• Sonuç bulunamadı

1.10. Literatür Özet

1.10.2. Ulusal Literatür Özet

Arslanhan ve Kurtsal (2010) tarafından hazırlanan “Güney Kore İnovasyondaki

Başarısını Nelere Borçlu? Türkiye İçin Çıkarımlar” adlı çalışmada; Güney Kore’nin sanayi

stratejisi ile bilim ve teknoloji politikası değişim süreçleri incelenmekle birlikte, Türkiye’nin aynı değişim süreçleri dahilinde nasıl bir gelişme gösterdiği karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Ayrıca ilgili çalışmada; Türkiye’nin orta gelir tuzağına henüz yakalanmadığı belirtilmiştir. Yine çalışmada, Türkiye’nin düşük teknolojili üretim yapısından orta ve ileri teknoloji üretim yapısına geçmesi gerektiği, ihracat açısından emek yoğun sektör stratejisini sürdürmekten vazgeçmesi gerektiği ifade edilmiştir.

Sak (2010) tarafından hazırlanan “Çok Alametler Belirdi: Türkiye Sanayisizleşiyor” adlı çalışmada; Türkiye’nin orta gelir tuzağı ve sanayisizleşmesinden, neden sanayisizleştiğinden ve ne yapılması gerektiğinden bahsedilmiştir. Yine çalışmada şu hususlara yer verilmiştir. Türkiye orta gelir tuzağındadır. Türkiye’nin büyümesi hem orta hem de sanayisiz olduğu, sanayinin toplam istihdam içindeki payının düştüğü, işçi başına verimliliğin azaldığını belirtmiştir. Sanayi olmadan kendiliğinden verimlilik artışı olmayacağını ve sanayisizleşmenin ana nedeninin sanayinin niteliğini yükseltmemiş olmamız olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca yazara göre üretimin kalitesinin artırılması orta gelir tuzağından çıkılmasını temin edecektir.  

Öz (2012) tarafından hazırlanan “Orta Gelir Tuzağı” adlı çalışmada; Dünya Bankası tarafından 2012 yılında “Çin:2030: Modern, Uyumlu ve Yaratıcı Bir Toplumun İnşası” adlı rapor baz alınarak, ülkelerin gelir düzeyleri 1960-2010 ve 2000-2010 yılları arası analiz edilmektedir. Yine çalışmada; adı geçen rapora göre Türkiye’nin 1960 yılından bu yana orta

gelir tuzağında olduğu ifade edilmektedir. Öz’e göre; orta gelir tuzağı açısından 1960-2000 arasında satın alma gücü esas alındığında kişi başına milli geliri ABD’nin %21’inde çakılı kalan Türkiye tipik bir örnektir.

Yeldan vd.(2012) tarafından hazırlanan “Orta Gelir Tuzağı’ndan Çıkış: Hangi

Türkiye” adlı çalışmada; Türkiye ekonomisinin orta gelir tuzağından çıkışı ve orta-uzun

dönemde sürdürülebilir kalkınma seçeneklerinin belirlenmesi hedeflenmiştir. Çalışmaya göre; Türkiye orta gelir tuzağındadır. Bu durumun nedeni, Türkiye’nin kurumsal yönetim, teknoloji, tasarruf ve nitelikli işgücü yetersizlikleridir. Çalışmada orta gelir tuzağı olgusunun ülkenin bölgelerinin üretim yapılarıyla doğrudan ilgili olduğu belirtilmiştir. Batı Akdeniz, Güney Marmara, Güney Ege, Karadeniz ve Orta Anadolu orta gelir tuzağı riskiyle karşı karşıya kalan bölgelerdir. Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgeleri düşük orta gelir grubunda olan bölgelerimizdir.

Gürsel ve Soybilgen (2013) tarafından hazırlanan “Türkiye Orta Gelir Tuzağının

Eşiğinde” adlı çalışmada; Türkiye’nin orta gelir tuzağı olarak adlandırılan konuma sıkışıp

kalacağı noktası en çok tartışılan konulardan biridir. Çalışmada, gayri safi yurtiçi hasıla artışını, istihdam oranı ve emek verimliliği açısından ayrıştırarak konuya katkı sağlamayı amaçlamıştır. Ayrıca çalışmada şu hususlara yer verilmiştir. Türkiye ekonomisinin geçmiş dönem büyüme performansını tekrarlaması zor görünmektedir. Emek verimliliği artışı son dönemlerde neredeyse yok denecek kadar azalmıştır. Bu durum ülkenin orta gelir tuzağının eşiğinde bulunduğunun bariz kanıtıdır. Bu bağlamda emek verimliliğin artırılması gerekmektedir.

Atik (2015) yılında hazırladığı “Türkiye İçin Orta Gelir Tuzağından Kurtuluş

Önerileri” adlı çalışmasında; Orta Gelir Tuzağı hakkında bilgi verilmiş, sonrasında orta gelir

tuzağından kurtulan ülkelerin deneyimleri incelenip Türkiye için öneriler verilmiştir. Çalışmaya göre; Türkiye orta gelir tuzağındadır. Türkiye’nin nitelikli işgücünün artması bunun ücretleri artırması, aynı zamanda teknolojik yönde ilerlemenin neredeyse durma noktasına gelmesi değer katan ürünlerin üretilmesine engel olmuştur. Bu durum ülkenin uluslararası düzeyde rekabet avantajının yitirmesine ve tuzağın içine girmesine neden olmuştur.

Uyanık (2015) tarafından hazırlanan “Orta Gelir Tuzağı ve Türkiye’nin Konumu

Açısından Bir Değerlendirme”, adlı çalışmasında; Türkiye’nin geldiği noktada orta gelir

42

Çalışmaya göre; Türkiye orta gelir tuzağındadır. Bu tuzaktan kurtulmak için eğitim sisteminin teknoloji baz alınarak oluşturulması, teknoloji üretebilir, inovasyon yetenekleri yüksek bireylerin yetiştirilmesi gerekmektedir. Bu sayede gelir esnekliği yüksek, fiyat esnekliği düşük, değer katan markalı ürünlerin üretilip ihracat kaynaklı büyümenin gerçekleştirilerek bu tuzağın aşılmasına katkı sağlayacağı belirtilmiştir.

Bayar (2016) tarafından hazırlanan “Türkiye ve Orta Gelir Tuzağı: Eğitimin Önemi” adlı çalışmada; Türkiye’de insan kaynaklarının eğitimi orta gelir tuzağı açısından ele alınmış ve Türkiye, orta gelir tuzağına düşmüş ve tuzaktan kurtulmuş ülkelerin durumu ile karşılaştırılmıştır. Çalışmada ayrıca şu hususlara değinilmiştir. Türkiye henüz orta gelir tuzağında değildir. Bir ülkenin yüksek gelirli ülke ekonomileri arasına girebilmesi ve uluslar arası rekabet edilebilirliğinin artırılması için ileri teknolojili değer katan bir üretimin yapılmasının sağlanması gerekmektedir. Bunu yapmanın en büyük yolu iyi yetişmiş nitelikli işgücünden geçmektedir. Bu yüzden eğitimin kalitesi geliştirilmelidir.

Karanfil (2016) tarafından hazırlanan “Ar-Ge Harcamalarının Orta Gelir Tuzağı

Üzerine Etkisi: Avrupa Birliği ve Türkiye İçin Panel Veri Analizi” adlı çalışmada amac

Avrupa Birliği ülkeleri ve Türkiye için orta gelir tuzağı üzerinde Ar-ge harcamalarının rolünün değerlendirilmesidir. Çalışmaya göre; 2014 yılı verilerine göre Türkiye orta gelir tuzağındadır. Bunun en büyük nedenlerinden biri de araştırma geliştirme harcamalarının gayri safi yurtiçi hasıla içindeki payının yetersizliği bunun sonucu olarak teknolojinin gerekli değişimleri sağlayamamasıdır.

Eğilmez (2017) tarafından hazırlanan “Orta Gelir Tuzağında Son Durum” adlı çalışmada; Türkiye ekonomisi orta gelir tuzağı yönünden değerlendirilmiştir. Çalışmada ayrıca şu hususlara yer verilmiştir. Türkiye 2016 yılı için üst orta gelirli ülkeler kategorisinde yer almaktadır. Eğilmez; Türkiye’nin kişi başına gayri safi yurtiçi hâsılasının gerek Dünya Bankası gerekse de IMF verilerine göre orta gelir tuzağında olduğu görüldüğü, Türkiye İstatistik Kurumunun gözden geçirdiği gayri safi yurtiçi hâsılaya göre de IMF verilerine göre tuzaktan çıkıp tekrar tuzağın içine girdiği, Dünya Bankası verilerine göre hiç tuzaktan çıkmadığını belirtmiştir.

Yavuz (2017) tarafından hazırlanan “Maliye Kuramı Bağlamında Türkiye’de Orta

Gelir Tuzağı Sorunsalının Analizi” adlı çalışmada; Türkiye’nin orta gelir tuzağında yer alıp

almadığının çeşitli göstergeler açısından incelenmesi ve karar alıcılar için özellikle maliye politikası çerçevesinde bir politika önerisinin sunulması amaçlanmıştır. Çalışmaya göre;

Türkiye’nin alt orta gelir tuzağına yakalandığı ama üst orta gelir tuzağı yönünden riskin devam ettiği ifade edilmiştir. Yavuz’a göre siyasetçiler verimli harcama politikaları belirlemeli ayrıca israftan kaçınılmalı ve büyümeyi artırıcı harcamalar yapılmalıdır.

Akbulut ve Yıldız (2017) tarafından hazırlanan “Orta Gelir Tuzağından Çıkışta Teşvik

Politikalarının Etkililiği: Türkiye Örneği” adlı çalışmalarında; çalışmanın amacının orta gelir

tuzağından çıkış noktasında Türkiye’de 2004, 2006, 2009 ve 2012 yılında uygulanan teşvik politikalarının etkili olup olmadığı incelenmiş olup, ayrıca şu hususlara da dikkat çekilmiştir; Türkiye orta gelir tuzağındadır. Orta gelir tuzağının en büyük sebeplerinden birisi yapısal sorunlar ve bir diğeri de bölgeler arası eşitsizliğinin yoğun olmasıdır. Akbulut ve Yıldız’a göre; Türkiye’de bölgelerin gelişmesine yönelik olarak farklı bölgesel kalkınma politikaları geliştirilmeli ancak bu politikalar orta vadeli programlar halinde belirli hedefler doğrultusunda uygulanmalıdır. Orta gelir tuzağından çıkabilmek için gelişmiş ülkelerin uyguladığı politikaların değerlendirilmesi, uluslararası alanda rekabet edilebilirlik için araştırma geliştirmeye, vasıflı işgücüne, değer katan ürünlerin üretilmesine önem verilmelidir.

İkinci bölüm hakkında yukarıda yapılan açıklamalarda görüleceği üzere; orta gelir tuzağı ilk zikredildiği 2007 yılından bu yana birçok çalışmaya konu edinilen bir kavram haline gelmiştir. Özellikle dünya üzerinde orta gelir sınıfında yer alan ülkeler arasında ciddi bir yansıması olan bir husus olarak karşımıza çıkmıştır. Bu yönüyle bakıldığında, Türkiye’nin de orta gelirli ülke konumunda olması nedeniyle orta gelir tuzağı kavramı son zamanlarda Türkiye’de yapılan çalışmalarda geniş karşılık bulmuştur. Bu durum dikkate alınarak bir sonraki bölümde Türkiye ekonomisi orta gelir tuzağı yönünden değerlendirilecektir. Bir sonraki bölümde ayrıca, Türkiye ekonomisinin tarihsel gelişimi, sektörel yapısı, ihracat ithalat yapısı, firma yapısı değerlendirilmeye dahil edilecektir.

44

İKİNCİ BÖLÜM

TÜRKİYE EKONOMİSİNİN MAKROEKONOMİK YÖNDEN