• Sonuç bulunamadı

KOBİ’ler Arasında Oluşturulacak Türkiye’ye Uyarlanmış Keiretsu Tipi Örgütlenme Yapısının Oluşturulması

ORTA GELİR TUZAĞINDAN ÇIKIŞTA TÜRKİYE’DEKİ KAMU TEŞVİK POLİTİKALARI BAĞLAMINDA BİR MODEL ÖNERİSİ

4.4. Türkiye İçin Keiretsu Odaklı Yeni Bir Teşvik Sistemi Model Öneris

4.4.1. Modelin Varsayımları ve Unsurları

4.4.1.1. KOBİ’ler Arasında Oluşturulacak Türkiye’ye Uyarlanmış Keiretsu Tipi Örgütlenme Yapısının Oluşturulması

 Keiretsu yapısının uygulanacağı illerin ve sektörlerin seçilmesi

 Keiretsu yapısının bünyesinde bulunan KOBİ’lerde kümelenme faaliyetlerinin aktif hale getirilmesinin desteklenmesi

4.4.1.1. KOBİ’ler Arasında Oluşturulacak Türkiye’ye Uyarlanmış Keiretsu Tipi Örgütlenme Yapısının Oluşturulması

Japonya’nın ekonomik kalkınması arkasında iki önemli şirket örgütlenme modelinin de katkısı vardır. II. Dünya Savaşı öncesinde “büyük topluluklar” olarak isimlendirilen “Zaibatsu”nun modern karşılığı II.Dünya Savaşı sonrası “Keiretsu” olarak ifadesini bulmuştur. Kısaca, Japonya’da iş aleminde oluşan büyük topluluklar, savaş öncesinde Dozuku ve devamında Zaibatsu, savaş sonrasında ise Keiretsu olarak varlığını sürdürmüştür (Alayoğlu, 2009:120). Zaibatsu ve Keiretsu devlet destekli oluşturulan ve gelişen örgütlenme

154

yapılarıdır. Diğer bir ifadeyle bu örgütlenme yapıları, devlet tarafından büyütülmüş, finanse edilmiş organize edilmiş,verimliliğe ve olgunluğa ulaşmışlardır (Arıcıoğlu, 2000:27).

Zaibatsu kelime anlamı olarak “serveti elinde bulunduran zenginler”i ifade etmektedir. Bir ailenin kontrolü altındaki firmalar topluluğu olarak görülen bu kuruluşlar, birçok maddenin üretiminde monopolleri, bankacılık işlemlerini, iç ve dış pazarlama işlemlerinin ellerinde bulundurmuşlardır. İlk Zaibatsular 19. Yüzyılın sonlarına doğru zarar eden kamu endüstriyel kuruluşlarını neredeyse yok pahasına satın alan ya da enflasyonist ortamda hükümete kredi açan v hükümet tarafından korunan aileler tarafından kuruldu. Bunların en büyükleri, Mitsui, Sumitomo, Mitsubishi ve Yasuda’dır. Bu dört büyük zaibatsudan sonra ise Aikawa,Asano, Furukowa, Okura, Nakajima ve Nomura gelmekteydi. İlk kurulan Zaibatsu’lar ihracat araştırması, hammadde ve endüstriyel gelişme için gerekli teknolojinin ithalatı gibi temel fonksiyonları yerine getirmekteydi. Zaibatsu bir merkez holding etrafında bir banka, bir sigorta şirketi, bir dış ticaret şirketini de içerecek şekilde toplanan çok sayıdaki imalat şirketinin oluşturduğu gruba verilen addır. Bu gruptaki merkezi holding bir ailenin kontrolündedir. Bu holdinge bağlı şirketlere ise, bu holding %40 ile %100 arasında değişen sermaye oranlarında ortaktır. Zaibatsu üyesi olan banka ve sigorta şirketi, topluluk üyesi şirketlere kaynak sağlar ve finansal hizmetler verirken, üye dış ticaret şirketi de topluluk üyesi şirketlerin satın alam ve pazarlama faaliyetlerini yüklenmektedir (Zerenler ve İraz, 2006: 769- 770).

Japonya’da büyük şirketlerdeki aile mülkiyeti 1945’teki Amerikan işgali ile sona ermiştir. Savaştan önce ve savaş sırasında Zaibatsular’daki hisse sahipleri ve üst yönetim tasfiye edilince, pek çok büyük ölçekli Japon şirketinin üst kademesinde açığa çıkan yönetim boşluğu, büyük çoğunlukla kendi şirketlerinde yeterince hisse sahibi olmayan, daha genç orta kademe yöneticiler tarafından dolduruldu. Zaibatsu ağları, bu yeni yöneticilerin yönetimi altında, hızla kendi kendini “Keiretsu” biçiminde yeniden oluşturmuştur (Sığrı, 2006:38)

II. Dünya Savaşı sonrası ortaya çıkan örgütlenme yapısı Keiretsu, genel olarak bir bankayı merkez alan grup şirketlerinden ya da şirketler birliğinden oluşur. Grup içerisindeki şirketler birbirlerinin hisselerine sahip olmaları nedeniyle her türlü işletme faaliyetlerinde tercihlerini diğer küme üyelerinden yana kullanırlar (Zerenler ve İraz, 2006: 769). Küresel rekabet ortamında faaliyet gösteren Keiretsu üyelerinin her fırsatta grup çıkarlarını gözetici faaliyetler göstermesi, Japon kültürü ve iş yaşamının yarattığı birliktelik duygusu ile birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu anlamda, Japon yönetim anlayışının sahip olduğu

özellikler ile bu anlayışın ortaya koyduğu şirket ağlarının başarısı arasında güçlü bir ilişki olduğundan söz etmek mümkündür (Alkış ve Temizkan,2013:75).

Keiretsunun iki yaygın kategorisi vardır. Bunlardan ilki, bir üretim firması, firmanın yukarıya doğru yayılan taşeronları, tedarikçileri ve aşağı doğru inen pazarlama organizasyonundan oluşan dikey keiretsu, ikinci ve en yaygın olan tür ise büyük bir banka veya başka bir finansal kuruluş etrafında odaklanan farklı işletmelerden oluşan yatay keiretsu’dur (Sığrı, 2006:38).

Dikey keiretsularda, grup içi firma sıralaması aşağı yönde düşeydir. Bağlı firmalar aşağıya doğru önemleri azalarak ve ölçekleri küçülerek, piramit benzeri bir yapı oluşturacak şekilde bir araya gelirler. Genelde tepede bir ana üretici firma bulunur. Altta ise tedarikçi veya taşeron olarak da adlandırılabilen, irili-ufaklı birçok imalatçı firma yer alır. Dikey keiretsular iki ayrı türde oluşum gösterirler. Bunlardan ilki dağıtım keiretsuları, ikincisi ise üretim keiretsulardır. Dağıtım keiretsuları, tepede nihai ürün üreten ana üretici firma olmak üzere, tüketiciye doğru sıralanan toptancı ve perakendeci gibi aracı dağıtım kanalı üyelerinin bir keiretsu çatısı altında bir araya gelmesiyle oluşur. Üretim keiretsuları, tepede nihai ürün üreten ana üretici firmanın, çok sayıda parça sağlayıcısı imalatçı firma ile oluşturduğu kümelerdir (Bozdoğan, 2006:32-33).

Yatay keiretsular, büyük bir banka veya başka bir finansal kuruluş etrafında iş aktiviteleri ile bağlantılı şirketlerin oluşturduğu gruptur. Yatay keiretsu şirketleri arasında finansal, yönetimsel ve operasyonel bağlar bulunmaktadır. Bunlara ek olarak firmaların başkanları belirlenen dönemlerde bir araya gelerek yönetim ile ilgili ortak kararlar almaktadırlar. Yatay keiretsu finansal bağlar ve dayanıklı sermaye yönünden değerlendirilebilir (Atalan, 1998:38-40).

 Finansal Bağlar: Yatay keiretsu dahilindeki finansal bağlar (aktiviteler) borç ve sermaye finansmanını kapsamaktadır. Üretim ve uluslararası ticaret firmaları diğer keiretsu şirketlerine ticaret kredisi temin ederken, kredi şeklindeki borç finansmanın çoğunluğunu bankalar sağlamaktadır. Konuya finansmanı sağlayan şirket açısından bakıldığında (ticari banka) bu kredilerin bir kısmı operasyonlara ait girdilerin sağlanmasını kapsamaktadır.

 Dayanıklı Sermaye: Keiretsu şirketleri arasındaki finansal bağların varlığı ve keiretsu içinde ticari bankaların merkezi rolü, Japon firmaların “dayanıklı sermaye” adı verilen uzun dönemli, ucuz sermaye sahibi oldukları konusunu

156

gündeme getirmektedir. Bu açıdan şirketler ticari bir avantajı ellerinde bulundurmaktadır.

Keiretsu yapılanmasına somut bir örnek vermek gerekirse, “Mitsui Grup” keiretsuların önemli özelliklerini temsil eden bir yapıya sahiptir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir (Kahraman, 2018);

 Endüstri Dağılımı: Bu kümedeki şirketler kimya sektöründen sigortaya, otomobilden finans sektörüne kadar her sanayi sektöründen oluşabilir.

 Büyük bir bankanın merkezi rolü: Büyük bir Japon bankası grubun merkezindedir. Mitsui Bankası, Mitsui Ticaret Şirketi ve Mitsui Gayrimenkul Şirketi ile birlikte yaklaşık altmış şirketin oluşturduğu bir ağın merkezinde yeralmaktadır.

 Üyeliğin Tanımı: Üye olan ve olmayanlar arasında belirli bir tanımlama yoktur. Yirmi veya otuz üye birbirine çok yakın iken diğerleri birbirlerine çok yakın değildirler.

 İlişkilerdeki dinamik yapı: Firmaların birbirleriyle olan ilişkilerinin derecesi değişebilmektedir.Toyota geleneksel olarak Mitsui ile çok yakın ilişkileri olmasına rağmen, kendi şirketler grubunu oluşturmuştur ve finansal olarak Mitsui’ye bağımlı değildir.

Japon keiretsu sistemi genel özelliklerine bakılacak olursa, diğer toplumlarda tam bir karşılığı olmayan birtakım özelliklerle benzerlerinden farklılaşır. Birincisi son derece büyük çaplı kuruluşlardır ve yaratılan sinerjinin etkisiyle Japon ekonomisinde olağanüstü ölçüde önemli rol oynarlar. Keiretsu sisteminin taşıdığı diğer bir özellik, devasa boyutlarına karşın yatay keiretsu ağına bağlı şirketlerin, Japon ekonomisinin herhangi bir sektöründe nadiren “monopol” durumda olmasındır. Bunun yerine her keiretsunun, her sektörde “oligopol” konumundaki bir şirketle temsil edildiği bir pazar yapısı söz konusudur. Sistemin bir diğer özelliği, ekonomik mantığı olmadığı zaman bile, ağ üyelerinin tercih hakkını birbirleri lehine kullandıkları bir tarzda ticaret yapma eğiliminde olmaları ve ağ içinde kalmanın tercih edilmesidir (Sığrı, 2006:38-39). Bu özelliklerine ek olarak keiretsu yapılanmasının şu özellikleri söylenebilir (Kahraman, 2018).

 Karşılıklı iştirak (çapraz ortaklık): Keiretsu içerisindeki herbir şirket diğer şirketlerin hisselerine sahip olabilir.Gruptaki banka % 5’e kadar hisseye sahip olabilirken, diğer firmalar kendi belirledikleri oranda hisseyi portföylerinde tutabilirler. Bütün örneklerde çoğunluk hisseler keiretsu ailesi içinde uzun

dönemli olarak tutulmaktadır. Borsada aktif olarak alınıp satılan hisse senetleri toplam hisse senetlerinin % 20 ila % 40’ı arasında değişir.Borsada hisse fiyatları ne olursa olsun diğer üyeler tarafından portföylerinde tutulan çoğunluk hisseleri bu durumdan çok az etkilenir.

 Ticari ilişkiler: Borçlanmanın çoğu keiretsu içindeki banka aracılığı ile olur.Satış hacminin % 50’si keiretsu içindeki diğer firmalarladır. Şirketler hammadde ve diğer malzemeleri birbirlerinden satın alırlar.

 Personel Dolaşımı: Keiretsu içindeki personel dolaşımı (özellikle üst düzey personel seviyesinde) yeni endüstrilere girildiğinde üye firmalar arasında bilgi ve uzmanlık transferini mümkün kılmaktadır. Belli düzeydeki teknik personel düzenli olarak biraraya gelmektedir.

 Stratejik Koordinasyon: Keiretsunun merkezine yakın, stratejik olarak en önemli şirket genel müdürleri her onbeş günde bir kendi işletme stratejilerini planlamak ve tartışmak için biraraya gelmektedirler. Bunun amacı, yeni ürünler piyasaya sunulurken veya yeni bir piyasaya girilirken birbirlerine yardım etmek ve bütün grubu etkileyecek projeler hakkında karşılıklı görüş alış verişinde bulunmaktır. Şirketler arasındaki hesaplar ekstra likidite sağlamak için daha uzun döneme yayılmaktadır. Merkezdeki banka, stratejik konumu önemli olan bir üye için düşük maliyetle finansman sağlarken diğer grup şirketlerine biraz daha yüksek fiyat uygulamak suretiyle ucuz finansmandan kaynaklanan kaybı telafi etmektedir.

Japonya’nın Keiretsu örgütlenme yapısının bahsettiğimiz pozitif yönleri bağlamında Türkiye’ye uyarlanması, modelimizin öne çıkan unsuru olacaktır. Türkiye’de keiretsu yapısı içinde uygun olan yapılanmanın modelde Türkiye’nin şirket yapılanmasında etkin rol üstlenen küçük ve orta ölçekli işletmeler arasında şekillenmesi ve desteklenmesi, küçük ve orta ölçekli işletmelerin küçük şirket olmalarının verdiği yetersizliklerin giderilmesi açısından faydalı olacaktır. Bu noktada modelin ana fikri Türkiye’de bölgesel ayrımlar bağlamında Japon Keiretsu örgütlenme yapısının küçük ve orta ölçekli işletmeler arasında yapılması ve desteklenmesidir.

Modelde keiretsu yapılanmasının Türkiye’de küçük ve orta ölçekli işletmeler arasında şekillenmesinin sağlanmasında yapı içerisinde en önemli unsurlardan biri bankalar olacaktır. Bilineceği üzere keiretsu yapılanmasında en önemli görev bankalara düşmektedir. Modelde

158

yapılanma içinde bankanın görevlerinin devlet bankalarınca yapılması model içinde tasarlanan bir başka husustur. devlet bankalarından kasıt, Vakıfbank, Halkbank, Ziraat Bankası ve bunların katılım bankalarıdır. Bilineceği üzere bahsi geçen bankaların Türkiye’ye geniş bir alanda yayılımı ve ülkenin her tarafında ulaşma imkânı vardır. Yapının içinde bankacılık görevini bu bankaların şubeleri aracılığıyla yerine getirilmesi ve bunun devletçe desteklenmesi modelin öne çıkan noktalarından birisidir. Bu sayede yapının içindeki küçük ve orta ölçekli işletmeler devlet güvencesi altında ihtiyaç duydukları likitide, teminat, kefalet ve garanti mektupları vb. hizmetlerden yararlanabileceklerdir. Ayrıca devlet açısından da yapının işleyişi hakkında gerekli kontrol mekanizmasına ve denetimine ulaşılmış olacaktır.

Bahsi geçen model yapısında ayrıca üretilecek ürünler için gerekli hammadde, yardımcı madde temini tedarik şirketi ile küçük ve orta ölçekli işletmeler tarafından üretilen ürünlerin pazarlaması ile dağıtımını sağlayan ve dış ticaret işlemlerini gerçekleştiren grup üyesi şirketler de yer alacaktır. Yine yapının içinde organizasyonu, yönlendirme işlemini, eğitim ihtiyacını vb. hususları karşılaması için seçilen sektörde faaliyet gösteren büyük bir işletme yer alacaktır. Bu şirketlerin de bu yapının içinde örgütlenmesi noktasında gerekli desteğin devletçe sağlanması uygun olacaktır.

Yapılan bu açıklamalar doğrultusunda, keiretsu tipi örgütlenme yapısı modelinin Türkiye’ye uyarlanması Şekil 4.2.’deki gibi tasarlanacaktır.

Şekil 4.2. Keiretsu Örgütlenme Yapısının Türkiye’ye Uyarlanmasına İlişkin Şekil                          

Kaynak: Şekil tarafımızca düzenlenmiştir.