• Sonuç bulunamadı

III. YÖNTEM

3.5. Verilerin Analizi

Bu bölümde elde edilen verilerin çözümlenmesine ilişkin bilgiler sunulacaktır. Araştırmada nicel ve nitel veri toplama yöntemleri bir arada kullanıldığı için verilerin analizi süreci nicel ve nitel veri analizi süreci olmak üzere iki başlık altında toplanmıştır.

3.5.1. Nicel Verilerin Analizi

Araştırma boyunca elde edilen verilerin nicel boyutları SPSS 17.00 programıyla analiz edilmiştir. Uygulanacak olan testlerin sonuçları ile alt problemler test edilmeye çalışılmıştır. Araştırma boyunca elde edilen verilerin analizinde hem parametrik testlerden hem de nonparametrik testlerden yararlanılmıştır.

İstatistiksel analiz yapılmadan önce, verilerin kategorik (nominal, ordinal) ya da sürekli (aralıklı, oransal) olup olmadığına bakılması gerekmektedir. Kategorik verilerde parametrik olmayan istatistikler kullanılırken, sürekli verilerde ise parametrik istatistikler kullanılır. İstatistik ile ilgili kaynaklarda genellikle parametrik ve parametrik olmayan (nonparametric) iki farklı istatistik teknik çeşidi yer almaktadır. Bu iki grup arasındaki fark nedir? Farklılık neden önemlidir? Parametrik testler (örneğin t- testleri, varyans analizi) modelden çekilen örnekleme ilişkin varsayımlar üretir. Bu varsayımlar çoğu kez örneklem dağılımının biçimine ilişkin varsayımlarda (normal dağılım gibi). Parametrik olmayan teknikler bunun gibi katı gereksinimlere ihtiyaç duymaz ve örneklem dağılımına ilişkin varsayımlar ortaya koymaz. Daha az bulanık olmasına rağmen, parametrik olmayan istatistiklerin dezavantajları da bulunmaktadır. Parametrik olmayan testler, etkili parametrik testlerden daha az duyarlıdır ve bu nedenle var olan gruplar arasındaki farklılıkları bulmada yetersiz kalabilmektedirler. Uygun

ve sağlam bir veri için parametrik teknikleri kullanmak daha uygun olacaktır. Parametrik olmayan teknikler ise nominal (kategorik) ve ordinal (sıralı) ölçekli veriler için daha uygundur. Çok küçük örneklemler için ve verinin, parametrik tekniklerin varsayımlarına uygun olmadığı durumlarda parametrik olmayan teknikler daha kullanışlıdır (Kalaycı, 2006, s.85).

Nonparametrik testler daha az koşulun varlığında uygulanabilen testlerdir. Parametrik testlerin neredeyse hepsinin uygulanabilmesi için ise, en azından verilerin normal dağılıma uyması, varyansların homojen olması ve her testte farklı olmak üzere başka koşulların da sağlanması gerekir. Parametrik testler, nonparametrik testlere göre daha güçlü ve daha esnektir. Birçok bağımsız değişkenin, bağımlı değişken üzerindeki etkisinin incelenmesine yardımcı olmaları yanında, birbirleri ile olan etkileşimlerinin değerlendirilmesinde de yardımcı olurlar (Kalaycı, 2006, s.85). İstatistik metotların önemli bir kısmı (Ki-kare ile ilgili analizlerin dışında) parametre olarak adlandırmış olduğumuz ana kitle özelliklerini ortaya çıkarmayı veya bu özelliklerle ilgili genellemeler yapmayı amaçlamakta idiler. Örneğin ana kitlenin ortalaması, varyansı veya standart sapması ile ilgili hipotez testleri ana kitle parametreleri hakkında bazı varsayımlar yapmamızı gerektirmekteydi. Buna karşılık Ki-kare bölünmesi yardımıyla yapmış olduğumuz bağımsızlık testi bir hipotez testi olmasına rağmen herhangi bir parametrenin araştırılmasına yönelik olmadığından nonparametrik bir test mahiyetindedir (Aloba Köksal, 1998, s.427).

Elde edilen bulgular üzerinde doğru analiz yapabilmek amacıyla verilerin normal bir dağılım sergileyip-sergilemediğini kontrol etmek için Varyansların homojen dağılım gösterdiği durumlarda parametrik testlerden: Bağımlı Örneklemler (Paired Samples Statistics) t-testi, Bağımsız Örneklemler Independent t-testi testlerinden yararlanılmıştır. Varyansların normal bir dağılım sergilemediği durumlarda ise bu testlerin non-parametrik karşılığı olan Mann-Whitney U testi, testinden yararlanılmıştır. Verilerin analizinde aritmetik ortalama (𝑋), standart sapma (SS) yüzde ve frekans değerleri dikkate alınmıştır. İstatistiksel sonuçların değerlendirilmesinde P<,0.50 anlamlılık düzeyi dikkate alınmıştır.

Deney ve kontrol gruplarının ön test-son test öğrenci başarı puan ortalamaları ile tutum ölçeğinin ön tutum-son tutum puan ortalamaları hem kendi içlerinde hem de gruplar arasında karşılaştırılarak arada anlamlı bir fark olup olmadığı anlaşılmaya çalışılmıştır.

3.5.2. Nitel Verilerin Analizi

Bilimsel bilgi elde etme süreci olarak tanımlanabilen bilimsel araştırma ya da kısaca araştırma, birbirini izleyen ve etkileyen adım ya da etkinliklerden oluşan sistematik bir süreçtir. (Büyüköztürk, 2005, s.1). Araştırma sonucunda elde edilen nitel verilerin çözümlenmesinde ise İçerik analizi yöntemi kullanılmıştır. İçerik analizi, “Sözel, yazılı ve diğer materyallerin içerdiği mesajı, anlam ve veya dilbilgisi açısından nesnel ve sistematik olarak sınıflandırma, sayılara dönüştürme ve çıkarımda bulunma yoluyla sosyal gerçeği araştıran bilimsel bir yaklaşımdır” (Tavşancıl ve Aslan, 2001, s.22). İçerik analizi tekniklerinin ortak paydası, çıkarsama- çıkarım (inference) esasına dayanmalarıdır. Hepsi de, mesajlarda gözlenen ve betimlenen öğelerden hareketle bir yorum getirme amacını taşırlar. Bu nedenle içerik analizi, objektiflik-sübjektiflik uçları arasında uzanan bir doğru üzerinde farklı noktalarda yer alan teknikler içermektedir. Çok biçimli ve çok işlevli bir görünüm taşıyan bu teknikler bütünü, araştırmacıların öznel yaratıcılıklarına da izin veren bir yapıdadır (Bilgin, 2006, s.1).

Araştırmanın nitel boyutunu oluşturan verilerin (görüşmeler) değerlendirilebilmesi için N-VIVO 8 nitel veri analiz programından faydalanılmıştır. Görüşmelerden elde edilen veriler bilgisayar ortamına aktarılmış ve analize uygun bir hale getirilmiştir. Görüşmedeki ifadelerin analizini kolaylaştırmak için kısa ve anlamlı semboller halinde kodlanmıştır. Drama yöntemi uygulamaları hakkında öğrencilere sorulan sorular alt kategorilere ayrılarak her soru için öğrencilerin görüşleri üzerinden kavramlar belirlenmiştir. Böylece kaç öğrencinin aynı kavrama vurgu yaptığı ortaya konmuştur ve kategoriler ortaya çıkmıştır. Kategorilerin ortaya çıkmasından sonra kategori listesi oluşturularak çalışmanın temel hatlarını oluşturacak bazı kategoriler oluşturulmuştur. Oluşturulan bu kategoriler yorumlanarak çalışmaya son verilmiştir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM