• Sonuç bulunamadı

Uyuşmazlık Mahkemesi Kararının Beklenmesi

Belgede Bekletici sorun (sayfa 71-75)

B) Zorunlu Bekletici Sorun

II- Uyuşmazlık Mahkemesi Kararının Beklenmesi

Anayasa’nın 158’inci maddesi ve Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un (UMK) 1’inci maddesi uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesi, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını çözmekle görevlendirilmiş yüksek bir mahkemedir.

Uyuşmazlık Mahkemesi’nin hüküm uyuşmazlıklarını çözmesine ilişkin görevi UMK m. 24 ve 25’de düzenlenmiştir. Farklı yargı mercilerinden en az ikisi tarafından görevle ilgili olmaksızın kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş, aynı konuya ve sebebe ilişkin, taraflarından en az biri aynı olan140

kararlar arasındaki çelişki yüzünden hakkın yerine getirilmesi olanaksız ise hüküm uyuşmazlığı çıkmış demektir (UMK m. 24/I).

Olumsuz görev uyuşmazlığına ilişkin UMK m. 15 ve 16 hükümlerinde yer alan usul kuralları hüküm uyuşmazlığının çıkarılmasında da uygulanır (UMK m. 24/III). Buna göre hüküm uyuşmazlığının çıkarılabilmesi için her iki mahkeme hükmünün de verildiği anda kesin hüküm niteliğinde olması ya da kesinleşmiş olması gerekmektedir. Yine hüküm uyuşmazlığının çıkarılabilmesi için talepte bulunan

140 Taraf, dava ilişkisinde karşılıklı yer alan kişiler olarak tanımlanmıştır (bkz. Yargıtay HGK

11.02.1976, 8/932-208, İKİD 1977/203 s. 5735-5736). Davanın taraflarından birinin aynı sayılması için, aynı olan tarafın her iki davada da aynı sıfatla (davacı veya davalı sıfatıyla) hareket etmiş olması şart değildir (bkz. Kuru, B., Hukuk Muhakemeleri Usulü, C. V, B. 6, İstanbul 2001, s. 5019-5020).

tarafın son hükmü veren mahkemeye başvurması, son hükmü veren mahkemenin de diğer mahkeme hükmüne ilişkin dosyayı temin ederek her iki hüküm dosyasını Uyuşmazlık Mahkemesi’ne göndermesi gerekmektedir (UMK m. 15).

Hüküm uyuşmazlıklarının söz konusu olduğu durumlarda ortada kesin olan veya sonradan kesinleşmiş olan iki tane mahkeme kararı bulunmaktadır. Her iki dosyada yargılama sonlandırılmış ve her iki mahkeme de davadan elini çekmiştir. Bu nedenle hüküm uyuşmazlıklarının incelendiği sırada Uyuşmazlık Mahkemesi kararının bekletici sorun yapılması olanağı genellikle yoktur. Ancak var olan hüküm uyuşmazlığının tespiti genel olarak hükümlerin icrası sırasında anlaşıldığından, aralarında uyuşmazlık bulunan hükümlerden en az birinin icrası ile ilgili olarak yargı organlarına başvurulması halinde, başvurulan yargı organının Uyuşmazlık Mahkemesi kararını bekletici sorun yapması gerekecektir.

Uyuşmazlık Mahkemesinin görev uyuşmazlığı hakkında verdiği kararlar ikiye ayrılmaktadır. Bunlardan birisi olumlu görev uyuşmazlığı (UMK m. 10), diğeri ise olumsuz görev uyuşmazlığıdır (UMK m. 14). Olumsuz görev uyuşmazlığı, adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri sonucu verdikleri görevsizlik kararlarının ayrı ayrı kesin veya kesinleşmiş olması hâlinde ortaya çıkar. Adli yargı organının vermiş olduğu görevsizlik kararının kesin veya kesinleşmiş olması gerekir. Kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararını müteakip, dosyanın, görevli olduğu düşünülen idari yargı veya askeri yargı organına gönderilmesi gerekir. Adli yargı organının vermiş olduğu görevsizlik kararı kesinleşmeden, dosya görevli olduğu düşünülen idari yargı veya askeri yargı organına gönderilemez. Kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararıyla birlikte dava dosyası kendisine gelen idari yargı veya askeri yargı organı da görevsiz olduğunu düşünmekteyse görevsizlik kararı verebilir. Bu durumda ortaya olumsuz görev uyuşmazlığı çıkar. Son görevsizlik kararını veren yargı organının, tarafların talebi üzerine, ilk görevsizlik kararına ilişkin dava dosyasını da temin etmesi ve her iki dava dosyasını olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi amacıyla Uyuşmazlık Mahkemesi’ne göndermesi gerekir (UMK m. 15).

UMK m. 19/I'e göre: “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.”

Dosya son olarak kendisine gelen yargı organı UMK m. 19/I uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından olumsuz görev uyuşmazlığı çözümlenene kadar elindeki davayı bekletmelidir.

Olumlu görev uyuşmazlığı UMK m. 10’da adli, idari ve askeri bir yargı merciinde açılmış olan davada ileri sürülen görev itirazının reddi üzerine, ilgili Başsavcı veya Başkanunsözcüsü tarafından Uyuşmazlık Mahkemesi’nden görev konusunun incelenmesinin istenmesi olarak tanımlanmıştır. Buna göre olumlu görev uyuşmazlığının çıkması için yargı mercilerinden birinde yapılan yargı yolu itirazının reddedilmiş olması gerekmektedir. Yargı yolu itirazının reddi kararı bir nihai karar değildir. Mahkeme, yargı yolu bakımından kendisinin görevli olduğuna ilişkin karar vermiş olması nedeniyle davadan elini çekmemektedir. Bu nedenle yargı yolu itirazının reddi kararı, bir ara karardır. İlgili Başsavcı veya Başkanunsözcüsü141

yargı yolu itirazının reddi üzerine olumlu görev uyuşmazlığının çıkarılması için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurduğu takdirde, ortada hâlen görülmekte olan bir dava olduğundan, yargı yolu itirazını reddeden mahkemenin Uyuşmazlık Mahkemesi kararını beklemesi gerekmektedir.

Uyuşmazlık mahkemesi kararının beklenmesine ilişkin hüküm UMK’nın 18'inci maddesinde düzenlenmiştir.

141 UMK m. 10/IV uyarınca “Uyuşmazlık çıkarma isteminde bulunmaya yetkili makam; reddedilen

görevsizlik itirazı adli yargı yararına ileri sürülmüş ise Cumhuriyet Başsavcısı, idari yargı yararına ileri sürülmüş ise Danıştay Başkanının sözcüsü, askeri ceza yargısı yararına ileri sürülmüş ise Askeri Yargıtay Başsavcısı, Askeri İdari Yargı yararına ileri sürülmüş ise bu mahkemenin Başkanının sözcüsüdür”.

UMK m. 18/I-II'ye göre: “Uyuşmazlık Mahkemesine

başvurulduğu resmi yazı ile kendisine bildirilen yargı mercii, görev konusunda Uyuşmazlık Mahkemesince bir karar verilinceye kadar davanın görülmesini geri bırakır. Bu takdirde zamanaşımı süreleriyle öbür kanuni veya hâkim tarafından verilen süreler, işin yeniden incelenmesine başlanacağı güne kadar durur.

Şu kadar ki, Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulduğunu bildiren yazının alındığı günden başlamak üzere altı ay içinde bu Mahkemenin kararı gelmezse yargı mercii davayı görmeye devam eder. Ancak, esas hakkında son kararı vermeden Uyuşmazlık Mahkemesinin kararı gelirse yargı mercii bu karara uymak zorundadır.”

UMK m. 18/I c. 2'ye göre Uyuşmazlık Mahkemesi'ne başvurulduğu resmi yazı ile kendisine bildirilen yargı mercii, görev konusunda Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından bir karar verilinceye kadar davanın görülmesini geri bırakır, yani Uyuşmazlık Mahkemesi'nin vereceği kararı bekletici sorun yapar. Uyuşmazlık Mahkemesi'ne başvurulduğunun bildirilmesinden itibaren 6 ay içerisinde Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından herhangi bir karar verilmemesi hâlinde, asıl davayı görmekte olan mahkemenin bekletici sorun yapma kararını kaldırması gerekir (UMK m. 18/II, 1. c.). Buna rağmen asıl dava hakkında bir hüküm verilmezden önce Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından bir karar verilirse, asıl davaya bakmakta olan mahkeme, Uyuşmazlık Mahkemesi kararına uymak zorundadır (UMK m. 18/II, 2. c.). Aynı şekilde mahkemenin vermiş olduğu karar, denetim amacıyla yüksek mahkemede bulunduğu sırada Uyuşmazlık Mahkemesi kararını vermişse, tarafların bu durumu yüksek mahkemeye bildirmesi ve yüksek mahkemenin de Uyuşmazlık Mahkemesi kararına uygun bir şekilde karar vermesi gerekir. Ancak mahkeme kararının kesinleşmesinin ardından Uyuşmazlık Mahkemesi kararını vermişse, kesin hükmün etkisi nedeniyle, artık verilen karar üzerinde herhangi bir değişiklik yapılamayacaktır142

.

Uyuşmazlık Mahkemesi'ne başvuru yapılacağının bildirilmesi bekletici sorun yapma kararı verilebilmesi için yeterli değildir. Bir mahkemenin Uyuşmazlık Mahkemesi'nin vereceği kararı bekletici sorun yapabilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurunun fiilen yapılmış olması gerekir (UMK m. 18/III).

Belgede Bekletici sorun (sayfa 71-75)