• Sonuç bulunamadı

Kâr Payı - Hazırlık Devresi Faizi ĠliĢkisi

AO‟da kural olarak esas sermaye için faiz ödenmez (TTK md.470, f.1). Bu yasağın konulmasının sebebi ana sermayenin korunması ilkesidir. Borçlarından dolayı sermayesi ile sınırlı olarak sorumlu olan ortaklığın, alacaklılar için yegâne teminat olan ana sermayeyi, faiz Ģeklinde pay sahiplerine geri ödemesi düĢünülemez. Pay sahiplerine faiz ödenmesini öngören esas sözleĢme hükmü ve GK kararı geçersizdir80.

Pay sahibinin AO esas sermayesine katılma nedeni ile faiz alması yasak olmakla beraber hazırlık devresi faizi bunun istisnasıdır. Hazırlık devresi faizi, iĢletme tam olarak aktiviteye geçinceye kadar kâr payı için gerekli olabilecek uzun bekleme

78 AKBĠLEK, a.g.t., s.18.

79 ANSAY, a.g.e., s.194.

80 TEKĠNALP-(POROY-ÇAMOĞLU), Ortaklıklar, s.512.

devresinin küçük pay sahiplerine zarar vermemesi maksadı ile düĢünülmüĢ ve düzenlenmiĢtir81. Buna göre, iĢletmenin tam bir Ģekilde faaliyete baĢlamasına kadar geçecek olan hazırlık devresi için pay sahiplerine, tesisat hesabına geçirilmek üzere belirli bir faiz ödenmesi esas sözleĢme de Ģart kılınabilecek ve esas sözleĢme bu devre ile sınırlı olmak üzere faiz ödemelerinin en geç ne zamana kadar devam edeceğini de tayin edecektir. Zaman, kelimesi ulaĢılacak bir aĢamayı da ifade ettiği için sürenin tarihle belirlenmesine gerek yoktur. Mesela, deneme imalatının sona ermesi ile veya imalata baĢlanması ile sona ereceği öngörülebilir82. Tekil‟e83 göre, esas sözleĢmede hazırlık devresi faizi ödeneceği belirtilmiĢ olmasına rağmen hazırlık devresi faizinin hangi tarihe kadar ödeneceği belirtilmemiĢse bu durum, hazırlık devresi faizi üzerindeki hakkı düĢürmez. Bu takdirde süreyi maksada uygun olarak mahkeme belirler.

Hazırlık devresi faizinin ne kadar süre ile verileceği belirli bir süre belirterek öngörülmüĢse, süre bitiminde ortaklık iĢletmesini etkinliğe geçirmemiĢ olsa bile, artık hazırlık devresi faizi ödenemez. Buna karĢılık süre bitmeden iĢletme çalıĢmaya baĢlarsa bu andan itibaren yine hazırlık devresi faizi ödenemez. Zira bu ödeme, adı üstünde, hazırlık devresine mahsus olarak yapılabilecektir84.

Esas sermaye artırımlarında da eğer artırım yeni bir tesisat ile ilgili ise, esas sözleĢmede yer almasa bile GK kararında hazırlık dönemi faizinin ödenmesi kabul edilebilir. Ancak GK hiçbir Ģekilde yeni tesisatın iĢletmeye baĢladığı tarihten itibaren hazırlık dönemi faizinin ödenmesine karar veremez. Böyle bir karar verilmiĢ olsa dahi bu karar geçersizlik ile sakat olacaktır. Ortaklık, yeni hisse senetlerinin çıkarılması suretiyle geniĢletilecek olursa esas sermayenin arttırılmasına dair olan kararda yeni pay sahiplerine, tesisat hesabına geçirilmek üzere muayyen bir müddetle ve en geç yeni tesisatın iĢletmeye baĢladığı güne kadar faiz ödenmesi kabul edilebilir. Yeni hisse senetleri çıkartılması kavramı içerisine hisse senetlerinin itibari değerlerinin yükseltilmesi girdiği kabul edilmekle birlikte, yedeklerden esas sermaye artırımı yapılması halinde hazırlık faizinin ödenmeyeceği kabul edilmektedir85.

81 TEKĠL, a.g.e., s.391; TEKĠNALP-(POROY-ÇAMOĞLU), Ortaklıklar, s.513; ĠMREGÜN, AO., s.302;

82 TEKĠNALP-(POROY-ÇAMOĞLU), Ortaklıklar, s.513.

83 TEKĠL, a.g.e., s.391.

84 TEKĠL, a.g.e., s.391.

85 TEKĠNALP-(POROY-ÇAMOĞLU), Ortaklıklar, s.513.

KuruluĢu izleyen hazırlık devresinde henüz ortaklık tam faaliyete geçemediğinden dolayı kâr elde edilemez. Bu zaman diliminde pay sahiplerinin geçimlerini sağlamak üzere esas sözleĢme ile belirli ve makul bir hazırlık devresi faizi öngörülebilir.

Gerçekten uzun süre faaliyete geçemeyecek olan bir AO, bu süre içerisinde kâr payı dağıtması olanaksız olduğundan, ortak bulmakta güçlük çekebilir. ĠĢte kanun bu durumu önlemek ve yatırımları teĢvik etmek için ortaklığın kuruluĢu ve sermaye artırımı yolu ile geniĢletilmesi durumunda, en fazla tesislerin iĢletmeye açılmasına kadar belli bir zaman dilimi için belirli oranda faiz ödenmesinin esas sözleĢme ile hüküm altına alınabilmesine olanak sağlamıĢtır. Sermaye artırımında arttırılan kısım için hazırlık devresi faizi alabilmek için bu durumun sermaye artırımı kararında öngörülmesi gerekir86.

Hazırlık devresi faizi aktifte meydana gelen bir artıĢtan kaynaklanmamaktadır.

Yapılacak yeni yatırımlara kaynak bulmak amacı ile bulunmuĢ bir yöntemdir.

Yatırımcıların ellerindeki kaynakları geçim endiĢesi duymadan yatırıma dönüĢtürmeleri amacıyla geliĢtirilmiĢtir. Bu Ģekilde ödenen hazırlık devresi faizi, tesisat hesabına geçirilerek bilânçoda kâr ve zarar hesabında masraf olarak gösterilir ve en çok beĢ yıllık bir zamana bölünebilir. Bu suretle her yıla ait olan miktar o yılın kâr ve zarar hesabında masraf olarak gösterilir (TTK md.459).

Hazırlık devresi faizinin hukuki niteliği ise tartıĢmalıdır. Faiz niteliğinde olduğu hususu ise hukukumuzda kabul edilmemiĢtir. Çünkü ödünç gibi geriye ödenecek bir paranın değil, sermaye yatırımı olarak, sona erinceye kadar AO‟ya tahsis edilmiĢ katılma payının karĢılığıdır. Hem faize hem de kâra benzediği gerekçesi ile her ikisine ait kuralların uygulanması görüĢü de kabul edilmektedir. Hâkim görüĢ hazırlık dönemi faiz istemini aynen kâr dağıtımından sonra oluĢan kâr alacağı gibi alacak hakkı olarak nitelendirir ve bunun içinde bu hakkın baĢkasına devir ve rehin edilebilmesi mümkündür87.

Tasarının “hazırlık dönemi faizi” baĢlıklı md.510, f.1‟de, pay sahiplerine Türkiye Muhasebe Standartlarına88 uygun olmak koşuluyla, özellikli varlık niteliğindeki

86 TEKĠL, a.g.e., s.391.

87 TEKĠNALP-(POROY-ÇAMOĞLU), Ortaklıklar, s.514.

88 TTK md. 471, f.1‟e karĢılık olan TTK Tasarısı md.510, f.1‟in madde gerekçesi Ģu Ģekildedir;

TTK md.471‟de yer alan “tesisat hesabı ” ibaresi yerine “ özellikli varlık niteliğindeki yatırımların

yatırımların maliyetine yüklenmek üzere, belirli bir faiz ödenmesi esas sözleĢmede öngörülebileceği kabul edilerek yeni bir kavram (özellikli varlık) kabul edilmiĢtir.

Hazırlık devresi faizi, taahhüt edilen sermaye payının tamamı için değil, sadece ödenen kısmı için söz konusu olur. Kanaatimizce, Tekil‟in de89, ifade ettiği gibi hazırlık devresinin yasal dayanağı da ancak böyle bir yorumla bağdaĢır.