• Sonuç bulunamadı

Başak başak, Tane tane, Yaprak yaprak, Anadolu ‘m. Güneşin beslediği, Aydınlıklar ülkesi. Ekildikçe bin veren, Toprağın bereketli.

Bağrında çiçek açmış, Sevda türküleri.

Anadır o, kucak açmış, Uygarlığın beşiği Anadolu’ m.

Oya Ferzan GÜNAL 143

Şiir, ikinci sınıfın anlama düzeyine uygun değildir. Şiir, serbest vezin ile yazılmıştır. Birinci kıtanın birinci ve üçüncü dizelerindeki “ - ak ” sesleri arasında tam kafiye vardır. Üçüncü kıtanın birinci ve üçüncü dizelerindeki “ açmış ” kelimeleri rediftir. Sanatsız bir anlatım kullanılmakla birlikte, benzetmeler sınıf düzeyinin üzerindedir. İkinci ve üçüncü kıtalarda, söz sanatlarından teşbih sanatı kullanılmıştır.

İkinci sınıf düzeyinde, kullandığı ve özellikle Hayat Bilgisi dersinde geçen kelimeleri doğru söyleyebilmek, anlamlarını pekiştirmek ve doğru yazabilmek önemlidir. Kelime dağarcığını zenginleştirmek için “ başak, yaprak, Anadolu, güneş, aydınlık, toprak, çiçek, sevda, türkü, uygarlık ” kelimelerinin anlamları kavratılır. Dizeler, kurallı cümle yapısına uygun olarak yazılmıştır.

Noktalama işaretlerinden; virgül, nokta, kesme işareti kullanılmıştır. Şiirde; “ Başak başak, tane tane, yaprak yaprak “ ikilemelere, “ Güneş, ülke, toprak, çiçek, Ana “ somut kelimelere, “ bereket, sevda, uygarlık “ soyut kelimelere, “ ekildikçe “ sert sessiz benzeşmesine, “ toprağın, beslediği, bağrında, uygarlığın, beşiği “ ünsüz yumuşamasına, “ bağrında “ ünlü düşmesine, “ aydınlıklar, türküleri “ çoğul takısı almış kelimelere, “ Anadolu’m “ özel isimlerin baş harflerinin büyük yazılacağına ve ek aldığı zaman

ayrılacağına, “ aydınlıklar, bereketli, uygarlığın “ türemiş kelimelere, “ toprağın bereketli, sevda türküleri, uygarlığın beşiği, aydınlıklar ülkesi “ isim tamlamalarına örnek oluşturmaktadır.

VATANIMIZ

Şehitler yatağıdır, Bizim kutsal vatanımız! Gazilerin otağıdır, Bizim kutsal vatanımız!

Görmüş nice kanlı savaş, Şu dağ, tepe, şu toprak, taş; Bir destandır hey arkadaş! Bizim kutsal vatanımız!

Güzellikte benzeri yok, Canımızdan severiz çok, Dosta güldür, düşmana ok, Bizim kutsal vatanımız!

Her köşesi aslan dolu, Geçer buradan zafer yolu, Anadolu, Anadolu, Bizim kutsal vatanımız!

F. Cemal Oğuz ÖCAl 144

Şiirde, yalın bir dil kullanılmıştır. Dört kıtadan oluşmaktadır. Birinci kıtanın birinci dizesi yedi, ikinci, üçüncü, dördüncü dizeleri sekiz heceden oluşmaktadır. İkinci ve üçüncü kıtalar sekizli hece kalıbıyla yazılmıştır. Dördüncü kıtanın birinci, üçüncü, dördüncü dizeleri sekiz heceden, ikinci dize ise dokuz heceden oluşmaktadır. Birinci ve dördüncü kıtalar serbest tarzda yazılmıştır. Birinci kıtanın birinci ve üçüncü dizelerindeki “ - tağıdır “ sesleri arasında zengin kafiye, ikinci ve dördüncü dizelerindeki “ vatanımız “ kelimeleri redif, ikinci kıtanın birinci, ikinci, üçüncü dizelerindeki “ - aş “ sesleri arasında tam kafiye, üçüncü kıtanın birinci, ikinci, üçüncü dizelerindeki “ - ok “ sesleri arasında tam kafiye, dördüncü kıtanın birinci, ikinci, üçüncü dizelerindeki “ - olu “ sesleri arasında zengin kafiye vardır. Dördüncü kıtanın birinci dizesinde, söz sanatlarından teşbih sanatı kullanılmıştır.

Üçüncü sınıf düzeyinde, kullandığı ve özellikle Hayat Bilgisi dersinde geçen kelimeleri doğru söyleyebilmek, anlamlarını pekiştirmek ve doğru yazabilmek önemlidir. Öğrencilerin, kelime dağarcıklarını zenginleştirmek için “ şehit, kutsal, vatan, gazi, otağı, savaş, dağ, tepe, toprak, taş, destan, dost, düşman, aslan, zafer, Anadolu “ kelimelerinin anlamları kavratılır. Dizeler, kurallı cümle yapısına uygundur.

Noktalama işaretlerinden; virgül, ünlem, noktalı virgül kullanılmıştır. Şiirde; “ vatan, şehit, gazi, savaş, dağ, tepe, toprak, taş, arkadaş, dost, düşman, aslan “ somut kelimelere,

“ kutsal, zafer “ soyut kelimelere, “ dost - düşman “ karşıt anlamlı kelimelere, “ dost - arkadaş " eş anlamlı kelimelere, “ kutsal, destandır, güzellikte, dosta “ sert sessiz

benzeşmesine, “ yatağıdır “ ünsüz yumuşamasına, “ şehitler, gaziler “ çoğul takısı almış kelimelere, “ Anadolu “ özel isimlerin baş harflerinin büyük yazıldığına, “ kanlı, güzellikte “ türemiş kelimelere, “ kutsal vatanımız, şu dağ, şu toprak “ sıfat tamlamalarına, “ kanlı savaş “ isim tamlamasına, birinci kıtanın ikinci ve dördüncü dizelerinde, ikinci, üçüncü ve dördüncü kıtaların dördüncü dizelerinde “ bizim “ kelimeleri zamirlere örnek oluşturmaktadır.

VATANIMIZ

Şehitler yatağıdır, Bizim kutsal vatanımız! Gazilerin otağıdır, Bizim kutsal vatanımız!

Görmüş nice kanlı savaş, Şu dağ, tepe, şu toprak, taş; Bir destandır hey arkadaş! Bizim kutsal vatanımız!

Güzellikte benzeri yok, Canımızdan severiz çok, Dosta güldür, düşmana ok, Bizim kutsal vatanımız!

Her köşesi aslan dolu, Geçer buradan zafer yolu, Anadolu, Anadolu, Bizim kutsal vatanımız!

F. Cemal Oğuz ÖCAL 145

İlköğretim Türkçe 3. sınıf ders kitabında da aynı şiir yer almaktadır. Yukarıda ayrıntılarıyla incelenmiştir.

TÜRKİYE

Sen Türkiye’sin: Ekmeğim, tuzum Türkiye Omzumda mavzer, koynumda çevresin Ve kıl heybemde taze lor peyniri. Batan güneş gibi bakır. Taş kömürü

Ve rüzgara vermiş saçlarını nefti ormanlar. Ve köylere karşı, sarışın harmanlar.

Ferik elması, kavun karpuz, dut ve kayısı, Fındık da sende, ceviz de sende, badem de sende Alnımın teri, gözümün nuru Türkiye.

Sen Türkiye’sin: Evim barkım, köyüm, obam Türkiye! O senin: Çifte çarşılı, harp görmüş şehirlerin

Sahilde, Mersin. Yayla türküsü: Konya. Adana’nın yolları taştan, yola çıkıp Maraş’tan Ezanla birlikte vardık, bir akşam Urfa’ya Bursa’nın ya Bursa’nın ufak tefek taşları Uçan yıldızı dondurur Ardahan’ın kışları

Erzincan’da bir kuş var: Kanadı gümüş, pul pul. Şehirler padişahı canım İstanbul.

Türkiye! Türkiye! Aylı, yıldızlı Türkiye! Sen Mehmet’sin: Omuzların Anadolu yaylası Aladağlar, Toroslar, dev gibi gövden.

Sen şehit oğlu, şehit babası

Sana selam olsun dünyadan, hürriyetten.

Attila İLHAN 146

146 Fatma Karafilik, Gülcan Değirmenci, Nesrin Bilkan, Nesrin Özdem, İlköğretim Türkçe 4 Ders Kitabı,

Şiirde yalın bir dil kullanılmıştır. İki ayrı bölüm halinde yazılmıştır. Birinci bölüm dokuz dizeden, ikinci bölüm on dört dizeden oluşmakla birlikte serbest vezin ile yazılmıştır. Birinci bölümde birinci ve dokuzuncu dizelerde “ Türkiye ” kelimeleri arasında ve ikinci bölümde birinci ve onuncu dizelerdeki “ Türkiye ” kelimeleri arasında da redif vardır. On birinci ve on üçüncü dizelerdeki “ – ası ” sesleri arasında zengin kafiye, on ikinci ve on dördüncü dizelerdeki “ – en ” sesleri arasında da tam kafiye vardır. Şiirin birinci bölümünün beşinci dizesindeki “ Rüzgara vermiş saçlarını nefti ormanlar ” ve altıncı dizesindeki “ Sarışın harmanlar ” cümlelerinde teşhis (kişileştirme) sanatı vardır. Birinci bölümün dördüncü dizesinde “ Batan güneş gibi bakır. Taş kömürü. ” ; ikinci bölümün dokuzuncu dizesinde “ Şehirler padişahı canım İstanbul ” , ikinci bölümün on birinci dizesinde “ Sen Mehmet’sin omuzların Anadolu yaylası ” , ikinci bölümün on ikinci dizesinde “ Aladağlar, Toroslar, dev

gibi gövden ” cümlelerinde teşbih sanatı vardır. İkinci bölümün yedinci dizesinde “ Uçan yıldızı dondurur Ardahan’ın kışları. ” Cümlesinde mübalağaya yer verilmiştir.

Öğrencilerin, kelime dağarcıklarını zenginleştirmek için “ mavzer, heybe, lor, bakır, taş kömürü, nefti orman, harman, ferik elma, nur, oba, bark, harp, yayla, hürriyet “ kelimelerinin anlamları kavratılır. Dizeler, devrik cümlelerden oluşmaktadır.

Noktalama işaretlerinden; iki nokta, virgül, nokta, ünlem, kesme işareti kullanılmıştır. “ Ufak tefek, pul pul “ kelimeleri ikilemelere, “ ekmek, mavzer, tuz, heybe, peynir, Güneş, bakır, taş kömürü, rüzgar, saç, orman, köy, harman, elma, kavun, karpuz, dut, kayısı, fındık, ceviz, badem, göz, ev, şehir, yol, taş, kuş “ somut kelimelere, “ nur, hürriyet “ soyut kelimelere, “ Aladağlar “ bileşik kelimeye, birinci bölümün beşinci dizesinde “ nefti ” kelimesi, ikinci bölümün ikinci dizesinde “ çifte ”, dördüncü dizesinde “ taştan ” , beşinci dizesinde “ birlikte ” ve on dördüncü dizesinde “ hürriyetten ” kelimeleri sert sessiz benzeşmesine, birinci bölümün, birinci dizesinde “ ekmeğim ” kelimesi ünsüz yumuşamasına, dokuzuncu dizesindeki “ alnımın ” kelimesi ise hece düşmesine, “ ormanlar, köyler, harmanlar, şehirler, yollar, taşlar, kışlar, omuzlar “ çoğul takısı almış kelimelere, “ kıl heybem, nefti ormanlar, ufak tefek taşlar, taze lor peynir “ sıfat tamlamalarına, “ taş kömürü, sarışın harmanlar, ferik elması, alnımın teri, gözümün nuru, yayla türküsü, Anadolu yaylası, şehit oğlu, şehit babası “ isim tamlamalarına, birinci bölümün birinci dizesinde “ sen “ kelimesi, sekizinci dizesinde “ sende “ kelimesi, ikinci bölümün birinci dizesinde “ sen “ kelimesi, ikinci dizesinde “ senin “ kelimesi, on birinci ve on üçüncü dizelerinde “ sen “ kelimeleri, on dördüncü dizesinde “ sana “ kelimesi zamirlere örnek oluşturmaktadır.