• Sonuç bulunamadı

İlkokullarda görev yapmakta olan öğretmenlerin algılarına dayalı olarak, örgütsel mutluluk, örgütsel sinizm ve örgütsel adalet arasındaki ilişkilerin analizini amaçlayan bu araştırmada elde edilen verilerin analizinde; Açımlayıcı Faktör Analizi, Doğrulayıcı Faktör Analizi, Pearson Korelasyon Katsayısı, betimsel istatistiksel analizler, t-testi, Tek Yönlü Varyans Analizi (One-Way ANOVA), Kruskal-Wallis H testi, Mann-Whitney U Testi ve Yapısal Eşitlik Modellemesi (YEM) kullanılmıştır.

Araştırma iki aşamada gerçekleştirilmiştir. Birinci aşama, öğretmenlerin örgütsel mutluluk algılarının belirlenmesine yönelik veri toplama aracı olarak kullanılabilecek, Türk kültürüne ve eğitim sistemine uygun, geçerlik ve güvenirlik analizleri yapılmış bir ölçme aracının geliştirilmesini içermektedir. Bu aşamada, ölçek geliştirme çalışmalarına ilişkin faktör analizleri ve ölçüt-bağıntılı geçerlik çalışmalarına ilişkin de korelasyon katsayılarına bakılmıştır. Analizler öncesinde, veri seti kontrol edilmiş, eksik/hatalı veriler incelenmiş ve normallik varsayımlarını karşılayıp karşılamadığı incelenmiştir.

İkinci aşamada, araştırma alt problemlerine yanıt bulabilmek için, öğretmenlerin örgütsel mutluluk, örgütsel adalet ve örgütsel sinizm algılarının belirlenmesinde betimsel istatistiklerden yararlanılmıştır. Betimsel istatistiki analizlerde, aritmetik ortalama, frekans, standart sapma ve yüzde kullanılmış, ölçeklerde kullanılan ve “(5) Tamamen

Katılıyorum”, “(4) Katılıyorum”, “(3) Orta Derecede Katılıyorum”, “(2) Katılmıyorum”

ve “(1) Kesinlikle Katılmıyorum” olarak derecelendirilen beşli Likert tipi derecelendirme ölçeği esas alınmıştır. Ölçeklerden elde edilen puan aritmetik ortalamaları 1 ile 5 arasında eşit parçaya ayrılmış ve ulaşılan değerler “1,00 – 1,79 Kesinlikle Katılmıyorum”, “1,80 – 2,59 Katılmıyorum”, “2,60 – 3,39 Orta Derecede Katılıyorum”, “3,40 – 4,19 Katılıyorum” ve “4,20 – 5,00 Tamamen Katılıyorum” şeklinde sınıflandırılmıştır.

Öğretmenlerin örgütsel mutluluk, örgütsel adalet ve örgütsel sinizm algılarının cinsiyet, medeni durum, mesleki kıdem, branş, öğrenim düzeyi ve okuldaki öğretmen sayısı değişkenlerine göre anlamlı biçimde farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla, parametrik test varsayımlarının karşılandığı durumlarda Bağımsız Örneklem T-testi, Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA), parametrik test varsayımlarının karşılanmadığı

durumlarda Kruskal-Wallis H ve Mann-Whitney U Testleri IBM SPSS Statistics v.23 yazılımı aracılığıyla kullanılmıştır.

Araştırmanın sekizinci alt problemi kapsamında, “Örgütsel sinizmin örgütsel mutluluğa etkisinde örgütsel adaletin aracılık rolü nedir?” ifadesine yanıt bulmak amacıyla Yapısal Eşitlik Modellemesi Analizi kullanılmıştır. İzleyen bölümde Yapısal Eşitlik Modellemesi ile ilgili özet bilgilere yer verilmiştir.

3.4.1. Yapısal Eşitlik Modellemesi

Yapısal Eşitlik Modellemesi (YEM) ilk olarak psikoloji ve sosyoloji araştırmaları için geliştirilmiştir. Daha sonraları, farklı alanlarda da tercih edilen ve öne çıkan bir analiz yöntemi olarak öne çıkmıştır. Kapsam olarak bakıldığında, YEM tek başına bir istatistik tekniğini ifade etmekten çok, ilgili işlemlerin bütününü anlatır (Kline, 2016:9). YEM, Kline’a (2016) göre, kurama dayalı olarak oluşturulan modellerde değişkenler arasındaki ilişkilerin nedensel ve ilişkisel olarak sınanmasına ve açıklanmasına dayalı istatistiksel bir yöntemdir. Geleneksel regresyon analizinin yordayıcı değişkenlerdeki olası ölçme hatalarını göz ardı ettiği düşünüldüğünde, YEM’in geliştirilen bir modelde gözlenen değişkenlere ilişkin hataları hesaba katan bir yöntem olması, Çelik ve Yılmaz (2016) ve Bayram’a (2013:1) göre onu popüler bir yöntem haline getirmektedir.

Bunun yanında, araştırmacılar tarafından kuramsal temellere dayalı olarak geliştirilen karmaşık modellerin test edilmesi, tahmine olanak sağlaması ve değişkenlerin dolaylı ve doğrudan etki düzeyini belirleyebilmesi de YEM’in olumlu tarafları olarak sayılabilir. YEM, çok değişkenli bir istatistik yaklaşımı olarak da bilinmektedir. YEM’in bazı özellikleri şu şekilde özetlenebilir (Çelik ve Yılmaz, 2016:5-6):

- Model, doğrudan ölçülemeyen yapıları ve yapılar arasındaki ilişkileri tanımlayan yapıdır. Örgütsel adalet, iş doyumu, Yaşam doyumu, örgütsel sessizlik, zorbalık inancı, öğrenme stratejileri, tutumlar, inanç, endişe, beklenti bu tür yapılara örnek gösterilebilir.

- Modeller, gözlenen değişkenlerdeki ölçüm olası hatalarını hesaba katar. He bir değişken için hata terimi modelde yer alır.

YEM, birçok istatistiksel yöntemden temel alan ve kendine özgü terminolojisi olan bir yöntemdir (Bayram, 2013). Gözlenen değişken, Gizil Değişken, Model, İçsel değişken, dışsal değişken, doğrudan ve dolaylı etki, toplam etki gibi kavramlar/terimler YEM metodolojisinde sıklıkla karşılaşılan temel kavramlardır. Aşağıda yapısal eşitlik modellemesinin temel varsayımlarına ve sıklıkla kullanılan özel kavramlar üzerinde durulmuştur.

Model, doğrudan ölçülemeyen yapıları ve yapılar arasındaki ilişkileri tanımlayan yapıdır. Bu yapının temelinde kuramsal bilgi yatmaktadır. Araştırmacı, olguları açıklamak veya problemin çözümüne temel oluşturmak amacıyla kuram-temelli bir şekilsel prototip kurar. Modelin parçaları birbiriyle etkileşim içinde düşünülmelidir. Gözlenen değişken (Observed variable) ve Gizil değişken (Latent variable) YEM kapsamında önemli ve kilit kavramlardır. Gözlenen değişkenler, araştırmacılar tarafından doğrudan gözlenebilen değişkenleri ifade etmektedir. Diğer bir bakış açısıyla, gözlenen değişkenler, gizil değişkenlerin göstergeleridir. Gözlenen değişkenler sürekli veya kategorik değişken olabilirler; ancak gizil değişkenler YEM ile analizinde her zaman süreklidir (Kline, 2016:12). Gizil değişkenler, herhangi bir doğrudan ölçüm ya da gözlemin mümkün olmadığı, ancak göstergelere dayalı olarak sonuçlara ulaşılabilen değişkenleri anlatır (Bayram, 2013:3). YEM modellerinde gözlenen değişkenler dikdörtgen ile gösterilirken gizil değişkenler elips içerisinde gösterilirler. Ayrıca, her bir gözlenenen değişkenin yanında küçük bir elips içerisinde ölçüm hataları da yer alır (Şekil 23).

YEM terminolojisinde önemli bir diğer nokta değişken türü ile ilgilidir. Egzojen / Dışsal değişken, herhangi bir değişkenden etkilenmeyen bağımsız değişken olarak ifade edilir. Endojen / İçsel değişken ise, başka değişkenlerin etkisine açık ve etkileşimden etkilenen, bağımlı değişkenlerdir. Moderatör / Aracı değişken ise, bağımsız değişken ile bağımlı değişken arasındaki ilişkinin yönünü ve düzeyini etkileyen bağımsız değişkenlerdir (Bayram, 2013).

BÖLÜM IV

BULGULAR ve YORUM

Araştırmanın bu bölümünde, araştırma alt problemlerinin sıralanışına uygun olarak verilerden elde edilen bulgulara yer verilecek ve bu bulgulara ilişkin yorumlar ve değerlendirmeler üzerinde durulacaktır.

4.1. Öğretmenlerin örgütsel mutluluk, örgütsel adalet ve örgütsel sinizm