• Sonuç bulunamadı

Kardeşim özenle tutar, Koşarım önce şöyle bir Rüzgara karşı uzaktan. Asıl ustalık bendedir. Sonra “ Bırak! “ derim ona, Salarım, salarım ipini Havalanır uçurtmam. Uçurtmam göklere yükselir.

Kocaman, renkli, benekli, Kuş olur; süzülür, uçar;

Süslü püslü, telli pullu, Gider taa uzaklara.

Alımlı, nazlı uçurtmam, Sonra ne olur ne olmaz,

Gelin gibi kuyruğu. İpi sararım biraz.

Haydi bakalım ama, Hep öyle durmak olmaz. Biraz coşku, biraz şaka Bende ne hünerler var. Bir sağa çekerim, bir sola Uçurtmam takla atar.

Ayla ÇINAROĞLU 63

Şiirde, yalın ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır. Şiir, dört kıtadan ve altı dizelik bir bölümden oluşmakla birlikte; serbest vezin ile yazılmıştır. İkinci kıtanın birinci, ikinci ve dördüncü dizelerinin “ –ir “ seslerinde tam kafiye, dördüncü kıtanın birinci, ikinci dizelerinin “ –ar “ seslerinde tam kafiye, üçüncü, dördüncü dizelerinin “– az “ seslerinde tam kafiye, beşinci kıtanın dördüncü, altıncı dizelerinin “– ar “ seslerinde tam kafiye vardır. Üçüncü kıtanın üçüncü dizesinin “ alımlı, nazlı uçurtmam “ cümlesinde teşhis sanatı, dördüncü dizesinin “ gelin gibi kuyruğu “ cümlesinde de teşbih sanatı vardır.

Öğrencilerin kelime dağarcıklarını zenginleştirmek için; “ nazlı, hüner, alımlı “ kelimelerinin anlamları kavratılır. Şiir, devrik cümlelerden oluşmaktadır.

Noktalama işaretlerinden; nokta, virgül, tırnak işareti, ünlem kullanılmıştır. Şiirde; virgülün sıralama amacıyla kullanıldığı kelimelere “ kocaman, renkli, benekli, süslü püslü, telli pullu, alımlı, nazlı uçurtmam “ kelimeleri örnek oluşturmaktadır. İkinci kıtanın ikinci dizesinde “ süslü püslü, telli pullu “ kelimeleri ikilemelere, “ rüzgar, uçurtma, gök, kuş “ somut kelimelere, “ coşku, hüner, naz, alım “ soyut kelimelere, “ coşku, uzaktan, ustalık “ kelimeleri sert sessiz benzeşmesine, “ kuyruğu “ kelimesi ünsüz yumuşamasına, “ hünerler, gökler “ kelimeleri çoğul eki almış kelimelere, “ renkli, benekli, süslü, pullu, alımlı, nazlı “ kelimeleri türemiş kelimeye, ” nazlı uçurtmam “ kelimesi sıfat tamlamasına, birinci kıtanın üçüncü dizesinde “ ona “ kelimesi zamire örnek oluşturmaktadır.

KUKLALAR VE BİZ

Bütün çocuklar oyunu severiz, Görünce onları neşemiz artar.

Hem oynatsak hem seyretsek hepimiz, Gönlümüze en iyi dost kuklalar.

Bize sevgi dolu kalpleri var, Kuklanın yoksa da dolaşan kanı. Konuşur, dans eder, sahnede yaşar, Bilemeyiz nasıl, kim verir canı?

Açılınca o sevimli perdesi,

Küçük sahnede bir dünya kurulur. Her kuklanın bir başka güzel sesi, Oynayışı bir başka tuhaf olur.

Küçük ve büyük demeden bizleri, Görünmez büyüsü içine alır. Tahta yüzleri ve telden dizleri Gider, geride hep sevgi kalır.

Ünver ORAL İbiş Geldi Karagöz Geldi 64

64 Osman Coşkun, Memiş Emecen, Mihriban Yurt, Süheyla Dedeoğlu, Serdar Arhan, İlköğretim Türkçe 2 Ders

Şiirde, yalın ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır. Şiir, dört kıtadan oluşmakla birlikte; birinci, üçüncü ve dördüncü kıtalar on birli hece ölçüsüyle, ikinci kıta ise serbest vezin ile yazılmıştır. Birinci kıtanın birinci, ve üçüncü dizelerinin “ –iz “ seslerinde, ikinci ve dördüncü dizelerinin ” – ar “ seslerinde tam kafiye, ikinci kıtanın birinci ve üçüncü dizelerinin “ – ar “ seslerinde, ikinci ve dördüncü dizelerinin “ – nı “ seslerinde tam kafiye, üçüncü kıtanın birinci ve üçüncü dizelerinin “ – si “ seslerinde, ikinci ve dördüncü dizelerinin “– lur “ seslerinde zengin kafiye, dördüncü kıtanın ikinci ve dördüncü dizelerinin “ – lır “ seslerinde zengin kafiye, birinci ve üçüncü dizelerinin “ – leri “ seslerinde kafiye arayamayız. Çünkü, görev ve anlam bakımından aynı kullanılmıştır. Şiirde teşhis sanatı vardır.

Öğrencilerin kelime dağarcıklarını zenginleştirmek için; “ kukla, dost, sevgi, neşe, sahne, seyretmek, gönül “ kelimelerinin anlamları kavratılır. Şiir kurallı cümle yapısına uygun olarak yazılmamıştır.

Mısralarda cümle başları büyük harfle başlamıştır. Cümle sonuna nokta ve soru işareti konulmuştur. Şiirde; virgülün sıralama amacıyla kullanıldığı kelimelere “ konuşur, dans eder, sahnede yaşar “ kelimeleri, “ kukla, kan, perde, sahne, tahta, tel “ kelimeleri somut kelimelere, “ neşe, sevgi, büyü “ kelimeleri soyut kelimelere, “ dost, yoksa, başka “ kelimeleri sert sessiz benzeşmesine, “ oynatsak, seyretsek, gönlümüze “ kelimeleri ünlü düşmesine, ” çocuklar, kuklalar, yüzler, dizler “ kelimeleri çoğul takısı almış kelimelere, “ sevgi “ kelimesi türemiş kelimeye, “ küçük sahnede, tahta yüzleri, tahta dizleri “ kelimeleri sıfat tamlamalarına, birinci kıtanın ikinci dizesinde “ onları “ kelimesi, ikinci kıtanın birinci dizesinde “ bize “ kelimesi, üçüncü kıtanın birinci dizesinde “ o “ kelimesi zamirlere örnek oluşturmaktadır.

OYNUYORUM

Ne çok spor dalı var, Ben hepsini yaparım. Yüzerim, koşarım, Tavşan gibi zıplarım, Harika top oynarım, Bisiklete binerim. Yine de arkadaşlarımla Oynamayı çok severim.

Aziz SİVASLIOĞLU 65

Şiirde, yalın ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır. Şiir, sekiz dizeden oluşmakla birlikte; birinci ve üçüncü dizeler altı heceden, ikinci, dördüncü, beşinci, altıncı dizeler yedi heceden, yedinci dize dokuz, sekizinci dize sekiz heceden oluşmaktadır. Şiir serbest tarzda yazılmıştır. Şiirin ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci dizelerindeki “ - arım ” seslerinde, altıncı ve sekizinci dizelerdeki “ - erim ” seslerinde zengin kafiye vardır.

Öğrencilerin kelime dağarcığını zenginleştirmek için; “ tavşan, spor “ kelimelerinin anlamları kavratılır. Dizeler, kurallı cümle yapısına uygun olarak yazılmıştır.

Mısra başlarında cümlenin ilk harfi büyük yazılmıştır. Cümlelerin sonuna nokta konulmuştur. Virgül sıralama amacıyla kullanılmıştır. “ Top, bisiklet, tavşan “ kelimeleri somut kelimeye, “ harika, sevme “ kelimeleri soyut kelimeye, “ spor, hepsini “ kelimeleri sert sessiz benzeşmesine , “ oynamayı “ kelimesi ünlü düşmesine, ikinci dizede “ ben “ kelimesi zamire örnek oluşturmaktadır.