Yükseköğretim Kurumlarında Hizmet Kalitesinin Önem

Eğitim; toplumun yaratıcı gücünü ve verimi arttıran, bireye becerilerini geliştirme imkanı sağlayan, sosyal adalet ve fırsat eşitliğini gerçekleştiren en önemli araç olarak tanımlanmaktadır. Eğitimin temel amacı ise; sistemin girdisi ve çıktısı olarak ifade edilebilecek öğrencilerin bireysel ve toplumsal kazanım için gerekli özelliklere sahip olmalarını sağlamaktır. Bu doğrultuda da eğitimde kalite; eğitim kurumlarının amaçlarına uygun bir şekilde işlev görmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu sebeple kaliteli eğitimin, bütüncül bir şekilde ve düzenli olarak sistemin değerlendirilmesi yoluyla sürekli bir iyileştirme döngüsünü gerekli kıldığı ifade edilmektedir. Mishra (2006), rekabet, müşteri memnuniyeti, standartları koruma, hesap verebilirlik, personel motivasyonu, prestij ve imaj gibi etkenlerin eğitim alanında kaliteye önem verilmesini gerekli kıldığını ifade ederken, Bridge (2003) de, eğitim hizmetlerinin kalitesinin, bir eğitim kurumunun bütün çalışanlarının en iyiye ulaşma yönünde sürekli iyileştirme ve gelişim kültürünü benimsediği bir felsefe olarak ifade etmektedir (Özdemir, 2015: 192).

Yükseköğretim, bireylere akademik bilgi kazandırmak için üniversiteler ve diğer kuruluşlar tarafından sunulan bir hizmet olarak ifade edilmektedir. Bu hizmet bireyden başlayarak makro düzeyde toplumların değişmesinde ve gelişmesinde büyük bir role sahiptir. Bu anlamda etkili bir hizmetin kaliteli bir şekilde verilmesi değişim ve gelişmenin olumlu yönde başarılı bir şekilde gerçekleşmesini sağlayacaktır (Dilşeker, 2011: 36).

Eğitimde hizmet kalitesi, ulusal zenginlik için büyük önem taşımaktadır. Bu yüzden birçok üniversite, eğitimde hizmet kalitesi ile ilgilenmekte ve eğitimde kalite

94

düzeyini arttırmaya yönelik bir takım çalışmalar yapmaktadır. Eğitimin bir toplumun geleceği üzerindeki etkisi oldukça büyüktür. Değişen dünya şartları, yeni nesillerin daha çok bilgili ve yetenekli olarak yetişmesini gerektirmektedir. Bunu sağlamak üzere, yeni teknolojilerin eğitimde kullanımı, özel okulların eğitimdeki rolünün artması, eğitim maliyetlerinin yükselmesi, öğrenme konusunda daha etkin yöntemlerin kullanılması ve üniversitelerin yeniden tasarlanması yönünde gelişmeleri de beraberinde getirmektedir (Kocaağa, 2010: 32).

Eğitim, ülkenin siyasal-toplumsal, ekonomik ve bilimsel kurumlarının yetenek ve kapasitesini arttıran bir süreç olduğu için kalkınmanın en önemli unsurlarından biridir. Ekonomik kalkınma yalnızca kişi başına düşen gelirdeki artış ile değil aynı zamanda uzun dönemde kişi başına düşen gelirin reel artışı ile birlikte; insanların sağlık şartlarının iyileştirilmesi, nüfus artış hızının azaltılması, gelir dağılımının daha dengeli hale gelmesi, yoksulluğun ortadan kaldırılması ve nüfusun küçülmesi ile de değerlendirilmektedir. Eğitimin, beşeri gelişmenin ölçütü olarak görülen bu olgular üzerinde etkisinin olduğunu söylemek mümkündür. Bu durum, eğitim ve özellikle de yükseköğretimin hem birey hem de toplum için önemini oldukça arttırmaktadır (Dilşeker, 2011: 36).

Günümüzde bilgi, en önemli servet kaynağı olarak kabul edilmekte; gelişen teknoloji ve birçok icat, hayatı büyük ölçüde değiştirmektedir. Bilginin öneminin artması yükseköğretimi de ilgilendirmektedir. Özellikle, yükseköğretim artık birçok iş için birincil şart haline gelmiş, yükseköğretim kurumlarında üretilen bilginin kalitesi ve kullanılabilirliği, ulusal rekabet gücü açısından büyük önem kazanmıştır. Gelişmekte olan ülkelerde yükseköğretim daha çok gözardı edildiği için bu durum onlarda hala önemli bir sorun olarak görünmektedir (Gencel, 2001: 212). Ancak büyük önemi düşünüldüğü zaman bu zorlukların aşılması için yaratıcı ve kararlı adımların atılması gerekmektedir. Daha iyi bir planlama ve yüksek değerlere sahip yöneticiler ile birlikte, yeni bir vizyon oluşturulmalı, kamu ve özel olmak üzere tüm unsurlar seferber edilmelidir (Özçalık, 2007: 35).

2.4.Skal

Çalışmanın bu bölümünde Skal Organizasyonu ve Skal Ödülleri üzerinde durulmuştur. İlk olarak Skal’ın tanımı yapılmış ve tarihçesi hakkında bilgi verilmiştir. Daha sonra Skal Türkiye ve Skal (Skalite) Ödülleri üzerinde durulmuştur.

95

2.4.1. Skal’ın Tanımı ve Tarihçesi

Skal, dünya turizm profesyonellerinin küresel turizmi ve arkadaşlığı yaymaya çalıştığı uluslararası en yaygın ve en eski turizm sivil toplum örgütüdür. Bünyesinde, uluslararası seyahat ve turizm endüstrisindeki bütün sektörleri toplaması bakımından dünyada tek olma özelliğine sahiptir. Üyeleri turizmin üst düzey yöneticilerinden oluşmaktadır ve yerel, ulusal ve uluslararası platformlarda buluşarak turizmin gündeminde bulunan belli başlı konuları tartışmaktadırlar. Skal’ın amacı; turizm profesyonelliğini geliştirmek ve bu alanda üyelerine fayda sağlamaktır.

“Doing Business Among Friends” sloganını benimseyerek uluslararası dostluk ve iş

bağlantısını pekiştirmek, turizm endüstrisinde profesyonelliği güçlendirmek amacı ile seminer, konferans ve benzeri organizasyonların düzenlenmesini teşvik etmektedir (www.skalbursa.org.tr). Bunun yanında Skal’ın bir amacı da; turizm sektörüne yeni yatırımlar ve yeni isimler kazandırmaktır (www.akdenizgazetesi.com.tr).

1932 yılında, İsveç-Fransa arasında gerçekleşmesi planlanan ilk uçuş (Paris- Stockholm) anlaşmasının imzalanmasının ardından, açılan yeni uçuş hattını kutlamak amacıyla bir grup Fransız turizmci, Stockholm’a davet edilmişlerdir. Buradaki ağırlamadan sonra güçlü bir arkadaşlık oluşmuştur. Yerel ve uluslararası ilişkilerin, arkadaşlıkların bu tarz birliktelikler ile güçlendiği düşüncesiyle, Fransız turizmciler bu ilişkiyi yürütmek ve yönlendirmek için önceliği “Dostluk”, “İyi Niyet” olan bir organizasyon çatısının kurulmasına karar vermişlerdir. 16 Aralık 1932’de başkanı Rene Genestie olan ilk kulüp kurulmuştur (www.skal.org.tr). Skal kelimesi İskandinavya orjinli bir kelimedir. Geçmişte konuklar “Skal” diye selamlanırmış ve dostluk belirtisi olarak deniz kabuğu (Skal) içinde içecek verilirmiş. Skal kelimesi şerefe anlamında da kullanılırmış ve açılımı şu şekildedir (www.wikipedia.org):

Sundhet = Sağlık Kärlek = Aşk

Âlder = Uzun yaşam Lycka = Şans

27 Nisan 1934’de ise, 5 ayrı ülkeden 12 ayrı kulüp kuruluşu bu oluşumu takip etmiştir. Bunun üzerine aynı gün, Florimond Volckaert, Skal kulüplerini dünya çapında yayma ve uluslararası bir organizasyon çatısı altında toplama fikrini ortaya atmıştır. 28 Nisan 1934’de ise, ilk kurulların tespit edildiği ve geniş gündemi olan ilk resmi toplantı düzenlenmiştir. Bu toplantıda Florimond Volckaert başkan olarak

96

atanmış ve A.I.S.C. (Association International des Skal Clubs) resmen kurulmuştur (www.skalturkey.com).

Uluslararası Skal, bugün yaklaşık 89 ülkede, 500 kulüp ve 17.000 üye ile temsil edilmektedir. Bütün kulüpler ve ulusal komiteler İspanya/Torremolinos’da “SKAL INTERNATIONAL” çatısı altında toplanmıştır ve genel sekreterya ile bu merkezden yönetilmektedir. Skal International, her yıl farklı bir ülkede yapılan dünya kongresinde, genel kurul tarafından seçilen yedi kişilik bir yönetim kadrosu ile yönetilmektedir. Bu kongreler, üyelere, dünyada turizm sektöründeki gelişmeleri birinci ağızdan dinleme ve izleme imkanı sunmaktadır (www.skalturkey.com).

Skal’ın bir iş organizasyonu ya da iş bağlantısı kurma amacı bulunmamaktadır. Skal doğrudan işe dahil olmamakta yalnızca Skal kardeşlerinin ve destekleyenlerinin birbiri ile iş yapmalarını teşvik edici bir kuruluş konumundadır. Skal’a üye olmanın iş açısından tek amacı ise; kulüplere, yerel ve ulusal kongrelere gerçekleştirilen katılımlar sayesinde, tüm dünya çapındaki sektör arkadaşları ile tanışma ve çevre edinme imkanı sağlamasıdır (www.skalbursa.org.tr).