• Sonuç bulunamadı

Yönetim Kurulu Üyelerinin Haksız Kârdan Doğan Sorumluluğu

B. Yönetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğu

1. Yönetim Kurulu Üyelerinin Haksız Kârdan Doğan Sorumluluğu

AO YK üyelerinin, haksız ve gerçek dıĢı kâr payından sorumlulukları TTK md.474, f.1, c.2‟de düzenlenmiĢtir. Madde hükmüne göre, haksız yere ve kötüniyetle kâr payı alan YK üyeleri almıĢ oldukları bu kâr payını geri iade etmekle yükümlü tutulmuĢtur. Pay sahiplerinden farklı olarak kâr payının dağıtılmıĢ olması ve kârın haksız olması YK üyelerin geri verme borcunun oluĢması için yeterlidir579. Ayrıca

578 TEKĠNALP-(POROY-ÇAMOĞLU), Ortaklıklar, s.504.

579 ÖZLÜ, a.g.t., s.72.

kötüniyet aramaya gerek yoktur. Zira ortaklık YK üyeleri dağıtılan kârın haksız bir kâr olduğunu bilebilecek durumdadır580.

YK üyelerinin, YK üyesi sıfatından doğan sorumlulukları TTK md. 336 ile düzenlenmektedir. TTK md. 336/2 hükmü dağıtılan ve ödenen kâr paylarının gerçek olmamasından dolayı YK üyelerini sorumlu tutmaktadır. Diğer bir deyiĢle dağıtılan ve ödenen kâr paylarının gerçek olmaması halinde YK üyeleri, hem ortaklığa hem de ortaklara ve ortaklık alacaklılarına karĢı müteselsilen sorumludur.

Ortaklık bilânçosunda gösterilen kârın gerçek olmaması, ortaklığın gerçek mali durumuna uygun olmaması halinde “gerçek olmayan kârdan” söz edilecektir. Dağıtılan ortaklık kârının gerçek olmaması ortaklık bilançosunda yapılan bazı hesap oyunları ile elde edilen kârın olduğundan daha fazla yada daha eksik gösterilmesi yoluyla elde edilmektedir. Kârın eksik gösterilmesi ile piyasada ortaklığın hisse senetlerinin piyasa değeri düĢerken kârın fazla gösterilmesi ile hisse senetlerinin piyasa değeri gerçek dıĢı olarak artmaktadır. Değeri düĢen hisse senetlerinin ise ucuz fiyata toplanması ve kârın artması ile değerleri yükselen hisse senetlerinin satıĢı yoluyla küçük yatırımcıların zararına haksız kazanç elde edilmektedir581. Kârın olduğundan daha fazla gösterilmesi halinde ise, dağıtılacak olan gerçek dıĢı kâr ortaklığın sermayesini azaltacaktır582.

Ortaklığın YK üyeleri, hesap dönemi içerisinde ortaklığın elde etmiĢ olduğu kâr yokken kâr gösterilmiĢse, dağıtım hususunda GK kararı mevcut değilse veya ortaklara mahsuben avans verilmiĢ ise ortaklığın bu yüzden uğradığı zararları tazminle yükümlü tutulacaklardır583.

Çamoğlu‟na göre, “YK üyelerinin ortaklık malvarlığını kötüleĢtiren davranıĢları ortakların ve alacaklılarında dolaylı olarak zarar görmelerine yol açacaktır. Ortaklık malvarlığını azaltan her fiil ortaklık sermayesine katkıda bulunan ortakları etkileyecektir. Alacakları tam olarak karĢılanamayan alacaklılarda bu durumdan birinci derecede zarar görecektir. Ortaklığın gördüğü bir doğrudan zarar ortaklar ve alacaklılar açısından dolaylı zarar teĢkil eder. Öyle ki ortaklık, malvarlığı eksilmesinin giderilmesi

580 ÖZLÜ, a.g.t., s.72.

581 BEġE Tayfun, Yönetim Kurulunun Dağıtılan Kâr Payının Gerçek Olmamasından Doğan Sorumluluğu, YaklaĢım Dergisi, Temmuz 1993, S.7, s.64.

582 BEġE, a.g.m., s.65.

583 ÇAMOĞLU-(TEKĠNALP-POROY), Ortaklıklar, s.328.

kural olarak pay sahiplerinin ve alacaklıların dolaylı zararını da telafi edecektir. Gerçek olmayan kâr dağıtımı sonucunda ortaklık hisselerinin rayici düĢmüĢ, tasfiye bakiyesi, kâr payları azalmıĢsa pay sahipleri açısından da dolayısı ile görülmüĢ bir zarar mevcuttur584”.

YK üyelerinin ortaklığa gerçek dıĢı ve haksız kârdan sorumluluklarının dayanağının ne olduğu doktrinde tartıĢmalıdır. Bu konuda sorumluluğun haksız fiile, sözleĢmeye aykırılık ve kanundan doğan sorumluluğa dayandığına iliĢkin olmak üzere üç görüĢ mevcuttur. Doktrindeki hâkim görüĢe göre, YK üyelerinin sorumluluğun sözleĢmesel bir nitelik taĢıdığı ve müteselsil olduğu kabul edilmektedir585. TTK md.

386, YK‟yı bir organ olarak değil, YK üyelerini münferiden veyahut müteselsilen sorumlu tutmuĢtur. Söz konusu sorumluluk kusura dayalı bir sorumluluktur586. YK üyelerinin kusursuz sorumluluğu sadece TTK md.67, f.2 gereğince ticari defterlerin kısmen veya tamamen mevcut olmamasından yahut kanuna uygun surette tutulmasından dolayı söz konusu olabilir587.

YK üyelerinin sorumluluğunun sözleĢmesel olarak nitelendirilmesinin sonucu olarak YK üyeleri BK md.96 uyarınca kendilerine bir kusurun isnat edilemeyeceğini ispat etmedikçe ortaya çıkan zararlardan mesul olacaklardır.

Kanun koyucu TTK md. 338 ile YK üyelerinin üç halde kurtuluĢ beyyinesi ileri sürebileceklerini kabul etmiĢtir. Bu özel hükme göre588;

a-Sorumluluğu gerektiren iĢlemlerde kusuru olmadığını ispatlayan YK üyesi, b-Sorumluluğu gerektiren iĢlemlere muhalif oy vermiĢ olup durumu müzakere tutanağına Ģerh düĢürmekle beraber durumu denetçilere hemen yazılı olarak bildiren YK üyesi,

c-Mazeretine binaen o toplantıya katılmayan YK üyesi,

584 ÇAMOĞLU-(TEKĠNALP-POROY), Ortaklıklar, s.332.

585 YILDIZ ġükrü, Anonim Ortaklıkta YK Üyelerinin Kamu Borçlarından Doğan Sorumluluğu, Prof. Dr.

Erdoğan Moroğlu‟na 65. YaĢ Günü Armağanı, Ġstanbul 1999, s.772.

586 ĠMREGÜN, AO., s.188; KOCAOĞLU Necip Kağan, Anonim ġirketlerde Avans Kâr Dağıtımı, YayımlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2001, s.69.

587 ĠMREGÜN, AO., s.189; ĠMREGÜN, Kara Ticareti, s.382; KOCAOĞLU, a.g.t., s.69.

588 KOCAOĞLU, a.g.t., s.69.

Sorumluluğunu gerektiren iĢlemlerden dolayı sorumlu olmayacaktır. Ancak, burada Ģu hususa değinmek gerekirse, YK üyesinin sorumluluğunu gerektiren iĢlemlerde bu iĢleme karĢı muhalif oy verip bu hususu tutanağa Ģerh düĢmesi yetmeyecek durumu da denetçilere yazılı olarak bildirecektir. Aksi halde yapılan iĢlemlerden dolayı sorumluluğu devam edecektir.

TTK‟nın “Ģirket namına açılacak dava baĢlıklı” md.341‟de, YK üyeleri aleyhine dava açılabilmesi için GK kararı Ģart kılınmıĢtır. GK‟nın bu kararı ise, bir dava Ģartıdır.

GK, YK aleyhine dava açılmamasına karar verilip de esas sermayenin en az onda birini temsil eden pay sahipleri dava açılması oyunda bulunursa ortaklık bu karar veya talep tarihinden itibaren bir ay içinde dava açmağa mecburdur. SerPK md.11/VIII gereğince SerPK‟ya tabi olan AO‟larda ise, ödenmiĢ sermayenin yirmide birini temsil eden ortakların dava açmalarını talep etmeleri halinde, karar veya talep tarihinden itibaren bir ay içinde dava açılmalıdır. Bu müddetin geçirilmesiyle dava hakkı düĢecektir.

Ortaklık namına dava açmak hakkı denetçilere aittir. Ancak azlığın oyuyla dava açılması halinde azlık, denetçiler dıĢında bir vekil tayin edebilir. Dava açılması oyunda bulunan pay sahipleri hisse senetlerini ortaklığın zarar ve ziyanına karĢı teminat olarak davanın sonuna kadar rehin olmak üzere muteber bir bankaya yatırmaya mecburdur.

Davanın reddi halinde ise pay sahipleri yalnız ortaklığa karĢı tazminat ile mükelleftirler.

Yargıtay eski Ticaret Dairesi ve yeni 11.HD.‟nin yerleĢik içtihatlarına göre, YK üyelerine karĢı sorumluluk davası açılabilmesi için GK kararı davanın dinlenmesi Ģartıdır. Bir GK kararına dayanmaksızın açılan davanın dinlenmemesi gerekir. GK‟nın açılmıĢ bir davaya sonradan icazet vermesi davaya dinlenebilirlik kazandırmayacaktır.

Yine, TTK md.341‟de öngörülen bir aylık sürenin denetçiler tarafından geçirilmiĢ olması dava haklarını etkilemeyip bu kiĢilerin hukuki sorumluluklarına yol açabilir. Söz konusu bir aylık süre hak düĢürücü süre olmayıp, bu sürenin geçirilmesi halinde denetçilerce dava açılabilmesi için yeniden GK kararı alınmasına gerek yoktur589.

Davacılık hakkı, TTK md. 340 yollaması ile md. 309 gereğince pay sahipleri veya alacaklılara aittir. Ancak, pay sahipleri veya alacaklılar açtıkları davada tazminatın kendilerine değil ortaklığa verilmesini isteyebilirler. Davacılık hakkı pay sahipleri veya

589 T.D. 11.12.1972 T., 1972/4555E.-1972/5331K. sayılı ilamı (Kararın tüm metni için bkz. RKD., 1973, S.9-11, s.348.)

alacaklılık sıfatına sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Dava tarihinde pay sahibi veya alacaklı sıfatını taĢımayan kiĢilerin dava açma hakkı bulunmamaktadır.

SerPK‟nın Seri: IV, No: 27 Tebliği md.16 uyarınca, ortaklıkların, birinci kâr payı tutarını söz konusu Tebliğ md.4 ve md.5‟te kabul edilen orana göre, eksik olarak dağıtmaları halinde, SPK bu ortaklıklara, eksik dağıtılan kâr payı tutarının, aynı tebliğin 6.maddesinde düzenlenen dağıtım tarihi esas alınarak TCMB‟nin kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı üzerinden hesaplanacak faiz tutarıyla birlikte, nakden veya olağanüstü yedek akçelerin sermayeye eklenmesi suretiyle hisse senedi Ģeklinde dağıtılması zorunluluğunu getirebilir. Aynı hükme göre, eksik kâr payı dağıtımından zarar görenlerin yasal Ģartlar oluĢtuğu taktirde, eksik kâr payı dağıtımından dolayı YK üyelerinin hukuki sorumluluğu için kanuni yollara baĢvurma hakkı saklıdır.

TTK‟da gerçek olmayan ve eksik kâr payı dağıtımı konusuna iliĢkin olarak cezai sorumluluk düzenlenmemiĢ olmasına rağmen SerPK md. 47/I-C uyarınca, SerPK md.15‟in I., II., III., IV.ve V. fıkralarına aykırı hareket edenler, ağır para cezası ile cezalandırılırlar. Ayrıca, SerPK md. 47/I, (B) hükmünde, defter ve kayıt tutmayan, defter ve kayıtlarda gerçeğe aykırı hesap açan veya kayıt tutanlar ile bunlarda her türlü muhasebe hilesi yapanlar hakkında da hapis ve para cezası öngörülmüĢtür.

Kanaatimizce, TTK‟da yer almayan bu husus yapılacak bir düzenleme ile TTK Tasarısında yer almalıdır.

2. Yönetim Kurulu Üyelerinin Haksız Kazanç Payından Doğan