• Sonuç bulunamadı

3. TÜRKİYE’DE VE ALMANYA’DA UYGULANAN PASİF İSTİHDAM

3.2. Almanya’daki Pasif İstihdam Politikaları

3.2.5. Transfer Ödemeleri

İş Ajansı, bir işletmenin el değiştirmesi veya faaliyet alanının değişmesi sonucu işten çıkarılmalar olması durumunda da hizmet vermektedir. Bu kapsamda işletmelerin transfer önlemlerinden yararlanabilmesi için, belli bir süre öncesinde İş Ajansı’na, başka bir işletmeye işyerini devretmesi, işyerinin kısmen ya da tamamen faaliyetinin durması ya da bir işletme ile birleşmesi durumlarını bildirmesi ve bu durumun çalışanların üzerindeki etkilerinin nasıl olacağına dair bilgilendirme yapması gerekmektedir. Bu bilgilendirme, İş Ajansının etkin bir “Transfer Sosyal Planı” hazırlaması yönünde önemli olup işverenler veya temsilcileri ile görüş alışverişinde bulunmaktadır. Bu kapsamda çalışanların başka alanda ya da işyerinde istihdam edilmesinin kolaylaştırılması veya bu değişikliklerden işsiz kalmadan kurtulmalarını sağlamak için çözümler üretilmeye çalışılmaktadır. İş Ajansı, bu görüş paylaşımından sonra alınan kararlar kapsamında en fazla 2.500 Euro’ya kadar olan masrafların ve transfer önlemlerinin %50’sini üstlenebilmektedir. (Sürücü, 2014: 177).

3.2.6. İflas Parası

İşverenin iflası veya iflasının ertelenmesi gibi durumlarda hizmet akdine dayalı işçinin ücretinin ödenememesi gibi durumlarda işçileri koruyan bir pasif istihdam politika aracıdır. Bu kapsamda işçilerin üç aylık ödenmeyen ücretleri karşılanmaktadır. Bunun için işverenin İş Ajansı’na iflas kararından sonra en geç 2 ay içerisinde yazılı olarak başvuru yapması gerekmektedir (SGB-III 165-172.md; Sürücü, 2014: 183). Bu kapsamda başvurular kabul edildiği takdirde iflas ödeneğinin miktarı, temel olarak alınan tavan aylığı ile sınırlandırılmış olup brüt ücretin yasal kesintiler ile azalması sonucu ortaya çıkan net kazanç tutarında ödenmektedir (SGB- III, 167.md).

4.BÖLÜM

4.MATERYAL VE YÖNTEM

Çalışma, doğrudan insanları ve onların hayatlarını etkileyen pasif istihdam politikaları ve bu politikaların etkinliği ile ilgili olduğu için, bu politikalardan etkilenen bireylerin görüşlerine başvurulmasının önemli olduğu düşünülmüştür. Bu nedenle çalışmada nitel araştırma yönteminin kullanılması daha uygun görülmüştür.

İnsanların kendileri ve başkalarıyla olan ilişkilerinin araştırılmasını sağlayan nitel araştırma yöntemlerinde, daha çok karşılıklı etkileşim gerektiren stratejiler kullanılmaktadır (Demir, 2014: 290). Nitel araştırma yöntemi, kuram oluşturmayı esas alan bir anlayış ile sosyal olguları bağlı bulundukları çevre içerisinde araştırmayı ve anlamayı da ön plana çıkaran bir yaklaşımdır (Yıldırım ve Şimşek, 2013: 45).

Çalışmada, nitel veri toplama araçlarından görüşme yöntemi uygulanmıştır. Görüşmeler bire bir derinlemesine görüşme ve odak grup görüşmesi şeklinde yapılmıştır. Nitel yöntemle yapılan bir araştırmada birden çok veri toplama yönteminin bir arada kullanılması oldukça yaygın olup, araştırmacı veri toplama yöntemlerinin artıları ve eksilerini dikkate alarak, araştırma sorularına yanıt bulabilecek şekilde desenine dâhil etmektedir. Böylelikle kullanılan veri toplama yönteminin sınırlılığı, başka bir veri toplama yöntemi ile aşılmaya çalışılmaktadır. Bu gibi tek bir araştırmada birden fazla veri toplama yönteminin bir arada kullanılmasına ‘veri çeşitlemesi’ (data triangulation) denilmektedir. Veri çeşitlemesi elde edilen bulguların geçerlilik ve güvenirliğini artırmada önemli katkılar sunmaktadır (Yıldırım ve Şimşek, 2013: 97).

Hem görüşme tekniği hem de odak grup görüşmesi tekniği için katılımcıların seçiminde nitel araştırma sürecinde sıklıkla kullanılan olasılığa dayalı olmayan amaçlı örnekleme yöntemlerinden kolay ulaşılabilir durum örneklemesi kullanılmıştır. Dolayısıyla, araştırmacının kişisel gözlemlerinden hareket ederek amacına en uygun belirli özellikleri taşıyan denekler seçilerek örneklem

oluşturulmaktadır (Gürbüz ve Şahin, 2017: 132) Amaçlı örnekleme yöntemi, Patton’a göre zengin bilgiye sahip olunduğu düşünülen durumlarda derinlemesine çalışmaya fırsat vermekte olup pek çok durumda olgu ve olayların keşfinde ve açıklamasında yardımcı olmaktadır. Amaçlı örnekleme yöntemlerinden kolay ulaşılabilir durum örneklemesi de araştırmacıya hız ve pratiklik kazandırmasından dolayı tercih edilmiştir (Yıldırım ve Şimşek, 2013: 131-141).Çalışmada yapılan bire bir ve odak grup görüşmelerinde yarı yapılandırılmış görüşme formu uygulanmıştır. Nitel araştırma yönteminin kullanıldığı çalışmalarda istenilen bilginin eksiksiz ve derinlemesine elde edilebilmesi, alınan cevaplara hemen dönüt sağlanabilmesine imkân sağlaması, anında değişen konulara uyabilme esnekliği ve görüşmenin gidiş yönüne doğru sorulan soruların sayısını ve sırasını değiştirebilme imkânının olması gibi nedenlerden dolayı yarı yapılandırılmış görüşme yönteminin bu çalışma için daha uygun olduğu düşünülmüştür (Ekiz, 2003; Çepni, 2005; Karasar, 2007; Yıldırım ve Şimşek, 2013). Görüşme, temelde her ne kadar soru sorma ve yanıt alma ile ilgili olsa da özellikle nitel araştırma bağlamında, bundan çok daha fazla anlamı vardır (Punch, 2011: 166). Görüşme tekniği, katılımcıların bakış açılarını anlamak veya katılımcıların olgu ve olaylara nasıl anlamlar yüklediklerini öğrenmek için faydalı bir yöntem olmasının yanında özellikle yarı yapılandırılmış görüşme türü, önceden belirlenmiş bir dizi soruların sorulmasını ve özel bazı konulara değinilmesini içermektedir. Sorular genellikle her katılımcıya sistematik ve tutarlı bir sırada sorulur fakat görüşmecilerin bunların dışına çıkma özgürlüğünü de içinde barındırmaktadır. Aynı zamanda görüşmeciler sorulara almış oldukları cevapları derinleştirebilmektedirler (Lune ve Berg, 2015: 136-139).

Görüşmelerde uygulanan yarı yapılandırılmış görüşme formunun amaca ne derecede cevap verdiğini, anlaşılabilir ve uygulanabilirliğini test etmek amacıyla sorular uzmanların görüşüne sunulmuş ve uzmanların önerisi doğrultusunda da formda değişiklikler düzenlenmiştir. Daha sonraki aşamada uzun yıllar Almanya’da yaşamış oradaki pasif istihdam politika araçlarına ve konuya hâkim bir kişi ile Türkiye’de ön görüşme yapılmıştır. Bu ön uygulama doğrultusunda hazırlanmış olan görüşme formunda herhangi bir sorun olmadığı, soruların iyi bir şekilde anlaşıldığı ve uygulamaya hazır olduğu görülmüştür.

Çalışmanın esas uygulama alanı olan Almanya’da, önce 20 Türk işçisi ile bire bir mülakat yapılmış, bu sayede Türk işçilerin pasif istihdam politikalarıyla ilgili farkındalığının ölçülmesi ve daha sonra yapılması planlanan odak grup görüşmesinde ele alınacak konuların daha net şekilde belirlenmesi hedeflenmiştir.

Kullanılan yarı yapılandırılmış görüşme formunda demografik bilgilerden sonra birlikte toplam dört ana başlık altında sorular sorulmuştur. Bunlar: Almanya’da yaşayan Türklerin oradaki pasif istihdam politika araçları ile ilgili farkındalığı ölçmeye yönelik sorular, sosyal anlamda koruma gücünün nasıl olduğuna yönelik sorular, işgücü piyasasına yerleştirilmede pasif istihdam politikalarının etkinliğine yönelik sorular ve son olarak da Almanya ve Türkiye işgücü piyasası ile ilgili genel sorulardan oluşmaktadır.

Görüşmeler 17 ve 18 Mayıs 2018 tarihlerinde Almanya’nın Berlin kentinde yapılmıştır. Araştırmanın yapıldığı Berlin kentinde kolay ulaşılabilen işçi ve işveren statüsünde görüşme yapmayı kabul eden Türklerle görüşülmüştür.

Katılımcılarla yapılan görüşmeler kişilerin kendilerini iyi ifade edebilecekleri bir ortamda ve istedikleri zamanda yapılarak kayıt altına alınmıştır. Hazırlanmış olan formdaki sorular kişilere tek tek aynı ses tonu, anlam ve ifadeler doğrultusunda yöneltilmiştir. Öncelikle araştırmacı tarafından yapılan çalışmanın amacı ve içeriği hakkında katılımcılara bilgiler verilmiş ve yapılan çalışmanın bilimsel bir çalışma olduğu tamamen bilimsel amaçlar için kullanılacağı ve katılımcıların kimliklerinin açıklanmayacağı belirtilmiştir. Görüşülen katılımcılar A1, A2, A3…olarak kodlanmıştır.

Diğer bir veri toplama aracı olan odak grup görüşmesi, belli bir gruba yapılması ve sorulan sorulara cevap alınırken diğer kişilerinde duyuyor olması tek kişi ile yapılan görüşmeden farklı olarak kişilere çevrelerinden duydukları yanıtlar çerçevesinde kendi düşüncelerini de bu yanıtlara göre oluşturma fırsatı vermektedir. Bazı konularda bireysel görüşmelerde akla gelmeyen konular grup görüşmesi ile diğer katılımcıların sayesinde akla gelebilmektedir. Bu sayede ek yorumlamalar elde edilebilmektedir. Aynı zamanda odak grup görüşmesi konuya ve gruba dinamiklik katmakta olup yanıtların kapsamını ve derinliğini etkileyerek, daha zengin bir veri seti oluşmasına katkı sağlamaktadır. Daha fazla seçenek üretilebilmekte ve bireysel

görüşmeye oranla daha yaratıcı olunabilmektedir. Bu kapsamda Yıldırım ve Şimşek’in tanımına göre: Odak grup görüşmesi seviyeli bir ortamda önceden belirlenen bir konu hakkında algıları elde etmek amacıyla dikkatli bir şekilde planlanmış tartışma serisi, diğer bir değişle bir konu ürün veya hizmet hakkında kişilerin ne düşündüğünü ne hissettiğini anlama amacı ile yapılan veri toplama aracı olarak tanımlanabilmektedir (Yıldırım ve Şimşek, 2013: 179-180).

Bu kapsamda Almanya’da bire bir görüşmelerden sonra odak grup görüşmesi yapılmıştır. Bu sayede daha önce yapılan görüşme sonrası ortaya çıkan bilgiler süzülerek, Almanya’daki konu ile ilgili mevzuat ve uygulamalar hakkında derinlemesine bilgi alma imkânına kavuşulmuştur. Yapılan görüşmede iki kişi görev almış olup bir kişi görüşmeyi yönetirken diğer kişi süreci gözlemleyerek ek sorular sorulmuş ve gerektiğinde daha ayrıntılı açıklamalar yapılması istenmiştir. Böylelikle olası bir veri kaybının da önüne geçilmeye çalışılmıştır. Odak grup görüşmesi Almanya’nın Berlin kentinde 18 Mayıs 2018 tarihinde 11 Türk’ten oluşan bir gruba, düşüncelerini özgürce ifade edebildikleri ve asgari koşulların sağlanabildiği bir çay ocağında büyük bir masa etrafında gerçekleştirilmiş olup, katılımcılar İ1, İ2, İ3...şeklinde kodlanmıştır.

Kişilerin paylaşmış olduğu veriler not alma sistemiyle kayıt altına alınmıştır. Hatta görüşülen kişilerden sadece Almanya’daki uygulamalarla ilgili bilgiler değil sorulan bazı spesifik sorularla da Türkiye ve Almanya arasında bir karşılaştırma yapmaları da istenmiştir. Çünkü Almanya’daki Türk vatandaşlarının büyük bir bölümünün Türkiye ile bağlarını koparmamaları, akrabaları ile iletişimlerini kesmemeleri ve tatillerini Türkiye’de geçirmeleri gibi nedenlerle Türkiye’deki pasif istihdam politika araçlarının uygulamaları hakkında da bilgi sahibi olabilecekleri düşünülmüştür. Yine mülakat ve odak grup görüşmesine katılan bazı Türk vatandaşları daha önce Türkiye’de çalışma imkânını yakalamış oldukları için onlarla yapılan görüşmeler daha fazla önem arz etmiştir.

Çalışmanın esas uygulama alanı Almanya olmasına karşın iki ülke arasındaki karşılaştırmanın daha net bir şekilde yapılabilmesi için Almanya’da yapılan bire bir görüşmeler ve odak grup görüşmesi ile yetinilmemiş bunun yanında Türkiye’de

uygulanmakta olan pasif istihdam politika araçlarının güçlü ve zayıf yönlerini daha iyi ortaya koymak adına Türkiye’de 12 kişi ile bire bir görüşme yapılmıştır. Görüşmede Almanya’da olduğu gibi yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmış olup, katılımcılar T1, T2, T3…şeklinde kodlanmıştır.

Elde edilen verilerin analiz ve yorumunda, nitel veri analizi yöntemlerinden olan yaygın olarak kullanılan betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Bu kapsamda Yıldırım ve Şimşek (2013)’in de belirttiği gibi görüşmeler sonucunda elde edilen bulgular özetlenerek verilmiştir. Özellikle bazı katılımcıların görüşlerini çarpıcı bir şekilde yansıtmak amacıyla doğrudan alıntılara da yer verilmiştir.

Bu sayede de iki ülke arasında daha iyi karşılaştırma yapma imkânına kavuşulmuştur. Bu kapsamda elde edilen bulgular çerçevesinde güçlü zayıf analizi yapılarak konunun daha net şekilde ortaya konulabilmesi sağlanmıştır.

5.BÖLÜM

5.BULGULAR

Bu bölümde öncelikle araştırmanın amacı kapsamında Almanya’da yapılan bire bir ve odak grup görüşmelerinin sonuçları verilmiştir. Daha sonra Türkiye’de yapılan görüşmelere ait bulgulara yer verilmiştir.

5.1. Almanya’da Türklerle Yapılan Bire Bir Görüşmeden Elde Edilen Bulgular