• Sonuç bulunamadı

Söyleyin kim bilmez mevsimleri ? Onların çok kolay isimleri.

Bahar: Lale, sümbül, çiğdem açar, Hepsi gece gündüz koku saçar.

Yaz: Arpalar buğdaylar biçilir, Soğuk ayran tarlada içilir.

Güz: Elmalar dallarda allanır, Salkımlarda üzümler ballanır.

Kış: Köyleri, kırları örter kar, Söyle bunda bilmeyecek ne var?

Kültür Bakanlığı Yayınları

Filiz, 1992

Türk Dünyası Edebiyatı Dizisi 94

Şiir; yalın bir dille yazılmıştır. Beş beyitten oluşmakla birlikte; onlu hece vezni ile yazılmıştır. Birinci beyitte, “ - sim ”, ikinci beyitte “- açar ”, üçüncü beyitte “ - içilir ”, dördüncü beyitte “ - allanır ” seslerinde zengin kafiye, beşinci beyitte “ - ar ” seslerinde ise tam kafiye vardır. Şiirde söz sanatları kullanılmamıştır.

Öğrencilerin, hazır bulunuşluk düzeylerine uygun olarak “ lale, sümbül, çiğdem, arpa, buğday ” kelimelinin anlamları kavratılır. Şiir; kurallı cümle yapısına uygun olarak yazılmıştır.

94 Osman Coşkun, Memiş Emecen, Mihriban Yurt, Süheyla Dedeoğlu, Serdar Arhan, İlköğretim Türkçe 2 Ders

Noktalama işaretlerinden; soru işareti, nokta, iki nokta, virgül kullanılmıştır. “ Lale, sümbül, çiğdem, arpa, buğday, ayran, tarla, elma, dal, üzüm, köy, kır, kar “ somut kelimelere, “ gece - gündüz ” kelimeleri karşıt anlamlı kelimelere, “ hepsi “ sert sessiz benzeşmesine, “ arpalar, buğdaylar, elmalar, dallar, salkımlar, üzümler, köyler, kırlar “ kelimeleri çoğul takısı almış kelimelere, “ soğuk ayran ” sıfat tamlamasına, birinci beyitin ikinci dizesinde “ onların “ kelimesi, ikinci beyitin ikinci dizesinde “ hepsi “ kelimesi zamirlere örnek oluşturmaktadır.

Hayat Bilgisi derslerinde de işledikleri mevsimleri şiirle birlikte kavrarlar. Her mevsimin bir özelliği olduğu dizelerde vurgulanmaktadır.

MEVSİMLER

Baharda kuşlar öter, Taze çimenler biter. Her taraf çiçek dolar, Koşar minik kuzular.

Yazın güneş kavurur, Yeşil çayırlar kurur. Okullarda biter ders; Denize gider herkes.

Güzün okul açılır, Bize neşe saçılır. Bütün yemişler olur, Sık sık da yağar yağmur.

Kışın soğur havalar, Lapa lapa yağar kar. Okulla ev sıcaktır; Onlar bize kucaktır.

Rakım ÇALAPALA 95

Şiirde, yalın bir dil kullanılmıştır. Dört kıtadan oluşmakla birlikte; yedili hece vezni ile yazılmıştır. Birinci kıtanın, birinci ve ikinci dizelerinde “ - ter ” seslerinde, ikinci kıtanın birinci ve ikinci dizelerinde “ - urur ” seslerinde zengin kafiye, üçüncü ve dördüncü dizelerinin “ - s ” sesinde yarım kafiye, üçüncü kıtanın, birinci ve ikinci dizelerinin “ - açılır ” seslerinde zengin kafiye, üçüncü ve dördüncü dizelerinin “ - ur ” seslerinde tam kafiye, dördüncü kıtanın, birinci ve ikinci dizelerinin “ - ar ” seslerinde tam kafiye, üçüncü ve dördüncü dizelerinde “ - caktır ” seslerinde zengin kafiye vardır. Şiirde söz sanatları kullanılmamıştır.

Öğrencilerin kelime dağarcıklarını zenginleştirmek için “ bahar, çimen, güz ” kelimelerinin anlamları kavratılır. Kurallı cümle yapısına; birinci kıtanın dördüncü dizesinde, ikinci kıtanın üçüncü ve dördüncü dizelerinde, dördüncü kıtanın birinci dizesinde uyulmamıştır.

Noktalama işaretlerinden nokta, virgül ve noktalı virgül kullanılmıştır. Şiirde; “ sık sık, lapa lapa “ ikilemeleri, “ kuş, çimen, çiçek, kuzu, güneş, çayır, okul, deniz, yemiş,

yağmur, hava, kar, ev, sıcak “ somut kelimelere, “ neşe “ soyut kelimelere, “ yaz - kış “ karşıt anlamlı kelimelere, “ sıcaktır, kucaktır ” kelimeleri sert sessiz benzeşmesine, “ kuşlar, çimenler, kuzular, çayırlar, okullar, yemişler, havalar, onlar “ çoğul takısı almış kelimelere, ” çimen “ türemiş kelimeye, “ taze çimenler, minik kuzular “ sıfat tamlamalarına, ikinci kıtanın dördüncü dizesinde “ herkes “ kelimesi, üçüncü kıtanın ikinci dizesinde “ bize “ kelimesi, dördüncü kıtanın dördüncü dizesinde “ onlar “ kelimesi zamirlere örnek oluşturmaktadır.

DESTAN

Kıyı takmış yaprağını gülünü, Bahar eder.

Bir gemi yaklaşır karanlıktan, Felek terki diyar eder,

Eder oy.

Kimseler bağırmaz çağırmaz, Sanki uzaklara bakıp ar eder. Gönül çarptıkça yelken beyazlığına Rüzgar eder,

Eder oy.

Bir şey gizli bu mayıs sabahında, Bir şey yoktan var eder.

Dağ öğünür yeşilinden, Toprak dağlarla iftihar eder, Eder oy.

Fazıl Hüsnü DAĞLARCA 96

Şiirin dili öğrencilerin seviyesinin üzerindedir. Beşer dizelik üç bölümden oluşmakla birlikte; serbest vezin ile yazılmıştır. Birinci bölümün, ikinci ve dördüncü dizelerinin “ eder ” kelimelerinde redif, “ - ar ” seslerinde tam kafiye; ikinci bölümün, ikinci ve dördüncü dizelerinin “ eder ” kelimelerinde redif, “ - ar ” seslerinde tam kafiye; üçüncü bölümün, ikinci ve dördüncü dizelerinin “ eder ” kelimelerinde redif, “ - ar ” seslerinde tam kafiye vardır. Üçüncü bölümün üçüncü ve dördüncü dizelerindeki “ Dağ övünür yeşilinden, toprak dağlarla iftihar eder. “ dizelerinde söz sanatlarından teşhis sanatı kullanılmıştır.

96 Fatma Karafilik, Gülcan Değirmenci, Nesrin Bilkan, Nesrin Özdem, İlköğretim Türkçe 4 Ders Kitabı,

Öğrencilerin kelime dağarcığını zenginleştirmek için; “ bahar, gemi, felek, gönül, yelken, dağ, diyar, rüzgar, iftihar, toprak ” kelimelerinin anlamları kavratılır. Şiirin; birinci bölümünün birinci ve üçüncü dizelerinde, ikinci bölümünün üçüncü dizesinde, üçüncü bölümün birinci ve dördüncü dizelerinde, kurallı cümle yapısına uyulmamıştır.

Noktalama işaretlerinden nokta ve virgül kullanılmıştır. Şiirde; “ yaprak, kıyı, gül, gemi, yelken, rüzgar, dağ, yeşil, beyaz, toprak “ somut kelimelere, “ felek, ar, gönül, öğünme, iftihar “ soyut kelimelere, “ var - yok “ karşıt anlamlı kelimelere, “ karanlıktan, çarptıkça, yoktan ” kelimeleri sert sessiz benzeşmesine, “ yaprağını, beyazlığına “ kelimeleri ünsüz yumuşamasına, “ dağlar, uzaklar “ çoğul takısı almış kelimelere, “ karanlık, yelken “ türemiş kelimelere, “ bir gemi “ sıfat tamlamalarına örnek oluşturmaktadır.

Mevsimler temalı şiirlerde; Hayat Bilgisi derslerinde de öğrendikleri mevsimleri, şiirle birlikte kavrarlar. Her mevsimin bir özelliği olduğu dizelerde vurgulanmaktadır.