Özellikleri

-Gecekondunun küçük bir bahçe içinde ve tek katlı düşük kalitede yapı malzemeleri ile inşa edilmiş tuğla veya briketten yapılmış yığma yapı olması

-Odayı temel alan plan şemasının kullanılması

-Yaşama mekânı olarak kullanılan odanın birçok işlevi içinde barındırması (oturma, misafir ağırlama, yemek yeme, yatma eylemleri gibi)

Giriş Holü -Giriş holünün konutun ilk karşılama mekânı olması

-Giriş holünün sofa gibi kullanılarak içinde mobilyaların yer alması Salon/

Oturma Odası

-Sofadan erişilen geniş bir “oda”nın oturma odası, yemek odası ve yatak odası işlevinde kullanılması

-Odadan yatak odasına, mutfağa ve tuvalete doğrudan erişimin olması

-Duvarlara ısı kaybını engellemek için geleneksel kültür ögesi haline gelen duvar halılarının ve seccadelerin asılması

-Yatma ve oturma eyleminin yapılabildiğini divanlar ve tekli koltukların kullanılması

-Odanın bir köşesinde perde ile örtülü yüklük bulunması -Odada radyonun ve televizyonun bir arada yer alması

-Duvarlarda niş yapan raflar ve bu raflarda süs eşyaları, mutfağa yakın olanlarında da gıdaların yer alması

-Boş kalan duvarların askılık olarak kullanılması -Zemin üstünün kilim veya parça halılarla kaplı olması -Duvarların tek renk sıvalı olması

-Pencerelerde pencere boyu kadar, kornişe veya ipe asılı tül ve desenli kumaştan perdelerin kullanılması

Yemek Odası / Bölümü

-Yemek odası veya bölümü olarak düzenlenmiş bir mekânın

olmaması, yemek yeme eyleminin odanın ortasında yer alan yuvarlak masada yapılması

Mutfak

-Mutfağa günlük odadan erişilmesi

-Mutfak gereçlerinin duvara monteli açık raflarda ve perde ile örtülü tezgâh altlarında depolanması

-Buzdolabının henüz gecekonduya girmemesi, gıdaların tel dolapta saklanması

-Tezgâh üstünde set üstü ocak kullanılması

-Zemin üstünün kilim veya parça halılarla kaplı olması Yatak

Odası

-Yatak odası olarak özelleşmiş odaya günlük odadan erişilmesi -Yatak odasında pirinç başlıklı karyola kullanılması

-Yatak başında duvar halısının asılı olması

-Zemin üstünün kilim veya parça halılarla kaplı olması -Duvarlarının askılık olarak kullanılması