• Sonuç bulunamadı

Tarih, sanat, kültürün Hazinesidir müze. En gerçek bilgileri O verir hepimize. Onunla aydınlanır, En eski uygarlıklar; Orada sergilenir Çok değerli varlıklar.

Müzeleri gezmeyi Hiç ihmal etmeyelim. Bilgimize yepyeni Bilgiler ekleyelim.

Antik eser bulursak, Verelim müzelere; Tarihi hazinemiz Ün salsın ülkelere. Tarihi eserleri Özenle koruyalım. Turisti çektiğini Her an hatırlayalım.

Her turist yurdumuzun Döviz, reklam kaynağı; Onu hoşnut tutalım Gezsin denizi, dağı.

Böylece hem tanınır, Hem de gelir sağlarız. Dünyayı ülkemize Sevgilerle bağlarız.

Naim YILDIZ 109

Şiirde, yalın bir dil kullanılmıştır. Yedi kıtadan oluşmakla birlikte; yedili hece vezni ile yazılmıştır. Birinci kıtanın; ikinci ve dördüncü dizelerinin “ - ze “ seslerinde tam kafiye; ikinci kıtanın ikinci ve dördüncü dizelerinin “- arlık “ seslerinde zengin kafiye ve birinci ve üçüncü dizelerinin “ - r “ seslerinde yarım kafiye; üçüncü kıtanın ikinci ve dördüncü dizelerinin “ - eyelim “ seslerinde zengin kafiye; beşinci kıtanın ikinci ve dördüncü dizelerinin “ - yalım “ seslerinde zengin kafiye; altıncı kıtanın ikinci ve dördüncü dizelerinin “ - ağı “ seslerinde zengin kafiye; yedinci kıtanın ikinci ve dördüncü dizelerinin “ - ağlarız “ seslerinde de zengin kafiye vardır. Dizelerde, söz sanatlarından uzak durulmuştur.

Öğrencilerin kelime dağarcığını zenginleştirici; “ tarih, sanat, kültür, hazine, müze, bilgi, uygarlık, varlık, değerli, antik, eser, turist, döviz, reklam “ kelimelerinin anlamları öğrencilere kavratılır. Şiir, kurallı cümle yapısına uygun olarak yazılmıştır.

Noktalama işaretlerinden; nokta, noktalı virgül, virgül kullanılmıştır. Şiirde; “ müze, eser, turist, döviz, deniz, dağ “ somut kelimelere, “ kültür, gerçek, bilgi, değerli, ihmal,

özenle, sevgi “ soyut kelimelere, “ turist, eski “ kelimeleri sert sessiz benzeşmesine, “ Kaynağı, yurdumuzun, çektiğini “ kelimeleri ünsüz yumuşamasına, “ gerçek bilgiler, eski

uygarlıklar, değerli varlıklar, antik eserler “ sıfat tamlamalarına, “ tarih eserleri “ isim tamlamalarına, birinci kıtanın dördüncü dizesinde “ o “ kelimesi, ikinci kıtanın birinci dizesinde “ onunla “ kelimesi, altıncı kıtanın üçüncü dizesinde “ onu “ kelimesi zamirlere örnek oluşturmaktadır.

Şiirin amacı, müze kavramının ne olduğunu tanıtmak; ülkemizdeki kültür varlıklarını korumak ve gelecek kuşaklara aktarmak için yapmamız gerekenler ile müzenin turizm için taşıdığı önem hakkında bilgi vermektir.

Atatürk’te bir ülkenin kimliğinde kültürün önemini her girişimde hissettirir. Kurtuluş Savaşından zaferle çıkan Türkiye, kendi tarihini ve kültürünü yaşatmak ve bu alanlardaki maddi kültür varlıklarının kaybolmamasını önlemek amacıyla çalışmalara başlar. İstanbul ve Ankara’da çalışmalar yürütülür.

Cumhuriyetin ilanından sonra varolan müzelerimizin ihtiyaçları daha çok dikkate alınır, yeni bir çok müze açılır. Müzeciliğin gelişimini hızlandıracak ve destekleyecek kurumlar açılır. Atatürk çeşitli yurt gezilerinde müzeleri, antik kentleri gezer, her zaman kültürümüzün, tarihimizin, sanatımızın korunmasında, nesilden nesile aktarılmasında en önemli görevi yüklenerek, müzelerimize ve müzeciliğe gereken desteği ve önemi verir. 1925 yılında tekke, türbe ve zaviyelerin kapatılması ile bu tür yerlerdeki eserler müzelere devredilir.

MÜZE

Tarih, sanat, kültürün hazinesidir müze. En gerçek bilgileri o verir bize.

Onunla aydınlanır, en eski uygarlıklar. Orada sergilenir, en değerli varlıklar.

Müzeleri gezmeyi, alışkanlık edinelim. Bilgimize yepyeni bilgiler ekleyelim.

Tarihi eserleri, özenle koruyalım. Turist çektiğini her an hatırlayalım.

Antik eser bulursak verelim müzelere, Tarihi hazinemiz, ün salsın ülkelere.

Her turist yurdumuzun döviz, reklam kaynağı Onu hoşnut tutalım; gezsin denizi, dağı.

Böylece hem tanınır hem de gelir sağlarız. Dünyayı ülkemize sevgilerle bağlarız.

Naim YILMAZ 110

Bir önceki sayfada aynı eser bulunmaktadır. Farklı yayın evleri eseri, dördüncü sınıf Türkçe ders kitaplarına almıştır.

İKİ ARKADAŞ

Bizler iki arkadaşız, Bilirsiniz Karagöz’ü

Her zaman şakalaşırız. Neşe verir her sözü!

İşimiz hep güldürmektir, Siz, kıymetli çocukları,

Hem de öğütler vermektir. Severiz dünyalar kadar!

Benim adım Hacivat, Seyrederken öğrenin,

Karagözsüz etmem rahat! Hem de gülüp eğlenin!

Ünver ORAL

Çocuklara Karagöz Şiirleri 111

110 Müjdat Ataman, Ahmet Kapulu, İlköğretim Türkçe 4 Ders Kitabı, Ankara, 2005, s.137.

Şiirde, yalın bir dil kullanılmıştır. Beyitler halinde olmakla birlikte; birinci, üçüncü, dördüncü beyitler, sekizli hece vezni ile altıncı beyit, yedili hece vezni ile diğer beyitler ise serbest tarzda yazılmıştır. Birinci beyitte “ – ız “ seslerinde tam kafiye, ikinci beyitte “ – özü “ seslerinde zengin kafiye, üçüncü beyitte “ – rmektir “ seslerinde zengin kafiye, beşinci beyitte “ – at “ seslerinde tam kafiye, altıncı beyitte “ – enin “ seslerinde zengin kafiye vardır. Sanatsız, yalın bir anlatımı vardır.

Öğrencilerin kelime dağarcığını zenginleştirici “ Karagöz, Hacivat, neşe, öğüt, kıymetli “ kelimelerinin anlamları kavratılır. Beyitler, kurallı cümle yapısına uygun olarak yazılmıştır.

Noktalama işaretlerinden; virgül, nokta, ünlem, kesme işareti kullanılmıştır. Şiirde; “ söz, çocuklar “ somut kelimelere, “ neşe, sevme “ soyut kelimelere, “ güldürmektir, vermektir “ kelimeleri sert sessiz benzeşmesine, “ seyrederken “ kelimesi ünlü düşmesine, “ dünyalar, çocuklar, öğütler “ çoğul takısı almış kelimelere, ” Karagöz’ü “ kelimesi, özel isimlerin ek aldıkları zaman kesme işaretiyle ayrılacağına, “ kıymetli, şakalaşırız “ türemiş kelimelere, “ her sözü, iki arkadaşız “ sıfat tamlamalarına, birinci beyitin birinci dizesinde “ bizler “ kelimesi, dördüncü beyitin birinci dizesinde “ siz “ kelimesi, beşinci beyitin birinci dizesinde “ benim “ kelimesi zamirlere örnek oluşturmaktadır.

Şiirin amacı; Karagöz ve Hacivat’ı öğrencilere tanıtmaktır. Kültürümüzün bir parçası olan Karagöz ve Hacivat’ın oyunlarının eğitici yönünden bahsedilmektedir. Görsellerinde desteği ile öğrenciler, Karagöz ve Hacivat’ı tanırlar.