• Sonuç bulunamadı

II. KURAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.2. Drama Kavramı

2.2.10. Dramanın Lideri (Öğretmen)

Dramatik faaliyetlerde eğitimci 3-4 yaşından sonra çocukların tüm gelişimsel alanlarda olumlu yönde ilerlemesine yardımcı olur. Dramatik faaliyetlerde eğitimcinin yapması gereken birçok görevi vardır. Bunlar hangi dramatik faaliyetin yapılacağının belirlenmesi, faaliyete uygun uygulama alanının belirlenmesi, uygulama alanında gerekli değişikliklerin yapılması, faaliyete uygun araç-gereci eğitimci düzenleyerek

çocuklara verir ( Erbay, 2014, s.52). Dramatik faaliyetlerin amacına ulaşılabilmesi için, faaliyete katılanların farklı fikirler ve uygulamalar gösterebilmesi, öğretmenin tutumuna bağlıdır. Öğretmen faaliyettin başlamasını sağlayan direktifi veren, takdim eden, faaliyeti yapan ve sonucunu dikkate alandır. Öğretmen, programı faaliyete katılanlarda görmek istediği davranışlara, faaliyete katılanların fiziksel ve duyusal gelişimlerine göre, tutum, beceri ve ihtiyaçlarına göre belirlemelidir. Dramanın başlangıcının nasıl olacağı, uygulama alanının nasıl düzenleneceği, hangi araç-gerecin kullanılacağı planda olmalıdır. Öğretmenin dramatik faaliyetlerde kullanılacak araç-gereci belirlerken faaliyete katılanın alakasına ve yeteneklerine uygun olmalı, gereksinimlerine cevap vererek duyusal gelişimini sağlamalıdır. Uygulamaların seçiminde basitten zora doğru bir sıralama takip edilmeli ve farklı örneklere yer verilmelidir (Çağdaş, Albayrak ve Cantekinler, 2003, s.10-11).

Drama lideri çocuk gelişimi üzerine eğitimini almış olmalıdır. Liderin eğitim alanındaki konular dışında bilgisinin olması liderin etkin ve yenilikçi olmasını sağlar (Morgül, 2003, s.18). Liderin yaratıcılığı katılımcılara aktarabildiği ölçüde geçerlidir ve başarılıdır (Karadağ ve Çalışkan, 2008, s.75).

Drama öğretmeni amacı seçip, konusu üzerinde planlama yaptıktan sonra, grubu ile kısa bir ön alıştırma çalışması yapar. Alıştırma çalışmaları ısınma çalışmasıdır ve yaş gruplarına göre farklılık gösterir. Mesela çocukluk döneminde olan çocuklar için basit bir müzik ya da ritim ortak bir duyuma yöneltirken, ergenlik döneminde olan çocukların ortak duyuma ulaşması için karmaşık bir müzik eşliğinde beden hareketleri uygulanabilir. Bireylerde soyut düşünme becerisi yaşa paralel olarak gelişir (Gönen ve Dalkılıç, 2000, s.71-72).

Çocukların özgüveninin gelişmesinde uygulama alanında oluşturulan olumlu havanın önemli bir yeri bulunmaktadır. Öğrenme faaliyetinin yüksek seviyelerde gerçekleşmesini sağlayabilmek için çocukların birbirilerine güvendiği ve saygı duyduğu olumlu havanın olduğu ortamların olması gerekmektedir. Rahat hisseden ve etkileşime açık olan bir çocuğun kendisiyle ilgili olumlu benlik kavramını oluşturduğu görülebilir (Ömeroğlu, Ersoy, Tezel Şahin, Kandır ve Turla, 2003, s.76).

Öğretmenin dramatik faaliyetler için belirlediği araç-gereçler, faaliyete katılanın yeteneklerine uygun olmalı, istekleriyle örtüşebilmeli, faaliyete katılan araç-gereçleri rahatlıkla yönetebilmelidir. Araç gerecin uygulamaya ve fiziki yapısına ait özellikleri

faaliyete katılanın gelişim alanlarının gelişmesini sağlayıcı nitelikte olmalıdır (Gönen ve Dalkılıç, 2000, s.73).

Dramada lider faaliyete katılanların arkadaşı ve faaliyetin lideri durumundadır. Lider de faaliyete katılanlar gibi etkinlikler sayesinde kendisini geliştirmiştir. Faaliyetten ayrılmaları, kopmaları anlayıp faaliyeti olağan seyrinde sürdürebilmesi, problemlere hemen çözüm yolu üretebilmesi liderin önceden eğitim aldığının göstergesidir. Faaliyete katılanın karşılaşacağı iç ve dış kaynaklı problemlerle karşılaşarak öğrenmesi metodu uygulamanın ilk şartıdır. Öğretmen faaliyete katılanlarla birlikte uygulamada yer alabiliyor ve faaliyete katılanlar öğretmenleriyle birlikte samimi bir ortam kurabiliyorsa faaliyet amacına ulaşmış ve faaliyete katılanlarda olumlu bir etki bırakılmış olur (Morgül, 2003, s.18).

Drama lideri öğrenciyi olduğu gibi kabul ederse kişiliğin gelişiminde etkili olur. Çeşitli davranışlarla çocuğun kişiliğinin kabul edilip edilmediği gösterilir. Sınıfta olumsuz bir havanın oluşmasının nedeni kabul edilmeyen davranışların varlığıdır. Kabul edilmeyecek düzeyde olan fikirler için öğretmen öğrenciyi suçlamamalı ve akıl vermemelidir (Ömeroğlu, Ersoy, Tezel Şahin, Kandır ve Turla, 2003, s.77).

Lider her zaman sabırlı olmalı, drama grubuna güven vermeli, grubu anlamak için dinlemeli, grubun kontrolünü sağlamalı, grubun üyelerine yardımcı olmalıdır. Kesinlikle taraf tutmamalı ve kimseyi incitmemelidir (Morgül, 2003, s.18).

Öğretmen bazı duygu ve düşünceler kabul edilebilir ama olumsuz davranışlar reddetmesi gerekir. Öğrencilerin birbirileriyle dövüşmelerine ya da kurallara uymama gibi durumlarını öğretmen engellemek zorundadır. Günlük hayatta karşılaşılan durumlar karşısında uyulması gereken kuralların öğrenilmesiyle toplumun bir parçası olunabilir. Drama etkinliğine katılmak istemeyen, farklı şeylerle ilgilenmek isteyen öğrencilerin olduğu durumlarda öğretmen öğrencinin etkinliği sessizce izlemesini sağlayabilir ancak kısa süre içerisinde etkinliğe katılması için öğrenciyi motive edici olmalıdır (Ömeroğlu, Ersoy, Tezel Şahin, Kandır ve Turla, 2003, s.78-79).

Çocuğu teşvik ederek faaliyetlere ön ayak olmalıdır. Çocuğun yanlışlarını birlikte değerlendirmeli, sınırlandırıcı olmamalıdır. Çocukların uygulayabilecekleri çalışmalarda onların yapmasına izin vererek başarma duygusunu çocuklara tattırmalıdır. Çocuklara gereğinden fazla karışmamalıdır. Çocuğun değerli olduğu hissi çocukta uyandırılmalı, tek kalması engellenmeli ve faaliyetlere herkesle beraber katılması

sağlanmalıdır. Faaliyetler arasında süreklilik ve geçişin olmasına dikkat edilmelidir. Öğretmen çocukların aynı seviyede olduğunu düşünmeli ve çocuklar için rahat olacakları bir ortam sunmalıdır. Öğretmen çocukların yaptıklarına tahammül edebilmeli ve çocukların kendi rahat bir şekilde ifade etmesini sağlayacak ortamlar sunmalıdır (Çağdaş, Albayrak ve Cantekinler, 2003, s.11).

Türkiye öğretmenini üç temel görev beklemektedir. Birinci görev: Drama eğitimi, duyarlılık kazanma eğitimidir. Duyarlı olmak, insanı hayvandan ayıran bir özelliktir. Duyarlı olmak, duygu ve bilinci kontrol etmektir. Örneğin, çevreye duyarlı insan çevre sorunlarına kafa yorar ve çözüm önerileri geliştirir İkinci görev: Drama eğitimin çok önemli bir özelliği de, empati kültürü oluşturmasıdır. Yani, kendisini başkasının yerine koyabilen insanı yetiştirir. Demokrasilerde empati kültürünün olduğu yerde yaşayabilir.Çünkü bağımsız karar verebilmek, hür iradesini kullanabilmek, ancak empati yapabilen toplumlarda mümkündür Üçüncü görev: Dramanın en önemli değerlerinden birisi, saklı enerjilerin serbest bırakılmasına olanak sağlamasıdır. Dramada, bireyin kendini tanıması, yeteneklerini keşfetmesi ve geliştirmeyi istemesi hep olanaklıdır. Saklı enerjilerin açığa çıktığı ortamlarda kişi yücelir öz güveni artar. Böylece insanlarla uygar sevinçler paylaşılır ve uygar toplumlar oluşur (Morgül, 2003, s.13).