• Sonuç bulunamadı

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

4.3. Venizelos’un Ankara Ziyareti

Vakit, Ankara Sözleşmesi sonunda Venizelos’un Ankara’yı ziyaret edecek olması kaynaklarına şu şekilde yer vermektedir: “Ankara Sözleşmesi sonunda başlayan yeni dönemde Venizelos Ankara’yı ziyaret edecek ve antlaşmalar imzalayacaktır. Mart ayında anlaşma konusunda sona yaklaşıldığı sıralarda Venizelos’un Türkiye ziyaretinin Nisan ayında gerçekleşeceği haberleri çıkmıştı. ”261 “Bu durum Yunanistan’da

258 Cumhuriyet, 18 Haziran 1930, s. 7.

259 TBMM Zabıt Cerideleri, C.20, D.3, s. 266-268.

260 Cumhuriyet, 16 Haziran 1930, s.1.

261 Vakit, 4 Mart 1930, s.1.

88

muhalifler tarafından hemen eleştiri konusu yapılmış ve Rum Muhacirin Teşkilatı’nın düzenlediği mitingde ziyaretin daha Anadolu’da akan Yunan kanları kurumamışken yapılmasının anlaşılmaz olduğu gibi sert ifadelerle protesto edilmiştir. ”262

Venizelos’un Ankara’ya gerçekleştireceği ziyaretle ilgili üç önemli mesele vardır. Bunlardan birincisi, Venizelos’un gerçekleştireceği ziyaretin Türkiye’nin Cumhuriyet Bayramı 29 Ekim tarihiyle aynı tarihe denk gelmesidir. Venizelos’un Cumhuriyet Bayramı’nda Ankara’da bulunması temel de Yunanistan’daki vatanperver kişiler için eleştiri, aleyhte olay meselesi yapılmıştır. Yunan kamuoyunda Yunanistan başbakanı ile ilgili ortaya çıkan en eleştirici ve aşağılayıcı yazılar Ankara ziyaretinden önce yer almıştır. Fakat Venizelos’un kamuoyunun aşağılayıcı kampanyalarını umursamadığı Yunanca kaynaklarda görülmektedir. Hatta 29 Ekim kutlamalarını Mustafa Kemal’le aynı tribünde yan yana izleyecektir.

Aynı zaman içinde Macar Başbakanı Kont Bethlenin’de Ankara’ya varacak olması ikinci bir engeldir. 1920’li ve 1930‘lu yılların Balkanlar’ında her olaydan şüphe duyulmakta, her olayın temelinde komplolar düşünülmektedir. Bu sebepten ötürü iki ülke başbakanının Ankara’da bulunması diğer ülkeler tarafından rastgele olarak karşılanmayacaktır. Birçok kesim Bethlen ve Venizelos’un aynı zamanda yapılan Ankara buluşmasının aniden değil, işin arkasında başka amaçların olduğunu düşünür.

Yunan ve Amerikan Dışişleri arşivleri de bu ziyaretin tamamen tesadüfi olduğu ancak pek fazla kişi tarafından şüphe ile karşılandığı değerlendirmesinde bulunur.263

Bir diğer önemli unsur ise Venizelos’un Patrikhane’ye gerçekleştireceği ziyarettir. Ankara’ya İstanbul üzerinden ulaşacak Venizelos’un bir çözüm bulması hem Patrikhane’ye gitmeyerek patriğe karşı saygısızlık etmemesi hem de bu görüşmeyle

262 Vakit, 4 Mart 1930, s.3.

263 Demirözü, a.g.e, s.100.

89

Türk tarafını incitmemesi gerekmektedir. Bu nedenle Haydar Paşadan Ankara’ya ulaşacak olan Venizelos’un dönüş yolunda İstanbul’a uğraması ve patriği ziyaret etmesine karar verilir.

Cumhuriyet, Yunan heyeti’nin 26 Ekim’de Türk sularına varması ve İsmet Paşa tarafından karşılanması kaynaklarını şu sözlerle açıklamaktadır: “Yunan heyeti 26 Ekim’de Türk sularına yaklaştığı zaman ona Türk savaş gemileri eşlik etmiş ve bu durum onları ziyadesi ile memnun etmişti. İstanbul’dan trenle Ankara’ya geçen heyet, burada oldukça samimi bir şekilde İsmet Paşa tarafından karşılanmıştır. İstasyon ve şehir Türk ve Yunan bayrakları ile süslenmiş, Yunanca hoşgeldiniz dövizleri asılmıştı.

Aynı gün Venizelos, Mustafa Kemal ile bir saat on beş dakikalık bir görüşme yapmıştır.

264

Cumhuriyet, Venizelos’un Ankara ziyareti sırasında gerçekleştirdiği ziyaretler kaynaklarını şu cümlelerle dile getirmektedir: “Bu gezi sırasında Venizelos Türk Ocağını da ziyaret etmiş ve Reis Hamdullah Suphi Bey tarafından karşılanmıştır.265 Venizelos burada 3000 lirası eşi ve 2000 lirası da kendi adına olmak üzere yardımda bulunmuştur. Cumhuriyet Bayramı törenlerine her iki ülkenin başvekilleri de misafir olarak katılmışlardır. Akşam Türk Ocağı’nda olan baloda Mustafa Kemal bayan Venizelos ile dans etmiştir.266 Ankara’dan alkışlarla trene bindirilen Venizelos tren hareket ederken ‘yaşasın Türkiye’ diye bağırmış ve buna ‘yaşasın Yunanistan’ diye karşılık verilmiştir.267 İstanbul’a gelen Venizelos İstanbul valisi Muhyiddin Bey’i makamında ziyaret ettikten sonra Fener Patrikhanesine gitmiş ve Patrik Fotios’u ziyaret ederek, elini öpmüştür. ”268 Çeşitli tarihi yerleri de dolaşan Venizelos, Kariye camiinde

264 Cumhuriyet, 28 Teşrin-i Evvel 1930, s.1.3.

265 Cumhuriyet, 31 Teşrin-i Evvel 1930, s. 3.

266 Cumhuriyet, 31 Teşrin-i Evvel 1930, s. 1.

267 Cumhuriyet, 1 Teşrin-i sani, 1930, s. 1, 3.

268 Cumhuriyet, 2 Teşrin-i sani, 1930, s. 4.

90

ki Hilaliahmer kutusuna da beş lira atmıştır. Venizelos ve kendisiyle birlikte gelenler, saat 19:55’de Dolmabahçe’den bir gemiyle Yunanistan’a gitmeye hazırlanmışlardır.

Sadece Dışişleri Bakanı Mihalakopulos’un hanımı daha sonra hareket etmek üzere İstanbul’da kalmıştır.

Venizelos’un Türkiye görüşmesi 27 Ekim- 1 Kasım 1930 tarihleri arasında yapılır. Ankara’daki Amerika Büyükelçisi Josep C. Grew, Venizelos’u karşılayan çoğunluğun arasındadır. 5 Kasım 1930 tarihli yazısında Yunanistan Başbakanı ve beraberindekilerin Ankara’da buluşması sırasında herkesin, ılımlı ve samimi olduğu değerlendirmesinde bulunur. Grew de bu buluşma ile bir tarih yazıldığı düşüncesini taşımaktadır.269

Demirözü, Ankara’da imzalanan antlaşmalar kaynaklarını şu şekilde ifade etmektedir: “30 Ekim 1930’da Türkiye’yi temsilen Tevfik Rüştü Bey ve Yunanistan’ı temsilen Eleftheros Venizelos, Ankara’da üç antlaşma imzalar: Dostluk, Tarafsızlık, Uzlaşma ve Hakemlik Antlaşması; Deniz Kuvvetlerinin Sınırlandırılmasına İlişkin Protokol; İkamet, Ticaret ve Seyrisefain Antlaşması. Bu üç antlaşma bugün genel olarak Ankara Antlaşması ya da Dostluk Antlaşmaları olarak da adlandırılmaktadır. ”270

Demirözü, Mustafa Kemal’in, 1 Kasım 1930’da TBMM’de yaptığı konuşma kaynaklarını şu cümlelerle açıklamaktadır: “Mustafa Kemal, 1 Kasım 1930’da TBMM’nin üçüncü dönem dördüncü toplanma yılını açarken yaptığı konuşmada Yunanistan’la değişen ilişkilere değinir. Yapılan antlaşmalarla iki ülkenin farklı hatta birbirine zıt durumlardan çıkarı olduğu dönemin sonlandığını açıklar. Yeni bir dönemin başladığını duyurur: “Komşumuz ve dostumuz Yunanistan Başvekili’nin ve Hariciye Vekili’nin Ankara’yı resmen ziyaretlerini hususi bir memnuniyetle zikrederim. Türkiye

269 Demirözü, a.g.e., s. 102.

270 Demirözü, a.g.e., s. 104.

91

ile Yunanistan’ın yüksek menfaatleri birbirine zıt olmaktan tamamen çıkmıştır. Bu iki memleketin samimi bir dostlukla kendileri için emniyet ve kuvvet görmelerinde isabet vardır. İki cumhuriyet arasında açılan yeni devrin yeni esaslarını, ahde rapteden vesikalar yüksek tasvibimize arz olunmuştur. ”271

Ankara’da antlaşmanın yapıldığı gün, yani 30 Ekim tarihinde, Atina’da Pangalos’un bir suikast girişiminde yer aldığı ortaya çıkar. Kısa süre sonrasında Venizelos asıl suikastçının Pangalos olmadığını Kral taraflısı askerler olduğunu açıklar.

Demirözü, 1930 yılında imzalanan antlaşmalarının iki ülke ilişkilerine kazandırdığı yeni açılımlar kaynaklarını şu şekilde belirtmektedir: “1930 yılında Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan antlaşmalarının iki ülke ilişkilerine getirdiği yeni açılımlar çok yönlüdür. Farklı bir geçmişin tasnifinden doğan ve iki ulus devletin ilişkilerinin gerilmesine yol açan sorunlara açıklık getirerek yeni bir dönemin başlamasını sağlamıştır. Bu yeni dönemde Türkiye ve Yunanistan aralarındaki sorunları çözerek ülkelerini, üçüncü ülkelerin saldırabileceği, zayıf, sorunlu ülkeler haline gelmekten çıkarmıştır. Venizelos, 22 Aralık 1930 tarihli meclis oturumunda Türkiye’yle kurulan dostluk ilişkilerinin Yunanistan için hayati değeri olduğunu savunur. İzlediği politika sayesinde Bulgaristan, Yugoslavya ve Türkiye’nin Yunanistan’a karşı ortak bir cephe oluşturmasının önüne geçmiştir. ”272

Antlaşmalar Türkiye ve Yunanistan’ı hem birbirlerine karşı gelmekten, hem de üçüncü ülkelerin saldırısından kendilerini gözetmekle kalmamış, her iki ülkenin de iyi konumda bulunmayan ve 1929 ekonomik bunalımla doğrudan sarsılan ekonomisinden silah gücüne, orduya yer ayrılmasının önüne de geçilmiştir. Yapılan ticaret antlaşması ile her iki ülke ekonomisinin de yeniden canlı hale getirilmesi amaçlanmaktadır. 1930 Antlaşmaları arasından Yunan’lı muhacirlerin en mutlu olduğu

271 Demirözü, a.g.e., s. 105.

272 Demirözü, a.g.e., s. 106.

92

antlaşma ise ikametle ilgili kısmıdır. Muhacirler ve belki de Venizelos bu hedefle tekrardan Anadolu’ya geri dönebileceklerini düşünmektedirler. Ancak Venizelos, Ankara görüşmesi ardından Pinelopi Delta’yla yaptığı konuşmada muhacirlerin Yunan yurttaşları olarak bir gün Türkiye’ye geri dönebilecekleri ümidini taşıdığını söyler.

Ancak imzalanan İkamet Antlaşması, Lozan Antlaşması’yla muhacirlerin tekrar geri dönmelerini engellemektedir. Venizelos Delta’yla yaptığı konuşmasında Ankara ziyareti esnasında yeni Türkiye’nin inşa edildiğini, Mustafa Kemal’in yeni bir ulus ve devleti yarattığına bizzat şahit olduğunu da ifade eder. Venizelos’a göre Mustafa Kemal’i en iyi bilenler, daha önceleri en çok acı çeken ve Mustafa Kemal’in sosyal haklar verdiği kadın nüfusudur. Bu kadınların baktığı çocuklarsa Mustafa Kemal’in canlandırdığı Türkiye’nin başarılı olacağının en güzel bir biçimde ispatıdır. Yeni Türkiye ile ilgili bu gibi görüşlere sahip olan Venizelos 1931 yılında Mustafa Kemal’i Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterecektir.273